çizgiler - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çizgiler



Sens de "çizgiler" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
çizgiler striae n.
çizgiler zastruga n.
Medical
çizgiler striation n.

Sens de "çizgiler" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 169 résultat(s)

Turc Anglais
General
gelişmiş haritalarda tepelerin dikliğini göstermek üzere kullanılan paralel çizgiler hachures n.
yükseltileri basit çizgiler yerine farklı renklerle gösteren harita relief map n.
ana çizgiler outline n.
ince çizgiler fine lines n.
belirsiz çizgiler obscured lines n.
bir tüyün üzerindeki kesişen çizgiler bar n.
çizgiler dizisi lineation n.
çizgiler grubu lineation n.
haritada çizgiler içinde yer alan bölüm body of a map n.
grafikte çizgiler içinde yer alan bölüm body of a chart n.
grafik sanatlarında gölgelendirme için kullanılan ince çizgiler hatching n.
kadranda saatleri gösteren çizgiler horary circles n.
yay gövdesindeki belli belirsiz yatay çizgiler pinch n.
paralel çizgiler boyunca hareket eden eşdeğer iki zıt kuvvet couple n.
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk island n.
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk islet n.
derz aralarında bulunan renkli çizgiler penciling n.
gazete manşetindeki katları veya hikayeleri ayıran yatay çizgiler dash n.
çapraz çizgiler çizmek cross v.
bir yüzeyde renkli çizgiler yapmak streak v.
renkli çizgiler yapmak (bir yüzeyde) streak v.
çapraz kesişen çizgiler oluşturmak crisscross v.
çapraz çizgiler çizmek crisscross v.
çizgi veya çizgiler haline getirmek line v.
(kitabı) çizgiler veya şekiller çizerek tahrif etmek damask v.
dalgalı çizgiler ile tasarlamak streamline v.
üzerinde halka şeklinde çizgiler olan ringstraked adj.
üzerinde halka şeklinde çizgiler olan ring-streaked adj.
düz ve paralel çizgiler çekilmemiş unruled adj.
(arma) dikey çizgiler ile dört parçaya ayrılan paly adj.
(arma) dikey çizgiler ile dörtten fazla bölüme ayrılan paly adj.
dairesel bir noktadan yayılan çizgiler halinde tasarlanmış sunburst adj.
dairesel bir noktadan yayılan çizgiler halinde tasarlanmış sunray adj.
(çizgiler) kesişen symptotic [rare] adj.
(çizgiler) birbirini kesen symptotic [rare] adj.
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasında in baulk adv.
Idioms
araba yada motosikletler üzerine dekorasyon olarak boyayla ince çizgiler/ince çizgilerden oluşan desenler uygulayan kimse pinstriper n.
Politics
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler township line n.
Industry
(kağıt para) bir iş üzerinde çiçekli rozete benzeyen çeşitli eğri çizgiler oluşturmak için döner mandrel ve kesme noktası arasında dış merkezli göreceli hareket yaratmak için kullanılan bir torna aparatı rose engine n.
Technical
taş yüzeyine kesme aletiyle yapılan düz çizgiler halinde oluklar tooled finish n.
belirgin çizgiler characteristic lines n.
çizgiler çizme hatching n.
denk çizgiler matched edges n.
denk çizgiler match lines n.
eşlenik çizgiler conjugate lines n.
ferrit çizgiler ferrite streaks n.
geniş çizgiler broad lines n.
hayalet çizgiler ghost lines n.
ışık dalgalarının karışması ile üretilen koyu çizgiler fringe n.
kesik çizgiler boundary lines n.
konjuge çizgiler conjugate lines n.
tarama çizgiler hachure n.
izogonik çizgiler isogonic lines n.
eşit uzaklıkta paralel çizgiler çizmeye yardımcı olan bir araç section liner n.
(taşı) düz çizgiler ve düz yüzey oluşturacak şekilde kırmak pitch v.
Computer
üzerine delikler şeklinde bilgi depolanabilen kağıt şeridin üzerindeki boylamasına çizgiler channel n.
ana çizgiler outline n.
ana kılavuz çizgiler major grid lines n.
basit çizgiler basic dashes n.
bloklar ve çizgiler blocks and lines n.
çağdaş çizgiler modern shapes n.
çizgiler takvimi lines calendar n.
çift aralıklı çizgiler double spacing lines n.
çapraz çizgiler crossed lines n.
