tag - Turc Anglais Dictionnaire

tag

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "tag" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 97 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
tag n. etiket
Assign a tag to that group of information you've just gathered.
Yeni topladığınız bu bilgi grubuna bir etiket atayın.

More Sentences
tag v. etiketlemek
Tagging the essential pieces of information is quite important.
Gerekli bilgileri etiketlemek oldukça önemlidir.

More Sentences
General
tag n. kovalamaca
Do you want to tag along?
Kovalamak istiyor musun?

More Sentences
tag n. isimlik
Every soldier wears metal name tags.
Her asker metal isimlikler takar.

More Sentences
tag n. fiş
May I see your claim tags?
Talep fişlerinizi görebilir miyim?

More Sentences
tag n. ebelemece
I used to play tag all the time!
Eskiden hep ebelemece oynardım!

More Sentences
tag n. lakap
He earned the tag of 'Braveheart' for his bravery.
Cesaretinden dolayı 'Cesur Yürek' lakabını kazandı.

More Sentences
tag n. değil mi sorusu
Tags are statements that end with a short question, like 'it's fine, isn't it?'.
Değil mi soruları, "sorun yok, değil mi?" örneğindeki gibi kısa bir soruyla biten ifadelerdir.

More Sentences
tag n. grafiti
I was arrested for the tag I drew on a church wall.
Bir kilise duvarına çizdiğim grafiti yüzünden tutuklandım.

More Sentences
tag n. plaka
I was fined because one of the car's tags was missing.
Arabanın plakalarından biri kayıp olduğu için para cezası aldım.

More Sentences
tag v. eklemek
At the same time, we shall tag a training programme for bank managers on to it.
Aynı zamanda, banka yöneticileri için bir eğitim programını da buna ekleyeceğiz.

More Sentences
tag v. etiket takmak
Were you wearing a name tag?
İsim etiketi takıyor muydun?

More Sentences
tag v. sobelemek
He fell down right after he tagged me!
Beni sobeledikten hemen sonra yere düştü!

More Sentences
tag v. arkasına takılmak
Do you mind if I tag along?
Arkana takılabilir miyim?

More Sentences
tag v. grafitiyle ismini yazmak
The owner of that car you tagged your name on is looking for you!
Üzerine grafitiyle ismini yazdığın arabanın sahibi seni arıyor!

More Sentences
Trade/Economic
tag n. etiket
Provided that the holding number is on the tag, that is all that is needed.
Holding numarasının etiket üzerinde olması şartıyla gereken tek şey budur.

More Sentences
tag v. etiket takmak
You aren't wearing your name tag.
İsim etiketini takmıyorsun.

More Sentences
Law
tag n. takip cihazı
I am out of jail, but they put a tag on my ankle.
Hapisten çıktım ama bileğime bir elektronik takip cihazı taktılar.

More Sentences
Technical
tag n. etiket
Provided that the holding number is on the tag, that is all that is needed.
Holding numarasının etiket üzerinde olması şartıyla, gereken tek şey budur.

More Sentences
Computer
tag n. künye
My tag says I'm allowed on this road until 2023.
Künyemde 2023'e kadar yola çıkabileceğim yazıyor.

More Sentences
Telecom
tag n. etiket
A flash drive with, among other things, tracking software that can locate the tag.
Diğer şeylerin yanı sıra, etiketin yerini bulabilecek bir izleme yazılımı olan bir flash bellek.

