|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
gelişmiş haritalarda tepelerin dikliğini göstermek üzere kullanılan paralel çizgiler |
hachures n.
|
|
2 |
General |
yükseltileri basit çizgiler yerine farklı renklerle gösteren harita |
relief map n.
|
|
3 |
General |
ana çizgiler |
outline n.
|
|
4 |
General |
ince çizgiler |
fine lines n.
|
|
5 |
General |
belirsiz çizgiler |
obscured lines n.
|
|
6 |
General |
bir tüyün üzerindeki kesişen çizgiler |
bar n.
|
|
7 |
General |
çizgiler dizisi |
lineation n.
|
|
8 |
General |
çizgiler grubu |
lineation n.
|
|
9 |
General |
haritada çizgiler içinde yer alan bölüm |
body of a map n.
|
|
10 |
General |
grafikte çizgiler içinde yer alan bölüm |
body of a chart n.
|
|
11 |
General |
grafik sanatlarında gölgelendirme için kullanılan ince çizgiler |
hatching n.
|
|
12 |
General |
kadranda saatleri gösteren çizgiler |
horary circles n.
|
|
13 |
General |
yay gövdesindeki belli belirsiz yatay çizgiler |
pinch n.
|
|
14 |
General |
paralel çizgiler boyunca hareket eden eşdeğer iki zıt kuvvet |
couple n.
|
|
15 |
General |
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk |
island n.
|
|
16 |
General |
parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk |
islet n.
|
|
17 |
General |
derz aralarında bulunan renkli çizgiler |
penciling n.
|
|
|
18 |
General |
gazete manşetindeki katları veya hikayeleri ayıran yatay çizgiler |
dash n.
|
|
19 |
General |
çapraz çizgiler çizmek |
cross v.
|
|
20 |
General |
bir yüzeyde renkli çizgiler yapmak |
streak v.
|
|
21 |
General |
renkli çizgiler yapmak (bir yüzeyde) |
streak v.
|
|
22 |
General |
çapraz kesişen çizgiler oluşturmak |
crisscross v.
|
|
23 |
General |
çapraz çizgiler çizmek |
crisscross v.
|
|
24 |
General |
çizgi veya çizgiler haline getirmek |
line v.
|
|
25 |
General |
(kitabı) çizgiler veya şekiller çizerek tahrif etmek |
damask v.
|
|
26 |
General |
dalgalı çizgiler ile tasarlamak |
streamline v.
|
|
27 |
General |
üzerinde halka şeklinde çizgiler olan |
ringstraked adj.
|
|
28 |
General |
üzerinde halka şeklinde çizgiler olan |
ring-streaked adj.
|
|
29 |
General |
düz ve paralel çizgiler çekilmemiş |
unruled adj.
|
|
30 |
General |
(arma) dikey çizgiler ile dört parçaya ayrılan |
paly adj.
|
|
31 |
General |
(arma) dikey çizgiler ile dörtten fazla bölüme ayrılan |
paly adj.
|
|
32 |
General |
dairesel bir noktadan yayılan çizgiler halinde tasarlanmış |
sunburst adj.
|
|
33 |
General |
dairesel bir noktadan yayılan çizgiler halinde tasarlanmış |
sunray adj.
|
|
34 |
General |
(çizgiler) kesişen |
symptotic [rare] adj.
|
|
35 |
General |
(çizgiler) birbirini kesen |
symptotic [rare] adj.
|
|
36 |
General |
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasında |
in baulk adv.
|
|
Idioms |
|
37 |
Idioms |
araba yada motosikletler üzerine dekorasyon olarak boyayla ince çizgiler/ince çizgilerden oluşan desenler uygulayan kimse |
pinstriper n.
|
|
|
Politics |
|
38 |
Politics |
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler |
township line n.
|
|
Industry |
|
39 |
Industry |
(kağıt para) bir iş üzerinde çiçekli rozete benzeyen çeşitli eğri çizgiler oluşturmak için döner mandrel ve kesme noktası arasında dış merkezli göreceli hareket yaratmak için kullanılan bir torna aparatı |
rose engine n.
