|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
çoğunlukla askeri birliklere verilen yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak |
starboard n.
|
|
2 |
General |
çoğunlukla latin ülkelerinde belirli aziz ve dini kişiliklerle bağlantılı resmi tatiller |
fiesta n.
|
|
3 |
General |
çalılardan çatısı olan gölgelik (çoğunlukla plajda ve piknik alanlarında görülür) |
ramada n.
|
|
4 |
General |
30* ile 70* enlemleri arasında çoğunlukla batıdan doğuya esen rüzgarlar |
westerlies n.
|
|
|
5 |
General |
çoğunlukla geniş saçaklı, küçük, ahşap ev veya bungalov |
chalet n.
|
|
6 |
General |
çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir ölçüde bağımsızlığı olan büyük il |
state n.
|
|
7 |
General |
kum vb yapı malzemelerini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75cm olan küp ölçek |
hold n.
|
|
8 |
General |
çoğunlukla yarışlar için kullanılan güçlü motorlu tekne |
powerboat n.
|
|
9 |
General |
bir nesneyi nitelemek için kullanılan sözcüğün bazı nedenlerden ötürü o nesnenin özelliklerini tanımlamaya yetmemesi sonucunda (çoğunlukla eski sözcüğün başına bir niteleyici ifade getirilerek) oluşturulmuş yeni kelime |
retronym n.
|
|
10 |
General |
çoğunlukla ahşaptan yapılmış olan yap-boz |
casse-tete n.
|
|
11 |
General |
ömrün çoğunlukla sandalyede ve sakin geçen yaşlılık dönemi |
chair days [obsolete] n.
|
|
12 |
General |
ömrün çoğunlukla sandalyede ve sakin geçen yaşlılık dönemi |
chairdays [obsolete] n.
|
|
13 |
General |
çoğunlukla kadınlar tarafından kurulan yardım derneği |
auxiliary n.
|
|
14 |
General |
heterojen ve çoğunlukla uyumsuz elementlerden oluşan karışım |
mélange n.
|
|
15 |
General |
çoğunlukla siyahilerin bulunduğu new york şehrinde bir semt |
bronx n.
|
|
16 |
General |
çoğunlukla kuzeydoğu hindistan'da yaşayan bir kabile |
mishmi n.
|
|
17 |
General |
gucerat dili konuşan ve çoğunlukla ticaretle uğraşan topluluk |
gujarati n.
|
|
18 |
General |
gucerat dili konuşan ve çoğunlukla ticaretle uğraşan topluluk |
gujrati n.
|
|
19 |
General |
gucerat dili konuşan ve çoğunlukla ticaretle uğraşan topluluk |
gujerat n.
|
|
20 |
General |
ham ipek telinin dış kısmındaki çoğunlukla serisinden meydana gelen yapışkan tabaka |
gum n.
|
|
21 |
General |
çoğunlukla geçerli olan genelleme |
rule n.
|
|
22 |
General |
çoğunlukla seçmek |
elect by majority v.
|
|
23 |
General |
seçimi ezici bir çoğunlukla kazanmak |
win a landslide victory v.
|
|
24 |
General |
istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için kesintili, çoğunlukla konsantre dozajlarda (ilaç) vermek |
pulse v.
|
|
25 |
General |
çoğunlukla yasadışı |
often-illegal adj.
|
|
26 |
General |
çoğunlukla ilişkili |
majority adj.
|
|
27 |
General |
çoğunlukla insanlara saldıran |
human adj.
|
|
28 |
General |
çoğunlukla geçerli olan |
ruling adj.
|
|
29 |
General |
çoğunlukla yalancı odundan oluşan |
sappy adj.
|
|
30 |
General |
çoğunlukla karada yaşayan |
semiterrestrial adj.
|
|
31 |
General |
az bir çoğunlukla |
by a narrow majority adv.
|
|
32 |
General |
ezici bir çoğunlukla |
overwhelmingly adv.
|
|
33 |
General |
ezici bir çoğunlukla |
predominantly adv.
|
|
34 |
General |
büyük bir çoğunlukla |
predominantly adv.
|
|
35 |
General |
büyük bir çoğunlukla |
overwhelmingly adv.
|
|
36 |
General |
az bir çoğunlukla |
by a slight majority adv.
|
|
Phrasals |
|
37 |
Phrasals |
çoğunlukla beraber/çoğunluğa göre hareket etmek |
swim with (something) v.
|
|
Phrases |
|
38 |
Phrases |
çoğunlukla hava yüzünden |
it's mostly because of the weather expr.
|
|
Colloquial |
|
39 |
Colloquial |
cehennem (çoğunlukla yazı dilinde kullanılmayan, farklı şekillerde hecelenebilen şaka yollu bir hüsnütabir) |
h-e-double-toothpicks n.
