|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
ortak bir atası olan insan topluluğu |
clan n.
|
|
2 |
General |
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle) |
uninitiate n.
|
|
3 |
General |
çok sayıda insan kaybına sebep olan yangın |
holocaust n.
|
|
4 |
General |
bazı türleri insan bağırsaklarında hastalığa sebep olan kamçılı protozonların bir cinsi |
lamblia n.
|
|
5 |
General |
yarı insan yarı keçi olan kır tanrısı |
satyr n.
|
|
6 |
General |
konusu insan olan ilimler |
the humanities n.
|
|
7 |
General |
ana dili ingilizce olan insan |
native speaker of english n.
|
|
8 |
General |
kan bağı veya evlilik yolu ile akraba olan insan grubu |
kinship group n.
|
|
9 |
General |
insan algısının ötesinde olan dünya |
the beyond n.
|
|
10 |
General |
(santeria dininde) ruh çağırma, intikam alma ve insan öldürme alanlarında uzman olan din görevlisi |
mayombero n.
|
|
11 |
General |
hindu efsanesinde vişnu'nun atı olan yarı kuş yarı insan bir tanrı |
garuda n.
|
|
12 |
General |
yarısı insan olan varlık |
demiman n.
|
|
13 |
General |
genellikle insan şeklinde olan bir japon süsü |
okimono n.
|
|
14 |
General |
sanatsal veya entelektüel bağlılığı olan az sayıda insan grubu |
cult n.
|
|
15 |
General |
insan bilgisinin bir sentezi olan eser |
summa n.
|
|
16 |
General |
evrimsel mücadelede sağ kalmak üzere var olan gelecekteki insan |
superman n.
|
|
17 |
General |
insan şeklinde olan |
incarnate adj.
|
|
18 |
General |
insan üstü güçleri olan |
bionic adj.
|
|
|
19 |
General |
insan biçiminde olan |
anthropomorphous adj.
|
|
20 |
General |
beyaz tenli, avrupa kökenli insan ırkından olan |
caucasic adj.
|
|
21 |
General |
insan formunda olan |
human adj.
|
|
22 |
General |
insan davranışından önce olan |
prevenient adj.
|
|
Proverb |
|
23 |
Proverb |
ölecek olan insan yalan söylemez |
dying men speak true
|
|
Colloquial |
|
24 |
Colloquial |
mesleği yazarlık olan insan |
a man of letters n.
|
|
25 |
Colloquial |
içince neşelenen/eğlenceli olan insan |
a good drunk n.
|
|
26 |
Colloquial |
papaz, kız, vale gibi üzerinde insan resmi olan oyun kartları |
face card n.
|
|
27 |
Colloquial |
beyaz tenli, avrupa kökenli insan ırkından olan kimse |
jeff n.
|
|
Idioms |
|
28 |
Idioms |
sınırları olan insan vücudu |
flesh and blood n.
|
|
29 |
Idioms |
gücü bir yere kadar olan insan vücudu |
flesh and blood n.
|
|
30 |
Idioms |
kusurları olan insan |
flesh and blood n.
|
|
31 |
Idioms |
herkes gibi kusurları olan insan |
flesh and blood n.
|
|
Trade/Economic |
|
32 |
Trade/Economic |
onu sağlayan kimseden ayrılamayan biriktirilemeyen ve insan ihtiyaçlarını karşılama özelliğine sahip olan bir ekonomik faaliyet |
service n.
|
|
Law |
|
33 |
Law |
aralarından jüri seçilecek olan bir grup insan |
venire n.
|
|
34 |
Law |
insan doğasının eğilimlerinin bilgisine dayalı olan |
moral adj.
|
|
Politics |
|
35 |
Politics |
insan faaliyetinde ırkçılık karşıtı olan |
antisegregationist adj.
|
|
Technical |
|
36 |
Technical |
insan farkındalığı olan hareketli robot |
human aware mobile robot n.
|
|
37 |
Technical |
evrenin günümüzdeki şekliyle ve günümüz insan ırklarıyla ilgili olan |
neocosmic adj.
|
|
38 |
Technical |
frekansı insan kulağının işitebileceği aralıkta olan (dalga veya titreşim) |
sonic adj.
