tecavüz - Turco Inglés Diccionario
Historia

tecavüz



Significados de "tecavüz" en diccionario inglés turco : 42 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
tecavüz rape n.
General
tecavüz offense n.
tecavüz an outrage upon decency n.
tecavüz attack n.
tecavüz invasion n.
tecavüz infringement n.
tecavüz transgression n.
tecavüz offence n.
tecavüz inroad n.
tecavüz aggression n.
tecavüz desecrate n.
tecavüz rape n.
tecavüz incursion n.
tecavüz infraction n.
tecavüz violence n.
tecavüz trench on n.
tecavüz outrage n.
tecavüz desecration n.
tecavüz excess n.
tecavüz encroachment n.
tecavüz assault n.
tecavüz violation n.
tecavüz intrusion n.
tecavüz breaking-in n.
tecavüz accroachment n.
tecavüz abuse n.
tecavüz genital torture n.
tecavüz impingement n.
tecavüz owerloup [dialect] [scotland] n.
tecavüz intrenchment [obsolete] n.
tecavüz off (offence) abrev.
Idioms
tecavüz a fate worse than death n.
Trade/Economic
tecavüz trespass n.
Law
tecavüz assault n.
tecavüz trespass n.
tecavüz breach n.
tecavüz aggression n.
tecavüz breach of close n.
Politics
tecavüz violation n.
tecavüz attempt n.
tecavüz transgression n.
tecavüz invasion n.

Significados de "tecavüz" con otros términos en diccionario inglés turco: 247 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
tecavüz etmek rape v.
tecavüz etmek ravish v.
General
yavaşça veya gizlice tecavüz etme (hak, mülk) encroaching n.
tecavüz etme entrenching on n.
araziye tecavüz trespass n.
gizlice tecavüz eden (hak, mülk) encroacher n.
tecavüz eden adam rapist n.
şahsiyete tecavüz iniruia n.
ırza tecavüz violation n.
tecavüz etme violation n.
ırza tecavüz ravishment n.
cebren tecavüz forcible rape n.
ırza tecavüz rape n.
marka hakkına tecavüz trademark infringement n.
tecavüz kurbanı rape victim n.
ırza tecavüz violence n.
cinsel tecavüz rape n.
cinsel tecavüz sexual rape n.
bir kadına ilk randevusunda tecavüz edilmesi date rape n.
başkasının arsasına tecavüz encroachment n.
meskene tecavüz break-in n.
-e tecavüz etme infringement on n.
-e tecavüz etme infringement upon n.
zorla tecavüz violence n.
haneye tecavüz housebreaking n.
başkasının arsasına tecavüz accroachment n.
tecavüz eden kimse ravisher n.
başkasının hakkına tecavüz eden kimse usurper n.
haneye tecavüz break and entry n.
fiziksel tecavüz offensive n.
tecavüz etme constupration [obsolete] n.
başkasının malına, haklarına veya fikirlerine edilen tecavüz poaching n.
tecavüz etmek aggress v.
tecavüz etmek entrench upon v.
tecavüz etmek transgress v.
tecavüz etmek outrage v.
tecavüz etmek intrude v.
tecavüz etmek trench on v.
tecavüz etmek encroach on v.
tecavüz etmek impinge on v.
tecavüz etmek invade v.
tecavüz etmek infringe on v.
tecavüz etmek (hak) trespass v.
tecavüz etmek encroach v.
tecavüz etmek trespass upon v.
tecavüz etmek infringe up v.
tecavüz etmek exceed v.
tecavüz etmek trench upon v.
tecavüz etmek interfere with v.
tecavüz etmek shame v.
tecavüz etmek encroach upon v.
tecavüz etmek attack v.
tecavüz etmek impinge v.
tecavüz etmek break into v.
tecavüz etmek violate v.
ırzına tecavüz etmek rape v.
tecavüz etmek assault v.
tecavüz etmek trespass on v.
tecavüz edilmek be raped v.
birinin imtiyazlarına tecavüz etmek encroach up somebody's prerogatives v.
hakkına tecavüz etmek encroach v.
(birinin hakkına) tecavüz etmek encroach v.
hakkında tecavüz etmek encroach v.
başkasının hakkına tecavüz etmek poach v.
tecavüz etmek trespass v.
kanuna tecavüz etmek trespass upon the law v.
tecavüz etmek do violence to v.
hakkına tecavüz etmek entrench v.
tecavüz etmek enjamb [obsolete] v.
tecavüz etmek entrench v.
toplu tecavüz etmek jackroll [south africa] v.
tecavüz etmek oppress [obsolete] v.
tecavüz etmek constuprate [obsolete] v.