More Sentences
General
tag n. ayakkabı kulağı
tag n. yafta
tag n. saçak
tag n. pusula
tag n. beylik laf
tag n. ceza makbuzu
tag n. çok sık kullanılan laf
tag n. püskül
tag n. meşhur laf
tag n. bağcık ucu
tag n. perçem
tag n. koşmaca
tag n. ünlü söz
tag n. rozet
tag n. artık
tag n. elim sende oyunu
tag n. fış
tag n. takma ad veya kişisel bir sembolden oluşan duvar yazısı
tag n. meşhur söz
tag n. yazının sonuna eklenen (imza gibi) süs
tag n. program sonunda yapılan kısa açıklama
tag n. teyel
tag n. tomar
tag n. dolaşık yün veya tüy tutamı
tag n. kısa alıntı
tag n. ebelemece oyunu
tag n. yakalamaca oyunu
tag v. koyun kırkmak
tag v. kovalamak
tag v. fiş takmak
tag v. birleştirmek
tag v. peşini bırakmamak
tag v. peşinden koşturmak
tag v. kafiye bulmak
tag v. ebelemek
tag v. yafta koymak
tag v. isimlik takmak
tag v. seçmek
tag v. kırkmak (koyun)
tag v. lakap takmak
tag v. isim vermek
tag v. peşine takılmak
tag v. isimlendirmek
tag v. adlandırmak
tag v. yaftalamak
tag v. duvara ismini yazmak
tag v. topla vurmak
tag v. ebelemek
tag v. sorumlu tutmak
tag v. trafik cezası yazmak
tag v. trafik cezası kesmek
tag v. yündeki dolaşıklığı çözmek
tag v. etiket koymak
tag v. birini oyun dışı bırakmak
Colloquial
tag v. (duvara veya ağaca vb) şafak atmak
Trade/Economic
tag n. mallara konulan fiyat etiketleri
Law
tag n. elektronik takip cihazı
Technical
tag n. biçim imi
tag n. fiş
tag n. kuyruk ucu
tag n. teg
tag n. tike
tag n. yönlendirme imi
Computer
tag n. bilgi imi
tag n. biçim
tag n. html'de dökümana biçim vermek için kullanılan etiketler
tag n. im
tag v. imlemek
Telecom
tag n. elektronik etiket
Railway
tag n. kartela
tag n. tartı etiketi
tag n. tike
Marine Biology
tag n. marka
Zoology
tag n. bir hayvanın gövdesinden farklı renkte olan kuyruk ucu
Fishery
tag n. yapay bir sinek gövdesine bağlanmış tel
Linguistics
tag n. eklenti

Sens de "tag" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 263 résultat(s)

Anglais Turc
General
price tag n. fiyat etiketi
The price tag is high.
Fiyat etiketi yüksek.

More Sentences
name tag n. yaka kartı
Tom isn't wearing a name tag.
Tom yaka kartı takmıyor.

More Sentences
name tag n. isim kartı
I don't have a name tag.
İsim kartım yok.

More Sentences
name tag n. isimlik
Tom read Mary's name tag.
Tom, Mary'nin isimliğini okudu.

More Sentences
price tag n. bedel
Even in Russia, a clean environment has a price tag, despite the pledges of financial support and cooperation.
Rusya'da bile, mali destek ve işbirliği vaatlerine rağmen temiz bir çevrenin bir bedeli vardır.

More Sentences
tag along behind v. peşine takılmak
We have got into this situation because we all tagged along behind the United States.
Hepimiz Amerika Birleşik Devletleri'nin peşine takıldığımız için bu duruma düştük.

More Sentences
tag along with v. peşine takılmak
Europe cannot therefore just tag along with the United States.
Avrupa bu nedenle ABD'nin peşine takılıp gidemez.

More Sentences
tag along v. peşine takılmak
Don't you want to tag along?
Peşime takılmak istemiyor musun?

More Sentences
tag along after v. peşine takılmak
The dog tagged along after his master.
Köpek, sahibinin peşine takıldı.

More Sentences
tag along after v. arkasından gitmek
The dog tagged along after his master.
Köpek, sahibinin arkasından gitti.

More Sentences
play tag v. kovalamaca oynamak
Tom and Mary are playing tag.
Tom ve Mary kovalamaca oynuyor.

