very - Turco Inglés Diccionario
Historia

very

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "very" en diccionario turco inglés : 28 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
very adv. çok
General
very adj. mutlak
very adj. aynı
very adj. gayet
very adj. tam
very adj. salt
very adj. belirli
very adj. gerçek
very adj. sırf
very adj. feci
very adj. korkunç
very adj. hatta
very adj. bile
very adj. çok
very adj. tıpkısı
very adv. zilzurna
very adv. pek
very adv. en
very adv. gerçekten
very adv. ta kendisi
very adv. tümüyle
very adv. bilfiil
very adv. tıpkısı
very adv. aynı
very adv. gerçek
very adv. hakiki
Colloquial
very expr. tam da
Technical
very adv. çok

Significados de "very" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
very thin adj. incecik
very clean adj. tertemiz
very funny adj. çok komik
very easy adj. çok kolay
very much adv. pek çok
General
very short distance n. arpa boyu
the very last n. en son
very cunning fellow n. hinoğluhin
very small quantity n. damla
very sparse beard n. köse sakal
someone who believes that he is very intellectual n. entel
very important person n. çok önemli kişi
very muddy place n. çamur deryası
very large scale integration n. çok büyük boyutta integrasyon
very pistol n. gerçek silah
very skimpy bikini n. tanga
a very bright shade of pink n. çingene pembesi
the very first n. tam ilki
the very best n. en iyisi
very beautiful girl n. çok güzel kız
a very distant relative n. dış kapının mandalı
very light sleep n. tavşan uykusu
very high speed integrated circuits n. yüksek hızlı entegre devreler
very image of n. hık demiş burnundan düşmüş
the very first n. ilk
very high frequency n. çok yüksek sıklık
very sick n. ağır hasta
the very nature of the crime n. suçun asıl mahiyeti
very important guest n. ağır misafir
very low-fat diet n. çok az yağlı diet
a very difficult decision n. çok zor bir karar
very ugly face n. tipi kayık
a very important improvement/development n. çok önemli bir gelişme
a very small town n. küçücük kasaba
a very small town n. çok küçük kasaba
very few people n. çok az insan
a very open-ended phrase n. çok açık uçlu bir ifade
very clean n. çok temiz
be very cold v. eli ayağı buz kesilmek
be very upset v. sinirleri altüst olmak
be very close with v. samimi olmak
get very excited v. esrimek
be very hungry v. açlıktan imanı gevremek
be very hungry v. yüreği bayılmak
be very tactless v. kafa göz yarmak
be very interested in v. üstüne düşmek
be very angry v. ateş püskürmek
feel very dejected v. kan ağlamak
very amazed to v. çok şaşırmak
be very excited v. kabına sığmamak
feel very cold v. çivi kesmek
very sleepy v. uyku gözünden akmak
be very sleepy v. uyku gözünden akmak
find the very man v. tam adamına düşmek
go very often v. aşındırmak
be very pleased v. göbek atmak
be very cold v. içi titremek
be very wrinkled v. buruş buruş olmak
be very fond of v. bitmek
be very good at v. adamı olmak
feel very thirsty v. damağı kurumak
get very angry v. illet olmak
be very thirsty v. bağrı yanmak
feel very sleepy v. gözünden uyku akmak
go very fast v. uçmak
become a very hot issue v. gündeme bomba gibi düşmek
become very steep v. sarplaşmak
feel very thirsty v. hararet basmak
be very sorry v. bin pişman olmak
get very tired v. canı çıkmak
feel very cold v. buz kesmek
admire very highly v. hayranlık beslemek
be very cold v. kıkırdamak
find very easily v. eliyle koymuş gibi bulmak
be very hungry v. acından ölmek
be very happy v. düğün bayram etmek
very happy v. düğün bayram etmek
be very interested in something v. yakından ilgilenmek
get very thin v. tazıya dönmek
