bug - Turc Anglais Dictionnaire

bug

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "bug" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 90 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bug n. böcek
In many cultures, some bugs are believed to bring good luck.
Birçok kültürde bazı böceklerin iyi şans getirdiğine inanılır.

More Sentences
General
bug n. mikrop
She didn't come to the school because she caught a bug three days ago.
Üç gün önce mikrop kaptığı için okula gelmedi.

More Sentences
bug n. merak
He caught a sudden cycling bug from our last trip.
Son seyahatimizden sonra aniden bisiklet sürmeye merak sardı.

More Sentences
bug n. böcek
Each bug becomes sexually mature one month after hatching from the egg.
Her böcek yumurtadan çıktıktan bir ay sonra cinsel olarak olgunlaşır.

More Sentences
bug n. arıza
The programmer fixed the bug.
Programcı arızayı düzeltti.

More Sentences
bug n. dinleme cihazı
A bug found under the president's desk caused diplomatic chaos between the two countries.
Başkanın masasının altında bulunan bir dinleme cihazı iki ülke arasında diplomatik kaosa neden oldu.

More Sentences
bug v. rahatsız etmek
The buzzing noise coming from the speaker bugs me.
Hoparlörden gelen vızıltı sesi beni rahatsız ediyor.

More Sentences
bug v. canını sıkmak
What's bugging you?
Senin canını sıkan nedir?

More Sentences
bug v. kızdırmak
Can I tell you what bugs me?
Beni neyin kızdırdığını sana söyleyebilir miyim?

More Sentences
bug v. dinleme cihazı yerleştirmek
Your phone is bugged.
Telefonuna dinleme cihazı yerleştirilmiş.

More Sentences
bug v. rahatsız etmek
Pablito is not bugging us any longer.
Pablito artık bizi rahatsız etmiyor.

More Sentences
bug v. gizlice dinlemek
They checked the room of the president to determine if the room was bugged.
Başkanın odasının gizlice dinlenip dinlenmediğini anlamak için odayı kontrol ettiler.

More Sentences
Computer
bug n. böcek
Dust mites are tiny bugs that eat dead skin cells.
Toz akarları ölü deri hücrelerini yiyen küçük böceklerdir.

More Sentences
bug n. hata
A bug in the software caused all systems to shut down.
Yazılımdaki bir hata tüm sistemlerin kapanmasına neden oldu.

More Sentences
Telecom
bug n. hata
If there's a bug in the code of your smart contract, you lose all of your money.
Akıllı sözleşmenizin kodunda bir hata varsa, tüm paranızı kaybedersiniz.

More Sentences
Automotive
bug n. böcek
First it helped, the bugs practically disappeared, but after 3 months they appeared again.
İlk başta yardımcı oldu, böcekler neredeyse ortadan kayboldu, ancak 3 ay sonra tekrar ortaya çıktılar.

More Sentences
bug n. hata
For example, if the bug is already activated, we do not show the Activate button.
Örneğin, hata zaten etkinleştirilmişse Etkinleştir düğmesini göstermeyiz.