|
|
40 |
Colloquial |
çoğunlukla orta yaşlı annelerin giydiği yüksek bel, rahat kesim kot pantolon |
mom jeans n.
|
|
41 |
Colloquial |
çoğunlukla afrikalı amerikalılara özgü kabarık ve kıvırcık saç stili |
fro (afro) abrev.
|
|
Idioms |
|
42 |
Idioms |
sahte yakınlık/dostluk gösterisi yapan kimse (çoğunlukla politikacı) |
glad-hander n.
|
|
43 |
Idioms |
çoğunlukla yedekte bekleyen oyuncu |
bench warmer n.
|
|
44 |
Idioms |
büyük çoğunlukla aynı fikri paylaşmak |
join the great majority v.
|
|
|
45 |
Idioms |
büyük çoğunlukla aynı fikri/duruşu benimsemek |
join the great majority v.
|
|
46 |
Idioms |
internet üzerinden yapılan bir tartışma uzadıkça büyük ihtimalle/çoğunlukla adolf hitler veya nazilerle ilgili bi karşılaştırma yapılır |
godwin's law expr.
|
|
47 |
Idioms |
internet üzerinden yapılan bir tartışma uzadıkça büyük ihtimalle/çoğunlukla konu adolf hitler'e veya nazilere gelir |
godwin's law expr.
|
|
Trade/Economic |
|
48 |
Trade/Economic |
abd'de çoğunlukla ticari bankalardan oluşan ve bankaların diğer bankalardan genellikle gecelik ödünç alma amacıyla kullandıkları özel bir piyasa |
federal funds market n.
|
|
49 |
Trade/Economic |
çoğunlukla oylama sistemi |
majority voting system n.
|
|
50 |
Trade/Economic |
çoğunlukla oylama |
majority voting sytcm n.
|
|
51 |
Trade/Economic |
çoğunlukla seçim |
majority voting n.
|
|
52 |
Trade/Economic |
4'te 3 çoğunlukla verilen karar |
extraordinary resolution n.
|
|
53 |
Trade/Economic |
fiyatları çoğunlukla tesadüfi ekonomik faktörlerden ziyade arz ve talep tarafından belirlenen (piyasa) |
technical adj.
|
|
Law |
|
54 |
Law |
özel çoğunlukla kabul edilen federal yasa |
special majority federal law n.
|
|
Politics |
|
55 |
Politics |
çoğunlukla sırp milliyetçilerden oluşan gerilla grup |
cetnik n.
|
|
56 |
Politics |
çoğunlukla sırp milliyetçilerden oluşan gerilla grup |
chetnik n.
|
|
57 |
Politics |
adi çoğunlukla alınmış karar |
ordinary resolution n.
|
|
58 |
Politics |
1950'lerde ve 1960'larda yürüttüğü terör faaliyetleri ile tanınan ve çoğunlukla britanya kolumbiyası'nda örgütlenmiş olan bir dukobor tarikatı |
freedomites n.
|
|
59 |
Politics |
1951'de frankfurt'ta kurulan ve çoğunlukla komünizm karşıtı sosyal demokrat partilerden oluşan uluslar arası bir birlik |
socialist international n.
|
|
60 |
Politics |
seçimi büyük bir çoğunlukla kazanmak |
win a landslide victory v.
|
|
61 |
Politics |
çoğunlukla ilişkili |
majoritarian adj.
|
|
Technical |
|
62 |
Technical |
yağlı boya yapılmadan önce çoğunlukla metal yüzeylere sürülen ilk (kat) boya |
primer paint n.
|
|
Textile |
|
63 |
Textile |
baruthanede giyilmek üzere çoğunlukla yünden yapılan ve metal içermeyen kıyafet |
magazine dress n.
|
|
Dyeing |
|
64 |
Dyeing |
çoğunlukla demir oksitten oluşan kahverengi pigmentlere verilen ad |
earth colour n.
|
|
Transportation |
|
65 |
Transportation |
çoğunlukla iki nokta arasında düzenli seyahat edenleri taşıyan tren |
commuter n.
|
|
Marine |
|
66 |
Marine |
çoğunlukla ticaret gemilerinden oluşan ve deniz ulaştırma kontrol teşkilatı tarafından denetlenen konvoy |
merchant convoy n.
|
|
Mining |
|
67 |
Mining |
içerisinde çoğunlukla brezilya elması bulunduran çakıl taşlı, demirli kumlu maden yatakları |
cascalho n.
|
|
Medical |
|
68 |
Medical |
köpek ve diğer memelilerde bulaşıcı ve çoğunlukla öldürücü virüs hastalığı |
rabies n.
|
|
Psychology |
|
69 |
Psychology |
çoğunlukla yetişkinlerde özellikle orta yaş üzerine uygulanan ayrımcılık |
agism n.
