activity - Turc Anglais Dictionnaire

activity

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "activity" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 41 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
activity n. etkinlik
Their activity and the efforts made by these structures have proved the effectiveness of their action.
Bu yapıların faaliyetleri ve gösterdikleri çabalar, eylemlerinin etkinliğini kanıtlamıştır.

More Sentences
activity n. faaliyet
Social activities can bring a lot of joy into your life.
Sosyal faaliyetler hayatınıza çok fazla neşe katabilir.

More Sentences
General
activity n. hareketlilik
There's been a lot of activity around the office this morning.
Bu sabah ofiste bir sürü hareketlilik oldu.

More Sentences
activity n. etkinlik
Twist also collects user activity data for analytical purposes.
Twist ayrıca analitik amaçlar için kullanıcı etkinliği verilerini toplar.

More Sentences
activity n. faaliyet
So these are some examples of this type of activity.
İşte bunlar bu tür faaliyetlerin bazı örnekleridir.

More Sentences
activity n. çalışma
The whole class was a scene of feverish activity before the teacher entered.
Öğretmen içeri girmeden önce tüm sınıf hummalı bir çalışma halindeydi.

More Sentences
activity n. eylem
Activity is the best road to knowledge.
Eylem, bilgiye giden en iyi yoldur.

More Sentences
Trade/Economic
activity n. faaliyet
Dialogue to prevent conflict needs to be supplemented by increased intelligence activity.
Çatışmayı önlemeye yönelik diyalog, artan istihbarat faaliyetleriyle desteklenmelidir.

More Sentences
activity n. etkinlik
Be sure to activate the Swag Ups before you participate in the activity.
Etkinliğe katılmadan önce Swag Ups'i etkinleştirdiğinizden emin olun.

More Sentences
Politics
activity n. etkinlik
Simply put, it's the name given to the activity that attempts to improve search engine rankings.
Basitçe söylemek gerekirse, arama motoru sıralamalarını iyileştirmeye çalışan etkinliğe verilen addır.

More Sentences
activity n. faaliyet
It will facilitate the monitoring of EU activity.
AB faaliyetlerinin izlenmesini kolaylaştıracaktır.

More Sentences
Technical
activity n.
I don't engage in illegal activities.
Ben yasadışı işlerle uğraşmam.

More Sentences
Aeronautic
activity n. aktivite
Pilates isn't an effective activity for losing weight.
Pilates kilo vermek için etkili bir aktivite değildir.

More Sentences
Food Engineering
activity n. etkinlik
Even your mobile data operator is not able to track your activity.
Mobil veri operatörünüz bile etkinliğinizi takip edemez.

More Sentences
Linguistics
activity n. etkinlik
Besides hiding your online activity, e-VPN also blocks seemingly harmful websites or downloads.
Çevrimiçi etkinliğinizi gizlemenin yanı sıra, e-VPN zararlı görünen web sitelerini veya indirmeleri de engeller.

More Sentences
General
activity n. meşguliyet
activity n. hareket
activity n. tetiklik
activity n. eyleyim
activity n. fiil
activity n. etki
activity n. tesir
activity n. amel
activity n. meşgale
activity n. kuvvet
activity n. işleklik
activity n. işlem
activity n. yanardağın faaliyete geçmesi
activity n. çeviklik
activity n. atiklik
activity n. enerji
activity n. canlılık
activity n. aktif olma hali
Medical
activity n. canlılık
Food Engineering
activity n. aktiflik
Chemistry
activity n. aktiflik
Biochemistry
activity n. etkin olma
Philosophy
activity n. eylem
Geography
activity n. volkan püskürtme
activity n. lav püskürtme
Cinema
activity n. etkenlik

Sens de "activity" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
sphere of activity n. faaliyet alanı
In other words, a very wide sphere of activity must be included.
Başka bir deyişle, çok geniş bir faaliyet alanı dahil edilmelidir.

More Sentences
economic activity n. ekonomik faaliyet
Businesses need a dynamic environment that will stimulate this economic activity.
İşletmelerin bu ekonomik faaliyeti canlandıracak dinamik bir ortama ihtiyacı vardır.

More Sentences
activity report n. faaliyet raporu
This shall include the publication of annual work programmes and activity reports.
Buna yıllık çalışma programlarının ve faaliyet raporlarının yayınlanması da dahildir.

More Sentences
area of activity n. faaliyet alanı
Our opinion sets out a few points from our area of activity on which we would like clarification.
Görüşümüz, faaliyet alanımızla ilgili olarak açıklığa kavuşturulmasını istediğimiz birkaç noktayı ortaya koymaktadır.