More Sentences
General
bug n. tutkun
bug n. ayarsızlık
bug n. tutku
bug n. cihaz
bug n. tahtakurusu
bug n. virüs
bug n. delilik
bug n. gizli mikrofon
bug n. çapar
bug n. yanlış
bug n. bozukluk
bug n. gizli dinleme aygıtı
bug n. ateşböceği
bug n. önemli kimse
bug n. yüksek sosyal statüye sahip kimse
bug n. asterisk işareti
bug v. can sıkmak
bug v. gizli dinleme aygıtı yerleştirmek
bug v. gizli mikrofon yerleştirmek
bug v. başının etini yemek
bug v. büyümek
bug v. pörtlemek
bug v. içini kemirmek
bug v. (bitki) böcekten arındırmak
bug v. böcek avlamak
bug v. böcek toplamak
bug v. telefon dinlemek
bug adj. meraklı
Irregular Verb
bug v. big - bug
Colloquial
bug n. mikrobiyal hastalık
bug n. takıntı
bug n. obsesyon
bug n. çılgınlık
bug n. bir şey delisi
bug n. bir şey meraklısı
bug n. bir şey heveslisi
Idioms
bug v. birini çok kızdırmak
bug v. birisini sıkmak
bug v. çok öfkelendirmek
bug v. gıcık etmek
bug v. küplere bindirmek
bug v. sinirden kudurtmak
bug v. sinirlerini ayağa kaldırmak
Trade/Economic
bug n. ürünün sendika işletmesi tarafından üretildiğini gösteren etiket
Technical
bug n. gizli dinleme aygıtı
bug n. alarm sistemi
bug n. hırsız alarmı
bug v. hırsız alarmı takmak
Computer
bug n. arıza
bug n. yanlış
bug n. yazılım hatası
bug n. internet kullanıcılarını izlemek için kullanılan bir dosya
Telecom
bug n. yüksek hızlı telgraf anahtarı
Television
bug n. (ekranın köşesinde görülen) televizyon kanalı işareti
Lighting
bug n. liman ışığı
bug n. kanal ışığı
bug n. gemi sinyal ışığı
Automotive
bug n. iki kişilik hafif bir tür araba
Aeronautic
bug n. işaretçi
Pathology
bug n. hastalık üreten mikroorganizma
bug n. hastalık üreten madde
bug n. mikroorganizma veya maddenin neden olduğu hastalık
Zoology
bug n. yarımkanatlı böcek
Fishery
bug n. yapay olta böceği
Geography
bug n. doğu avrupa'da ukrayna ile polonya arasında bir nehir
bug n. ukrayna'da bir nehir
Sport
bug n. yeni bir jokeyin talep edebileceği ağırlık toleransı
Archaic
bug n. kendini beğenmiş kimse
Entomology
bug n. çok ayaklı küçük omurgasız hayvan
Slang
bug n. deli
bug n. manyak
bug n. sayı manipülasyonu
bug n. (lgbt jargonunda) aids virüsü

Sens de "bug" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 429 résultat(s)

Anglais Turc
General
lightning bug n. ateş böceği
The difference between the right word and almost the right word is the difference between lightning and the lightning bug.
Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.

More Sentences
flu bug n. grip virüsü
There is a new flu bug going around.
Etrafta yeni bir grip virüsü dolaşıyor.

More Sentences
love bug n. aşk böceği
Tom has been bitten by the love bug.
Tom aşk böceği tarafından ısırıldı.

More Sentences
Computer
millennium bug n. milenyum hatası
We're thoroughly prepared for the millennium bug.
Milenyum hatasına tamamen hazırlıklıyız.