|
|
70 |
Psychology |
çoğunlukla yetişkinlerde özellikle orta yaş üzerine uygulanan ayrımcılık |
ageism n.
|
|
Pathology |
|
71 |
Pathology |
çoğunlukla genç kadınlarda gıda veya ilaçlara alerji sonucu ortaya çıkan ödem |
angioedema n.
|
|
72 |
Pathology |
çoğunlukla genç kadınlarda gıda veya ilaçlara alerji sonucu ortaya çıkan ödem |
quincke's edema n.
|
|
73 |
Pathology |
çoğunlukla genç kadınlarda gıda veya ilaçlara alerji sonucu ortaya çıkan ödem |
periodic edema n.
|
|
74 |
Pathology |
çoğunlukla genç kadınlarda gıda veya ilaçlara alerji sonucu ortaya çıkan ödem |
giant hives n.
|
|
75 |
Pathology |
çoğunlukla genç kadınlarda gıda veya ilaçlara alerji sonucu ortaya çıkan ödem |
atrophedema n.
|
|
76 |
Pathology |
laym hastalığına yol açan ve çoğunlukla ixodes cinsi kenelerle bulaşan bir bakteri |
lime disease spirochete n.
|
|
77 |
Pathology |
laym hastalığına yol açan ve çoğunlukla ixodes cinsi kenelerle bulaşan bir bakteri |
borrelia burgdorferi n.
|
|
Pharmaceutics |
|
78 |
Pharmaceutics |
sülfasalazinden elde edilen ve çoğunlukla iltihabi bağırsak hastalığının tedavisinde kullanılan bir salisilat ilaç |
mesalamine n.
|
|
Parasitology |
|
79 |
Parasitology |
çoğunlukla konak canlının hücrelerine bağlı olan, besin emme evresine ulaşmış çengelli parazit |
cephalin n.
|
|
80 |
Parasitology |
çoğunlukla parazit ve hiperparazitlerden oluşan orta büyüklükte bir eklem bacaklı familyası |
chalcidae n.
|
|
81 |
Parasitology |
çoğunlukla parazit ve hiperparazitlerden oluşan orta büyüklükte bir eklem bacaklı familyası |
chalcididae n.
|
|
82 |
Parasitology |
çoğunlukla yapraklarda yaşayan parazit mantarların bulunduğu bir familya |
erysiphaceae n.
|
|
Veterinary |
|
83 |
Veterinary |
çoğunlukla çiftlik domuzlarında görülen, etteki tenya larvalarından kaynaklanan bir hastalık |
measles n.
|
|
Gastronomy |
|
84 |
Gastronomy |
çoğunlukla misket üzümünden yapılan tatlı ve güçlendirilmiş bir şarap |
muscatel n.
|
|
Physics |
|
85 |
Physics |
çoğunlukla magnezyum ile az miktarda alüminyum ve diğer metallerden meydana gelen, nükleer reaktörlerde yakıt maddesi olarak kullanılan bir alaşım |
magnox n.
|
|
Biology |
|
86 |
Biology |
çoğunlukla farklı biyolojik türlerden elde edilen dna moleküllerinin genetik mühendislik yöntemleri ile kesilmesi ve elde edilen dna parçalarının birleştirilmesi işlemi |
recombinant dna n.
|
|
87 |
Biology |
bakteri gibi organizmaların kültivasyonu için oluşturulan ve çoğunlukla kompleks organik ve inorganik maddeleri içeren yapay besin sistemi |
medium n.
|
|
88 |
Biology |
bakteri gibi organizmaların kültivasyonu için oluşturulan ve çoğunlukla kompleks organik ve inorganik maddeleri içeren yapay besin sistemi |
nutrient medium n.
|
|
89 |
Biology |
çoğunlukla toprakta ve dışkıda yaşayan bakterileri içeren bir familya |
myxobacteriaceae n.
|
|
90 |
Biology |
çoğunlukla toprakta ve dışkıda yaşayan bakterileri içeren bir familya |
family myxobacteriaceae n.
|
|
91 |
Biology |
çoğunlukla toprakta ve dışkıda yaşayan bakterileri içeren bir familya |
family polyangiaceae n.
|
|
92 |
Biology |
çoğunlukla toprakta ve dışkıda yaşayan bakterileri içeren bir familya |
polyangiaceae n.
|
|
93 |
Biology |
çoğunlukla zararsız çürükçüllerden oluşan, micrococcaceae familyasına mensup bir bakteri cinsi |
sarcina n.
|
|
Biochemistry |
|
94 |
Biochemistry |
çoğunlukla iskelet kasında bulunan ve kasların büyümesini kısıtlayıcı işlevi olan bir protein |
myostatin n.
|
|
95 |
Biochemistry |
çoğunlukla veteriner ilaçlarında kullanılan buruk tatlı zamk reçine karışımı |
gum eurphorbium n.
