üstündeki - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

üstündeki



Sens de "üstündeki" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
üstündeki above adv.

Sens de "üstündeki" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 138 résultat(s)

Turc Anglais
General
şeftalinin üstündeki tüyler peach fuzz n.
at üstündeki mızrak dövüşçüsü jouster n.
ahır üstündeki samanlık loft n.
at üstündeki dövüşçü jouster n.
ağacın üstündeki dal veya yapraklar treetop n.
kart üstündeki isim name on card n.
sulak yerdeki nilüferin su üstündeki yaprağı lily pad n.
mezarın üstündeki toprak yığını burial mound n.
zarfın üstündeki teslimat adresi delivery address on the envelope n.
düğme iliği üstündeki güçlendirici iplikler bar n.
kemik gibi sert bir yüzey üstündeki yumuşak bölge facette n.
madalya veya madeni para üstündeki iki kafa figürü jugata n.
bir şeyin üstündeki kapak lid on something n.
bir şeyin üstündeki başlık/örtü lid on something n.
kayraktaşı veya padavralardan oluşan bir yolun hemen üstündeki kaplanmamış kısmı margin of a course n.
küçük bir zemin üstündeki yuvarlak veya armut şeklinde genişleme bulb n.
takı üstündeki cüce figürü gnome n.
ata binenin eyer üstündeki dengesi counterpoise n.
gemi direğinin üstündeki gözetleme yapısı crows-nest n.
girişin üstündeki kat second story n.
girişin üstündeki ikinci kat second story [uk] n.
üstündeki büyüyü kaldırmak uncharm v.
üstündeki ilgiyi dağıtmak upstage v.
üstündeki ilgiyi başka yöne çevirmek upstage v.
metal levha üstündeki çukurluğu çekiçle düzeltmek bump (up) v.
üstündeki tılsım etkisini yok etmek countercharm v.
ağaç sınırının üstündeki bölgeye özgü alpine adj.
zemin üstündeki aboveground adj.
toprak üstündeki aboveground adj.
üstündeki lanet kalkmış undamned adj.
Phrasals
üstündekilerden/üstündeki bir kıyafetten kurtulmak toss off v.
birinin üstündeki baskıyı/yükü kaldırmak lift from v.
(birinin/bir hayvanın üstündeki bir şeyi) çıkarmasına yardım etmek help someone (or an animal) out (of something) v.
(bir şeyin) üstündeki kapak lid on v.
(bir şeyin) üstündeki başlık/örtü lid on v.
bir sıvının üstündeki tabakayı dökmek/sıyırmak/almak pour off v.
üstündeki çatıyı tamamlamak cover in v.
(bitkinin toprak üstündeki kısımları) ölmek die down v.
Idioms
burnun alt kenarındaki veya dudak üstündeki ben beauty mark n.
füzenin üstündeki metal diskler elephant ears n.
üstündeki gömleğe kadar bahse tutuşmak bet (one's) shirt on (something) v.
üstündeki hamlığı atmak get in good condition v.
masanın/sıranın üstündeki her şeyi kaldırmak clear (one's) desk v.
Trade/Economic
değişim değeri üstündeki prim premium over conversion value n.
konşimentodaki yük miktarının üstündeki ilave yük mikdarı over on bill n.
tahvil değeri üstündeki prim premium over bond value n.
üstündeki binaları veya başka gelişmeleri dikkate almadan araziyi değerlendirme unimproved value [new zealand] n.
küçük ölçekli yenilenebilir enerji üreticisine yapılan piyasa değeri üstündeki ödeme feed-in tariff n.
Law
belirli bir miktarın üstündeki mülk hırsızlığı grand theft n.
Industry
yeni dökülmüş kalıp üstündeki metal fazlalığı çıkıntısı burr n.
makinedeki işin düzenli aralıklarla tekrarı için (makine üstündeki parçayı) hareket ettirmek index v.
Technical
atmosfer üstündeki buhar basıncı steam pressure above atmospheric n.
donma noktası üstündeki oda sıcaklığı room temperature above their freezing point n.
dolusavak üstündeki su yükü head of water over n.
eşik üstündeki su yükü head of water over weir n.
savak üstündeki su yükü head of water over weir n.
savak üstündeki su yükü head on the spillway n.
uçağın hızını kesmek için kullanılan kanatların üstündeki kumanda yüzeyi speed brake n.
ahşap bir geminin dışındaki ağız kuşağının üstündeki kaplama berthing n.
deliğin üstündeki yuvarlak ve düz kapak eye [southern us] n.
örtü üstündeki elmas tozunu tutmaya yarayan çizik ve kesikler hacking n.
maden kuyusunun üstündeki şövalman headstock n.
değirmen taşının üstündeki deliği kapatan çapraz destek demiri rynd n.
ateşin üstündeki demliği destekleyen kancamsı alet cottrel n.
Computer
üstündeki kayıt defteri registry on n.
üstündeki öğeler items on expr.
Electric
(tramvay üstündeki) akım toplayıcı pantograf bow collector n.
Architecture
kilisede rahip ve koronun olduğu çevrili alanın üstündeki ana açıklığı kaplayan kemer chancel arch n.
mihrap ekranının üstündeki galeri veya balkon jube n.
mihrap ekranının üstündeki galeri veya balkon choir screen n.
mihrap ekranının üstündeki galeri veya balkon choir-screen n.