çizgiler ve kıvrımlar lines curves n.
desenli çizgiler patterned lines n.
değiştirilen çizgiler changed lines n.
düşey çizgiler vertical lines n.
dikey çizgiler vertical lines n.
dikenli çizgiler awning stripes n.
eğik çizgiler slashes n.
ince çizgiler fine lines n.
ince çizgiler pinstripes n.
kılavuz çizgiler guideline n.
kesikli çizgiler cutout dashes n.
kesik çizgiler dashes n.
öncü çizgiler leader lines n.
sarmal çizgiler twisted lines n.
renkler ve çizgiler colors and lines n.
seçili yüksek-alçak çizgiler selected high-low lines n.
yazı tipi boyutu çok küçük olduğunda ekranda gri çizgiler şekilde görülen kelimeler greeked text n.
Mechanic
kavisli ve düzensiz çizgiler kesmek için kullanılan dar ve dikey testereli tezgah gig saw n.
izometrik çizgiler isometric lines n.
Television
aydınlanmış tv ekranında işaret olmadığı zaman görülen beyaz çizgiler raster n.
Textile
küçük kareler veya kesişen çizgiler şeklinde motifleri olan kumaş pincheck n.
küçük kabartma çizgiler yapmak quill v.
küçük kabartma çizgiler basmak quill v.
Architecture
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiline ait moderne adj.
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiliyle ilgili moderne adj.
Furniture
düz çizgiler, kafes desenleri gibi tasarımlara sahip bir mobilya tarzı chinese chippendale n.
Automotive
yasaklayıcı çizgiler prohibitory line n.
Medical
merdivensi çizgiler scalariform lines n.
yağlı çizgiler fatty streaks n.
Anatomy
el bileğinde bulunan derin çapraz çizgiler rasceta n.
el bileğinde bulunan derin çapraz çizgiler rascettes n.
dişin enine kesitinde diş kemiğinin kıvrımlı çizgiler şeklinde görülmesi plicidentine n.
Pathology
kalbin sarımsı veya beyaz renkli çizgiler oluşturacak şekilde yağlanması tiger heart n.
Optics
(siyah-beyaz) çizgiler grating n.
çapraz kesişimlerle birbirine yaklaşıyor ya da birbirinden uzaklaşıyor gibi görünen paralel çizgiler zollner's lines n.
çapraz kesişimlerle birbirine yaklaşıyor ya da birbirinden uzaklaşıyor gibi görünen paralel çizgiler zöllner's lines n.
görsel imgenin sınırlarına yakın alanlarda hayali çizgiler görmeye neden olan bir optik yanılsama mach bands n.
iki ışık demetinin veya görülen bir nesnenin en uç noktalarından gözün konumuna doğru çizilen düz çizgiler arasındaki açı optic angle n.
yatay çizgiler arasında genellikle kırılmış olarak bulunan bir ışık çizgisi interline n.
Printing
tarama resmin kırık beyaz fon üzerinde kahverengi çizgiler oluşturan baskı lekesi dyeline n.
Math
kesişen çizgiler coincident lines n.
daire üzerindeki çeşitli noktaları içten birleştiren düz çizgiler circular lines n.
Geometry
trigonometrik çizgiler trigonometrical lines n.
farklı düzlem ve küresel trigonometri sorularının çözülmesinde kullanılan çizgiler trigonometrical lines n.
verilen uzaydaki tüm olası düz çizgiler complex of lines n.
kompleks oluşturmak için yeterli tüm çizgiler complex of lines n.
geometrik çizgiler trices suf.
Physics
su dalgalarının girişi sırasında su yüzeyindeki titreşimsiz noktaları gösteren çizgiler nodal line n.
izentropik çizgiler isentropic lines n.
grafikte elastik kuvvet sabitken sıcaklık-hacim ilişkilerini gösteren çizgiler isopiestic lines n.
Marine Biology
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı yellowtail snapper n.
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı ocyurus chrysurus n.
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı yellowtail n.
Astronomy
teleskoplarla mars yüzeyinde görülen puslu, bulanık çizgiler canal n.
mars'ın yüzeyinde görünen düz çizgiler martian canals n.
Zoology
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket zenick (suricata tetradactyla) n.
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket suricat (suricata tetradactyla) n.
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket zenik (suricata tetradactyla) n.
yüzünde siyah beyaz çizgiler bulunan bir afrika antilobu maharif (hippotragus bakeri) n.