More Sentences
field of activity n. faaliyet alanı
In fact, everything depends on the field of activity.
Aslında her şey faaliyet alanına bağlıdır.

More Sentences
sexual activity n. cinsel faaliyet
Let's invent, let's innovate in our sexual activities.
Hadi icat edelim, cinsel faaliyetlerimizde yenilik yapalım.

More Sentences
political activity n. siyasi faaliyet
There is no mention, however, of the order prohibiting leading members of HADEP from engaging in political activity.
Bununla birlikte, HADEP'in önde gelen üyelerinin siyasi faaliyette bulunmalarını yasaklayan karardan söz edilmemektedir.

More Sentences
social activity n. sosyal aktivite
Local religious groups sometimes offer meals or social activities for older adults.
Yerel dini gruplar bazen yaşlı yetişkinler için yemek veya sosyal aktiviteler sunar.

More Sentences
core activity n. temel faaliyet
Another crucial problem is the support of Parliament's core activities.
Bir diğer önemli sorun da Parlamento'nun temel faaliyetlerinin desteklenmesidir.

More Sentences
commercial activity n. ticari faaliyet
We also believe that the Indonesian Government should call a halt to the army's commercial activities in Papua.
Ayrıca Endonezya Hükümetinin ordunun Papua'daki ticari faaliyetlerini durdurması gerektiğine inanıyoruz.

More Sentences
military activity n. askeri faaliyet
The treaty prohibits mining and military activities.
Anlaşma madencilik ve askeri faaliyetleri yasaklıyor.

More Sentences
industrial activity n. endüstriyel faaliyet
It will address all relevant sources of pollution, including industrial activities.
Endüstriyel faaliyetler de dahil olmak üzere ilgili tüm kirlilik kaynaklarını ele alacaktır.

More Sentences
scientific activity n. bilimsel faaliyet
The School provides a wide range of high-value scientific activities.
Okul çok çeşitli yüksek değerli bilimsel faaliyetler sunmaktadır.

More Sentences
purchasing activity n. satın alma faaliyeti
Purchasing activities in an enterprise begin with material requirements planning.
Bir işletmede satın alma faaliyetleri malzeme ihtiyaç planlaması ile başlar.

More Sentences
illegal activity n. yasadışı faaliyet
The rules must be very clear, and all these illegal activities must be penalised and punished.
Kurallar çok açık olmalı ve tüm bu yasadışı faaliyetler cezalandırılmalıdır.

More Sentences
criminal activity n. suç faaliyeti
In order to fight these criminal activities, attention must also be paid in training courses to preventive measures.
Bu suç faaliyetleriyle mücadele etmek için eğitim kurslarında önleyici tedbirlere de dikkat edilmelidir.

More Sentences
high activity n. yüksek aktivite
This substance has a high activity against mold, yeast-like fungi, dermatomycetes and some other fungal microorganisms.
Bu madde küf, maya benzeri mantarlar, dermatomisetler ve diğer bazı mantar mikroorganizmalarına karşı yüksek aktiviteye sahiptir.

More Sentences
artistic activity n. sanatsal etkinlik
Today, art is used as the artistic activity or the product of artistic activity.
Günümüzde sanat, sanatsal etkinlik ya da sanatsal etkinliğin ürünü olarak kullanılmaktadır.

More Sentences
preparatory activity n. hazırlık faaliyeti
The preparatory activities generate costs, even before enlargement has actually taken place.
Hazırlık faaliyetleri, genişleme fiilen gerçekleşmeden önce bile maliyet yaratmaktadır.

More Sentences
physical activity n. fiziksel aktivite
Its causes are closely linked to the health determinants of diet, obesity and physical activity.
Sebepleri beslenme, obezite ve fiziksel aktivite gibi sağlık belirleyicileri ile yakından bağlantılıdır.

More Sentences
everyday activity n. günlük aktivite
Involve your child in everyday activities like grocery shopping.
Çocuğunuzu market alışverişi gibi günlük aktivitelere dahil edin.

More Sentences
Idioms
extracurricular activity n. müfredat dışı aktivite
We have extracurricular activities after school.
Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.

More Sentences
Trade/Economic
agricultural activity n. tarımsal faaliyet
If it is applied, agricultural activities would cease in the least productive farms and areas.
Eğer uygulanırsa, en az verimli çiftliklerde ve alanlarda tarımsal faaliyetler duracaktır.

More Sentences
area of activity n. faaliyet alanı
The fact is that the United States is not a partner in any area of activity.
Gerçek şu ki, Amerika Birleşik Devletleri hiçbir faaliyet alanında ortak değildir.

