spoil - Turco Inglés Diccionario
Historia

spoil

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "spoil" en diccionario turco inglés : 63 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
spoil v. şımartmak
spoil v. berbat etmek
spoil v. bozulmak
spoil v. bozmak
General
spoil n. ganimet
spoil n. gasp
spoil n. memuriyet
spoil n. yağma
spoil n. kazanç
spoil n. yağma malı
spoil n. memuriyet (seçim kazanılınca)
spoil n. çalıntı mal
spoil n. çapul
spoil n. avanta
spoil n. döküntü
spoil v. yüz vermek
spoil v. batırmak
spoil v. bozulmak (besin vb)
spoil v. yazık etmek
spoil v. dozunu kaçırmak
spoil v. bozulmak
spoil v. haklamak
spoil v. çürümek
spoil v. heba etmek
spoil v. tadını kaçırmak
spoil v. yıkmak
spoil v. katletmek
spoil v. mahrum etmek
spoil v. mahvetmek
spoil v. istemek
spoil v. yüz verip şımartmak
spoil v. nazlı alıştırmak
spoil v. yemek çürümek
spoil v. yağma etmek
spoil v. içine etmek
spoil v. kaçırmak
spoil v. bozulmak (süt vb)
spoil v. azdırmak
spoil v. bozmak
spoil v. (olumsuz anlamda) değiştirmek
spoil v. berbat etmek
spoil v. ifsat etmek
spoil v. itilenmek
spoil v. geçersiz saymak
Irregular Verb
spoil v. spoiled/spoilt - spoiled/spoilt
Colloquial
spoil n. filmin veya kitabın sonunu söyleme
spoil v. bozmak
spoil v. berbat etmek
spoil v. içine etmek
spoil v. perişan etmek
Idioms
spoil v. berbat etmek
spoil v. çorba etmek
spoil v. eline yüzüne bulaştırmak
spoil v. içine etmek
Technical
spoil v. bozmak
spoil v. zarar vermek
Marine
spoil n. atık
spoil n. taranmış malzeme
Petrol
spoil n. ıskarta malzeme
Environment
spoil n. ıskarta
Slang
spoil v. berbat etmek
spoil v. eline yüzüne bulaştırmak
spoil v. içine etmek

Significados de "spoil" con otros términos en diccionario inglés turco: 99 resultado(s)

