başta - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

başta



Sens de "başta" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
basta interj. yeter!
basta interj. dur!
Card
basta n. çeşitli iskambil oyunlarındaki en yüksek üçüncü koz

Sens de "başta" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
başta foremost adv.
başta fore adv.
başta first adv.
başta at the outset adv.
başta initially adv.
başta in the first instance adv.
Colloquial
başta for starters expr.
Idioms
başta in the first flush expr.
Marine
başta afore adv.

Sens de "başta" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 139 résultat(s)

Turc Anglais
General
başta olma lead n.
başta olan kimse king n.
ilk başta son derece mantıklı gelen sonrasında anlamsızlaşan düşünce epiphanot n.
başta olmak üzere being in the first place n.
başta olan kepek dandruff n.
başta gelme lead n.
başta elde edilen avantaj flying start n.
başta ortaya konan para ile kazancı riske atma parlay n.
başta gelmek be in the lead v.
başta gelmek lead v.
başta gitmek lead v.
başta olmak lead v.
başta gelen first adj.
en başta first and foremost adj.
en başta gelen foremost adj.
en başta gelen uppermost adj.
başta kimsesiz kingless adj.
başta gelen foremost adj.
başta olan head adj.
en başta gelen primary adj.
başta olan leading adj.
başta gelen leading adj.
en başta ele alınması gereken foremost adj.
en başta gelen ruling adj.
en başta gelen leading adj.
başta gelen leading adj.
boyut, kapsam veya önem bakımından başta gelen main adj.
en başta olan cutting edge adj.
başta gelen first-string adj.
en başta gelen forehand adj.
başta gelen primatial adj.
başta olan principal adj.
başta olmak üzere especially adv.
başta olmak üzere particularly adv.
ilk başta originally adv.
başta ... olmak üzere notably adv.
ilk başta firstly adv.
daha en başta primo adv.
Phrases
başta olanlar the powers that be n.
başta da denildiği gibi as mentioned at the beginning expr.
Proverb
akıl olmayınca başta ne kuruda biter ne yaşta as a dog returns to his vomit, so a fool repeats his folly
başta hazırlıklı ve odaklı olmak çoğu zaman başarı getirir a good beginning makes a good ending
başta zor olan her şey alıştıkça/zamanla kolay gelmeye başlar all things are difficult before they are easy
başta zor olan her şey alıştıkça/zamanla kolay gelmeye başlar all things are difficult before they are easy
Colloquial
başta kadınlar olmak üzere herkese kaba saba davranan hoyrat kimse cave man n.
başta esrar olmak üzere bazı uyuşturucuları içmekte kullanılan nargile bong n.
başta umut veren ama sonra hayal kırıklığı yaratan bir şey/durum a false dawn n.
başta umut veren ama sonra hayal kırıklığı yaratan bir şey/durum false dawn n.
ilk başta in the first place adv.
başta tereddüt etti at first he was hesitant expr.
daha en başta in the first place expr.
en başta begin with expr.
Idioms
başta güven verip sonradan kötü yüzünü gösteren kimse veya şey a trojan horse n.
önde/başta olmak bear the bell v.
daha en başta başarısız olmak fall at the first hurdle v.
daha en başta bir sorunla karşılaşmak fall at the first hurdle v.
el elde baş başta kalmak run on empty v.
el elde baş başta kalmak be (down) on (one's) uppers [uk] v.
başta gelen top-of-mind adj.
el elde baş başta down on (one's) uppers adj.
başta gelen top of mind adj.
başta gelen ahead of the curve adv.
en başta straight off the bat expr.
en başta right off the bat expr.
en başta out of the gate expr.
en başta out of the starting gate expr.
en başta out of the starting blocks expr.
ilk başta first things first expr.
en başta in front expr.
ilk başta at first glance expr.
ilk başta at first blush expr.
ilk başta at first glance/sight expr.
el elde baş başta down on his uppers expr.
en başta/başa in the lead expr.
el elde baş başta on (one's) uppers expr.
el elde baş başta on uppers expr.
el elde baş başta on your uppers expr.
el elde baş başta down on your uppers [old-fashioned] [uk] expr.
Speaking
başta xxx olmak üzere herkese teşekkür ederim I would like to express my gratitude to everyone to xxx in particular expr.
başta xxx olmak üzere herkese teşekkür ederim I would like to express my gratitude to everyone and in particular to xxx expr.
en başta to begin with expr.
ilk başta her şey çok basit gelmişti it all came so easy at first expr.
ilk başta tatlı birine benziyordu he seemed sweet at first expr.
Trade/Economic
başta yatırılmış meblağ amount originally invested n.
küçük ölçekli şokların başta birkaç işletmeyi veya ekonominin belirli bir bölümünü etkileyip sonrasında diğer sektörlere ve ülkelere yayılması contagion n.
Politics
amerikan iç savaşı sırasındaki kuzey ülkeleri başta olmak üzere abd için kullanılan ifade north n.
(karolenj imparatorluğu ve ardıl devletlerde) en başta sınır bölgesinin yönetiminden sorumlu komutanlara verilen ve sonrasında soyluluk unvanı haline gelmiş bir mevki margrave n.
Tourism