|
|
|
Construction |
|
39 |
Construction |
insan kullanımı için tasarlanmamış bir yapıyla ilgili olan |
nonbuilding adj.
|
|
Furniture |
|
40 |
Furniture |
içinde biri kötü hava koşulları diğeri ise iyi hava koşullarını bildiren iki insan olan bir maket ev |
weather house n.
|
|
Medical |
|
41 |
Medical |
insan safrasında var olan bir taurokolik asit tuzu |
taurocholate n.
|
|
42 |
Medical |
insan safrasında var olan bir taurokolik asit tuzu |
taurocholate n.
|
|
43 |
Medical |
insan safrasında var olan bir taurokolik asit tuzu |
taurocholate n.
|
|
44 |
Medical |
bazı türleri insan bağırsaklarında hastalığa sebep olan kamçılı protozonların bir cinsi |
lamblia n.
|
|
45 |
Medical |
insan üzerinde olası kanserojen etkileri olan |
possible human carcinogen n.
|
|
Psychology |
|
46 |
Psychology |
insan algısı ve hayvan hissi arasında olan bir zihinsel algılama yolu |
attuition n.
|
|
Pathology |
|
47 |
Pathology |
insan ve hayvan dokularında tenya larvası oluşumuna neden olan bir kist hastalığı |
hydatid n.
|
|
Parasitology |
|
48 |
Parasitology |
insan ve diğer sıcak kanlı hayvanlarda hastalığa yol açan ve frengiye neden olan etken maddeleri taşıyan bir spiroket |
treponema n.
|
|
49 |
Parasitology |
insan ve diğer sıcak kanlı hayvanlarda hastalığa yol açan ve frengiye neden olan etken maddeleri taşıyan bir spiroket |
treponemata n.
|
|
50 |
Parasitology |
larvaları insan dahil karasal omurgalılarda parazit olan bir mayt familyası |
trombiculidae n.
|
|
Physics |
|
51 |
Physics |
belirli bir dönemde var olan insan ve olayların başka bir çağda da var olabileceğinin düşünüldüğü, zamanın varsayımsal çarpıtılması |
time warp n.
|
|
Biology |
|
52 |
Biology |
(insan) genetik olarak farklı olan iki hücre dizisi içeren iki farklı embriyodan gelişme |
chimerism n.
|
|
53 |
Biology |
insan kafasına sahip olan |
androcephalous adj.
|
|
54 |
Biology |
(hayvan veya insan) yetişkinlik öncesi dönemde olan |
preadult adj.
|
|
Marine Biology |
|
55 |
Marine Biology |
tek üyesi büyük beyaz köpekbalığı olan, insan yiyen cins |
carcharodon n.
|
|
Zoology |
|
56 |
Zoology |
annesi tarafından terk edilmiş ve insan eliyle yetiştirilmiş olan |
cade adj.
|
|
Botanic |
|
57 |
Botanic |
yaprakları üzerinde insan yüzüne benzer şekiller olan bitki türü |
caricature plant (graptophyllum pictum) n.
|
|
58 |
Botanic |
insan siluetini andıran yeşilimsi veya kırmızımsı çiçekleri olan bir orkide |
man orchid (aceras anthropophorum) n.
|
|
59 |
Botanic |
insan siluetini andıran yeşilimsi veya kırmızımsı çiçekleri olan bir orkide |
man-orchid (orchis anthropophora) n.
|
|
60 |
Botanic |
yaprakları üzerinde insan yüzüne benzer şekiller olan bitkileri içeren bir cins |
graptophyllum n.
|
|
61 |
Botanic |
yaprakları üzerinde insan yüzüne benzer şekiller olan bitkileri içeren bir cins |
genus graptophyllum n.
|
|
Social Sciences |
|
62 |
Social Sciences |
fosilleşmiş iskeleti meksika vadisinde bulunmuş olan soyu tükenmiş bir insan |
tepexpán man n.
|
|
63 |
Social Sciences |
kan bağı veya evlilik yolu ile akraba olan insan grubu |
kin group n.
|
|
64 |
Social Sciences |
bakış açıları sınırlı olan küçük insan gruplarına ait kültür |
microculture n.
|
|
65 |
Social Sciences |
şu an hayatta olan insan |
modern n.
|
|
Literature |
|
66 |
Literature |
edebiyatta var olan, medeniyetin yozlaştırmadığı ve erdemli nitelikler taşıyan ilkel insan kavramı |
noble savage n.