More Sentences
economic activity n. ekonomik faaliyet
Any economic activity we perform has to overcome the enormous obstacle of distance.
Gerçekleştirdiğimiz her türlü ekonomik faaliyet, mesafe gibi muazzam bir engeli aşmak zorundadır.

More Sentences
promotional activity n. tanıtım faaliyeti
We will have a series of promotional activities within the scope of the project.
Proje kapsamında bir dizi tanıtım faaliyetimiz olacak.

More Sentences
industrial activity n. endüstriyel faaliyet
The amount of waste produced by the nuclear power industry is small relative to other industrial activities.
Nükleer enerji endüstrisinin ürettiği atık miktarı diğer endüstriyel faaliyetlere göre küçüktür.

More Sentences
fields of activity n. faaliyet alanları
Regional development is, after all, one of its main fields of activity.
Ne de olsa bölgesel kalkınma, ana faaliyet alanlarından biridir.

More Sentences
areas of activity n. faaliyet alanları
The extreme diversity of the areas of activity addressed in the Lannoye report underlines this risk of distraction.
Lannoye raporunda ele alınan faaliyet alanlarının aşırı çeşitliliği bu dikkat dağınıklığı riskinin altını çizmektedir.

More Sentences
preparatory activity n. hazırlık faaliyeti
VC is a legal contract and is composed of other preparatory activities that take some time.
VC yasal bir sözleşmedir ve biraz zaman alan diğer hazırlık faaliyetlerinden oluşur.

More Sentences
project activity n. proje faaliyeti
Project activities can be scheduled as required.
Proje faaliyetleri gerektiği gibi planlanabilir.

More Sentences
Politics
subversive activity n. yıkıcı faaliyet
We therefore view with the greatest concern the creation of the law to combat subversive activities in Hong Kong.
Bu nedenle Hong Kong'da yıkıcı faaliyetlerle mücadele için bir yasa çıkarılmasını büyük bir endişeyle karşılıyoruz.

More Sentences
Technical
economic activity n. ekonomik aktivite
After three years of strong growth, economic activity slowed down considerably since mid- 1998.
Güçlü bir büyümenin yaşandığı üç yıldan sonra, ekonomik aktivite 1998 ortalarından itibaren önemli ölçüde yavaşladı.

More Sentences
Medical
electrical activity n. elektriksel aktivite
Holter and event monitors are medical devices that record the heart's electrical activity.
Holter ve olay monitörleri kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden tıbbi cihazlardır.