become very hot v. halvete dönmek
cost very much v. pahalıya oturmak
feel very sorry v. dizini dövmek
get very thirsty v. boğazı kurumak
be very jealous v. sağ gözünü sol gözünden sakınmak
get very thin v. çöpe dönmek
become very rigid v. kazık kesilmek
be very competent on v. konuya vakıf olmak
be very pleased to v. çok memnun olmak
work very hard v. çok çalışmak
be very thirsty v. dili damağına yapışmak
be very dirty v. pislik götürmek
be very busy and crowded v. arı kovanı gibi işlemek
be very skittish and wary of everything v. herşeyden nem kapmak
be very crowded v. adam almamak
be very touchy v. buluttan nem kapmak
be sold at a very cheap price v. bedavaya gitmek
be very observant of v. harfiyen uymak
make very tired v. canını çıkarmak
make very happy v. canına değmek
listen very carefully v. can kulağı ile dinlemek
turn a place in a very noisy disordered state v. curcunaya çevirmek
turn a place in a very noisy disordered state v. curcunaya vermek
turn a place in a very noisy disordered state v. curcunaya döndürmek
have a very enjoyable night v. felekten bir gece çalmak
examine very closely v. elekten geçirmek
have a very enjoyable day v. felekten bir gün çalmak
be very moved (by a pathetic sight) v. yüreği sızlamak
be very happy v. zevkten dört köşe olmak
turn a place in a very noisy disordered state v. ortalığı ellialtıya vermek
like some very much v. çok hoşlanmak
be very lazy v. çok tembel olmak
miss someone very much v. çok özlemek
be very much upset by someone v. çok üzülmek
be very beautiful v. çok güzel olmak
be very pretty v. çok güzel olmak
be very much distressed by someone v. çok üzülmek
make life very miserable for (someone) v. sürüm sürüm süründürmek
be very miserable v. dünya başına yıkılmak
be very happy v. dünyalar (birisinin) olmak
become very stooped v. iki kat olmak
be very fond of v. bayılmak
be very fond of v. çok sevmek
go to (some place) very often v. yol etmek
have a very beneficial effect v. çok yararlı bir etkisi olmak
esteem very highly v. çok saygı duymak
esteem very highly v. çok değer vermek
be very lucky v. çok şanslı olmak
be very well received v. çok hoş karşılanmak
be very well received v. çok olumlu bulunmak
work until very late v. gece geç saatlere kadar çalışmak
suit very well v. çok yakışmak
become very angry v. çok sinirlenmek
learn something very well v. çok iyi öğrenmek
be sold at a very cheap price v. ucuza gitmek
find it very/extremely important v. son derece önemli bulmak
know very little about something v. bir şeyi çok az bilmek
know very little about something v. bir şey hakkında çok az bilgisi olmak
shake to its very foundations v. temeline kadar sarsmak
know someone very well v. birini çok iyi tanımak
get to the top of one's field in a very short time v. çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak
find someone very attractive v. birini çok çekici bulmak
be very interested in something v. bir şeye aşırı/çok ilgi duymak
want something very much v. bir şeyi çok istemek
know very little about someone v. biri hakkında çok az şey bilmek
live on a very small amount of money v. çok az bir parayla geçinmek
know very little about something v. bir konu hakkında çok az bilgisi olmak
be very old v. çok yaşlı olmak
be very old v. çok eski olmak
taste very good v. çok lezzetli olmak
be very helpful v. çok yardımı dokunmak
be very powerful v. çok güçlü olmak
be very strong v. çok güçlü olmak
be (very) hard to do v. yapması (çok) zor olmak
come from a very good family v. çok iyi bir aileden gelmek
give a very clear message v. gayet açık bir mesaj vermek
be very thoughtful v. çok düşünceli olmak