|
|
Technical |
|
40 |
Technical |
taş yüzeyine kesme aletiyle yapılan düz çizgiler halinde oluklar |
tooled finish n.
|
|
41 |
Technical |
belirgin çizgiler |
characteristic lines n.
|
|
42 |
Technical |
çizgiler çizme |
hatching n.
|
|
43 |
Technical |
denk çizgiler |
matched edges n.
|
|
44 |
Technical |
denk çizgiler |
match lines n.
|
|
45 |
Technical |
eşlenik çizgiler |
conjugate lines n.
|
|
46 |
Technical |
ferrit çizgiler |
ferrite streaks n.
|
|
47 |
Technical |
geniş çizgiler |
broad lines n.
|
|
48 |
Technical |
hayalet çizgiler |
ghost lines n.
|
|
49 |
Technical |
ışık dalgalarının karışması ile üretilen koyu çizgiler |
fringe n.
|
|
50 |
Technical |
kesik çizgiler |
boundary lines n.
|
|
51 |
Technical |
konjuge çizgiler |
conjugate lines n.
|
|
52 |
Technical |
tarama çizgiler |
hachure n.
|
|
53 |
Technical |
izogonik çizgiler |
isogonic lines n.
|
|
54 |
Technical |
eşit uzaklıkta paralel çizgiler çizmeye yardımcı olan bir araç |
section liner n.
|
|
55 |
Technical |
(taşı) düz çizgiler ve düz yüzey oluşturacak şekilde kırmak |
pitch v.
|
|
Computer |
|
56 |
Computer |
üzerine delikler şeklinde bilgi depolanabilen kağıt şeridin üzerindeki boylamasına çizgiler |
channel n.
|
|
57 |
Computer |
ana çizgiler |
outline n.
|
|
58 |
Computer |
ana kılavuz çizgiler |
major grid lines n.
|
|
59 |
Computer |
basit çizgiler |
basic dashes n.
|
|
60 |
Computer |
bloklar ve çizgiler |
blocks and lines n.
|
|
61 |
Computer |
çağdaş çizgiler |
modern shapes n.
|
|
62 |
Computer |
çizgiler takvimi |
lines calendar n.
|
|
63 |
Computer |
çift aralıklı çizgiler |
double spacing lines n.
|
|
64 |
Computer |
çapraz çizgiler |
crossed lines n.
|
|
65 |
Computer |
çizgiler ve kıvrımlar |
lines curves n.
|
|
66 |
Computer |
desenli çizgiler |
patterned lines n.
|
|
67 |
Computer |
değiştirilen çizgiler |
changed lines n.
|
|
68 |
Computer |
düşey çizgiler |
vertical lines n.
|
|
69 |
Computer |
dikey çizgiler |
vertical lines n.
|
|
70 |
Computer |
dikenli çizgiler |
awning stripes n.
|
|
71 |
Computer |
eğik çizgiler |
slashes n.
|
|
72 |
Computer |
ince çizgiler |
fine lines n.
|
|
73 |
Computer |
ince çizgiler |
pinstripes n.
|
|
74 |
Computer |
kılavuz çizgiler |
guideline n.
|
|
75 |
Computer |
kesikli çizgiler |
cutout dashes n.
|
|
76 |
Computer |
kesik çizgiler |
dashes n.
|
|
77 |
Computer |
öncü çizgiler |
leader lines n.
|
|
|
78 |
Computer |
sarmal çizgiler |
twisted lines n.
|
|
79 |
Computer |
renkler ve çizgiler |
colors and lines n.
|
|
80 |
Computer |
seçili yüksek-alçak çizgiler |
selected high-low lines n.
|
|
81 |
Computer |
yazı tipi boyutu çok küçük olduğunda ekranda gri çizgiler şekilde görülen kelimeler |
greeked text n.