More Sentences
General
persons doing agricultural activity n. tarımsal faaliyette bulunanlar
activity counter n. işleklik sayar
activity definition n. aktivite tanımı
theory of activity n. aktivite teorisi
activity research n. faaliyet araştırması
creative activity n. yaratıcı faaliyet
activity coordinator n. etkinlik koordinatörü
human activity n. insan aktivitesi
recreation activity n. eğlence etkinlikleri
political activity n. siyasal faaliyet
activity description n. aktivite tanımı
subversive activity n. yıkıcı aktivite
activity duration estimating n. aktivite süresi tahmini
labor force activity n. işgücü iştirak nispeti
philantropic activity n. hayırseverlik
social activity n. sosyal faaliyet
hydrothermal activity n. hidrotermal aktivite
activity research n. eylem araştırması
spare time activity n. boş zaman uğraşısı
activity and audit report n. faaliyet ve denetim raporu
community involvement activity n. toplumsal katılım faaliyeti
social activity n. sosyal eylem
activity chart n. faaliyet çizelgesi
activity therapy n. etkinlik tedavisi
stoppage (of activity) n. tatil
activity level n. etkinlik seviyesi
philantropic activity n. hayırhahlık filantropi
social activity n. sosyal etkinlik
productive activity n. üretim faaliyeti
activity subjects n. iştigal konuları
labor force activity n. işgücüne katılma oranı
labor force activity n. işgücü oranı
core activity n. ana faaliyet
cultural activity n. kültürel faaliyet
activity work n. aktivite çalışması
entertaining activity n. eğlenceli etkinlik
leisure activity n. boş vakit faaliyeti
leisure activity n. boş zamanlarda yapılan aktivite
prospecting activity n. maden arama faaliyeti
improvement activity n. iyileştirme faaliyeti
sport activity n. spor aktivitesi
weekend activity n. hafta sonu etkinliği
illegal activity n. kanuna aykırı faaliyet
improvement activity n. iyileştirme faliyeti
activity period n. faaliyet süresi
activity teacher n. aktivite öğretmeni
human activity n. beşeri faaliyet
crime activity n. suç faaliyeti
area of activity n. faaliyet konusu
subject of activity n. faaliyet konusu
main activity n. ana faaliyet konusu
primary activity n. ana faaliyet konusu
major activity n. ana faaliyet konusu
terrorist activity n. terörist eylem
advertising activity n. reklam faaliyeti
branch of industry-economic activity n. iş kolu
surface activity n. yüzey aktivitesi
activity calendar n. etkinlik takvimi
promotional activity n. tanıtım çalışması
social and cultural activity n. sosyal ve kültürel faaliyet
vital activity n. yaşamsal faaliyet
vital activity n. yaşamsal aktivite
art activity n. sanatsal etkinlik
curative activity n. iyileştirici faaliyet
supportive activity n. destekleyici faaliyet
disaster preparedness activity n. afete hazırlıklı olma faaliyeti/çalışması
main areas of activity n. esas faaliyet alanları
safety of activity n. faaliyet güvenliği
preparation activity n. hazırlık faaliyeti
paranormal activity n. doğaüstü olay
relaxing activity n. rahatlatıcı aktivite
free activity n. serbest etkinlik
patrol activity n. devriye faaliyeti
patrol activity n. keşif kolu faaliyeti
activity centre n. aktivite merkezi
activity center n. aktivite merkezi
activity saucer n. hoppala
internship program activity report n. staj programı faaliyet raporu
activity year n. faaliyet yılı
primary activity code n. ana faaliyet kodu
principal activity code n. ana faaliyet kodu
main activity code n. ana faaliyet kodu
volume of activity n. faaliyet hacmi
effort-driven activity n. çaba odaklı faaliyet
effort-driven activity n. efor odaklı faaliyet
physical activity consultant n. fiziksel aktivite danışmanı
tiring activity n. yorucu aktivite
tiring activity n. yorucu faaliyet
exhausting activity n. yorucu aktivite
exhausting activity n. yorucu faaliyet
tiresome activity n. yorucu aktivite
tiresome activity n. yorucu faaliyet
activity camp n. aktivite kampı
agglutinating activity n. yapıştırma
agglutinating activity n. tutkallama
agglutinating activity n. ekleme
agglutinating activity n. bitişme
agglutinating activity n. bitişkenlik
latest activity n. son etkinlik
latest activity n. son aktivite
government activity n. yönetim faaliyeti
government activity n. otoriteyi kullanma
offensive activity n. başkalarına saygı göstermeme
offensive activity n. nezaketsizlik
offensive activity n. başkalarının duygularını incitme
self-activity n. kendiliğinden çalışabilme
self-activity n. bağımsız hareket edebilirlik
self-activity n. bağımsız çalışırlık
self-activity n. bağımsızlık
sensory activity n. belirli bir duyusal sonuç elde etmek için yapılan aktivite
pastime activity n. boş zamanda yapılan eğlenceli aktivite
pastime activity n. zaman geçirmek için aktivite
spare-time activity n. boş zaman aktivitesi