dance very well v. çok iyi dans etmek
be very generous v. çok cömert olmak
know something very well v. bir şeyi çok iyi bilmek
be very effective v. çok etkili olmak
move very fast v. çok hızlı hareket etmek
think very calmly v. çok sakin bir şekilde düşünmek
wonder very much v. çok merak etmek
be very happy v. çok mutlu olmak
serve a very important purpose v. çok önemli bir amaca hizmet etmek
give a very good performance v. çok iyi performans sergilemek
give a very good performance v. çok iyi performans göstermek
play a musical instrument very well v. bir müzik aletini konuşturmak/çok iyi çalmak
very thin adj. iskelet gibi
very close adj. canciğer
very fine adj. incecik
very hot adj. kaynar
very noble adj. eşref
very long adj. upuzun
very distant adj. uzaktan uzağa
very beautiful adj. şiir gibi
very straight adj. dümdüz
very hard adj. abanoz gibi
very small adj. bit kadar
very tall adj. minare gibi
very rough adj. azgın
very dear adj. canciğer kuzu sarması
very conceited adj. burnu havada
very fat adj. manda gibi
very crowded adj. mahşer gibi
very sharp adj. jilet gibi
very big adj. koskoca
very clean adj. çiçek gibi
very young adj. gepgenç
very image of adj. tıpkısı
very good adj. çok güzel
very bitter adj. ağı gibi
very long adj. destan gibi
very clean adj. ak pak
very clean adj. arı sili
very late adj. çok geç
very dear adj. can ciğer
very tall adj. zürafa gibi
very crowded adj. tıklım tıklım
very creased adj. bumburuşuk
very round adj. yusyuvarlak
very cold adj. çivi gibi
very old adj. çok yaşlı
very easy adj. baklava börek
very clear adj. besbelli
very robust adj. dipdiri
very hurried adj. pürtelaş
very fast adj. mantar gibi
very agile adj. pire gibi
very bright adj. apaydın
very soft and puffed out adj. pufla gibi
very quiet adj. ağzı var dili yok
very heavy adj. balyoz gibi
very hard adj. katır kutur
very hot adj. hamam gibi
very soft adj. pamuk gibi
very steep adj. dimdik
very hot adj. fırın gibi
very knowledgeable adj. derya gibi
very green adj. yemyeşil
very special adj. çok özel
very cheap adj. kelepir
very loose adj. kağşak
very cold adj. buz gibi
the very reverend adj. muhterem (katedral dekanının isminden önce kullanılan unvan)
very nice adj. şiir gibi
very young adj. çiçeği burnunda
very cheap adj. sudan ucuz
very tired adj. halsiz
very big adj. çok büyük
very clean adj. pirüpak
very bad adj. haşat
very much adj. kıyamet gibi
very heavy adj. kurşun gibi
very heavy adj. gülle gibi
very hard adj. kaskatı
very strong adj. beton gibi
very hurtful adj. zehir zıkkım
very urgent adj. çok acil
very dirty adj. muşamba gibi
very beautiful adj. huri gibi
very clear adj. apaçık
very showy adj. alayişli
very dark adj. zifir gibi
very cunning adj. anasının gözü
very light adj. çok hafif
very small adj. avuç içi kadar
very malarious adj. sıtmalık
very tasteless adj. tatsız tuzsuz
very strong adj. dokuz canlı
this very moment adj. tam bu anda
very image of adj. aynı
very expensive adj. ateş pahası
very little adj. küçümen
very tight adj. dapdaracık
very yellow adj. sapsarı
very wrinkled adj. muşmula gibi
very good adj. fıstık gibi
very beautiful adj. ayın on dördü gibi
very red adj. kıpkırmızı
the very adj. en
very old adj. kadim
very good adj. canavar gibi
very crowded adj. iğne atsan yere düşmez
very cheap adj. bedava
very joyful adj. pürneşe
very tight adj. sımsıkı
very hot adj. halvet gibi
very slender adj. incecik
very fat adj. küp gibi
the very adj. tam
very firm adj. çok sağlam
very small adj. azıcık
very flat adj. yamyassı
very pleasing adj. ballı
very strong adj. kale gibi
very big adj. koskocaman
very small adj. ufacık