başta bira olmak üzere, alkollü içeceklerin servis edildiği oda taproom n.
tarifelerde başta bulunan ana kent headline city n.
Technical
başta gelen mertebe leading order n.
başta olmak head v.
başta gelen leading adj.
Informatics
küçüğü başta sıralama reverse byte ordering n.
Architecture
(kilise başta olmak üzere binaların tepesinde bulunan) külah flèche n.
Construction
bir binanın kapıları başta olmak üzere donanımı trim n.
Marine
geminin başta ve kıçta çektiği suyu gösteren rakamlar marks n.
başta ve kıçta çektiği su aynı olmak be on an even keel v.
başta ve kıçta çektiği su yaklaşık aynı olan (gemi) on-air adj.
Medical
otizm spektrum bozukluğu başta olmak üzere hiçbir nörogelişimsel bozukluğu olmayan kimse neurotypical n.
otizm spektrum bozukluğu başta olmak üzere hiçbir nörogelişimsel bozukluğu olmayan neurotypical adj.
Anatomy
başta orta beynin arka kısmı olmak üzere, vücuttaki çatıya benzeyen yapılar tecta n.
başta orta beynin arka kısmı olmak üzere, vücuttaki çatıya benzeyen yapılar tectum n.
Psychology
başta bilgisayarlar olmak üzere teknolojiden nefret eden kimse technophobe n.
istenmeyen hatıranın başta onunla ilişkilendirilen duygudan ayrıldığı savunma mekanizması isolation n.
Pathology
taş tozu başta olmak üzere toz solumaktan kaynaklı akciğer hastalığı chalicosis n.
başta domuz olmak üzere memelilerden insanlara bulaşarak ateş ve kas ağrısına neden olan bir virüs nipah virus n.
bacaklar başta olmak üzere ciltte ince parlak lekeler oluşturan bir deri hastalığı necrobiosis lipoidica n.
bacaklar başta olmak üzere ciltte ince parlak lekeler oluşturan bir deri hastalığı necrobiosis lipoidica diabeticorum n.
dirsek, kalça ve diz eklemleri başta olmak üzere eklemleri etkileyen ağrılı ve hareketi kısıtlayıcı bir rahatsızlık chondromatosis n.
Pharmaceutics
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir narkotik antagonist markası nalline® n.
morfin başta olmak üzere narkotik madde zehirlenmesinin etkilerini gideren bir anti-narkotik ilaç nalorphine n.
Chemistry
uçucu bir sıvı karışımın en başta damıtılan kısmı top n.
Zoology
başta ladin ormanları olmak üzere kuzey amerika'nın nemli ormanlık alanlarında yaşayan açık-kahverengi kurbağa wood frog (rana sylvatica) n.
asya'ya özgü, asellia cinsi başta olmak üzere çatal burunlu yarasalara verilen ad trident bat n.
(atlar başta olmak üzere hayvanların) alın bölgesinde yer alan beyaz leke star n.
Botanic
polysiphonia cinsi başta olmak üzere kırmızı alglere verilen ad redshare n.
anter içindeki mikro sporlar başta olmak üzere, gelişmekte olan bazı sporları çevreleyen besleyici doku tapetum n.
Agriculture
başta sığır olmak üzere besi hayvanı yetiştirme amaçlı tarım ranching n.
Forestry
kurşun kalem ardıcı başta olmak üzere çeşitli sedir türlerinden elde edilen kereste cedar n.
Social Sciences
amerika'da yaşayan, meksikalılar başta olmak üzere kabaca hispanik amerikalıları kapsayan milliyetçilik akımı la raza n.
belirli bir ülkenin kuzey kesiminin siyasi görüşleri başta olmak üzere diğer karakteristik özelliklerine ait olan northernism n.
Education
hayvan ve bitkiler başta olmak üzere doğanın temel düzeyde doğrudan gözlem yoluyla incelenmesi nature study n.
öğrencinin başta bilgi ve kavramlara hakim olmasını, sonrasında bireysel bir çalışma ile daha üst seviye bilgiyi edinmesini amaçlayan bir öğretme yöntemi kumon n.
Linguistics
kelimenin hem başta hem de sonda kullanıldığı söz sanatı epanadiplosis n.
(ikizler başta olmak üzere) çocuklar tarafından icat edilen dil idioglossia n.
Religious
hristiyanlık öncesi dönem başta olmak üzere eski dönemlerin çok tanrılı inanç ve uygulamalarını canlandırmayı amaçlayan hareket reconstructionism n.
(başta incil olmak üzere) metne bağlılık textualism n.
(başta incil olmak üzere) metin eleştirisi textualism n.
katolik kilisesi'nin merkezi ayini başta olmak üzere bazı kilise ayinlerinde okunan bir dua kyrie eleison n.
katolik kilisesi'nin merkezi ayini başta olmak üzere bazı kilise ayinlerinde okunan duaya eşlik eden müzik kyrie eleison n.
Geography
söğüt başta olmak üzere çalıların olduğu bataklık arazi carr [uk] n.
Meteorology
başta büyük göller olmak üzere herhangi bir gölün, civarındaki bölgelerin hava koşullarını değiştirmedeki etkisi lake effect n.
Music
başta çalınan melodinin sonda, son çalınan melodinin ise başta çalınacağı şekilde ters çevrilen melodi retrograde n.
başta dinleyiciyi etkilemeyip zamanla hoşa giden müzik parçası grower n.
başta belirlenmiş tempoda a tempo adv.
Ornithology
gökkuzgunumsular takımı başta olmak üzere, genellikle ağaçlarda yaşayan kuş türleri nonpasserine bird n.
Entomology
nymphalis başta olmak üzere bazı cinslere mensup turuncu, siyah, kahverengi benekli kelebeklere verilen ad red empress n.
nymphalis başta olmak üzere bazı cinslere mensup turuncu, siyah, kahverengi benekli kelebeklere verilen ad tortoise shell n.
Slang
kasım ayı boyunca mastürbasyon başta olmak üzere hiçbir yolla boşalmamaya çalışmak no nut november (nnn) v.