spare-time activity n. kafa dağıtmak için yapılan aktivite
spare-time activity n. serbest zaman eğlencesi
hum with activity v. harıl harıl çalışmak
join in an activity v. aktivitede bulunmak
become a part of an activity v. devreye girmek
be engaged in commercial activity v. ticari faaliyette bulunmak
have a commercial activity v. ticari faaliyette bulunmak
be in commercial activity v. ticari faaliyette bulunmak
become part of an activity or effort v. devreye girmek
terminate the activity v. faaliyeti durdurmak
terminate the activity v. faaliyeti sonlandırmak
suspend the activity v. faaliyeti askıya almak
stop the activity v. faaliyeti durdurmak
stop the activity v. faaliyeti sonlandırmak
do activity v. faaliyet yürütmek
be involved in an activity v. faaliyette bulunmak
engage in an activity v. faaliyette bulunmak
conduct an activity v. faaliyet yürütmek
undertake an activity v. faaliyet yürütmek
carry out an activity v. faaliyet yürütmek
organize an activity v. etkinlik düzenlemek
come into activity v. faaliyete geçmek
display activity v. etkinlik göstermek
be in activity v. faaliyette olmak
carry on the activity v. faaliyet sürdürmek
involve someone in an illegal activity v. birini yasadışı bir işe bulaştırmak
lose one's activity v. etkinliğini yitirmek
lose one's activity v. etkinliğini kaybetmek
do an activity v. faaliyet yapmak
carry out an activity v. faaliyet gerçekleştirmek
perform an activity v. faaliyet gerçekleştirmek
by field of activity adv. faaliyet alanı itibarıyla
Phrases
given the activity of expr. aktivitesi göz önünde tutulursa
Colloquial
day-to-day activity n. günlük/gündelik faaliyet
Idioms
extracurricular activity n. okuldan artan kalan zamanlarda yapılan şeyler
hive of activity n. faaliyet merkezi
a hive of activity n. hareketli/canlı bir yer
a hive of activity n. arı kovanı gibi/işlek yer
a hive of activity n. faaliyet merkezi
a hive of activity n. kalabalık/yoğun bir yer
hum with activity v. çok faal olmak
hum with activity v. çok yoğun olmak
be buzzing with activity v. (bir yer/mağaza vb) vızır vızır işlemek/çalışmak
be on a (subject or activity) kick v. (bir şeye) büyük merak sarmak
be on a (subject or activity) kick v. (bir şeyden) haz duymak
be on a (subject or activity) kick v. (bir şeyden) heyecan duymak
be on a (subject or activity) kick v. (bir şeyden) büyük zevk almak
on a (subject or activity) kick adv. ilgilenip duran
on a (subject or activity) kick adv. heves etmiş
on a (subject or activity) kick adv. merak sarmış
on a (subject or activity) kick adv. bir şeye sarmış
hive of activity expr. arı kovanı gibi (işlek)
Speaking
what game or activity do you like? expr. hangi oyun veya etkinliği seviyorsun?
Trade/Economic
business activity n. iş etkinliği
activity profile n. faaliyet profili
enhanced monitoring activity data set n. gözetime esas veri kümesi
account activity n. hesap hareketi
peaks and throughs of business activity n. iktisadi dalgalanmanın en üst ve en alt noktaları
activity analysis n. faaliyet çözümlemesi
activity certificate n. faaliyet belgesi
activity account n. faaliyet hesabı
promotional activity n. tutundurma faaliyeti
agricultural activity n. zirai faaliyet
activity auditing n. faaliyet denetimi
activity account n. gelir ve gider hesabı
quality circle activity n. kalite kontrol işlemleri
dummy activity n. yapay faaliyet
account activity n. hesabın işleme sıklığı
activity ratio n. kapasite kullanım oranı
foreign economic activity commodity nomenclature n. dış ekonomik faaliyet mal nomenklatürü
commercial activity certificate n. faaliyet belgesi
activity ratio n. firmanın kaynaklarını kullanmadaki etkinliğini ölçme oranı
activity ratio n. faaliyet oranı
activity and process costing n. faaliyet ve süreç bazında maliyetlendirme
annual activity report n. yıllık faaliyet raporu
activity report n. faaliyet raporu
activity level n. faaliyet seviyesi
economic activity n. iktisadi faaliyet
activity report of the board of directors n. yönetim kurulu faaliyet raporu
activity-area n. faaliyet alanı
first-party conformity assessment activity n. birinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti
near-critical activity n. kritiğe yakın aktivite
third-party conformity assessment activity n. üçüncü taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti
second-party conformity assessment activity n. ikinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti
subsidiary activity n. yan faaliyet
account activity n. hesap aktivitesi
area of activity n. iştigal konusu
unallocated costs due to production below normal activity level n. stopaj maliyeti
advertising activity n. tanıtım faaliyeti
banking activity n. bankacılık faaliyeti
intermediary activity n. aracı şahıs faaliyeti
activity based costing n. faaliyet tabanlı maliyetleme