very pale adj. sapsarı
very fast adj. yıldırım gibi
very white adj. kireç gibi
very sweet adj. lokum gibi
very young adj. gencecik
very beautiful adj. çok güzel
very active adj. çakı gibi
very few adj. çok az
very short adj. bacak kadar
very intelligent adj. keskin zekalı
very clean adj. pırıl pırıl
very small adj. küçücük
very nice adj. ballı
very windy adj. tozkoparan
very much adj. çok fazla
very wrinkled adj. buruş buruş
very sharp adj. sipsivri
very bitter adj. zehir gibi
very soft adj. yumuşacık
very thin adj. ipince
very short adj. kısacık
very honourable adj. eşref
very deep adj. kuyu gibi
very old adj. nuh nebi`den kalma
very hard adj. kerpiç gibi
very image of adj. benzeri
very round adj. top top
taking a very short time adj. saniyelik
very narrow adj. dapdaracık
very beautiful adj. fıstık gibi
very difficult adj. çok zor
very smooth adj. sinekkaydı
very cheap adj. para ile değil
very delicious adj. ballı
very small adj. el kadar
very strong adj. evladiyelik
very beautiful adj. lokum gibi
very rich adj. alyon
very smooth adj. dümdüz
very low adj. alçacık
very sharp adj. çok keskin
very dark adj. çok koyu
very low adj. çok alçak
very slow adj. çok yavaş
very good adj. çok iyi
very similar adj. çok benzer
very tight adj. çok sıkı
very fast adj. çok hızlı
very loose adj. çok seyrek
very mischievous adj. ele avuca sığmaz
very fast adj. dolu dizgin
very messy adj. karman çorman
very hot (spicy) adj. zehir gibi (acı)
very hurtful (words) adj. zehir zemberek
very inaccurate adj. yalan yanlış
very different adj. taban tabana zıt
very clever adj. zehir gibi
very sick adj. çok hasta
very liberal adj. çok liberal
very ill adj. çok hasta
very original adj. çok orijinal
very cloudy adj. çok parçalı bulutlu
very drunk adj. aşırı alkollü
very stooped adj. iki büklüm
very stooped adj. iki kat
very lucky adj. çok şanslı
very pertinacious adj. sülük gibi
very valuable adj. ömre bedel
very beautiful adj. ömre bedel
very-high adj. çok yüksek
very-low adj. çok alçak
very near adj. ha oldu ha olacak
very useful adj. çok yararlı
very useful adj. çok faydalı
very high adj. çok yüksek
very cost effective adj. çok uygun maliyetli
very large adj. çok geniş
very small adj. çok küçük
very narrow adj. çok dar
very crowded adj. çok kalabalık
very harmful adj. çok zararlı
very pregnant adj. karnı burnunda
very comfortable adj. çok rahat
very loud adj. çok gürültülü
very risky adj. çok riskli
very tight adj. daracık
very tight adj. dapdar
very flat adj. çok düz
very young and tender adj. körpecik
very nice adj. çok hoş
very exciting adj. çok heyecanlı
very advanced adj. çok gelişmiş
very seriously ill adj. oldukça ağır hasta olan
very seriously ill or injured adj. oldukça ağır hasta veya yaralı olan
very dark adj. kopkoyu
this very moment adv. derhal
at the very time adv. bir anda
very close adv. burun buruna
very quickly adv. çarçabuk
very hastily adv. yangından mal kaçırır gibi
very much adv. yerden göğe kadar
very nearly adv. fazlaca yakın
very quickly adv. çabuk çabuk
at the very outside adv. olsa olsa
in very deed adv. gerçekten
at the very least adv. en az
very next day adv. ertesi gün
on the very spot adv. hemen
this very day adv. bugünden tezi yok
at the (very) outside adv. en fazla
very well adv. gül gibi
at the very time adv. tam da
very well adv. çok iyi
the very day adv. aynı gün
to the very second adv. saniyesi saniyesine
very evidently adv. apaçık
this very day adv. bugün bile
to the very minute adv. dakikası dakikasına
very clearly adv. tabak gibi
at the very least adv. en aşağı
very much adv. gayet
very slowly adv. fıstıki makam