More Sentences
General
pill bug n. tespihböceği
plant bug n. bitki biti
june bug n. haziranböceği
forest bug n. osurganböceği
true bug n. gerçek virüs
lace bug n. dantel böceği
lightning bug n. yıldızböceği
giant water bug n. dev su böceği
lightning bug n. ateşböceği
bed bug n. tahtakurusu
may bug n. mayıs böceği
leaf bug n. yaprak zararlısı
potato bug n. patatesböceği
water bug n. su böceği
big bug n. önemli kimse
may bug n. mayısböceği
tummy bug n. mide iltihabı
black bug n. kara böcek
bug screen n. tel sineklik
bug invasion n. böcek istilası
pernicious bug n. zararlı böcek
bug hunter n. böcekbilimci
bug hunter n. entomolojist
bug-bear n. öcü
bug-bear n. gulyabani
bug screen n. böceklik
bug screen n. sineklik
bug bounty program n. yazılım hatası bulma ödül programı
cabbage bug n. kötü kokulu ve siyah renge sahip lahana v.b bitki haşeresi
bug word [obsolete] n. korkunç kelime
bug-hunter n. böceklerle ilgilenen kimse
bug words [obsolete] n. tehditkar konuşma
bug-hunter n. böcekbilimci
bug [obsolete] n. kötü ruh
bug [obsolete] n. cin
bug [obsolete] n. hortlak
fire bug n. yangın çıkararak zarar vermeyi amaçlayan vandal
become bug-infested v. böceklenmek
be bitten by a bug v. bir böcek tarafından ısırılmak
bug-infested adj. böcekli
bug-eyed adj. patlak gözlü
bug-free adj. böceksiz
bug-ridden adj. böcekle dolu
bug [dialect] [uk] adj. kendini beğenmiş
bug [dialect] [uk] adj. kibirli
bug [dialect] [uk] adj. burnu havada
Phrasals
bug out v. (eşyalarını) toplanmak
bug out (on) v. sorumluluktan kaçmak
bug out (of) v. sorumluluktan kaçmak
Colloquial
stomach bug n. mide virüsü
stomach bug n. mide mikrobu
gold bug n. altın düşkünü kimse
gold bug n. altının en önemli yatırım aracı olduğuna inanan kimse
gold bug n. altının zenginlik simgesi olduğunu savunan kimse
bob [bug-out bag] n. afet ve acil durum çantası
bug nut n. vidalı klemens
bug-out bag n. afet çantası
bug-out bag n. acil durum çantası
bob (bug-out bag) n. acil durum çantası
bob (bug-out bag) n. afet çantası
fire bug n. kundakçı
fire bug n. kasten yangın çıkaran kimse
potato bug n. tesbih böceği
bug out v. strese girmek
bug out v. çok endişelenmek
bug out v. stres yapmak
bug off! expr. defol git!
bug off! expr. defol!
bug off! expr. kaybol!
let’s bug out exclam. hadi tüyelim
Idioms
big bug n. çok önemli ve etkili kimse
big bug n. ekabir
big bug n. büyükbaş
big bug n. kodaman
slug bug n. bir volkswagen beetle gördüğünde birine yumruk atıp ilk gösteren olmaya çalışılan oyun
be bitten by the bug v. ilgisini çekmek
be bitten by the bug v. merakını celbetmek
be bitten by the bug v. meraktan deliye dönmek
be bitten by the bug v. merakını uyandırmak
get bitten by the bug v. merakını uyandırmak
get bitten by the bug v. merakını celbetmek
get bitten by the bug v. meraktan deliye dönmek
get bitten by the bug v. ilgisini çekmek
put a bug in someone's ear v. birisinin kafasına bir fikir sokmak
put a bug in someone's ear v. kulağına kar suyu kaçırmak
be bitten by the same bug v. aynı isteklere veya ihtiyaçlara sahip olmak
bug someone v. birisini rahatsız etmek
be bitten by the travel bug v. gezip dolaşmayı çok istemek
put a bug in someone's ear v. birine bir tavsiyede bulunmak
put a bug in someone's ear v. birine ipucu vermek
put a bug in someone's ear v. birine tavsiye vermek
have the bug v. kapılmak
have the bug v. vurulmak
have the bug v. çok ilgisini çekmek
have the bug v. can atmak
have the bug v. (bir şeye) heveslenmek
have the bug v. (bir şey) meraklısı/heveslisi/tutkunu olup çıkmak
have the bug v. (bir şeye) sardırmak
have the bug v. (bir şeye) sarmak/merak sarmak
have the bug v. (bir şeye) merak duymak/heves etmek
be bitten by the bug v. (bir şeye) sarmak/merak sarmak
be bitten by the bug v. (bir şey) meraklısı/heveslisi/tutkunu olup çıkmak
be bitten by the bug v. (bir şey) hevesine/merakına düşmek
