commit - Turc Anglais Dictionnaire

commit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "commit" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 54 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
commit v. işlemek (suç vb)
The basic crime which Milosevic committed was to refuse to kow-tow to ÍÁÔÏ.
Miloseviç'in işlediği temel suç ÍÁÔÏ'ye boyun eğmeyi reddetmekti.

More Sentences
commit v. işlemek
I was not there when the crime was committed.
Suç işlendiğinde orada değildim.

More Sentences
General
commit v. suç işlemek
He was falsely accused of committing arson.
Haksız yere kundakçılık suçu işlemekle suçlandı.

More Sentences
commit v. yapmak
Indeed I believe the Commission is committed to such a review.
Gerçekten de Komisyonun böyle bir inceleme yapmaya kararlı olduğuna inanıyorum.

More Sentences
commit v. adamak
He committed his new administration to achieve ever-higher "platitudes" of achievement!
Yeni yönetimini her zamankinden daha yüksek "basmakalıp" başarılara imza atmaya adadı!

More Sentences
commit v. söz vermek
The new sheriff is committed to reducing crime in the town.
Yeni şerif kasabadaki suç oranını azaltacağına söz verdi.

More Sentences
commit v. teslim etmek
They will not commit themselves.
Kendilerini teslim etmeyecekler.

More Sentences
commit v. kalkışmak
When Sami left Layla, she tried to commit suicide.
Sami, Leyla'yı terk ettiğinde intihara kalkıştı.

More Sentences
commit v. taahhüt etmek
That the European Parliament is now committing to going all out to preserve biodiversity within the European Union.
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği içerisinde biyoçeşitliliği korumak için elinden geleni yapacağını taahhüt ediyor.

More Sentences
commit v. bağlanmak
Henry thinks it is too soon to commit, but his girlfriend thinks otherwise.
Henry bağlanmak için çok erken olduğunu düşünse de kız arkadaşı aksi düşüncede.

More Sentences
commit v. yatırmak
We committed my brother to the hospital last night.
Ağabeyimi dün gece hastaneye yatırdık.

More Sentences
Law
commit v. taahhüt etmek
In the next stage, the manufacturers will commit to installing other safety equipment.
Bir sonraki aşamada üreticiler diğer güvenlik ekipmanlarını kurmayı taahhüt edeceklerdir.

More Sentences
commit v. yapmak
They know full well that they should not commit these acts.
Bu eylemleri yapmamaları gerektiğini çok iyi biliyorlar.

More Sentences
General
commit v. önermek
commit v. söz vererek bağlamak
commit v. emanet etmek
commit v. vaat etmek
commit v. tevdi etmek
commit v. vadetmek
commit v. görev vermek
commit v. üstlenmek
commit v. havale etmek
commit v. zorunda kalmak
commit v. resmi olarak bir yere kapatmak (ruh sağlığı tesisi)
commit v. resmi olarak gözaltında tutmak (ruh sağlığı tesisi)
commit v. tasfiye etmek üzere bir yere koymak
commit v. güvende tutmak için bir yere koymak
commit v. kalıcı bir formda bırakmak
commit v. saklamak için kaydetmek
commit v. tehlikeye atmak
commit v. fikrini ifade etmek
commit v. görüşünü belirtmek
commit v. ileride kullanmak üzere ayırmak
commit v. muhafaza etmek üzere ayırmak
commit v. irade etmek
commit v. (zaman, para vb.) ayırmak
commit v. (suç vb.) işlemek
commit v. (duruşmaya) çıkarmak
Trade/Economic
commit v. yatırım yapmak
Law
commit v. ifa etmek
commit v. irtikap etmek
commit v. ilzam etmek
commit v. icra etmek
commit v. (kanun teklifini, tasarıyı) komiteye havale etmek
Computer
commit n. işleme
commit n. kalıcı değişiklik yapma
commit v. kaydı güncellemek
commit expr. teslim et
commit expr. yap
Military
commit n. bir veya daha fazla hava önleme füzesinin veya sam filosunun hedef hattını kesmeye tahsis edilmesi
commit v. (askeri kuvvetlere) harekete geçmelerini emretmek
Card
commit n. eski bir fransız kart oyunu
commit n. eski bir fransız kart oyunundan türemiş bir amerikan kart oyunu
Ottoman Turkish
commit v. irtikap etmek

Sens de "commit" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 161 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
commit suicide v. intihar etmek
There are still strange cases of people committing suicide while in police custody.
Polis gözetimindeyken intihar eden insanlarla ilgili hala garip vakalar var.

More Sentences
commit an offense v. suç işlemek
General
commit an offence v. suç işlemek
Sami committed an offence.
Sami bir suç işlemişti.

More Sentences
commit murder v. cinayet işlemek
Why do you think people commit murder?
Sizce insanlar neden cinayet işliyor?

More Sentences
commit a murder v. cinayet işlemek
Dan was accused of committing a murder.
Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.