in very deed adv. sahih olarak
the very day adv. işte o gün
very evidently adv. apaşikar
very quickly adv. çalışan
(at) very small scale adv. çok küçük ölçüde
under one's very eyes adv. gözünün önünde
very tightly adv. sımsıkı
very suddenly adv. şırpadak
very early adv. turfanda
very rarely adv. binde bir
very seldom adv. bayramdan bayrama
at the very outside adv. taş çatlasa
at the very moment adv. tam o anda
very little adv. açlıktan ölmeyecek kadar
very much adv. pek
this very moment adv. hemen
very likely adv. büyük bir olasılıkla
at the very most adv. en fazla
very slowly adv. ağır aksak
very noisily adv. güldür güldür
this very moment adv. bu anda
in very deed adv. en doğrusu
very soon adv. akşama sabaha
very easily adv. tereyağından kıl çeker gibi
very slowly adv. ığıl ığıl
very tightly adv. kıskıvrak
in very deed adv. aslında
at the very most adv. en çok
very smoothly adv. sinekkaydı
from the very beginning adv. en baştan
very lonely adv. ıpıssız
very next day adv. hemen ertesi gün
very definitely adv. çok kesin olarak
very definitely adv. kati olarak
very ugly adv. gudubet
very often adv. çok sık
in a very short time adv. kaşla göz arasında
this very moment adv. daha demin
very recently adv. çok kısa bir süredir
at the very most adv. çok çok
very frequently adv. ikide birde
very frequently adv. ikide bir
very clearly adv. kesin surette
very definitely adv. kesin surette
very likely adv. büyük ihtimalle
very nearly adv. parmak kaldı
at that very moment adv. tam şu anda
very close adv. ha oldu ha olacak
for a very long time adv. çok uzun bir süredir
very unlikely adv. uzak ihtimal
on that very date adv. tam o tarihte
very well adv. iyi derecede
very early adv. çok erken
very rarely adv. ayda yılda bir
very seldom adv. ayda yılda bir
at a very successful level adv. son derece başarılı bir seviyede
until the very end adv. en sonuna kadar
at the very most adv. olsa olsa
to the very end adv. en sonuna kadar
in a very unprofessional way adv. çok amatörce
very well adv. iyi düzeyde
since the very beginning adv. en başından beri
on very friendly terms with adv. çok samimi
very easily adv. çok kolayca
very seldom adv. çok nadiren
to a very surprising extent adv. şaşılacak biçimde
in the (very) next breath adv. bir önceki yorumdan hemen sonra
very much like adv. benzer bir şekilde
his very self pron. ta kendisi
very good! interj. hah şöyle
very well interj. pekala
the very same interj. ta kendisi
very well then interj. tamam
very good! interj. tamam!
very well then interj. iyi o halde
very well interj. oldu
very good, sir! interj. tamam, efendim
the snow is very heavy expr. kar çok şiddetli
I very parched expr. çok susadım
vgc (very good condition) abrev. oldukça iyi durumda olma
Phrases
at the very least adv. en az
all very fine expr. iyi güzel ama
all very fine expr. gayet iyi/güzel
as its very name signifies expr. adından da anlaşılacağı üzere
as its very name signifies expr. adından da anlaşılacağı gibi
until very recently expr. çok yakın zamana kadar
on the very spot expr. derhal
very truly yours expr. en derin saygılarımla
very truly yours expr. en derin saygılarımızla
to the very day expr. günü gününe
at the very end expr. en sonunda
at the very least expr. hiç olmazsa
at the very least expr. hiç olmadı
thank you very much for your prompt response expr. hızlı cevabınız için çok teşekkür ederim
at the very least expr. en azından
all very well but expr. iyi ama
all very well but expr. iyi ancak
very truly yours, expr. iş mektubunun sonunda imzadan hemen önce yazılır
on the very spot expr. olduğu yerde
on the very spot expr. oracıkta