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun mandrill (mandrillus mormon) n.
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun mandrill (mandrillus sphinx) n.
yüzünde beyaz çizgiler olan (hayvan) hawkit [scotland] adj.
Botanic
sarımsı çizgiler üzerine benekleri olan karanfil bizarre n.
Tobacco
üzerinde sigara mihverine dik çizgiler bulunan sigara kağıdı cinsi verge paper n.
üzerinde kafes şeklinde çizgiler bulunan sigara kağıdı cinsi velin paper n.
Geography
haritanın üzerinde uzanan paralel ve meridyen gibi çizgiler neatlines n.
yaygın herhangi bir politipik grubun coğrafi çizgiler boyunca çeşitlilik gösterme derecesi geocline n.
harita üzerindeki gelgitlerin aynı anda yüksek olduğu yerlerden geçen çizgiler cotidal lines n.
izoklinik çizgiler isoclinal lines n.
ekseninde çizgiler bulunan meridional adj.
Geology
(bazı volkanik kayaçlarda) küçük kristallerin eriyik malzemenin katılaşma öncesindeki akış şekillerini çizgiler halinde sergilediği yapı fluidal structure n.
kristal yüzeyinde görülen aynı yönlü çizgiler stria n.
kristal yüzeyinde görülen aynı yönlü çizgiler striation n.
Military
gezer çizgiler floating lines n.
Sport
beş yardada bir çizilen beyaz çizgiler yard lines n.
popping çizgisinin ön tarafına ve atış çizgisinin gerisine uzanan ve atış çizgisinin her bir kenarına çekilen çizgiler return creases n.
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasındaki boşluk bauk n.
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasındaki boşluk baulk n.
Basketball
dip çizgiler end lines n.
oyun sahasını sınırlayan dip çizgiler ile yan çizgilerin birleştiği köşeler corner n.
sahayı sınırlayan dip çizgiler base line n.
yan çizgiler sidelines n.
Tennis
tenis veya badminton kortunun kenarları boyunca uzanan çizgiler tramline n.
Volleyball
sahanın iki kısa kenarı boyunca uzanan çizgiler back-line n.
Baseball
kaleden başlayarak saha çevresine uzanan çizgiler foul ball lines n.
Art
çizgiler üzerinde kendiliğindenliği bozacak şekilde çalışmak noodle v.
Music
şarkı metninde temponun değiştiği yerleri göstermek için kullanılan çizgiler pointing n.
Painting
çizgiler oluşturmaya yarayan fırça/kalem liner n.
resim yüzeyindeki gelişigüzel dizilmiş çizgiler cubism n.
Printery
karakterin yanındaki ince çizgiler hairline n.
düzenli şekiller, ince çizgiler ve aşağı doğru vuruşlarla karakterize bir yazı tipi modern font n.
düzensiz, eğik yükselen çıkıntılar ve açık ve koyu çizgiler arasında çok az kontrast ile karakterize olan bir harf biçimi old style font n.
Archaic
noktalarla çizilen çizgiler ile ilgili occult adj.
silinecek çizgiler ile ilgili occult adj.
Ornithology
amerika'ya özgü, gözlerinin altında dikey siyah çizgiler olan kerkenez türü castrel (falco sparverius) n.
amerika'ya özgü, gözlerinin altında dikey siyah çizgiler olan kerkenez türü sparrow hawk n.
amerika'ya özgü, gözlerinin altında dikey siyah çizgiler olan bir kerkenez maalin n.
sırtı grimsi kahverengi, karnı ise beyaz olup kanatlarında ve kuyruğunda beyaz çizgiler bulunan, kuzeydoğu asya'da üreyip kışı avustralya'da geçiren bir kumkuşu maybird n.
himalayalar'a özgü olup siyahımsı gövdesinde ince beyaz çizgiler olan bir kuş snow partridge n.
sırtında merdiveni andıran yatay çizgiler bulunan (kuş) ladder-backed adj.
Entomology
avrupa'da yaygın görülen, üzerinde beyaz, mavi, sarı ve kırmızı çizgiler bulunan bir güve lackey moth (malacosoma neustria) n.
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve meal moth n.
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve meal snout moth n.
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve pyralis farinalis n.
Slang
kokain ve türevi toz uyuşturuculardan çekmek için yapılan çizgiler railroad tracks n.