|
|
Marine Biology |
|
96 |
Marine Biology |
çoğunlukla atlantik kıyılarında görülen eti yenen yassı bir balık |
spadefish (chaetodipterus faber) n.
|
|
97 |
Marine Biology |
çoğunlukla atlantik kıyılarında görülen eti yenen yassı bir balık |
angelfish n.
|
|
98 |
Marine Biology |
çoğunlukla kuzey denizlerde görülen, ekonomik açıdan önem taşıyan bir kahverengi su yosunu familyası |
laminariaceae n.
|
|
99 |
Marine Biology |
subtropikal iklimleri seven, uzun bıyıklı ve çoğunlukla geceleri beslenen bir köpekbalığı familyası |
nurse shark (ginglymostomatidae) n.
|
|
100 |
Marine Biology |
çoğunlukla atlantik kıyılarında görülen, eti yenen yassı bir balık |
tripletail (chaetodipterus faber) n.
|
|
101 |
Marine Biology |
çoğunlukla okyanuslardaki kıtasal yamaçlarda bulunan, kemikli vücudu olan dikenli bir deniz balığı |
armored sea robin (peristedion miniatum) n.
|
|
102 |
Marine Biology |
çoğunlukla okyanuslardaki kıtasal yamaçlarda bulunan, kemikli vücudu olan dikenli bir deniz balığı |
armored searobin n.
|
|
103 |
Marine Biology |
çoğunlukla okyanuslardaki kıtasal yamaçlarda bulunan, kemikli vücudu olan dikenli bir deniz balığı |
boarhead armored searobin n.
|
|
104 |
Marine Biology |
çoğunlukla kuzey amerika'nın kuzeyinde yaşayan, daha güneyde montana ve michigan isimleriyle anılan çeşitleri bulunan bir gölge balığı |
arctic grayling (thymallus signifer) n.
|
|
105 |
Marine Biology |
marginellidae familyasının çoğunlukla tropik denizlere özgü parlak kabuklu küçük deniz salyangozlarından oluşan tip cinsi |
marginella n.
|
|
106 |
Marine Biology |
çoğunlukla atlantik kıyılarında görülen eti yenen yassı bir balık |
moonfish n.
|
|
107 |
Marine Biology |
çoğunlukla anomalopidae familyasına mensup, büyük ve ışıldayan vücut bölümleri olan çeşitli balıklara verilen ad |
flashlight fish n.
|
|
Zoology |
|
108 |
Zoology |
tamamen veya çoğunlukla suda yaşayan hayvan |
aquatic vertebrate n.
|
|
109 |
Zoology |
eleutherodactylidae familyasına ait, küçük ve çoğunlukla tropik kurbağalardan oluşan büyük bir cins |
eleutherodactylus n.
|
|
110 |
Zoology |
kürkünün çoğunlukla siyah olduğu dönemde olan kızıl tilki |
black fox n.
|
|
Botanic |
|
111 |
Botanic |
çoğunlukla güney afrika, yeni zelanda ve kuzey amerika'ya özgü etli bitkiler ve küçük çalılar familyası |
carpetweed family (aizoaceae) n.
|
|
112 |
Botanic |
çoğunlukla çiçekli, nispeten erken dönem çift çenekli bitkiler ailesi |
caryophylloid dicot family n.
|
|
113 |
Botanic |
çoğunlukla çiçekli, nispeten erken dönem çift çenekli bitkiler ailesi |
caryophylloid dicot genus n.
|
|
114 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey enlemlerinde görülen çalıya benzer yeşil liken cinsi |
cetraria n.
|
|
115 |
Botanic |
mor ve vişne rengi sarkık çiçekleri olan ve çoğunlukla süs bitkisi olarak yetiştirilen, avrasya'ya özgü bir damalı zambak |
checkered daffodil (fritillaria meleagris) n.
|
|
116 |
Botanic |
mor ve vişne rengi sarkık çiçekleri olan ve çoğunlukla süs bitkisi olarak yetiştirilen, avrasya'ya özgü bir damalı zambak |
guinea-hen flower n.
|
|
117 |
Botanic |
mor ve vişne rengi sarkık çiçekleri olan ve çoğunlukla süs bitkisi olarak yetiştirilen, avrasya'ya özgü bir damalı zambak |
leper lily n.
|
|
118 |
Botanic |
mor ve vişne rengi sarkık çiçekleri olan ve çoğunlukla süs bitkisi olarak yetiştirilen, avrasya'ya özgü bir damalı zambak |
snake's head fritillary n.
|
|
119 |
Botanic |
çoğunlukla alt yaprakları olan, kümeler halinde yetişen bir bitki |
false alumroot (tellima grandiflora) n.
|
|
120 |
Botanic |
çoğunlukla alt yaprakları olan, kümeler halinde yetişen bir bitki |
fringe cups n.