More Sentences
marking tag n. işaretleme etiketi
tag end n. sarkık uç
dog tag n. tasma kimliği
tag line n. slogan
address tag n. adres etiketi
tag label n. etiket
ear tag n. kulak mühürü (hayvanlara yapılan)
tag holder n. etiketlik
octopus tag n. bir çocuk oyunu
marking tag n. künye
playing tag n. ebelemece oyunu
playing tag n. yakalamaca/kovalamaca oyunu
collar name tag n. yaka kartı
dog tag n. künye
dog tag n. askeri kimlik kolyesi
dog tag n. tasma plakası
swing tag n. (giysiye takılan/giysinin üzerinden) sallanan etiket
tag value n. etiket değeri
tag end n. son kısım
collar name tag n. yaka isimliği
collar tag n. yaka isimliği
skin tag n. et beni
security tag n. emniyet etiketi
tag-rag n. toplumun en alt kesimi
tag-rag n. toplumun avam kesimi
tag question n. değil mi sorusu
tag end n. en son kısım
tag-rag n. ayaktakımı
tag sale n. garaj satışı
tag question n. garaj satışı
tag end n. son
tag and rag n. en alt seviyedeki insan güruhu
tag question n. teyit sorusu
tag day n. her bir katılımcıya etiket vererek, koleksiyonerlerin hayır fonuna katkıda bulunmalarının sağlandığı gün
tag end n. en son bölüm
tag sale n. ikinci el ev eşyalarının üzerine etiket koyularak satılması
tag question n. ikinci el ev eşyalarının üzerine etiket koyularak satılması
tag line n. son sözler
tag line n. (konunun altını çizen) kapanış sözleri
rag-tag n. ayaktakımı
treasury tag n. kağıtları bir arada tutmakta kullanılan metal uçlu kısa kablo
producer tag n. prodüktör etiketi
tag game n. ebelemece
price tag n. fiyat
price tag n. ücret
price tag n. maliyet
price tag n. değer
tag someone with v. bir şeyi birine yüklemek
tag along after v. beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
tag someone with v. birinin üstüne atmak
tag someone as v. birine belirli bir damga vurmak
tag behind v. arkasından gelmek
tag along with v. beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
tag someone as v. birine (birşeyin) damgası vurmak
tag after v. peşini bırakmamak
tag on v. üzerini etiketlemek
tag along behind v. arkasından gelmek
tag along behind v. arkasından gitmek
tag after v. arkasından gitmek
tag along after v. beraber gitmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
tag behind v. arkasından gitmek
tag along with v. beraber gitmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)
tag along after v. arkasından gelmek
tag after v. kovalamak
tag after v. arkasından gelmek
tag along v. peşini bırakmamak
tag after v. peşine takılmak
tag behind v. peşine takılmak
wear a name tag on v. yaka kartı takmak
wear a name tag on v. isimlik takmak
have a name tag on v. yaka kartı takmak
pin a name tag v. isimlik takmak
have a name tag on v. isimlik takmak
clip a name tag v. isimlik takmak
clip a name tag v. yaka kartı takmak
pin a name tag v. yaka kartı takmak
play tag v. elim sende oynamak
tag-team v. güreş takımında güreşmek
tag-team v. bir aktivitede münavebeli olarak beraber çalışmak
tag-team v. bir kişiyi sırayla sorgulamak ya da azarlamak
Phrasals
tag on v. (kondüktör/muavin) okuyucu ile bileti taramak
tag on v. iliştirmek
tag on v. (bir şeyi bir yere) tutturmak
tag on v. (bir yere bir şey) eklemek
tag off v. toplu taşıma ücreti ödemek için vardığı yerde makineye bileti/fişi okutmak
tag on v. ekleyivermek
tag along after (someone) v. (birinin) arkasından gelmek/gitmek
tag along after (someone) v. (birinin) peşine takılmak
tag along after (someone) v. (biriyle) beraber gelmek/gitmek
tag along behind (someone) v. (birinin) arkasından gelmek/gitmek