be bitten by the bug v. sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
be bitten by the bug v. (bir şeye) heveslenmek
be bitten by the bug v. (bir şeye) merak duymak/heves etmek
be bitten by the bug v. (bir şeye) sardırmak
have the bug v. sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
have the bug v. (bir şey) hevesine/merakına düşmek
have the bug v. (bir şeye) sarmak
be bitten by the bug v. (bir şeye) merak sarmak
have the bug v. (bir şeye) merak sarmak
be bitten by the bug v. (bir şey) hevesine/merakına düşmek
have the bug v. (bir şey) hevesine/merakına düşmek
be bitten by the bug v. (bir şeye) sarmak
be bitten by the bug v. sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
be bitten by the bug v. (bir şeye) heves etmek/heveslenmek
have the bug v. sürekli (bir şeyle) ilgilenip durmak
be bitten by the bug v. heveslisi/tutkunu olup çıkmak
have the bug v. heveslisi/tutkunu olup çıkmak
have the bug v. (bir şeye) heves etmek/heveslenmek
be (as) snug as a bug in a rug v. rahat olmak
be (as) snug as a bug in a rug v. sıcacık olmak
be (as) snug as a bug in a rug v. konforlu olmak
be (as) snug as a bug in a rug v. keyifli olmak
be (as) snug as a bug in a rug v. sımsıcak olmak
be bitten by the bug v. merak duymak/heves etmek
be bitten by the bug v. sardırmak
be bitten by the bug v. sarmak/merak sarmak
have the bug v. sardırmak
be bitten by the bug v. heveslenmek
have the bug v. merak duymak/heves etmek
have the bug v. heveslenmek
be bitten by the bug v. hevesine/merakına düşmek
be bitten by the bug v. meraklısı/heveslisi/tutkunu olup çıkmak
have the bug v. sarmak/merak sarmak
have the bug v. hevesine/merakına düşmek
have the bug v. meraklısı/heveslisi/tutkunu olup çıkmak
put a bug in ear v. bir tavsiyede bulunmak
put a bug in ear v. çıtlatmak
put a bug in (one's) ear v. (birine) ipucu vermek
put a bug in ear v. tavsiye vermek
put a bug in (one's) ear v. (birinin) kulağına kar suyu kaçırmak
put a bug in (one's) ear v. (birine) çıtlatmak
put a bug in (one's) ear v. (birine) tavsiye vermek
put a bug in (one's) ear v. (birine) bir tavsiyede bulunmak
put a bug in ear v. ipucu vermek
put a bug in ear v. kafasına bir fikir sokmak
put a bug in ear v. kulağına kar suyu kaçırmak
put a bug in (one's) ear v. (birinin) kafasına bir fikir sokmak
cuter than a june bug adj. hoş
cuter than a june bug adj. çok tatlı
cuter than a june bug adj. sevimli
cuter than a june bug adj. şeker gibi
bitten by the same bug adj. aynı şeyle alakadar
bitten by the same bug adj. ilgi alanı aynı
bitten by the same bug adj. aynı isteklere/ihtiyaçlara sahip
snug as a bug adj. sımsıcak
snug as a bug adj. sıcacık
snug as a bug (in a rug) adj. sımsıcak
snug as a bug adj. konforlu
snug as a bug (in a rug) adj. rahat
snug as a bug (in a rug) adj. keyifli
snug as a bug (in a rug) adj. sıcacık
snug as a bug adj. keyifli
snug as a bug adj. rahat
snug as a bug (in a rug) adj. konforlu
as snug as a bug in a rug expr. sımsıcak
as snug as a bug in a rug expr. sıcacık
crazy as a betsy bug expr. zırdeli
as crazy as a betsy bug expr. zırdeli
I probably picked up some bug expr. sanırım şifayı kaptım
cuter than a june bug expr. sevimli
cuter than a june bug expr. minnoş
cuter than a june bug expr. şirin
cuter than a june bug expr. çok tatlı
cuter than a june bug expr. çok hoş
Speaking
don't bug me expr. beni rahatsız etme
Technical
bug screen n. böcek kalkanı
bug deflector n. böcek deflektörü
welding bug n. elektrikli kaynak cihazı
shellshock bug n. bash komutunda enjeksiyon güvenlik açığı
Computer
bug information n. hata bilgisi
bug hunt n. böcek avı
bug fix n. hata düzeltme
bug bounty n. yazılım hatalarını bulan kişilere verilen para ödülü
bug tracking tool n. hata izleme aracı
y2k bug n. y2k hatası
year 2000 bug n. 2000 yılı hatası
bug-hunter n. yazılım hatası avcısı
bug report n. hata raporu
bug-free adj. hata içermeyen