Inglés Turco
General
spoil of war n. savaş ganimeti
spoil rotten v. şımartmak
spoil the enjoyment v. ağzının tadını bozmak
spoil something while trying to improve v. kuşa benzetmek
let something spoil v. kokutmak
spoil the enjoyment of v. ağzının tadını bozmak
cause to spoil v. bozdurmak
spoil a scheme v. filmleri yakmak
spoil the game v. oyun bozmak
spoil the pleasure v. burnundan getirmek
spoil (someone's) pleasure or fun v. zevkini bozmak
not spoil v. yüz vermemek
spoil (something) v. tadını kaçırmak
spoil (a piece of writing) by alteration v. üzerinde kalem oynatmak
spoil food by cooking it for too long v. yemeği yakmak
spoil the view v. manzarayı bozmak
spoil the scene v. manzarayı bozmak
spoil someone v. birini şımartmak
spoil mood v. modunu düşürmek
spoil one's appetite v. iştahını kapatmak
spoil a story v. bir hikayede olacakları söylemek
spoil a novel v. bir romanda olacakları söylemek
spoil a book v. bir kitapta olacakları söylemek
spoil a series v. bir dizide olacakları söylemek
spoil a tv series v. bir dizide olacakları söylemek
spoil a film v. bir filmde olacakları söylemek
spoil a show v. bir dizide olacakları söylemek
spoil a movie v. bir filmde olacakları söylemek
spoil a tv show v. bir dizide olacakları söylemek
Proverb
spare the rod and spoil the child kızını dövmeyen dizini döver
too many cooks spoil the broth horozu çok olan köyün sabahı geç olur
spare rod and spoil the child kızını dövmeyen dizini döver
too many cooks spoil the stew horozu çok olan köyde sabah geç olur
too many cooks spoil the stew nerede çokluk orada bokluk
too many cooks spoil the broth horozu çok olan köyde sabah geç olur
too many cooks spoil the broth nerede çokluk orada bokluk
spare the rod and spoil the child dayak cennetten çıkmadır
too many cooks spoil the soup horozu çok olan köyde sabah geç olur
too many cooks spoil the soup nerede çokluk orada bokluk
too many cooks spoil the broth nerede çokluk orda bokluk
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel bir korkak bir orduyu bozar
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel bir baş soğan tüm kazanı kokutur
it takes one bad apple to spoil the (whole) barrel çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar
do not spoil the ship for a ha'porth of tar pire için yorgan yakma
do not spoil the ship for a ha'porth of tar küçücük/incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için koca gemiyi yakma
do not spoil the ship for a ha'porth of tar küçücük/incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için gemileri yakma
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch üzüm üzüme baka baka kararır
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch körle yatan şaşı kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch itle yatan bitle kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch bir baş soğan bir kazanı kokutur
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch balık baştan kokar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch bir korkak bir orduyu bozar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel üzüm üzüme baka baka kararır
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel körle yatan şaşı kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel itle yatan bitle kalkar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel bir baş soğan bir kazanı kokutur
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel balık baştan kokar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel bir korkak bir orduyu bozar
Colloquial
spoil a plan v. bir planın içine etmek
spoil the game v. oyunu bozmak
spoil the game v. oyununu bozmak
Idioms
spoil somebody rotten v. bir dediğini iki etmemek
spoil somebody rotten v. birisini çok şımartmak
spoil somebody rotten v. birini aşırı şımartmak
spoil somebody rotten v. birisinin tüm isteklerini yerine getirmek
spoil the ship for a hap'orth of tar v. çok pahalı bir şey alıp ufak harcamalardan kaçınmak
make a spoon or spoil a horn v. ne pahasına olursa olsun her şeyi yapmak
make a spoon or spoil a horn v. bir şeye ulaşmak için her yolu denemek
make a spoon or spoil a horn v. bir şeye ulaşmak için azimle uğraşmak
make a spoon or spoil a horn v. bir şeye ulaşmak için her şeyi göze almak
make a spoon or spoil a horn v. gözünü karartmak
spoil the ship for a ha'porth of tar v. küçük bir harcamadan kaçacağım diye koca şeyi/elindekini/asıl önemli şeyi mahvetmek
spoil the ship for a ha'porth of tar v. pire için yorgan yakmak
spoil the ship for a ha'penny-worth of tar v. küçük bir harcamadan kaçacağım diye koca şeyi/elindekini/asıl önemli şeyi mahvetmek
spoil the ship for a ha'penny-worth of tar v. pire için yorgan yakmak
spoil the ship for a ha'p'orth of tar v. küçük tasarruflar etmeye çalışırken daha büyük bir girişimi riske atmak
spoil the ship for a ha'p'orth of tar v. küçük bir harcamadan kaçacağım diye koca şeyi/elindekini/asıl önemli şeyi mahvetmek
spoil the ship for a ha'p'orth of tar v. pire için yorgan yakmak
spoil for adj. -e hazır
spoil for adj. kavgaya hazır
spoil for (something) adj. (bir şeye) hazır/istekli
spoil for (something) adj. (kavgaya, tartışmaya hazır/istekli
too many cooks spoil the broth expr. horozu çok olan köyde sabah erken olur
too many cooks spoil the broth expr. horozun çok olduğu yerde sabah erken olur
too many cooks spoil the broth expr. nerde çokluk orda bokluk
too many cooks spoil the broth expr. nerde çokluk, orada bokluk
too many cooks spoil the broth expr. nerede çokluk orda bokluk
Speaking
don't spoil me expr. şımartmayın beni
don't spoil me expr. şımartma beni
Technical
spoil bank n. cüruf yığını
spoil draught n. çekiş azaltıcı
mount kit roof spoil system n. montaj kiti tavan rüzgarlığı sistemi
Railway
ballast spoil n. balast bozulması
Marine
ozone layer spoil n. ozon tabakasının bozulması
Environment
spoil area n. moloz dökme alanı