tag along behind (someone) v. (birinin) peşine takılmak
tag along behind (someone) v. (biriyle) beraber gelmek/gitmek
Colloquial
dog tag n. kişisel eşyalardaki isim etiketi
dog tag n. yaka kartı
play phone tag v. birbirini sırayla arayıp bir türlü ulaşamamak
play phone tag v. birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememek
play telephone tag v. birbirini sırayla arayıp bir türlü ulaşamamak
play telephone tag v. birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememek
toe tag v. ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına takılan kağıt/kart
toe tag v. ölen kişinin morgda baş parmağına takılan etiket
toe-tag v. ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına bir kağıt/kart takmak
toe-tag v. ölen kişinin morgda baş parmağına etiket takmak
tag you're it! expr. (sobe) ebe sensin!
Idioms
rag, tag, and bobtail n. ayaktakımı
phone tag n. birbirini sırayla arayıp bir türlü ulaşamama
phone tag n. birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememe
put a price tag on something v. fiyat/paha biçmek
put a price tag on something v. fiyat vermek
put a price tag on something v. fiyat söylemek
Trade/Economic
tag-along right n. birlikte satma hakkı
product tag n. ürün etiketi
tag-mediated adj. etiket aracılı
Law
electronic tag n. takip cihazı
electronic tag n. elektronik takip cihazı
Technical
oak tag n. model, pankart, tabela gibi ürünlerin yapımında kullanılan düz yüzeyli bir tür mukavva
name tag n. ad etiketi
tag axle lift n. avare dingil kaldırma tertibatı
lowering the tag axle n. avare dingilin indirilmesi
raising the tag axle n. avare dingilin kaldırılması
tag axle lift n. avare dingil
the tag bogie leaf spring suspension n. çiftli aks grubu
external tag n. dış etiket
steering tag axle n. dümenlenebilir taşıyıcı dingil
tag axle lift n. dingil kaldırma tertibatı
tag format n. etiket biçimi
tag image file format n. etiket görüntü dosya biçimi
number tag n. etiket
tag image file format n. etiket görüntü dosya biçemi
tag converting unit n. etiket dönüştürme birimi
tag format n. etiket deseni
marking tag n. işaretleme etiketi
lower tag axle lift n. kaldırma pistonu
accident prevention tag n. kaza önlemek için kullanılan işareti levhası
lock out tag out n. kilitleme ve etiketleme
metal tag seal n. mühür plakası
tag axle n. sevk tekerleği aksı
voice tag n. ses etiketi
triage tag n. triyaj etiketi
data tag n. veri etiketi
tag for routes n. yönler için etiket
Computer
tag cloud n. anahtar kelimeler ya da bilgi etiketlerini barındıran kelime grupları
tag cloud n. etiket bulutu
smart tag file n. akıllı etiket dosyası
key tag n. anahtar etiketi
name tag n. ad etiketi
keywords tag n. anahtar sözcükler etiketi
smart tag n. akıllı etiket
smart tag menu n. akıllı etiket menüsü
luggage tag n. bagaj etiketi
start tag n. başlangıç etiketi
header tag n. başlık imi
end tag n. bitiş etiketi
missing end-tag n. bitiş etiketi eksik
blob tag n. damla etiketi
missing tag n. eksik etiket
tag format n. etiket biçimi
tag id n. etiket kimliği
illegal tag n. geçersiz etiket
tag editor n. etiket editörü
tag line n. etiket satırı
tag converting unit n. etiket dönüştürme birimi
tag format n. etiket deseni
tag id n. etiket no
html tag n. html etiketi
keygen tag n. keygen etiketi
object tag n. nesne etiketi
player tag n. oyuncu ismi/etiketi
battery tag n. pil etiketi
anchor tag n. sabitleme imi
entity tag n. varlık etiketi
wrong tag order n. yanlış etiket sırası
structure tag n. yapı adı
tag a friend v. bir arkadaş etiketlemek
without tag adj. etiketsiz