|
|
121 |
Botanic |
çoğunlukla tropik amerikan ağaçları ve çalılarından oluşan büyük bir cins |
ternstroemia n.
|
|
122 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal amerikan ağaç ve çalılarını kapsayan bir familya |
theophrastaceae n.
|
|
123 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü, çoğunlukla bazal yaprakları olan bir bitki cinsi |
tiarella n.
|
|
124 |
Botanic |
yaprakları çoğunlukla sigara için kullanılan tropikal amerikan bitkisi |
tobacco (nicotiana tabacum) n.
|
|
125 |
Botanic |
çoğunlukla amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen beş tane erkeklik organı olan ot veya çalı familyası |
turneraceae n.
|
|
126 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın batısında yetişen bir hanımeli çalısı |
twinberry (lonicera involucrata) n.
|
|
127 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın batısında yetişen bir hanımeli çalısı |
black twinberry n.
|
|
128 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
american spindle tree (euonymus atropurpureus) n.
|
|
129 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
burning bush n.
|
|
130 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
eastern wahoo n.
|
|
131 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
wahoo n.
|
|
132 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
waahoo n.
|
|
133 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
hearts bursting with love n.
|
|
134 |
Botanic |
çoğunlukla tropik ağaç, çalı ve sarmaşanlardan oluşan bir bitki familyası |
araliaceae n.
|
|
135 |
Botanic |
çoğunlukla tropik ağaç, çalı ve sarmaşanlardan oluşan bir bitki familyası |
ivy family n.
|
|
136 |
Botanic |
çoğunlukla tropik ağaç, çalı ve sarmaşanlardan oluşan bir bitki familyası |
family araliaceae n.
|
|
137 |
Botanic |
çoğunlukla akdeniz bölgesinde yetişen, yumrulu veya kök gövdeli olabilen çok yıllık bir bitki |
arisarum n.
|
|
138 |
Botanic |
çoğunlukla akdeniz bölgesinde yetişen, yumrulu veya kök gövdeli olabilen çok yıllık bir bitki |
genus arisarum n.
|
|
139 |
Botanic |
çoğunlukla kıyı bölgelerde yetişen monokotiledonlu bir bataklık bitkisi familyası |
arrow-grass family n.
|
|
140 |
Botanic |
çoğunlukla kıyı bölgelerde yetişen monokotiledonlu bir bataklık bitkisi familyası |
scheuchzeriaceae n.
|
|
141 |
Botanic |
çoğunlukla kıyı bölgelerde yetişen monokotiledonlu bir bataklık bitkisi familyası |
juncaginaceae n.
|
|
142 |
Botanic |
çoğunlukla kıyı bölgelerde yetişen monokotiledonlu bir bataklık bitkisi familyası |
family scheuchzeriaceae n.
|
|
143 |
Botanic |
çoğunlukla kıyı bölgelerde yetişen monokotiledonlu bir bataklık bitkisi familyası |
family juncaginaceae n.
|
|
144 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal tırmanıcı çalıları veya küçük ağaçları içeren bir familya |
zebrawood family n.
|
|
145 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal tırmanıcı çalıları veya küçük ağaçları içeren bir familya |
connaraceae n.
|
|
146 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal tırmanıcı çalıları veya küçük ağaçları içeren bir familya |
family connaraceae n.
|
|
147 |
Botanic |
çoğunlukla tropik bölgelere özgü ısırgan otu gibi kaşındırıcı ot ve ağaçlardan oluşan bir cins |
laportea n.
|
|
148 |
Botanic |
çoğunlukla tropik bölgelere özgü ısırgan otu gibi kaşındırıcı ot ve ağaçlardan oluşan bir cins |
genus laportea n.
|
|
149 |
Botanic |
kahve, kınakına, gardenya, kökboya, şilte otu ve keklik üzümü gibi çoğunlukla tropik ağaç, çalı ve otları içeren yaygın bir familya |
madder family n.
|
|
150 |
Botanic |
kahve, kınakına, gardenya, kökboya, şilte otu ve keklik üzümü gibi çoğunlukla tropik ağaç, çalı ve otları içeren yaygın bir familya |
family rubiaceae n.
|
|
151 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, kırmızı zarlı tohumları bulunan çalımsı bir iğ ağacı |
strawberry tree (euonymus atropurpureus) n.
|
|
152 |
Botanic |
tüm bölgelerde yetişen, çoğunlukla tek veya birkaç kıvrımlı yaprakları, uzun dikenleri ve yeşil çiçekleri olan kara orkidelerinden oluşan büyük bir bitki cinsi |
malaxis n.
|
|
153 |
Botanic |
tüm bölgelerde yetişen, çoğunlukla tek veya birkaç kıvrımlı yaprakları, uzun dikenleri ve yeşil çiçekleri olan kara orkidelerinden oluşan büyük bir bitki cinsi |
genus malaxis n.
