kovalamak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kovalamak



Sens de "kovalamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 41 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kovalamak chase v.
kovalamak pursue v.
General
kovalamak run after v.
kovalamak tag after v.
kovalamak pursue v.
kovalamak drive v.
kovalamak run out v.
kovalamak give chase v.
kovalamak follow v.
kovalamak tag v.
kovalamak hunt v.
kovalamak follow up v.
kovalamak go after v.
kovalamak chivy v.
kovalamak course v.
kovalamak chase off v.
kovalamak ensue [obsolete] v.
kovalamak chevy v.
kovalamak quetch v.
kovalamak chivey v.
kovalamak chouse [dialect] v.
kovalamak run v.
kovalamak fog [dialect] v.
kovalamak seek [obsolete] v.
kovalamak shag v.
kovalamak sic v.
kovalamak sue [obsolete] v.
Phrasals
kovalamak seek upon v.
kovalamak run off v.
kovalamak go after v.
kovalamak make after v.
kovalamak chase up v.
kovalamak give chase to someone or something v.
kovalamak bang away v.
kovalamak chase after v.
kovalamak chase after v.
kovalamak come after (someone or something) v.
kovalamak come after v.
Colloquial
kovalamak be out v.
kovalamak dog around v.
Idioms
kovalamak be gunning for v.

Sens de "kovalamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 77 résultat(s)

Turc Anglais
General
köpekle kovalamak (av) course v.
köpeklerle kovalamak course v.
atlı kovalamak hurry needlessly v.
köpekle kovalamak course v.
kedi kovalamak chase a cat v.
birisini kovalamak get after someone v.
birini süpürgeyle kovalamak chase someone off with a broom v.
bir şüpheliyi kovalamak chase a suspect v.
afsunlayarak kovalamak conjure away v.
yeniden kovalamak rechase v.
yakalayana kadar kovalamak truck v.
havlayarak kovalamak bay v.
(bir şeyi) bıkıp usanmadan kovalamak bloodhound v.
(bir şeyi) hallo diyerek kovalamak hollo v.
yakalamak veya öldürmek için kovalamak hont v.
avını kovalamak hont v.
bağırarak kovalamak hue [obsolete] v.
(hayvanı) inine kadar kovalamak den v.
birini kovalamak run off v.
(geyiği) yuvasına kovalamak lodge v.
boş işler kovalamak peddle v.
köpekle kovalamak dog v.
daha çok kovalamak outpursue v.
(markette) en iyi fiyatı kovalamak shop v.
(sinekleri) duman ile kovalamak smoke v.
önüne katıp kovalamak chase v.
Phrasals
yoruluncaya kadar kovalamak run down v.
önüne katıp kovalamak chase out v.
önüne katıp kovalamak chase away v.
önüne katıp kovalamak chase off v.
peşinden kovalamak come after v.
bir amacı kovalamak go for v.
silahla (birini/bir şeyi) kovalamak gun for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kovalamak gun for (someone or something) v.
çok çalışarak bir şeyi kovalamak gun for (someone or something) v.
aralıksız birbirini kovalamak run into v.
eliyle kovalamak wave off v.
eliyle kovalamak bat away v.
bir şey kovalamak angle for something v.
(birini) kovalamak (ilgi duyduğu için) call on (someone) v.
(birini/bir şeyi) bir yerden kovalamak chase (someone or something) (away) from some place v.
(birini/bir şeyi bir yerin) içine doğru kovalamak chase (someone or something) into (some place) v.
(birini/bir şeyi bir yerin) içine doğru kovalamak chase (someone or something) in (some place) v.
(birini/bir şeyi bir yerden) kovalamak chase (someone or something) out of (some place) v.
bir yerden kovalamak chase from some place v.
bir yerin içine doğru kovalamak chase in some place v.
bir yerden kovalamak chase out of some place v.
birini/bir şeyi bir yerden kovalamak chase someone or something out of some place v.
(genellikle bir hayvanı) bir şeyin tepesine/üstüne kovalamak chase up v.
birini/bir şeyi bir şeyin tepesine/üstüne kovalamak chase someone or something up something v.
birini/bir şeyi bir ağacın, tepenin, kayanın üstüne kovalamak chase someone or something up something v.
birini/bir şeyi kovalamak chase someone or something up v.
(birini) kovalamak get after (someone) v.
(bir şey) kovalamak get after (something) v.
(bir şeyi) kovalamak go after (something) v.
(birini bir yerden) çıkarmak/kovalamak hound (someone) out (of some place) v.
bir yerden çıkarmak/kovalamak hound from some place v.
(bir şeyi) kovalamak look for (something) v.
(bir şeyi) kovalamak run after (something) v.
(bir şeyden/bir yerden) kovmak/kovalamak run out of (something or some place) v.
(bir şeyden/bir yerden) önüne katıp kovalamak run out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi) kovalamak set after (someone or something) v.
(bir şeyi) elde etmek için peşine düşmek/kovalamak set after (something) v.
Colloquial
yüze konan sineği kovalamak için el ve kollarla yapılan hareket australian salute n.
birini kovalamak hound someone v.
Idioms
asıl tutkularını kovalamak find (one's) calling v.
(birini/bir şeyi) kovalamak be in pursuit of (someone or something) v.
en iyiyi kovalamak go for (the) gold v.
olmayan/bulunması zor bir şeyi kovalamak go on a wild goose chase v.
Law
(gemiyi) peşine takılıp kovalamak prosecute v.
Hunting
arkasından koşup kovalamak run down v.
(hayvanı) yer altına kovalamak earth v.
(hayvanı) inine kovalamak earth v.
Slang
cinsel ilişkiye girmek için kadın kovalamak tom cat v.
cinsel ilişkiye girmek için kadın kovalamak tomcat v.
cinsellik kovalamak (erkek için) get some tail v.
günahkar arzuları kovalamak whore v.