omit start tag expr. başlangıç etiketini yoksay
omit end tag expr. bitiş etiketini yoksay
ignoring tag expr. etiket yoksayılıyor
tag/untag expr. seç/seçimi kaldır
xml empty tag expr. xml boş etiket
Informatics
tag bit n. bayrak biti
tag bit n. etiket biti
tag switching n. etiketle anahtarlama
tag sort n. etikete göre sıralama
meta tag n. meta eklentisi
Telecom
telephone tag n. birbirleriyle telefonla iletişim kurmaya çalışan iki kişi tarafından yapılan bir dizi başarısız çağrı
smart tag n. akıllı etiket
active tag n. aktif elektronik etiket
tag image file format n. elektronik etiket görüntü dosya biçimi
tag switching n. etiket anahtarlama
global tag n. küresel etiket
passive tag n. pasif elektronik etiket
Electric
external tag n. dış etiket
Textile
collar tag n. yaka karton etiketi
Construction
red tag n. bir yerin (inşaat vs) belli ihlallerden ötürü (ruhsatsız olması/sağlığa uygun olmaması gibi) mühürlenmesi
lock & tag n. kilitleme ve etiketleme
red tag v. (binayı/yapıyı) mühürlemek
Automotive
license tag n. plaka
line setting tag n. tanıtım etiketi
Aeronautic
baggage-claim tag n. bagaj talep fişi
Medical
skin tag n. bekçi nodül
skin tag n. deri katlantısı
ear tag n. kulak küpesi
skin tag n. sentinel pile
skin tag n. (deride çıkan) meme
Marine Biology
acoustic fish tag n. akustik balık markası
visible implant elastomer tag n. görünür elastik ekme marka
visible implant tag n. görünür ekme marka
tag loss n. marka kaybı
tag return n. markayı yeniden elde etme
tag recovery n. markayı yeniden elde etme
tag recovery n. markanın geri dönmesi
tag return n. markanın geri dönmesi
petersen tag n. petersen markası
pop-up tag n. pop-ap marka
Botanic
tag alder n. abd'nin doğusunda yetişen pürüzsüz bir kabuğu olan bir çalı
Breeding
(livestock) ear tag n. hayvan kulak küpesi
(livestock) ear tag n. hayvan künyesi
ear tag plier n. kulak künye pensi
ear tag n. kulak künyesi
Tobacco
tag-out n. etiketleme
Linguistics
tag question n. eklenti soru
question tag n. soru eklentisi
Military
dog tag n. asker künyesi
emergency medical tag n. acil hasta tanıtma fişi
powder tag n. barut etiketi
emergency veterinary tag n. hayvan ilk yardım etiketi
name tag n. künye levhası
identification tag n. künye
ammunition tag n. mühimmat etiketi
Sport
tag team n. diğer takımın sporcularıyla değişimli olarak güreşen iki kişilik güreş takımı
tag in v. profesyonel güreş takımı müsabakasında takım arkadaşının eline dokunup yerine geçip rakiple güreşmeye devam etmek
tag out v. profesyonel güreş takımı müsabakasında yerine takım arkadaşını geçip rakiple güreşmeye devam etmesini sağlamak
Baseball
tag out v. beysbolda topla birine dokunarak oyundan çıkarmak
tag someone out v. beysbolda topla birine dokunarak oyundan çıkarmak
tag someone out v. birini oyun dışı bırakmak
tag out v. beysbolda koşucuyu oyun dışı bırakmak
tag up v. (orta saha oyuncusu) topu yakalayana kadar kalesine dönüp orada durmak
Theatre
tag line n. bitiş sözleri
Slang
may tag n. ibne
may tag n. nonoş
tag-team v. bir kişiyle sırayla cinsel ilişkiye girmek
tag in v. birinin yerini almak
tag in v. birinin yerine geçmek
tag in v. birinin görevini üstlenmek
tag in v. birinin işini üstlenip onu boşa çıkartmak/dinlendirmek
tag out v. işini/görevini birine devretmek
tag out v. yerine birini geçirip dinlenmek
tag out v. birinin yerini almak
tag out v. birinin yerine geçmek
tag out v. birinin görevini üstlenmek
tag out v. birinin işini üstlenip onu boşa çıkartmak/dinlendirmek
British Slang
slag tag n. sırta yapılmış dövme