More Sentences
commit [obsolete] v. bağlamak
This is an own-initiative report which does not impose a policy or commit us to specific measures.
Bu, bir politika dayatmayan ya da bizi belirli tedbirlere bağlamayan bir kendi inisiyatif raporudur.

More Sentences
Phrasals
commit to v. bağlanmak
Their success is based on how willing they are to commit to practicing.
Başarıları, pratik yapmaya ne kadar istekli olduklarına bağlıdır.

More Sentences
commit (someone or something) to (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) adamak
We encourage students to become committed to innovative, aesthetic and smart graphic design and typography.
Öğrencileri yenilikçi, estetik ve akıllı grafik tasarım ve tipografiye adamaya teşvik ediyoruz.

More Sentences
Idioms
(make/commit) a faux pas v. pot kırmak
He committed a faux pas when he asked whether she was pregnant.
Onun hamile olup olmadığını sorduğunda pot kırdı.

More Sentences
(make/commit) a faux pas v. gaf yapmak
He committed a faux pas when he asked whether she was pregnant.
Hamile olup olmadığını sorarak bir gaf yaptı.

More Sentences
Law
commit a crime v. suç işlemek
What Happens When an Astronaut Commits a Crime in Space?
Bir Astronot Uzayda Suç İşlerse Ne Olur?

More Sentences
commit adultery v. zina yapmak
The penis is what commits adultery.
Zinayı yapan penistir.

More Sentences
commit murder v. cinayet işlemek
What's his motive for committing murder?
Onun cinayeti işleme sebebi nedir?

More Sentences
Politics
commit war crime v. savaş suçu işlemek
Is it really more important to allow American soldiers to commit war crimes than to build a safer world?
Amerikan askerlerinin savaş suçu işlemesine izin vermek, daha güvenli bir dünya inşa etmekten gerçekten daha mı önemli?