|
|
154 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
snakeroot (polygala senega) n.
|
|
155 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
seneca snakeroot n.
|
|
156 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
seneca root n.
|
|
157 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
seneca n.
|
|
158 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
senega n.
|
|
159 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
senega snakeroot n.
|
|
160 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
polygala senega n.
|
|
161 |
Botanic |
çoğunlukla eski dünya'da yetişen keskin kokulu otlardan meydana gelen bir bitki cinsi |
genus matricaria n.
|
|
162 |
Botanic |
marattiales takımını oluşturan ve çoğunlukla devasa yapraklı tropik eğrelti otlarından meydana gelen bir familya |
marattiaceae n.
|
|
163 |
Botanic |
marattiales takımını oluşturan ve çoğunlukla devasa yapraklı tropik eğrelti otlarından meydana gelen bir familya |
family marattiaceae n.
|
|
164 |
Botanic |
çift çenekli çoğunlukla odunsu bitkilerin bulunduğu bir familya |
hamamelidae n.
|
|
165 |
Botanic |
çift çenekli çoğunlukla odunsu bitkilerin bulunduğu bir familya |
subclass hamamelidae n.
|
|
166 |
Botanic |
sulak yerlerde yetişen ve çoğunlukla mor çiçekli dactylorhiza cinsi çeşitli orkidelere verilen ad |
marsh orchid n.
|
|
167 |
Botanic |
çoğunlukla amerika'ya özgü tropik otlardan meydana gelen, tüp gibi taçyaprakları bulunan çiçeklere sahip ve genellikle susamgiller familyasına dahil edilip ayrı bir familya olarak görülmeyen küçük bir familya |
family martyniaceae n.
|
|
168 |
Botanic |
çoğunlukla amerika'ya özgü tropik otlardan meydana gelen, tüp gibi taçyaprakları bulunan çiçeklere sahip ve genellikle susamgiller familyasına dahil edilip ayrı bir familya olarak görülmeyen küçük bir familya |
martyniaceae n.
|
|
169 |
Botanic |
çoğunlukla eski dünya otlarından oluşan büyük bir cins |
micromeria n.
|
|
170 |
Botanic |
çoğunlukla eski dünya otlarından oluşan büyük bir cins |
genus micromeria n.
|
|
171 |
Botanic |
avrupa'ya özgü olup amerika'da da yetiştirilen, çiçekleri çoğunlukla birayı tatlandırmak için kullanılan bir bitki |
european hop n.
|
|
172 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
mountain flax n.
|
|
173 |
Botanic |
çoğunlukla tropik ve tırmanıcı eğreltiotları içeren bir cins |
lygodium n.
|
|
174 |
Botanic |
çoğunlukla tropik ve tırmanıcı eğreltiotları içeren bir cins |
genus lygodium n.
|
|
175 |
Botanic |
çoğunlukla çürükçül saprofit mantarları içeren bir mantar takımı |
mucorales n.
|
|
176 |
Botanic |
çoğunlukla çürükçül saprofit mantarları içeren bir mantar takımı |
order mucorales n.
|
|
177 |
Botanic |
çoğunlukla italya'nın veneto bölgesi'nde yetişen ve beyaz şarap yapımında kullanılan bir üzüm çeşidi |
glera n.
|
|
178 |
Botanic |
çoğunlukla italya'nın veneto bölgesi'nde yetişen ve beyaz şarap yapımında kullanılan bir üzüm çeşidi |
gleucometer n.
|
|
179 |
Botanic |
çoğunlukla güney avrupa'da yetişen ve talkım şeklinde çiçekleri bulunan otları içeren bir familya |
dipsacaceae n.
|
|
180 |
Botanic |
çoğunlukla güney avrupa'da yetişen ve talkım şeklinde çiçekleri bulunan otları içeren bir familya |
family dipsacaceae n.
|
|
181 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, kırmızı zarlı tohumları bulunan çalımsı bir iğ ağacı |
ono n.
|
|
182 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
burning bush (euonymus atropurpureus) n.
|
|
183 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
american wahoo (euonymus atropurpureus) n.
|
|
184 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
wahoo (euonymus atropurpureus) n.
|
|
185 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı |
wahoo (euonymus atropurpurea) n.
|
|
186 |
Botanic |
çoğunlukla eski dünya bitkilerini içeren bir cins |
salsola n.
|
|
187 |
Botanic |
çoğunlukla eski dünya bitkilerini içeren bir cins |
genus salsola n.
|
|
188 |
Botanic |
çoğunlukla amerika'ya özgü tek yıllık otlardan oluşan bir cins |
sanvitalia n.
|
|
189 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal ağaç ve çalıları içeren bir familya |
flacourtia family n.
|
|
190 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal ağaç ve çalıları içeren bir familya |
flacourtiaceae n.