activity based costing management n. faaliyet tabanlı maliyet yönetimi
promotional activity n. promosyon faaliyeti
accounting activity n. muhasebe faaliyeti
newly dated certificate of business activity n. yeni tarihli faaliyet belgesi
certificate of activity n. faaliyet belgesi
certificate of activity n. iştigal belgesi
partnership activity n. ortaklık faaliyeti
tax on business activity n. işletme faaliyeti vergisi
field of activity n. iştigal konusu
major activity n. ana faaliyet
professional activity n. mesleki faaliyet
occupational activity n. mesleki faaliyet
industrial activity n. sınai faaliyet
major area of activity n. ana faaliyet konusu
main area of activity n. ana faaliyet konusu
normal volume activity n. normal hacim faaliyeti
activity-based costing n. faaliyet bazında maliyetlendirme
activity level n. faaliyet düzeyi
preparation activity n. hazırlık faaliyeti
major activity of the company n. şirketin ana faaliyeti
major activity of the company n. şirket ana faaliyeti
termination of activity n. faaliyetin sonlandırılması
termination of activity n. faaliyetin durdurulması
interactive event/activity n. interaktif etkinlik
principal business activity n. işletmenin ana faaliyet konusu
joint activity report n. müşterek faaliyet raporu
joint activity n. müşterek faaliyet
union activity n. sendika faaliyeti
nature of activity n. faaliyet(in) yapısı/içeriği
dummy activity n. kukla faaliyet
activity-based costing n. faaliyet tabanlı maliyetlendirme
year of activity n. faaliyet yılı
branch of activity n. iş kolu
industrial activity n. sınai faaliyet
internal audit activity n. iç denetim faaliyeti
bond-trading activity n. tahvil alım satımı
suspicious activity n. şüpheli hareket
engage in promotional activity v. tanıtım faaliyetinde bulunmak
Law
certificate of activity n. faaliyet belgesi
branch of activity n. faaliyet dalı
banking activity n. bankacılık faaliyeti
gang activity n. çete faaliyeti
criminal financial activity n. mali suç faaliyeti
untrammeled legislative activity n. sınırısız kanun koyma
create a criminal organization for the purpose of engaging in criminal activity v. cürüm işlemek için suç örgütü kurmak
create a criminal organization for the purpose of engaging in criminal activity v. cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak
Politics
principal activity n. ana faaliyet
principal activity n. asli faaliyet
mixed activity holding company n. karma faaliyete sahip holding şirketi
categories of economic activity n. ekonomik faaliyet kategorileri
mixed activity holding company n. faaliyet sahası karışık olan holding şirketi
level of activity n. faaliyet seviyesi
level of activity n. iş hacmi
processing activity n. işleme faaliyetleri
activity schedule n. faaliyet planı
critical activity n. kritik faaliyet
activity planning n. faaliyet planlaması
search and rescue activity n. arama-kurtarma faaliyeti
welfare activity n. sosyal yardım faaliyeti
follow-up activity n. izleme faaliyeti
subversive and separatist activity n. yıkıcı ve bölücü faaliyet
destructive activity n. yıkıcı faaliyet
intelligence gathering activity n. istihbarat toplama faaliyeti
missionary activity n. misyonerlik faaliyeti
economic activity n. ekonomik faaliyetler
anti-apartheid activity n. anti-apartheid hareketi
anti-apartheid activity n. güney afrika'da ırkçılığa karşı hareket
off-balance sheet activity n. bilanço dışı hareket
global economic activity n. küresel ekonomik faaliyet
take up an activity v. bir etkinliğe başlamak ve sürdürmek
Institutes
nomenclatures by economic activity n. ekonomik faaliyet alanına göre sınıflandırma
advanced research and development activity n. ileri araştırma ve geliştirme faaliyeti
advanced research and development activity n. bilgi teknolojisi ile ilgili ileri düzey ar-ge yapan istihbarat topluluğu ajansı
Insurance
enhanced monitoring activity data set n. gözetime esas veri kümesi
Tourism
activity holiday n. etkinlik ve hobiler için planlanmış veya düzenlenmiş tatil
local tourism activity n. mahalli turistik faaliyet
art activity n. sanat etkinliği
tourism intended sports activity n. turizm amaçlı sportif faaliyet
activity holiday n. etkinlik tatili
board activity n. yeme-içme faaliyeti
activity vacation n. etkinlik ve hobiler için planlanmış veya düzenlenmiş tatil
activity vacation n. etkinlik tatili
Technical
activity coefficient n. aktiflik katsayısı
activity ratio n. aktivite oranı
file activity n. dosya hareketliliği
file activity n. kütük işlekliği
predecessor activity n. öncül aktivite
specific activity n. özgül etki
activity based costing n. etkinlik temelli maliyetlendirme
residual activity n. artık aktivite
carbon tetrachloride activity n. karbon tetraklorür aktifliği
activity concentration n. hacimsel etkinlik