|
|
Mechanic |
|
82 |
Mechanic |
kavisli ve düzensiz çizgiler kesmek için kullanılan dar ve dikey testereli tezgah |
gig saw n.
|
|
83 |
Mechanic |
izometrik çizgiler |
isometric lines n.
|
|
Television |
|
84 |
Television |
aydınlanmış tv ekranında işaret olmadığı zaman görülen beyaz çizgiler |
raster n.
|
|
Textile |
|
85 |
Textile |
küçük kareler veya kesişen çizgiler şeklinde motifleri olan kumaş |
pincheck n.
|
|
86 |
Textile |
küçük kabartma çizgiler yapmak |
quill v.
|
|
87 |
Textile |
küçük kabartma çizgiler basmak |
quill v.
|
|
Architecture |
|
88 |
Architecture |
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiline ait |
moderne adj.
|
|
89 |
Architecture |
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiliyle ilgili |
moderne adj.
|
|
Furniture |
|
90 |
Furniture |
düz çizgiler, kafes desenleri gibi tasarımlara sahip bir mobilya tarzı |
chinese chippendale n.
|
|
Automotive |
|
91 |
Automotive |
yasaklayıcı çizgiler |
prohibitory line n.
|
|
Medical |
|
92 |
Medical |
merdivensi çizgiler |
scalariform lines n.
|
|
93 |
Medical |
yağlı çizgiler |
fatty streaks n.
|
|
Anatomy |
|
94 |
Anatomy |
el bileğinde bulunan derin çapraz çizgiler |
rasceta n.
|
|
95 |
Anatomy |
el bileğinde bulunan derin çapraz çizgiler |
rascettes n.
|
|
96 |
Anatomy |
dişin enine kesitinde diş kemiğinin kıvrımlı çizgiler şeklinde görülmesi |
plicidentine n.
|
|
Pathology |
|
97 |
Pathology |
kalbin sarımsı veya beyaz renkli çizgiler oluşturacak şekilde yağlanması |
tiger heart n.
|
|
Optics |
|
98 |
Optics |
(siyah-beyaz) çizgiler |
grating n.
|
|
99 |
Optics |
çapraz kesişimlerle birbirine yaklaşıyor ya da birbirinden uzaklaşıyor gibi görünen paralel çizgiler |
zollner's lines n.
|
|
100 |
Optics |
çapraz kesişimlerle birbirine yaklaşıyor ya da birbirinden uzaklaşıyor gibi görünen paralel çizgiler |
zöllner's lines n.
|
|
101 |
Optics |
görsel imgenin sınırlarına yakın alanlarda hayali çizgiler görmeye neden olan bir optik yanılsama |
mach bands n.
|
|
102 |
Optics |
iki ışık demetinin veya görülen bir nesnenin en uç noktalarından gözün konumuna doğru çizilen düz çizgiler arasındaki açı |
optic angle n.
|
|
103 |
Optics |
yatay çizgiler arasında genellikle kırılmış olarak bulunan bir ışık çizgisi |
interline n.
|
|
Printing |
|
104 |
Printing |
tarama resmin kırık beyaz fon üzerinde kahverengi çizgiler oluşturan baskı lekesi |
dyeline n.
|
|
Math |
|
105 |
Math |
kesişen çizgiler |
coincident lines n.
|
|
106 |
Math |
daire üzerindeki çeşitli noktaları içten birleştiren düz çizgiler |
circular lines n.
|
|
Geometry |
|
107 |
Geometry |
trigonometrik çizgiler |
trigonometrical lines n.
|
|
108 |
Geometry |
farklı düzlem ve küresel trigonometri sorularının çözülmesinde kullanılan çizgiler |
trigonometrical lines n.
|
|
109 |
Geometry |
verilen uzaydaki tüm olası düz çizgiler |
complex of lines n.
|
|
110 |
Geometry |
kompleks oluşturmak için yeterli tüm çizgiler |
complex of lines n.
|
|
111 |
Geometry |
geometrik çizgiler |
trices suf.