bug-free adj. hatalardan arınmış/arındırılmış
bug-free adj. hatasız
bug-ridden adj. (bilgisayar programı) hatayla dolu
it's not a bug, it's a feature expr. (bilgisayar programcılığı ile ilgili bir şaka) yazılım hatası değil belirtilmemiş özellik
Informatics
software bug n. yazılım hatası
y2k bug n. 2000 yılı hatası
y2k bug n. 1999 yılı problemi
y2k bug n. eski donanım ve yazılımların 2000'den sonrasına ayarlı olmaması durumu
Lighting
bug light n. liman ışığı
bug light n. kanal ışığı
bug light n. gemi sinyal ışığı
bug light n. böcekleri çekmemesi için sarı ışıkla üretilmiş elektrikli lamba
Automotive
bug deflector n. haşere deflektörü
baja bug n. baha bag
bug remover n. böcek temizleyici
bug catcher n. böcek yakalayan
Medical
bug bite n. böcek ısırığı
24-hour stomach bug n. norovirüs
24-hour stomach bug n. gastroenterit
Parasitology
red bug n. insan etine gömülen pire
red bug n. insan piresi
miana bug n. insanlara ve hayvanlara saldıran zehirli bir kene
miana bug n. kümes kenesi
chinch bug n. tahtakurusu
chinch bug n. tahtakurusu
coffee bug (lecanium coffæa) n. genellikle kahve bitkisine zarar veren bir kabuklu bit
Marine Biology
balmain bug n. bir tür yenilebilir avustralya deniz kabuklusu
bait bug n. hippa cinsine ait kabuklulara verilen ad
bait bug n. emerita cinsine ait, olta yemi olarak kullanılan küçük kabuklu
balmain bug (ibacus incisus) n. scyllaridae familyasına ait yenilebilir bir deniz kabuklusu
balmain bug (ibacus peronii) n. scyllaridae familyasına ait yenilebilir bir deniz kabuklusu
moreton bay bug (thenus orientalis) n. kuzey avustralya sularına özgü tatsız, yenebilir bir kabuklu deniz hayvanı
salve bug (aega psora) n. büyük ve kabuklu bir deniz kenesi
sea bug n. kiton
Zoology
dung bug n. bokböceği
assassin bug n. katil böcek
stick bug n. sopa böceği
stink bug n. süne
stink bug n. kötü kokulu böcek
boat bug n. sandal böceği
boat bug n. küreksi ayakları olan etobur bir böcek
lightning bug n. ateş böceği
potato bug n. patates böceği
june bug n. haziranböceği
pill bug n. tespih böceği
roly-poly bug n. tespih böceği
hipster-bug n. köpük böceği
hipster-bug n. salya böceği
bed bug n. tahta kurusu
cabbage bug n. lahana böceği
cabbage bug n. harlequin bug için kullanılan başka bir isim
cabbage bug n. lahana ve ilgili bitkilere zarar veren, üstünde sarı ve kırmızı renkler bulunan siyah, kötü kokan bir böcek
cabbage bug n. lahana kokulu böceği
tea bug n. çayın körpe yapraklarına zarar veren bir böcek
spider bug n. örümcek böceği
thread-legged bug n. örümcek böceği
scorpion bug n. su akrebi
Botanic
wheat bug n. kımıl zararlısı
tobacco bug (dicyphus minimus) n. tütün yapraklarının özünü emen küçük siyah bir böcek
Agriculture
beet leaf bug n. pancar yaprak piresi
wheat bug n. buğday böceği
Geography
western bug n. doğu avrupa'da ukrayna ile polonya arasında bir nehir
southern bug n. ukrayna'da bir nehir
Military
bug out v. askeri harekattan kaçmak
Card
bug [us] n. (pokerde) kent veya floşu tamamlamak için kullanılan joker
Entomology
tarnished-plant bug (lygus lineolaris) n. baklagiller ve meyve ağaçları ile beslenen bir böcek
tarnished plant bug (lygus lineolaris) n. baklagiller ve meyve ağaçları ile beslenen bir böcek
tea bug n. çay böceği
carpet bug n. halı böceği
carpet bug n. larvaları yün halılar, kürk, deri ve benzeri organik malzemelere zarar veren böcek cinsi
assasin bug n. reduviid böceği
assasin bug n. katil böcek
lace bug (tingidae) n. kanatları ve gövdesi dantele benzeyen, bitkilere zararlı bir böcek familyasının üyelerine verilen ad
negro bug (corimelaena pulicaria) n. ahududu ve böğürtlen üzerinde görülen, meyveye kötü bir tat veren ufak siyah bir böcek
cone-nose bug n. özellikle bazı katil böceklerin dahil olduğu, triatoma ve benzer cinslerdeki çeşitli kan emici böceklere verilen ad