More Sentences
General
commit a fault v. kabahat etmek
commit to writing v. yazmak
commit a theft v. hırsızlık yapmak
commit an error v. hata işlemek
commit an error v. hata yapmak
commit to the ground v. toprağa vermek
commit to paper v. yazmak
commit to the ground v. gömmek
commit a sin v. günah işlemek
commit a foul v. hata yapmak
commit to memory v. ezberlemek
commit oneself v. ne düşündüğünü söylemek (bir konuda)
commit memory v. ezberlemek
commit to prison v. hapsetmek
commit an illegal act v. suç işlemek
commit a serious offense v. ağır suç işlemek
commit to paper v. kaleme almak
commit one's prestige v. itibarıyla oynamak
commit a sin v. günaha girmek
commit perjury v. yalan yere yemin etmek
commit suicide v. canına kıymak
commit oneself to v. söz vermek
commit murder v. adam vurmak
commit an impiety v. tanrılara karşı saygısızlık etmek
commit to prison v. hapse mahkum etmek
commit sin v. günah işlemek
commit a serious crime v. ağır suç işlemek
commit oneself v. fikrini söylemek
commit a crime v. cürüm işlemek
commit a murder v. elini kana bulamak
commit adultery v. eşini aldatmak
commit violence v. şiddet göstermek
commit violence v. şiddet uygulamak
commit suicide v. canına kastetmek
commit violation v. ihlalde bulunmak
commit oneself v. görev edinmek
commit hara-kiri v. harakiri yapmak
commit arson v. kundakçılık yapmak
commit arson v. kasıtlı yangın çıkarmak
commit oneself to v. kendini adamak
commit to someone v. (evlenerek) birisine bağlanmak
commit blunder v. hata/gaf yapmak
be convicted of two counts of murder and two counts of conspiracy to commit murder v. iki cinayet işlemekten ve iki cinayet tasarlamaktan suçlu bulunmak
commit perjury v. yalan beyanda bulunmak
commit a red light violation v. kırmızı ışık ihlalinde bulunmak
commit suicide v. kendini öldürmek
commit a robbery v. soygun yapmak
try to commit suicide v. intihara teşebbüs etmek
commit [obsolete] v. birleştirmek
Phrasals
commit something to memory v. bir şeyleri aklına kazımak
commit something to memory v. bir şeyleri ezberlemek
commit oneself to something v. kendisini adamak
commit oneself on something v. kendini bir şey yapmaya adamak
commit oneself on something v. bir şeyi yapmaya karar/söz vermek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendinin/bir şeyin bir şeye) katılacağına dair söz vermek
commit someone or something for something v. vaktini/bir şeyi bir şeye ayırmak
commit someone or something for something v. birini/bir şeyi bir şeye adamak
commit someone or something for something v. birinin/bir şeyin bir şeye dahil olmasını kabul etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (vaktini/bir şeyi bir şeye) ayırmak
commit someone or something for something v. birinin/bir şeyin bir şeye katılacağına dair söz vermek
commit someone or something for something v. birinin/bir şeyin bir şeye katılacağını taahhüt etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendinin/bir şeyin bir şeye) dahil olmasını kabul etmek
commit someone or something for something v. birini/bir şeyi bir şey için tahsis etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendini/bir şeyi bir şeye) adamak
commit (oneself or something) for (something) v. (kendinin/bir şeyin bir şeye) katılacağını taahhüt etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendini/bir şeyi bir şey) için tahsis etmek
commit for v. '-e katılacağına dair söz vermek
commit oneself on v. kendini adamak
commit to v. kendini adamak
commit someone or something to something v. birini/bir şeyi bir şeye tahsis etmek
commit for v. için tahsis etmek
commit (someone or something) to (something) v. birine bağlanmak
commit for v. '-e katılacağını taahhüt etmek
commit for v. '-e adamak
commit (someone or something) to (something) v. (özel bir ilişkiye) başlamak
commit (someone or something) to (something) v. (bir şeyi) yapmaya karar/söz vermek
commit (someone or something) to (something) v. (özel bir ilişkiye) girmek
commit for v. '-e ayırmak
commit oneself to someone or something v. birine/bir şeye sadık olmak
commit oneself on v. yapmaya karar/söz vermek
commit (someone or something) to (something) v. (özel bir ilişkiye) kendini adamak/bırakmak
commit someone or something to something v. birini/bir şeyi bir şeye vermek
commit oneself to someone or something v. kendini birine/bir şeye adamak
commit (someone or something) to (something) v. (bir şeye) razı olmak
commit (someone or something) to (something) v. (bir şeyi) kabul etmek
commit for v. -e dahil olmasını kabul etmek
commit (with) v. boy ölçüşmek
commit (with) v. müsabakaya katılmak
Colloquial
commit to prison v. hapse göndermek
Idioms
commit a solecism v. gramer hatası yapmak
commit a solecism v. dilbilgisi hatası yapmak
commit something to memory v. belleğe kazımak
commit something to memory v. aklına kazımak
commit something to memory v. ezberlemek
commit something to memory v. birşeyi ezberlemek
commit something to memory v. bir şeyi hafızaya kazımak
commit something to memory v. ezberleyerek öğrenmek
commit to memory something v. ezberleyerek öğrenmek
commit to memory something v. ezberlemek
(make/commit) a faux pas v. utanç verici bir söylemde bulunmak
(make/commit) a faux pas v. utanç verici bir hareket yapmak
(make/commit) a faux pas v. toplumda hoş karşılanmayacak bir harekette bulunmak
(make/commit) a faux pas v. toplumda hoş karşılanmayacak bir şey söylemek
(make/commit) a faux pas v. yanlış adım atmak
(make/commit) a faux pas v. uygunsuz bir harekette/ifadede bulunmak
Trade/Economic
commit fraudulent acts v. hileli işlemlerde bulunmak
to commit a fraud v. sahtecilik yapmak
Law
commit and represent n. temsil ve ilzama
inciting to commit crime n. suç işlemeye tahrik
commit and involve n. borç ve taahhüt altına sokmaya
attempt to commit a crime n. suça teşebbüs
conspiracy to commit murder n. cinayet komplosu
conspiracy to commit genocide n. soykırım planlama suçu
commit a felony v. ağır suç işlemek
commit an offence v. cürüm işlemek
commit adultery v. zina etmek
commit a felony v. cürüm işlemek
commit jointly v. birlikte irtikap etmek
commit an offense v. cürüm işlemek
commit felony v. suç işlemek
commit murder v. adam öldürmek
commit homicide v. adam öldürmek
commit homicide v. cinayet işlemek
commit to prison v. hapishaneye göndermek
commit to prison v. hapishaneye yollamak
commit to prison v. hapsetmek
commit to prison v. cezaevine yollamak
commit to prison v. cezaevine göndermek
commit adultery v. zina suçu işlemek
commit a burglary v. hırsızlık amacıyla eve girmek
commit a burglary v. ev soymak
commit a tortious act v. haksız fiil işlemek
commit [uk] v. (birinin) mahkemede yargılanmasını emretmek
Politics
commit a bill v. yasa tasarısını komiteye tevdi etmek
commit a bill v. yasa tasarısını komiteye sevk etmek
Computer
commit point n. kesinleştirme noktası
commit limit n. kaydetme sınırı
commit point sql n. kesinleştirme noktası
forced commit n. tamamlanmaya zorlanan
forced commit n. işlem dışı teslim etme
commit changes expr. değişiklikleri onayla
commit on close expr. kapanışta kaydet
commit changes expr. değişiklikleri uygula
commit changes expr. değişiklikleri işle
Medical
try to commit suicide v. intihar girişiminde bulunmak
Military
commit atrocities v. zulüm yapmak
Sport
commit an off-the-ball foul v. topsuz alanda faul yapmak