activity counter n. işleklik sayacı
activity coefficient n. etkinlik katsayısı
activity curve n. etkinlik eğrisi
activity analysis n. etkinlik çözümlemesi
activity analysis n. faaliyet analizi
capillary activity n. kapiler aktivite
capillary activity n. kılcal etkinlik
hydraulic activity n. hidrolik etkinlik
interception activity n. dinleme etkinliği
tissue activity meter n. doku etkinlikölçeri
detergent activity n. deterjan aktivitesi
neutron-induced activity n. suni radyoaktivite
protease activity n. proteaz aktivitesi
optical activity n. ışıksal etkinlik
carbon activity n. karbon etkinliği
activity quotient n. etkinlik bölümü
activity ratio n. etkinlik oranı
activity series n. etkinlik dizisi
electricity market operation/activity n. elektrik piyasası faaliyeti
fungicidal activity of chemical disinfectant n. kimyasal dezenfektanın mantar öldürme etkisi
trypsin inhibitor activity of soya products n. soya ürünlerinin tripsin engelleyici aktivitesi
evaluation of bactericidal activity of chemical disinfectants and antiseptics n. kimyasal dezenfektanlar ve antiseptiklerin bakterisid aktivitelerinin değerlendirilmesi
measurement of activity and frequency dips of quartz crystal units n. kuvartz kristal birimlerinin çalışmasının ve frekans azalmalarının ölçülmesi
corrective preventive activity form n. düzeltici önleyici faaliyet formu
extravehicular activity (eva) n. astronotların geminin dışında yaptığı eylem
extravehicular activity (eva) n. gemi dışı faaliyet
agglutinating activity n. yapıştırma
agglutinating activity n. yığışım
agglutinating activity n. aglütinasyon
activity-guided adj. hareket güdümlü
actuated by human activity adj. insan etkisiyle harekete geçirilen
Computer
activity ratio n. etkinlik oranı
activity counter n. işleklik sayacı
activity ratio n. işleklik oranı
activity counter n. etkinlik sayacı
hands on activity n. uygulamalı alıştırma
interception activity n. dinleme etkinliği
file activity n. kütük işlekliği
file activity n. dosya hareketliliği
Informatics
activity-based simulation n. eyleme dayalı benzetim
activity counter n. işleklik sayacı
activity ratio n. işleklik oranı
activity trail n. işlem izi
low activity n. düşük düzeyde etkinlik
scheduled activity n. planlanmış etkinlik
Telecom
activity codes n. aktivite kodları
activity detection n. aktiflik/etkinlik algılama
activity detection n. aktif algılama
inter-activity n. karşılıklı faaliyet
process activity n. süreç faaliyeti
voice activity detection n. ses etki tespiti
voice activity detection n. ses tespiti
voice activity detector n. gürültü aktiflik detektörü
Construction
short term construction activity plan n. kısa vadeli iş programı
construction activity n. yapım faaliyeti
pozzolanic activity n. puzzolanik aktivite
Automotive
sports activity vehicle n. spor aktivite aracı
sports activity coupe n. spor aktivite kupesi
low temperature activity n. düşük ısıda çalışma
specific activity n. özgün aktivite
urban activity vehicle n. kentsel aktivite aracı
leisure activity vehicle n. gezinti aracı
multi-activity vehicle n. çoklu aktivite aracı
Transportation
freight distributing activity n. çeşitli göndericilerden bütün halinde mal alıp indirerek tek tek alıcılarına iletme
freight consolidating activity n. malların partiler halinde birleştirip son alıcıya veya teslimat noktasına yollanması
Aeronautic
blade activity factor n. pala çalıştırma faktörü
extra-vehicular activity n. uzayda uzay aracı dışındaki faaliyetler
danger area activity information service n. tehlike bölgesi aktivite bilgilendirme servisi
area of intense aerial activity n. yoğun hava aktivitesi olan hava sahası
Marine
activity index of karst n. karstik aktivite indisi
Medical
intrinsic sympathomimetic activity n. intrinsik sempatomimetik aktivite
inhibitory activity n. engelleyici faaliyet
genotoxic activity n. genotoksik aktivite
motor activity n. motor aktivite
intrinsic activity n. intrensek aktivite
activity analysis n. matematik modelle yapılan analiz
capillary activity n. kılcal aktivite
time activity pattern n. zaman aktivite paterni
pacemaker activity n. pacemaker aktivitesi
explosion activity n. patlama aktivitesi
coagulation activity n. koagülasyon aktivitesi
ion activity product n. iyon aktivitesi ürünü
time-activity pattern n. zaman-aktivite paterni
structure-activity relationships n. yapı-etkinlik ilişkileri
sporicidal activity n. sporisit aktivite
bactericidal activity n. bakterisit aktivite
fungicidal activity n. fungusit aktivite
osteoclastic activity n. iri kemik göze etkinliği
sympathetic activity n. sempatik faaliyet
enzyme activity n. enzim etkinliği
bowel activity n. bağırsakların çalışması
intestinal activity n. bağırsakların çalışması
basic bactericidal activity n. temel bakterisidal aktivite