|
|
Physics |
|
112 |
Physics |
su dalgalarının girişi sırasında su yüzeyindeki titreşimsiz noktaları gösteren çizgiler |
nodal line n.
|
|
113 |
Physics |
izentropik çizgiler |
isentropic lines n.
|
|
114 |
Physics |
grafikte elastik kuvvet sabitken sıcaklık-hacim ilişkilerini gösteren çizgiler |
isopiestic lines n.
|
|
Marine Biology |
|
115 |
Marine Biology |
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı |
yellowtail snapper n.
|
|
116 |
Marine Biology |
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı |
ocyurus chrysurus n.
|
|
117 |
Marine Biology |
atlantik ve karayipler'in tropikal bölgelerine özgü, kuyruğunda geniş sarı çizgiler bulunan bir sofra balığı |
yellowtail n.
|
|
Astronomy |
|
118 |
Astronomy |
teleskoplarla mars yüzeyinde görülen puslu, bulanık çizgiler |
canal n.
|
|
119 |
Astronomy |
mars'ın yüzeyinde görünen düz çizgiler |
martian canals n.
|
|
Zoology |
|
120 |
Zoology |
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket |
zenick (suricata tetradactyla) n.
|
|
121 |
Zoology |
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket |
suricat (suricata tetradactyla) n.
|
|
122 |
Zoology |
güney afrika’ya özgü, sırtında enine sarımsı çizgiler bulunan grimsi kahverengi bir mirket |
zenik (suricata tetradactyla) n.
|
|
123 |
Zoology |
yüzünde siyah beyaz çizgiler bulunan bir afrika antilobu |
maharif (hippotragus bakeri) n.
|
|
124 |
Zoology |
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun |
mandrill (mandrillus mormon) n.
|
|
125 |
Zoology |
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun |
mandrill (mandrillus sphinx) n.
|
|
126 |
Zoology |
yüzünde beyaz çizgiler olan (hayvan) |
hawkit [scotland] adj.
|
|
Botanic |
|
127 |
Botanic |
sarımsı çizgiler üzerine benekleri olan karanfil |
bizarre n.
|
|
Tobacco |
|
128 |
Tobacco |
üzerinde sigara mihverine dik çizgiler bulunan sigara kağıdı cinsi |
verge paper n.
|
|
129 |
Tobacco |
üzerinde kafes şeklinde çizgiler bulunan sigara kağıdı cinsi |
velin paper n.
|
|
Geography |
|
130 |
Geography |
haritanın üzerinde uzanan paralel ve meridyen gibi çizgiler |
neatlines n.
|
|
131 |
Geography |
yaygın herhangi bir politipik grubun coğrafi çizgiler boyunca çeşitlilik gösterme derecesi |
geocline n.
|
|
132 |
Geography |
harita üzerindeki gelgitlerin aynı anda yüksek olduğu yerlerden geçen çizgiler |
cotidal lines n.
|
|
133 |
Geography |
izoklinik çizgiler |
isoclinal lines n.
|
|
134 |
Geography |
ekseninde çizgiler bulunan |
meridional adj.
|
|
Geology |
|
135 |
Geology |
(bazı volkanik kayaçlarda) küçük kristallerin eriyik malzemenin katılaşma öncesindeki akış şekillerini çizgiler halinde sergilediği yapı |
fluidal structure n.
|
|
136 |
Geology |
kristal yüzeyinde görülen aynı yönlü çizgiler |
stria n.
|
|
137 |
Geology |
kristal yüzeyinde görülen aynı yönlü çizgiler |
striation n.
|
|
Military |
|
138 |
Military |
gezer çizgiler |
floating lines n.
|
|
Sport |
|
139 |
Sport |
beş yardada bir çizilen beyaz çizgiler |
yard lines n.
|
|
140 |
Sport |
popping çizgisinin ön tarafına ve atış çizgisinin gerisine uzanan ve atış çizgisinin her bir kenarına çekilen çizgiler |
return creases n.
