|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
make a decision v.
|
karar vermek |
|
It will nevertheless have to make a decision about this.
Yine de bu konuda bir karar vermek zorunda kalacaktır.
More Sentences
|
| General |
|
| 2 |
General |
final decision n.
|
son söz |
|
The final decision rests with the students themselves.
Son söz öğrencilere kalmış.
More Sentences
|
| 3 |
General |
final decision n.
|
son karar |
|
Still, we leave the final decision to you.
Yine de son kararı size bırakıyoruz.
More Sentences
|
| 4 |
General |
decision makers n.
|
karar vericiler |
|
The decision makers must understand what alternatives there are and what the consequences of these would be.
Karar vericiler hangi alternatiflerin olduğunu ve bunların sonuçlarının ne olacağını anlamalıdır.
More Sentences
|
| 5 |
General |
snap decision n.
|
ani karar |
|
Tom certainly is good at making snap decisions.
Tom kesinlikle ani kararlar vermekte iyidir.
More Sentences
|
| 6 |
General |
decision support systems n.
|
karar destek sistemleri |
|
What is Intensive Care Decision Support System?
Yoğun Bakım Karar Destek Sistemi Nedir?
More Sentences
|
| 7 |
General |
final decision n.
|
nihai karar |
|
If not, when do you believe the final decision will be taken within the college of the Commission?
Eğer yapılmayacaksa, Komisyon bünyesinde nihai kararın ne zaman alınacağına inanıyorsunuz?
More Sentences
|
| 8 |
General |
decision making n.
|
karar verme |
|
Whatever happens in Nice, decisions need to be taken on decision making.
Nice'de ne olursa olsun, karar verme konusunda kararlar alınmalıdır.
More Sentences
|
| 9 |
General |
investment decision n.
|
yatırım kararı |
|
They want it to be removed as a distortion or potential distortion to investment decisions.
Yatırım kararlarında bir çarpıtma ya da potansiyel çarpıtma olarak ortadan kaldırılmasını istiyorlar.
More Sentences
|
| 10 |
General |
wrong decision n.
|
yanlış karar |
|
The wrong decisions can seriously damage the procedure.
Yanlış kararlar prosedüre ciddi zarar verebilir.
More Sentences
|
| 11 |
General |
political decision n.
|
siyasi karar |
|
They must also be able to identify who bears responsibility for political decisions and who does not.
Ayrıca siyasi kararlarda kimin sorumluluk taşıdığını ve kimin taşımadığını da tespit edebilmelidirler.
More Sentences
|
| 12 |
General |
decision taken n.
|
alınan karar |
|
We warned that the decision taken in Helsinki would help not to democratise but to embolden the regime.
Helsinki'de alınan kararın demokratikleşmeye değil, rejimi cesaretlendirmeye yardımcı olacağı uyarısında bulunduk.
More Sentences
|
| 13 |
General |
purchasing decision n.
|
satın alma kararı |
|
You have the down payment for your desired price range, and you want to make an informed purchase decision.
İstediğiniz fiyat aralığında peşinatınız var ve bilinçli bir satın alma kararı vermek istiyorsunuz.
More Sentences
|
| 14 |
General |
decision processes n.
|
karar süreçleri |
|
The whole process is referred to as a Markov Decision Process.
Tüm bu süreç Markov Karar Süreci olarak adlandırılır.
More Sentences
|
|
|
| 15 |
General |
decision rule n.
|
karar kuralı |
|
How effective are alternative adaptive testing and sequential decision rules?
Alternatif uyarlanabilir testler ve sıralı karar kuralları ne kadar etkilidir?
More Sentences
|
| 16 |
General |
future decision n.
|
gelecek kararı |
|
Create a plan for handling future decisions.
Gelecekteki kararları ele almak için bir plan oluşturun.
More Sentences
|
| 17 |
General |
decision-making n.
|
karar verme |
|
Failure to utilise women's decision-making abilities is an unacceptable waste.
Kadınların karar verme yeteneklerinin kullanılmaması kabul edilemez bir israftır.
More Sentences
|
| 18 |
General |
decision-maker n.
|
karar verici |
|
In the future we want the smaller cases to be exempted so that local decision-makers have more room for manoeuvre.
Gelecekte daha küçük vakaların muaf tutulmasını istiyoruz, böylece yerel karar vericilerin manevra alanı artacaktır.
More Sentences
|
| 19 |
General |
difficult decision n.
|
zor karar |
|
When the permanent members quarrel, these difficult decisions are left to countries such as Ghana, Cameroon and Angola.
Daimi üyeler tartıştığında bu zor kararlar Gana, Kamerun ve Angola gibi ülkelere bırakılıyor.
More Sentences
|
| 20 |
General |
positive decision n.
|
olumlu karar |
|
In our view, some progress has been made and some positive decisions were taken at the G8 summit.