activity of plasma membrane calcium channels n. plazma membranı kalsiyum kanallarının aktivitesi
sympathetic activity n. sempatik aktivite
gaba activity of gaba receptors n. gaba reseptörlerindeki gaba aktivitesi
activity of antimicrobial agents n. antimikrobiyal ajanların aktivitesi
protease activity n. proteaz aktivasyonu
optimal insulin activity n. optimal insülin aktivitesi
severe salt loss from lack of mineralocorticoid activity n. mineralokortikoid eksikliğine bağlı ciddi tuz kaybı
loss of tumor suppressor activity n. tümör baskılayıcı aktivasyonların kaybı
increased oncogenic activity n. onkojenik aktivasyonun artması
beta-lactamase activity n. beta-laktamaz aktivitesi
neutrophil phagocytic activity n. nötrofillerin fagositik aktivitesi
disease activity score n. hastalık aktivite skoru
carbonic anhydrase activity n. karbonik anhidraz aktivitesi
carbonic anhydrase enzyme activity of erythrocytes n. eritrositlerde bulunan karbonik anhidraz enzim aktivitesi
embryonic fetal heart activity n. embriyonik kalp aktivitesi
analgesic and anxiolytic activity n. analjezik ve anksiyolitik aktivite
decreased histone deacetylase activity in lung cells n. akciğer hücrelerinde histon deasetilaz aktivitesindeki azalma
osteoblastic activity involvement n. ostooblastik aktivite tutulumu
myoclonus activity n. miyoklonik aktivite
serum adenosine deaminase activity n. serum adenozin deaminaz aktivitesi
topical anti-inflammatory activity n. topikal antiinflamatuvar etkinlik
low motor activity n. az motor aktivite
urinary leakage during sexual activity n. cinsel aktivite sırasında idrar kaçırma
mean serum biotinidase activity n. ortalama serum biotinidaz aktivitesi
plasma quantitative biotinidase activity n. plazma kantitatif biyotinidaz aktivitesi
plasma biotinidase activity n. plazma biyotinidaz aktivitesi
cardiac autonomic activity n. kardiyak otonomik aktivite
disease activity n. hastalık aktivitesi
clotting factor activity n. pıhtılaşma faktör aktivitesi
muscle activity n. kas faaliyeti
muscle activity n. kas aktivitesi
crohn disease activity n. crohn hastalığının aktivitesi
mitotic activity increase n. mitotik aktivite artışı
catalase activity n. katalaz aktivitesi
mitotic activity n. mitotik aktivite
proteolytic enzyme activity n. proteolitik enzim aktivitesi
radiation sigmoiditis with severe activity n. ağır aktiviteli radyasyon rektosigmoidit
protein oxidation activity n. protein oksidasyon aktivitesi
crohn's disease activity index n. kron hastalığı aktivite indeksi
antinociceptive activity of tramadol n. tramadolun antinosiseptif aktivitesi
plasma sialidase activity n. plazma siyalidaz aktivitesi
opsonic activity n. opsonik aktivite
histamine-sensitizing activity n. histamin hassaslaştırıcı aktivite
histamine-sensitizing activity n. histamine karşı duyarlılaştırıcı aktivite
bactericidal activity n. bakterisidal etkinlik
cytotoxic activity n. sitotoksik aktivite
insufficient activity of vitamin d n. d vitamini aktivitesindeki yetersizlik
activity independence n. aktivite bağımsızlık
gastric activity n. mide aktivitesi
muscular activity n. kassal aktivite
superoxide dismutase enzyme activity n. süperoksit dismutaz enzim aktivitesi
photometric enzyme activity n. fotometrik enzim aktivitesi
telomerase activity n. telomeraz aktivitesi
urinary telomerase activity n. idrarda telomeraz aktivitesi
alpha1-proteinase inhibitor activity n. alfa1-proteinaz inhibitörü aktivitesi
serum butyrylcholinesterase activity n. serum bütirilkolinesteraz aktivitesi
monoamine oxidase (mao) activity n. monoamin oksidaz (mao) aktivitesi
radical scavenging activity n. radikal temizleyici aktivitesi
adenosine deaminase activity n. adenozin deaminaz aktivitesi
erythrocyte superoxide dismutase activity n. eritrosit süperoksit dismutaz enzim aktivitesi
electrodermal activity n. elektrodermal aktivite
bilateral electrodermal activity n. bilateral elektrodermal aktivite
superoxide dismutase activity n. süperoksit dismutaz aktivitesi
plasma angiotensin converting enzyme activity n. plazma anjiotensin dönüştürücü enzim aktivitesi
tuberculocidal activity n. tüberkülosidal aktivite
increased longevity by physical activity n. fiziksel aktiviteyle yaşam süresinin uzatılması
activity of plasma membrane calcium channels n. plazma zarı kalsiyum kanallarının aktivitesi
activity of plasma membrane calcium channels n. plazma membranı kalsiyum kanallarının aktivitesi
crohn's disease activity index n. crohn hastalığı aktivite indeksi
agglutinating activity n. agglutinasyon
agglutinating activity n. aglütinasyon
agglutinating activity n. aglütinasyon
pulseless electrical activity n. nabızsız elektriksel aktivite
Psychology
activity pleasure n. etkinlik hazzı
activity analysis n. etkinlik analizi
activity level n. etkinlik düzeyi