|
|
191 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal ağaç ve çalıları içeren bir familya |
family flacourtiaceae n.
|
|
192 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal eğreltiotlarından oluşan bir familya |
schizaeaceae n.
|
|
193 |
Botanic |
çoğunlukla tropikal eğreltiotlarından oluşan bir familya |
family schizaeaceae n.
|
|
194 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
senega root n.
|
|
195 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
senga root n.
|
|
196 |
Botanic |
çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, küçük beyaz çiçekleri ve mızraksı yaprakları olan bir sütotu |
seneka snakeroot n.
|
|
197 |
Botanic |
tek hücreli ve çoğunlukla karasal olan bir yeşil alg cinsi |
genus protococcus n.
|
|
198 |
Botanic |
tek hücreli ve çoğunlukla karasal olan bir yeşil alg cinsi |
protococcus n.
|
|
Agriculture |
|
199 |
Agriculture |
çoğunlukla çürümüş yapraklardan oluşan toprak |
leaf mold n.
|
|
200 |
Agriculture |
çoğunlukla çürümüş yapraklardan oluşan toprak |
leaf mould n.
|
|
201 |
Agriculture |
çoğunlukla çürümüş yapraklardan oluşan toprak |
leaf soil n.
|
|
202 |
Agriculture |
çoğunlukla çürümüş yapraklardan oluşan toprak |
leaf soil n.
|
|
Social Sciences |
|
203 |
Social Sciences |
çoğunlukla doğu polinezya adalarında yaşayan koyu tenli bir ırk |
mahori n.
|
|
204 |
Social Sciences |
çoğunlukla doğu polinezya adalarında yaşayan koyu tenli bir ırk |
mahori n.
|
|
205 |
Social Sciences |
litvanyalılar ile yakın akraba olan ve çoğunlukla letonya'da yaşayan bir halk |
letts n.
|
|
206 |
Social Sciences |
çoğunlukla zimbabve'de ve bitişiğindeki mozambik topraklarında yaşayan afrikalı halklara mensup kimse |
mashona n.
|
|
207 |
Social Sciences |
çoğunlukla senegal'de yaşayan bir batı afrika halkının üyesi |
wolof n.
|
|
208 |
Social Sciences |
ingiliz toplumunun çoğunlukla banliyö ve kırsalda yaşayan orta sınıfının temsili |
middle england n.
|
|
209 |
Social Sciences |
çoğunlukla sulu takımadaları'nda yaşayan moroların en kalabalık kabilesinden olan kimse |
sulu n.
|
|
Education |
|
210 |
Education |
çoğunlukla halkevi olarak hizmet veren ve belirli bir toplulukla ilişkili akademik olmayan etkinlikler sunan okul |
community school [uk] n.
|
|
Literature |
|
211 |
Literature |
çoğunlukla serseri bir kahramanın başıboş gezginlik yaşamında yaşadığı olayları gevşek ve rahat bir üslupla anlatan roman türü |
picaresque novel n.
|
|
212 |
Literature |
çoğunlukla çelişkili olan kısa ve öz deyim |
epigram n.
|
|
Linguistics |
|
213 |
Linguistics |
çoğunlukla liberya ve fildişi sahili'nde konuşulan bir nijer-kongo dil grubu |
kru n.
|
|
214 |
Linguistics |
çoğunlukla mali, gine ve sierra leone'da konuşulan, nijer-kongo dil ailesine mensup bir dil grubu |
mande n.
|
|
History |
|
215 |
History |
18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başında fransa ve abd'de çoğunlukla antik mısır'dan etkilenmiş bir tarz |
egyptian style n.
|
|
216 |
History |
çoğunlukla rusya'dan oluşan bir bölgenin eski adı |
little russia n.
|
|
217 |
History |
anglo-saksonların kullandığı, çoğunlukla gümüş olan küçük bir sikke |
sceatta n.
|
|
218 |
History |
britanya'nın çoğunlukla güney galler bölümünde yaşamış olan eski bir halk |
silures n.
|
|
219 |
History |
britanya'nın çoğunlukla güney galler bölümünde yaşamış olan eski bir halka mensup kimse |
silurist n.
|
|
220 |
History |
britanya'nın çoğunlukla güney galler bölümünde yaşamış eski bir halka ait veya ilişkili |
silurian adj.
|
|
221 |
History |
eski bir britanya halkının yaşadığı, çoğunlukla güney galler'i kapsayan bölgeye ait veya ilişkili |
silurian adj.
|
|
Religious |
|
222 |
Religious |
1875 yılında new york'ta madam blavatsky tarafından kurulan ve çoğunlukla brahman ve budist öğretilere dayanan, dünya çapında çeşitli dinlerin karışımı bir inanca sahip topluluk |
theosophical society n.
|
|
223 |
Religious |
(doğu kilisesi'nde) çoğunlukla doktor olan on üç azizden her biri |
anargyros n.