(ticarette) başkasının hakkına tecavüz etmek interlope v.
tecavüz etmek suppress [obsolete] v.
yavaşça veya gizlice tecavüz edilmiş (hak, mülk) encroached adj.
tecavüz edilmiş (sınır vb) overstepped adj.
tecavüz edilmemiş unravished adj.
başkasının hakkına tecavüz eden usurpant [obsolete] adj.
başkasının hakkına tecavüz eden usurpatory [rare] adj.
başkasının hakkına tecavüz eden usurping adj.
başkasının hakkına tecavüz ederek usurpedly adv.
başkasının hakkına tecavüz ederek usurpingly adv.
Phrasals
tecavüz etmek (fikre/haklara) entrench upon v.
tecavüz etmek spring on v.
(birine) tecavüz etmek force on (someone or something) v.
(birine) tecavüz etmek force (oneself) on v.
(birine) tecavüz etmek force (oneself) upon v.
haklarına tecavüz etmek infringe upon something v.
haklarına tecavüz etmek infringe on something v.
tecavüz etmek force (oneself) on (someone or something) v.
birine/bir şeye tecavüz etmek encroach upon someone or something v.
birine/bir şeye tecavüz etmek encroach on someone or something v.
(bir şeye) tecavüz etmek encroach upon (something) v.
(bir şeye) tecavüz etmek encroach on (something) v.
tecavüz etmek obtrude upon v.
Idioms
tecavüz etmek lay hands on v.
birinin hakkına tecavüz etmek tread on someone's toes v.
haneye tecavüz etmek break into v.
haneye tecavüz etmek break in v.
tecavüz etmek interfere with v.
(birinin) alanına tecavüz etmek poach on (one's) territory v.
birinin alanına tecavüz etmek poach on someone's territory v.
birinin hakkına tecavüz etmek poach on someone's territory v.
Trade/Economic
hakkına tecavüz etme accroachment n.
başkasının malına tecavüz disturbance of possession n.
hakka tecavüz etme infringement n.
hakkına tecavüz etme encroachment n.
tecavüz etmek infringe v.
Law
başkasının malına tecavüz accroachment n.
başkasının haklarına tecavüz accroachment n.
başkasının arazisine tecavüz etme aggravated trespass n.
tecavüz suçundan mahkumiyet rape conviction n.
tecavüz mağdurunun olaydan önceki cinsel yaşamına ilişkin detayların delil olarak kullanımını yasaklayan veya sınırlandıran yasa rape shield law n.
tecavüz suçundan hüküm giyme rape conviction n.
araziye tecavüz trespass to land n.
arsaya tecavüz suçu agrarian crime n.
başkasının arazisine tecavüz trespass n.
başkasının arazisine tecavüz etme pourpresture n.
başkasının mülküne tecavüz trespassing n.
başkasının malına tecavüz encroachment n.
başkasının haklarına tecavüz encroachment n.
başkasının arsasına tecavüz eden kimse dispossessor n.
başkasının arazisine tecavüz etme purpresture n.
başkasının arsasına tecavüz eden intruder n.
başkasının arsasına tecavüz eden kimse disseizor n.
başkasının arazisine tecavüz trespassing n.
başkasının mülküne tecavüz eden intruder n.
bir başkasının arsasına tecavüz etme deforcement n.
bir başkasının arazisine tecavüz eden kadın disseizoress n.
bir başkasının arazisine tecavüz eden şahıs disseizor n.
bir başkasının arazisine tecavüz eden şahıs dispossessor n.
çoklu tecavüz pack rape n.
çoklu tecavüz gang rape n.
düzeltici tecavüz corrective rape n.
fiili tecavüz assault n.
evlilik içi tecavüz marital rape n.
haneye tecavüz girişimi attempted forced entry n.
haneye tecavüz break-in n.
haneye tecavüz home invasion n.
haneye tecavüz kurbanı forced entry victim n.
hududu tecavüz etme surpassing the limit n.
hakkı olmayan yere tecavüz trespass n.
haneye tecavüz suçu offense of breaking into house n.
haneye tecavüz haimsucken n.
haneye tecavüz breaking and entering n.
haneye tecavüz forced entry n.
hakkı olmayan yere tecavüz trespassing n.
haneye tecavüz suçu hamesucken n.
haneye tecavüz housebreaking n.
haneye tecavüz hamesucken n.
hakkı olmayan yerlere tecavüz trespassing n.
ırza tecavüz ravishment n.
ırza tecavüz amacıyla saldırı assault with intent to rape n.
ırza tecavüz defloration n.
ikinci derecede cinsel tecavüz sexual assault in the second degree n.
ırza tecavüz sexual assault n.
kötü niyetle başkasının hakkına tecavüz etme malicious trespass n.
mahkemeye tecavüz contempt n.
meskene tecavüz housebreaking n.
silahlı tecavüz assault at arms n.