|
|
67 |
Literature |
kısa hikayede genellikle ana karakter olan sıradan insan |
everyman n.
|
|
Archaeology |
|
68 |
Archaeology |
orta avrupa'da iskeleti bulunan ve kaba taşçağında yaşamış olan ilkel insan |
neandertal n.
|
|
69 |
Archaeology |
orta avrupa'da iskeleti bulunan ve kaba taşçağında yaşamış olan ilkel insan |
neanderthal n.
|
|
70 |
Archaeology |
proto-australoid insan tipinde olan kimse |
proto–australoid n.
|
|
Religious |
|
71 |
Religious |
(hristiyan bilim akımında) insan olarak öğrenilmesi gereken ve kutsal biçimde doğal olan hadise |
miracle n.
|
|
Philosophy |
|
72 |
Philosophy |
insan farkındalığından bağımsız olarak var olan şey |
reality n.
|
|
73 |
Philosophy |
normal bir insan gibi görünen fakat bilinçli tecrübe, kişilik ve sezgiden yoksun olan varsayımsal varlık |
philosophical zombie n.
|
|
74 |
Philosophy |
normal bir insan gibi görünen fakat bilinçli tecrübe, kişilik ve sezgiden yoksun olan varsayımsal varlık |
p-zombie n.
|
|
75 |
Philosophy |
insan doğasının mükemmelleştirilebilirliğine olan inanç |
perfectibilism n.
|
|
Environment |
|
76 |
Environment |
çevre için yıkıcı etkileri olan, insan faaliyetlerinden kaynaklanan felaket |
ecocatastrophe n.
|
|
77 |
Environment |
insan etkinliklerinin çevreye olan olumsuz etkilerini azaltmak veya yok etmek için geliştirilen stratejiler |
ecomanagement n.
|
|
Military |
|
78 |
Military |
askeri hizmete elverişli veya ordu için gerekli olan insan gücü |
manpower n.
|
|
|
Card |
|
79 |
Card |
üzerinde papaz, kız, vale gibi insan resmi olan oyun kartı |
monkey n.
|
|
Art |
|
80 |
Art |
insan figürünün tam uzunluğuna sahip olan |
whole-length adj.
|
|
Music |
|
81 |
Music |
belirli bir ses aralığındaki müzik gibi seslere orantısız ve anormal bir hassasiyeti olan insan veya köpek |
melomaniac n.
|
|
Cinema |
|
82 |
Cinema |
ana teması insan vücuduna zarar verilmesi olan korku filmi türü |
body horror n.
|
|
Mythology |
|
83 |
Mythology |
yunan mitolojisinde attika'nın yarı insan yarı ejderha olan ilk kralı |
cecrops n.
|
|
84 |
Mythology |
denizde fok karada insan şeklinde olan mitolojik yaratık |
selkie n.
|
|
85 |
Mythology |
denizde fok karada insan şeklinde olan mitolojik yaratık |
sealchie n.
|
|
86 |
Mythology |
denizde fok karada insan şeklinde olan mitolojik yaratık |
silkie n.
|
|
87 |
Mythology |
yarı insan yarı keçi olan kır tanrıları |
satyrs n.
|
|
88 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) yarı insan yarı at şeklinde betimlenen bir yaratık olan kentaur |
sagittarius n.
|
|
89 |
Mythology |
(yunan ve roma mitolojisinde) yarı insan yarı at şeklinde betimlenen bir yaratık olan kentaur |
sagittary n.
|
|
90 |
Mythology |
insan başına, gövdesine ve kollarına sahip olup alt bedeni balık kuyruğu şeklinde olan yaratıklardan oluşan bir deniz halkı |
merfolk n.
|
|
Engineering |
|
91 |
Engineering |
her iki kulağında mikrofon olan bir insan kafası modeli |
dummy head n.
|
|
Slang |
|
92 |
Slang |
garip ya da sıradışı olan insan ya da nesne |
lalapalooza n.
|
|
93 |
Slang |
(pokerde) papaz, kız, vale gibi üzerinde insan resmi olan oyun kartları |
paint card n.
|
|
94 |
Slang |
beyaz ırktan olan fakir insan |
peckerwood n.
|
|