|
|
Geography |
|
224 |
Geography |
avustralya'nın güneydoğusundaki darling nehri'ne dökülen, çoğunlukla kuzeybatı yönlü akan bir nehir |
namoi river n.
|
|
225 |
Geography |
ping nehri'ne katılmak ve chao phraya nehrini oluşturmak üzere çoğunlukla güneye doğru akan, tayland'ın batısında yer alan nehir |
nan n.
|
|
226 |
Geography |
ping nehri'ne katılmak ve chao phraya nehrini oluşturmak üzere çoğunlukla güneye doğru akan, tayland'ın batısında yer alan nehir |
nan river n.
|
|
227 |
Geography |
çoğunlukla yahudilerin yerleştiği new york eyaletine bağlı tatil bölgesi |
borscht belt n.
|
|
228 |
Geography |
güneybatı afrika'nın çoğunlukla kurak olan bir bölgesi |
namaqualand n.
|
|
229 |
Geography |
toprakları çoğunlukla ren nehri'nin batısında kalıp günümüzde renanya-palatina ve kuzey ren-vestfalya eyaletleri arasında paylaşılmış olan eski bir prusya eyaleti |
rhine province n.
|
|
230 |
Geography |
güneybatı afrika'nın çoğunlukla kurak olan bir bölgesi |
great namaqualand n.
|
|
231 |
Geography |
güneybatı afrika'nın çoğunlukla kurak olan bir bölgesi |
namaland n.
|
|
232 |
Geography |
massachusetts, boston'da 1850'lerden sonra bataklıktan dönüştürülen çoğunlukla dolgu zeminden oluşan bölge |
back bay n.
|
|
Geology |
|
233 |
Geology |
çoğunlukla şiddetli yağmurlardan sonra toprak yüzeyinde oluşan kabuk benzeri tabaka |
capping n.
|
|
234 |
Geology |
çoğunlukla çürümüş yapraklardan oluşan toprak |
mould n.
|
|
235 |
Geology |
çoğunlukla feldspat ve kuvars taşlarından oluşan bir kayaç türü |
petrosilex n.
|
|
Painting |
|
236 |
Painting |
modelin dış hatlarının çoğunlukla siyah olarak seçilen tek bir renkle çoğaltılması ile yapılan resimler |
silhouettes n.
|
|
237 |
Painting |
modelin dış hatlarının çoğunlukla siyah olarak seçilen tek bir renkle çoğaltılması şeklinde çalışan portre ressamı |
silhouettist n.
|
|
Theatre |
|
238 |
Theatre |
karanlık bir sahnede oynanan, çoğunlukla gece yaşanan olayları konu alan oyun |
nocturnal n.
|
|
Photography |
|
239 |
Photography |
tümüyle veya çoğunlukla tek renkten oluşan resim |
monotint n.
|
|
Archaic |
|
240 |
Archaic |
kayalıklardan çıkıntı yapan, çoğunlukla kararmış haldeki mercan topağı |
negrohead [aus] n.
|
|
Ornithology |
|
241 |
Ornithology |
güney ve orta amerika'ya özgü, çok büyük gagası ve parlak renkli tüyleri olan, çoğunlukla küçük meyvelerle beslenen kuş familyası |
ramphastidae n.
|
|
242 |
Ornithology |
abd'nin güneyinden patagonya'ya kadar görülen, çoğunlukla pembe tüylü bir kuş |
spoonbill (ajaia ajaja) n.
|
|
243 |
Ornithology |
çoğunlukla arktik bölgelerde yaşayan beyaz bir martı |
snowbird n.
|
|
Reptiles |
|
244 |
Reptiles |
sulak arazilerde yaşayıp çoğunlukla balık ve amfibi ile beslenen güney abd'ye özgü zehirli bir çıngıraklı yılan |
water moccasin (agkistrodon piscivorus) n.
|
|
Entomology |
|
245 |
Entomology |
gyrinidae familyasından olan, iki çift gözlü ve çoğunlukla su yüzeyinde yaşayan antenli böcek |
twirligig n.
|
|
246 |
Entomology |
gyrinidae familyasından olan, iki çift gözlü ve çoğunlukla su yüzeyinde yaşayan antenli böcek |
whirligig beetle n.
|
|
247 |
Entomology |
sarı çizgili ve çoğunlukla kahverengi olan bir mayıs sineği |
march brown (ecdyurus venosus) n.
|
|
Slang |
|
248 |
Slang |
doğu asyalı kadınlardan hoşlanan asyalı olmayan (çoğunlukla beyaz) adam |
rice chaser n.
|
|
Modern Slang |
|
249 |
Modern Slang |
akışkan cinsiyet kimliğine sahip ve çoğunlukla kendini cinsiyetsiz olarak tanımlayan birey |
agenderfluid n.
|
|