stagger - Turco Inglés Diccionario
Historia

stagger

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "stagger" en diccionario turco inglés : 50 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
stagger v. sendelemek
General
stagger n. yalpalama
stagger n. sersemleşme
stagger n. bocalama
stagger n. sersemleme
stagger n. çakışmayacak şekilde düzenleme
stagger n. sendeleme
stagger v. posta posta yaptırmak (bir işi)
stagger v. hayrete düşürmek
stagger v. tereddüt etmek
stagger v. sersemlemek
stagger v. yalpalamak
stagger v. şaşırtmak
stagger v. derecelendirmek
stagger v. bocalamak
stagger v. şoke etmek
stagger v. tökezlemek
stagger v. sallanmak
stagger v. (ok) titreyerek ilerlemek
stagger v. (ok) dengesiz ilerlemek
stagger v. zorluklara göğüs germek
stagger v. her şeye rağmen başarmak
stagger v. zorluklar ile mücadele etmek
stagger v. salmak
stagger v. dalgalandırmak
stagger v. sıralamak
stagger v. dizmek
stagger v. (jant teli veya perçinleri) hizalı dizmek
stagger v. düzensizce yerleştirmek
stagger v. dağınık yerleştirmek
stagger v. dağınık dikmek
stagger v. düzensiz dikmek
stagger v. gelişigüzel dikmek
stagger v. (klasörü) sekmeler farklı yerlere gelecek şekilde düzenlemek
stagger adj. (çalışma saati) esnek
stagger adj. (çalışma saati) çakışan
stagger adj. (çalışma saati) değişken
Technical
stagger n. dekalaj
stagger n. kanat
Railway
stagger n. dezeksman
stagger n. eksen kaçıklığı
Aeronautic
stagger n. kanat kademelenmesi
stagger n. kanatların kademeli olması
stagger v. (çift kanatlı uçak kanatlarını) kademelendirmek
stagger v. (çift kanatlı uçak kanatlarını) tek kanat ucu diğer kanat ucunu geçecek şekilde ayarlamak
Medical
stagger n. stager
Sport
stagger v. (yarış başlangıcını) kulvar dışı başlayacak şekilde ayarlamak
Slang
stagger n. girişim
stagger n. teşebbüs
stagger n. kalkışma

Significados de "stagger" con otros términos en diccionario inglés turco: 26 resultado(s)

Inglés Turco
General
stagger under the weight of n. ağırlığı altında sendelemek
Phrasals
stagger out of some place v. bir yerden sendeleyerek çıkmak
stagger from something v. bir yerden sendeleyerek çıkmak
stagger into some place v. bir yere sendeleyerek girmek
stagger under something v. (ağır bir yükün altında) bocalamak/yalpalamak/baskı altında olmak
stagger around v. yalpalayarak/sendeleyerek yürümek
stagger from v. -den sendeleyerek çıkmak
stagger from (some place) v. (bir yerden) sendeleyerek çıkmak
stagger from (some place) v. (bir yerden) yalpalayarak çıkmak
stagger in v. sendeleyerek girmek
stagger in v. yalpalayarak girmek
stagger out v. sendeleyerek çıkmak
stagger out v. yalpalayarak çıkmak
stagger under (something) v. (bir şey) altında sendelemek
stagger under (something) v. (bir şey) altında yalpalamak
stagger under (something) v. (bir şeyin ağırlığı/baskısı) altında sendelemek/yalpalamak
Media
stagger head n. sol taraftan atılan manşet
Automotive
tire stagger n. lastik kademelenmesi
Railway
length of stagger sweep n. dezeksman süpürme boyu
full stagger n. tam dezeksman
half stagger n. yarı dezeksman
Aeronautic
positive stagger n. pozitif kademe
Botanic
stagger bush n. abd'nin doğu kıyılarına özgü yaprak döken bir çalı
Military
stagger formation n. kademeli dağınık düzen
Basketball
stagger stance n. savunma duruşu
Slang
stoplight stagger n. kırmızı ışıkta yandaki arabanın sürücüsü ile yaşanacak tuhaf göz temasından kaçınmak amacıyla yan pencerelerin tam hizaya gelmesini önleyecek şekilde arabayı kademeli olarak durdurma