|
|
141 |
Sport |
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasındaki boşluk |
bauk n.
|
|
142 |
Sport |
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasındaki boşluk |
baulk n.
|
|
Basketball |
|
143 |
Basketball |
dip çizgiler |
end lines n.
|
|
144 |
Basketball |
oyun sahasını sınırlayan dip çizgiler ile yan çizgilerin birleştiği köşeler |
corner n.
|
|
145 |
Basketball |
sahayı sınırlayan dip çizgiler |
base line n.
|
|
146 |
Basketball |
yan çizgiler |
sidelines n.
|
|
Tennis |
|
147 |
Tennis |
tenis veya badminton kortunun kenarları boyunca uzanan çizgiler |
tramline n.
|
|
Volleyball |
|
148 |
Volleyball |
sahanın iki kısa kenarı boyunca uzanan çizgiler |
back-line n.
|
|
Baseball |
|
149 |
Baseball |
kaleden başlayarak saha çevresine uzanan çizgiler |
foul ball lines n.
|
|
Art |
|
150 |
Art |
çizgiler üzerinde kendiliğindenliği bozacak şekilde çalışmak |
noodle v.
|
|
Music |
|
151 |
Music |
şarkı metninde temponun değiştiği yerleri göstermek için kullanılan çizgiler |
pointing n.
|
|
Painting |
|
152 |
Painting |
çizgiler oluşturmaya yarayan fırça/kalem |
liner n.
|
|
153 |
Painting |
resim yüzeyindeki gelişigüzel dizilmiş çizgiler |
cubism n.
|
|
Printery |
|
154 |
Printery |
karakterin yanındaki ince çizgiler |
hairline n.
|
|
155 |
Printery |
düzenli şekiller, ince çizgiler ve aşağı doğru vuruşlarla karakterize bir yazı tipi |
modern font n.
|
|
156 |
Printery |
düzensiz, eğik yükselen çıkıntılar ve açık ve koyu çizgiler arasında çok az kontrast ile karakterize olan bir harf biçimi |
old style font n.
|
|
Archaic |
|
157 |
Archaic |
noktalarla çizilen çizgiler ile ilgili |
occult adj.
|
|
158 |
Archaic |
silinecek çizgiler ile ilgili |
occult adj.
|
|
Ornithology |
|
159 |
Ornithology |
amerika'ya özgü, gözlerinin altında dikey siyah çizgiler olan kerkenez türü |
castrel (falco sparverius) n.
|
|
160 |
Ornithology |
amerika'ya özgü, gözlerinin altında dikey siyah çizgiler olan kerkenez türü |
sparrow hawk n.
|
|
161 |
Ornithology |
amerika'ya özgü, gözlerinin altında dikey siyah çizgiler olan bir kerkenez |
maalin n.
|
|
162 |
Ornithology |
sırtı grimsi kahverengi, karnı ise beyaz olup kanatlarında ve kuyruğunda beyaz çizgiler bulunan, kuzeydoğu asya'da üreyip kışı avustralya'da geçiren bir kumkuşu |
maybird n.
|
|
163 |
Ornithology |
himalayalar'a özgü olup siyahımsı gövdesinde ince beyaz çizgiler olan bir kuş |
snow partridge n.
|
|
164 |
Ornithology |
sırtında merdiveni andıran yatay çizgiler bulunan (kuş) |
ladder-backed adj.
|
|
Entomology |
|
165 |
Entomology |
avrupa'da yaygın görülen, üzerinde beyaz, mavi, sarı ve kırmızı çizgiler bulunan bir güve |
lackey moth (malacosoma neustria) n.
|
|
166 |
Entomology |
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve |
meal moth n.
|
|
167 |
Entomology |
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve |
meal snout moth n.
|
|
168 |
Entomology |
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve |
pyralis farinalis n.
|
|
Slang |
|
169 |
Slang |
kokain ve türevi toz uyuşturuculardan çekmek için yapılan çizgiler |
railroad tracks n.
|
|