şahsa fiili tecavüz trespass to the person n.
tecavüz etmeme nonviolence n.
tecavüz etmeme non-violence n.
tecavüz eden aggressor n.
toplu tecavüz gang rape n.
toplu tecavüz pack rape n.
tecavüz kurbanları rape victims n.
tecavüz suçu zanlısı rape convict n.
tecavüz zanlısı rape suspect n.
tecavüz zanlısı convicted rapist n.
tecavüz suçu zanlısı rape suspect n.
tecavüz zanlısı rape accused n.
tecavüz zanlısı rape defendant n.
tecavüz edildiği iddia edilen yere davalının tayin edilmesini isteyen defi blank bar n.
tecavüz suçu zanlısı rape defendant n.
tecavüz suçu zanlısı convicted rapist n.
tecavüz zanlısı rape convict n.
tecavüz suçu zanlısı rape accused n.
taşınmaz mülkiyetine tecavüz trespass to land n.
tecavüz mağdurları rape victims n.
tecavüz edildiği iddia edilen yere davalının tayin edilmesini isteyen defi common bar n.
mülke tecavüz etme entry n.
tecavüz mahkumu convicted rapist n.
haneye tecavüz hamesecken [scotland] n.
haneye tecavüz cezasından muaf olma hamesucken [anglo-saxon] n.
haneye tecavüz cezası hamesucken [anglo-saxon] n.
kamu ve şahsi mallara tecavüz commodity riot n.
cinayet, tecavüz, hırsızlık ve kundaklama suçlarıyla ilgili davalar pleas of the crown n.
bir başkasının hakkına tecavüz etmek invade v.
bir başkasının arsasına tecavüz etmek deforce v.
ırzına tecavüz etmek violate v.
ırza tecavüz etmek ravish v.
meskene tecavüz etmek housebreak v.
tecavüz etmek aggress v.
tecavüz etmek transgress v.
tecavüz etmek encroach v.
tecavüz etmek violate v.
tecavüz etmek rape v.
tecavüz etmek assault v.
tecavüz etmek attack v.
tecavüz etmek violate v.
toplu tecavüz suçu işlemek gang rape v.
toplu tecavüz etmek gang-rape v.
randevulaşılan kişiye tecavüz etmek daterape v.
randevulaşılan kişiye tecavüz etmek date-rape v.
diğerlerinin hukuki haklarına tecavüz etmek shingle v.
tecavüz edilebilir rapable adj.
tecavüz edilebilir rapeable adj.
şiddet ve zor kullanarak (meskene tecavüz fiillerinde kullanılır) with strong hand expr.
Politics
başkasının arazisine tecavüz eden kimse land grabber n.
Medical
tecavüz travması rape trauma n.
tecavüz hapı flunitrazepan n.
Psychology
cebri tecavüz forcible rape n.
kanunen tecavüz statutory rape n.
sadistik tecavüz sadistic rape n.
tecavüz korkusu virginitiphobia n.
tecavüz miti rape myth n.
tecavüz travması sendromu rape trauma syndrome n.
Pharmaceutics
tecavüz hapı rohypnol® n.
Social Sciences
tecavüz kültürü rape culture n.
tecavüz karşıtı antirape adj.
tecavüz olayları ile mücadele eden antirape adj.
History
(aynı şahsın gerçekleştirdiği) hakkı olmayan yere tecavüz suçu post-disseizin n.
hakkı olmayan yere yeniden tecavüz suçu işleyen kimse post-disseizor n.
Cinema
gerçek şiddet tecavüz ve ölüm sahnelerini içeren ve yasa dışı yollarla izleyiciye ulaştırılan film snuff movie n.
gerçek şiddet tecavüz ve ölüm sahnelerini içeren ve yasa dışı yollarla izleyiciye ulaştırılan film snuff film n.
Latin
manevi tecavüz contumelia n.
Archaic
tecavüz edilmemiş untrenched adj.
Slang
bir kadına birden çok erkeğin tecavüz etmesi bunch punch n.
grup halinde tecavüz clusterfuck n.
grup halinde tecavüz cluster fuck n.
çoklu tecavüz gangbang n.
toplu tecavüz gangbang n.
tecavüz hapı roofies n.
(tecavüz etmek amacıyla) duş alan mahkumlara saldıran mahkum shower hawk n.
(birisine tecavüz etmek amacıyla içkisine koyulan) ilaç/hap roofy n.
toplu tecavüz gangshag n.
tecavüz hapı mexican valium n.
bir kadına birden çok erkeğin tecavüz etmesi bunch-punch n.
birine toplu tecavüz edenlerden biri gangbanger n.
toplu tecavüz gangbang n.
tecavüz amacıyla kullanılan bir ilaç roofie n.
birine habersizce tecavüz hapı içirmek roofie v.
(bir şeyin) içine tecavüz hapı atmak roofie v.
tecavüz etmek scotch [australia] v.
tecavüz mağduru mahkum pillow biter expr.