elizabeth devri tiyatrolarında sahnenin üstündeki kubbe veya örtü heaven n.
elizabeth devri tiyatrolarında sahnenin üstündeki kubbe veya örtü heavens n.
kemer destek sütununun en üstündeki taş cushion n.
çatı yüzeyinin üstündeki üçgen çatıyı sonlandıran basamak şeklinde dizi crowstep n.
çatı yüzeyinin üstündeki üçgen çatıyı sonlandıran basamak şeklinde dizi corbiestep n.
Construction
zemin katın bir üstündeki, binanın ana girişini de içeren kat american basement n.
duvar taşı üstündeki yiv bat n.
Marine
palavra üstündeki yapı bölümü superstructure n.
palavra üstündeki yapı bölümü upperworks n.
gemi kazan ve makine dairesi üstündeki güverte evi boilerhouse n.
direğin hemen üstündeki küçük bölüm royalmast n.
gemi gövdesinin üstündeki dikiş devil n.
geminin en üstündeki topgallant adj.
Mining
su seviyesi üstündeki cevher yığını bank n.
Medical
deri üstündeki sivilce benzeri irinli kesecik agria n.
Anatomy
göz çukurunun üstündeki kemikli çıkıntı supraorbital ridge n.
kulak kemiğinin en üstündeki ve dışındaki yapı epiotic n.
kemik gibi sert bir yüzey üstündeki yumuşak bölge facet n.
Printing
baskı bloğu veya plaka üstündeki hasarlı alan batter n.
baskı bloğu veya plaka üstündeki hasarlı alan batter n.
baskı bloğu veya plaka üstündeki hasarlı alan nedeniyle baskı hatası batter n.
Math
bir daire kirişinde çember üstündeki bir noktanın kirişe olan uzaklığı sagitta n.
Biology
bir maddenin bir organizma üstündeki etkilerini test edip sonuçları standartlarla karşılaştırarak biyolojik aktivitesini belirleme bio-assay n.
Biochemistry
zincir yapıları aynı olup tek asimetrik karbon atomu üstündeki h ve oh gruplarının yerleri farklı olması sonucu oluşan izomerler epimer n.
Zoology
boynuzun en üstündeki dal crown antler n.
(bazı solucan ve yumuşakçalarda) ağzın üstündeki ilk segmentte yer alan küçük çıkıntı prostomium n.
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge elfin forest n.
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge elfin woodland n.
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge krummholz n.
bazı bitki yapılarının üstündeki sert ve sivri uç beak n.
yenilebilir kısmı toprağın üstündeki turp şeklindeki yumru gövdesi olan bir lahana çeşidi kohl-rabi n.
su üstündeki (yaprak) natant adj.
Agriculture
sebzenin toprak üstündeki kısmı top n.
History
üst üste üç sıra kürekli kadırganın en üstündeki kürekçi thranite n.
at üstündeki savaşçıların ödül için yaptığı dövüş sporu tournament n.
hanedan armasının üstündeki çapraz dar şerit bendlet n.
Geography
tepe üstündeki taş yığını tor n.
baş üstündeki gökyüzü hemisphere [obsolete] n.
deniz seviyesinin üstündeki yükseklik grade n.
deniz seviyesinin üstündeki yükseklik eşitliği isometry n.
Military
uçak ve atmosferik karışıklık etkilerinin lazer silahları üstündeki etkisini inceleyen bilim dalı aero-optics n.
deniz seviyesi üstündeki rakım plus elevation n.
yer altında patlamanın gerçekleştiği noktanın tam üstündeki nokta epicenter n.
yer altında patlamanın gerçekleştiği noktanın tam üstündeki nokta epicentre n.
Hunting
iz üstündeki av hayvanının arazide yaptığı keşif cast n.
arpacık üstündeki renkli kısım colored insert n.
tetik korkuluğunun alt çenesi üstündeki çerçeve vidası plate screw n.
Sport
raketin üstündeki ve boynundaki ana ipleri bağlayan küçük teller trim n.
golfte par'ın üç vuruş üstündeki skor triple bogey n.
bilardo masasının üstündeki yeşil kaplama green cloth n.
bilardo masasının üstündeki yeşil kaplama greencloth n.
Football
kale üstündeki direk bar n.
Card
hileyi önlemek için destenin üstündeki kart yerine dağıtılan kart second n.
Art
kalkanın üstündeki yatay bir şerit chief n.
Music
baritonun bir ton üstündeki yetişkin erkek sesi tenor voice n.
orta c'nin üstündeki ikinci c'den başlayıp yükselen müzikal oktav three-line octave n.
soprano sesin bir üstündeki ilk oktav alt n.
soprano sesin bir üstündeki ilk oktavdaki bir nota alt n.
ana notanın üstündeki dördüncü nota subdominant n.
telli bir müzik aletinin üstündeki köprü chevalet n.
zil çalma tonunun bir oktav üstündeki (ses dalgası) nominal adj.
Printery
linotip matrisinin en üstündeki dik açılı iki çıkıntıdan biri ear n.
Archaic
madeni para üstündeki haç şeklindeki baskı cross n.
Ornithology
kuşlarda kanattaki büyük tüyün üstündeki tüy upper covert n.
kuğuların gagasının üstündeki siyah yumru berry n.
kuş kanadının üstündeki küçük çıkıntı winglet n.
Entomology
böceğin ağzındaki dudak benzeri yapının önündeki veya üstündeki dil benzeri yapı hypopharynx n.