cone-nosed bug n. özellikle bazı katil böceklerin dahil olduğu, triatoma ve benzer cinslerdeki çeşitli kan emici böceklere verilen ad
kissing bug n. özellikle bazı katil böceklerin dahil olduğu, triatoma ve benzer cinslerdeki çeşitli kan emici böceklere verilen ad
toad bug n. gelastocoridae familyasına mensup, geniş ve düz gövdesi olan küçük yırtıcı böcekler
tow bug (lasioderma serricorne) n. sigara böceği
tree bug n. ağaç böceği
trash bug n. yeşil zarkanat familyasından olan, larvaları zar kanatlı fidanbiti
conenose bug n. triatoma cinsinden olan kan emici böcek
triatomine bug n. triatoma cinsinden olan kan emici böcek
assassin bug n. triatoma cinsinden olan kan emici böcek
cone-nosed bug n. triatoma cinsinden olan kan emici böcek
kissing bug n. triatoma cinsinden olan kan emici böcek
true bug n. hemiptera (yarım kanatlılar) takımından olan böcek
grease bug n. kaliforniya'nın bataklık alanlarında görülen bir karafatma
overflow bug n. kaliforniya'nın bataklık alanlarında görülen bir karafatma
lucerne bug n. eski dünya'ya özgü olmasına karşın yanlışlıkla minnesota'ya taşınarak yoncalara ciddi zararlar vermiş bir böcek
alfalfa plant bug (adelphocoris lineolatus) n. eski dünya'ya özgü olmasına karşın yanlışlıkla minnesota'ya taşınarak yoncalara ciddi zararlar vermiş bir böcek
ambush bug n. phymatidae familyasından olan etobur böcekler
squash bug (anasa tristis) n. amerika'da sukabağı familyasından asmalara zarar veren büyük siyah bir böcek
squash bug (anasa tristis) n. kabak böceği
wheel bug (arilus cristatus) n. kuzey amerika'da bulunan, diğer böceklerin kanını emen büyük ve yırtıcı bir böcek
wheel bug (arilus cristatus) n. tekerlek böceği
potato bug n. kudüs cırcır böceği
cone–nosed bug (panstrongylus megistus) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
kissing bug (triatoma megista) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
assassin bug (triatoma megista) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
cone-nosed bug (triatoma megista) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
assassin bug (panstrongylus megistus) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
kissing bug (panstrongylus megistus) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
cone–nose bug (panstrongylus megistus) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
cone–nose bug (triatoma megista) n. chagas hastalığı bulaştıran kan emici büyük bir böcek
bed bug (cimex lectularius) n. ev tahtakurusu
rose bug (macrodactylus subspinosus) n. kuzey amerika'ya özgü bir böcek
kissing bug (melanolestes picipes) n. siyah korsanböceği
buffalo bug n. halı kınkanatlısı
water bug n. alman hamam böceği
water bug n. kumral kalorifer böceği
croton bug n. küçük hamam böceği
water bug n. küçük hamam böceği
croton bug n. kumral kalorifer böceği
croton bug n. alman hamam böceği
leaf-foot bug n. yaprak ayaklı böcek
leaf-footed bug n. yaprak ayaklı böcek
maori bug n. yeni zelanda'ya özgü parlak siyah renkte kanatsız büyük bir hamamböceği
boat bug n. geriyüzücü
boat bug n. yüzerce
harlequin cabbage bug n. alacalı lahana böceği
harlequin bug n. alacalı lahana böceği
mealy bug n. pamuklu bit
mealy bug n. unlu bit
milkweed bug n. ipekotunun tohum ve dokusuyla beslenen, hemiptera takımından olan bir böcek
milkweed bug n. ipekotunun özüyle beslenen çeşitli kırmızı ve siyah renkli böceklere verilen ad
harvest bug n. kadife böceği
mirid bug n. bir çeşit yaprak zararlısı
rhododendron bug n. kanatları ve gövdesi dantele benzeyen, bitkilere zararlı bir böcek familyasının üyelerine verilen ad
lygus bug n. virüs kaynaklı bitki hastalıklarının taşıyıcısı
lygaeid bug n. yarım kanatlılar takımına mensup böcek
beneficial bug n. faydalı böcek
beneficial bug n. yararlı böcek
gold bug (charidotella sexpunctata) n. altın kaplumbağa böceği
damsel bug n. nabidae familyasından olup haşere böceklerle beslenen küçük kahverengi veya siyah yırtıcı böceklere verilen ad
debris bug n. sebze atıklarıyla beslenen bir böcek
ground bug n. uzun tahtakurusu
cinch bug n. tahtakurusu
pinacate bug n. abd'nin batı kıyısındaki kurak bölgelerde yaşayan eleodes cinsi kanatsız böcek
pea bug n. kuru tohumlar üzerinde yaşayan bir böcek
sand bug (hippa talpoidea) n. abd'nin kumlu sahillerinde yuva yapan bir kabuklu keşiş yengeci
coreid bug n. coreidae familyasından olan yarım kanatlı böcek
fire bug [dialect] n. ateş böceği
fire bug n. alev tahta kurusu
fire bug n. pyrrhocoridae familyasından olan böcek
flower bug n. bitkileri istila eden böceklerle beslenen, anthocoridae familyasına mensup çeşitli böceklere verilen ad
rose bug (cetonia aurata) n. avrupa'ya özgü, (gül) bitki yaprakları ve çiçekleriyle beslenen metalik yeşil renkli bir böcek
rose bug (cetonia aurata) n. altın böceği
scale bug n. kırmız böceği
scale bug n. eş kanatlılar alt takımına mensup coccidae gibi familyalara ait çok çabuk çoğalan çeşitli küçük böceklere verilen ad
scale bug n. kabuklu bit
shield bug n. pentamoidea üst familyasına mensup kalkan biçimli otçul ve yarı kanatlı böcek
shield bug n. süne
shore bug n. saldidae familyasına özgü küçük ve yırtıcı bir böcek
four-lined leaf bug n. dört siyah şeridi olan bir yaprak böceği
four-lined plant bug n. dört siyah şeridi olan bir yaprak böceği
snap bug n. takla böceği
soldier bug n. kalkan böceği
soldier bug n. asker böceği
four-lined plant bug n. sarı veya turuncu renkli bir yaprak zararlısı
four-lined leaf bug n. sarı veya turuncu renkli bir yaprak zararlısı
shield bug n. pentatomidae familyasından olan böcek
shield bug n. kalkan böceği
sow bug n. oval gövdeli bir tespih böceği
Slang
june bug n. diğer mahkumların getir götür işlerini gören mahkum
june bug n. cezaevi koğuşunda ayak işlerini yapan tip
bug-fucker n. ufaklık
bug-fucker n. bamya kadar penisi olan
bug-fucker n. kıçı kırık
bug-fucker n. ot
bug-fucker n. kofti
bug-fucker n. mantar
bug-fucker n. bit kadar penis/çük
bug-fucker n. uyuz
bug-fucker n. hırdavat
bug-fucker n. götü boklu
bug-fucker n. kereviz
bug-fucker n. bamya
bug-fucker n. kürdan
bug-fucker n. küçük penisli
bug-fucker n. salatalık
bug-fucker n. kıtipiyoz
bug-fucker n. fıtık
bug-fucker n. çıkıntı
bug-fucker n. beş para etmez herif
bug-fucker n. işe yaramaz herif
bug juice n. köpek öldüren
bug juice n. gazlı olmayan tatlı içecek
bug juice n. (genellikle sıvı halde) böcek kovucu
bug juice n. düşük kaliteli içki
bug juice n. ucuz içki
bug out v. çılgın ve delidolu olmak
bug out v. sıvışmak
bug out v. hızlı kaçmak
bug up one's ass v. pireyi deve yapmak
bug out v. bulunduğu konumu terk etmek
bug out v. bir yeri hızlıca/çabucak/alelacele terk etmek
bug out v. sıvışmak
bug out v. canını sıkmak
bug out v. gerilemek
bug out v. tüymek
bug out v. kasmak
bug out v. tedirgin/rahatsız olmak
bug out v. gözleri korkuyla/panikle/şaşkınlıkla açılmak
bug out v. gözleri pörtlemek
bug out v. korkmak
bug out v. gerilmek
bug out v. ricat etmek
bug out v. gözleri yuvalarından fırlamak
bug out v. ürkmek
bug out v. bulunduğu konumdan ayrılmak
bug out v. huzursuz olmak
bug out v. bir yerden hızlıca/çabucak/alelacele ayrılmak
bug out v. kaçmak
bug out v. geri çekilmek
bug out v. gözleri/göz bebekleri şaşkınlıkla/panikle büyümek
bug out v. sıkıntılı olmak
bug the hell out of (one) v. (birini) çileden çıkarmak
bug the hell out of (one) v. (birini) çok sinir/gıcık etmek
bug the hell out of (one) v. (birinin) çok sinirini bozmak
bug the hell out of (one) v. (birini) çok sinirlendirmek
bug the hell out of (one) v. (birini) çok kızdırmak
bug-eye adj. patlak gözlü
bug off! expr. yürü git!
bug off exclam. toz ol
bug off exclam. git buradan
bug off exclam. defol
bug off exclam. yürü git
bug off exclam. kaybol
bug off exclam. bas git
British Slang
bug-eyed adj. patlak gözlü
Star Wars
kaddyr bug n. kaddyr böceği
razor bug n. razor böceği