Bize göre G8 zirvesinde bazı ilerlemeler kaydedilmiş ve bazı olumlu kararlar alınmıştır.
More Sentences
|
| 21 |
General |
critical decision n.
|
kritik karar |
|
A single brain sometimes is not capable of taking critical decisions alone.
Tek bir beyin bazen kritik kararları tek başına alamaz.
More Sentences
|
| 22 |
General |
executive decision n.
|
idari karar |
|
Why did the Heads of Government fail to make those executive decisions?
Hükümet Başkanları neden bu idari kararları almakta başarısız oldular?
More Sentences
|
| 23 |
General |
bad decision n.
|
kötü karar |
|
And they are being slaughtered because of bad decisions.
Ve kötü kararlar yüzünden katlediliyorlar.
More Sentences
|
| 24 |
General |
correct decision n.
|
doğru karar |
|
It was the correct decision because it began to dry again.
Doğru karardı çünkü yeniden kurumaya başlamış.
More Sentences
|
| 25 |
General |
snap decision n.
|
anlık karar |
|
Tom certainly is good at making snap decisions.
Tom kesinlikle anlık kararlar vermede iyidir.
More Sentences
|
| 26 |
General |
main decision n.
|
ana karar |
|
Allow me to give you a brief assessment of the Bonn Conference before I turn to the main decisions on substance.
Öze ilişkin ana kararlara geçmeden önce Bonn Konferansı hakkında kısa bir değerlendirme yapmama izin verin.
More Sentences
|
| 27 |
General |
tough decision n.
|
zor karar |
|
Mr Prodi says that he has now taken some tough decisions.
Sayın Prodi şimdi bazı zor kararlar aldığını söylüyor.
More Sentences
|
| 28 |
General |
good decision n.
|
iyi karar |
|
A successful business is a result of good decisions.
Başarılı bir iş, iyi kararların sonucudur.
More Sentences
|
| 29 |
General |
career decision n.
|
kariyer kararı |
|
An adult makes at least 10 important career decisions throughout her life.
Bir yetişkin hayatı boyunca en az 10 önemli kariyer kararı verir.
More Sentences
|
| 30 |
General |
co-decision n.
|
ortak karar |
|
We have proceeded with consultations as with a co-decision procedure.
İstişarelere ortak karar prosedüründe olduğu gibi devam ettik.
More Sentences
|
| 31 |
General |
sudden decision n.
|
ani karar |
|
To be honest, I would lie, if I said that I have never regretted my sudden decisions.
Dürüst olmak gerekirse, ani kararlarımdan hiç pişmanlık duymadığımı söylersem yalan söylemiş olurum.
More Sentences
|
| 32 |
General |
bold decision n.
|
cesur karar |
|
Thanks to his bold decision, he was able to ride out the crisis.
Cesur kararı sayesinde krizi atlatmayı başardı.
More Sentences
|
| 33 |
General |
decision-making n.
|
karar alma |
|
Effective decision-making is crucial for the success of any organization.
Etkili karar alma, kurumların başarısında hayati önem taşır.
More Sentences
|
| 34 |
General |
decision-maker n.
|
karar alıcı |
|
EU decision-makers should accept that a centralised solution is not always the best solution.
AB karar alıcıları, merkezi bir çözümün her zaman en iyi çözüm olmadığını kabul etmelidir.
More Sentences
|
| 35 |
General |
decision-making table n.
|
karar alma masası |
|
They must remain on the political decision-making table.
Bunlar siyasi karar alma masasında kalmalıdır.
More Sentences
|
| 36 |
General |
take a decision v.
|
karar almak |
|
I am glad that Parliament is finally taking a decision on such an important subject.
Parlamentonun nihayet böylesine önemli bir konuda karar almasından memnuniyet duyuyorum.
More Sentences
|
| 37 |
General |
make a decision v.
|
karar almak |
|
We haven't made a decision yet.
Henüz bir karar almadık.
More Sentences
|
| 38 |
General |
take a decision v.
|
karar vermek |
|
Once the Council has taken a decision, real time closure would no longer be efficient.
Konsey bir karar verdiğinde, gerçek zamanlı kapatma yöntemi artık verimli olmayacaktır.
More Sentences
|
| 39 |
General |
announce the decision v.
|
kararı duyurmak |
|
Tom announced the decision Monday.
Tom pazartesi günü kararı duyurdu.
More Sentences
|
| 40 |
General |
reach a decision v.
|
bir karara varmak |
|
As we are all aware, the Council has to reach a decision unanimously.
Hepimizin bildiği gibi, Konsey oybirliğiyle bir karara varmak zorundadır.
More Sentences
|
| Trade/Economic |
|
| 41 |
Trade/Economic |
rational decision n.
|
rasyonel karar |
|
We make rational decisions by identifying cause and effect relationships.
Sebep ve sonuç ilişkilerini belirleyerek rasyonel kararlar alırız.
More Sentences
|
| 42 |
Trade/Economic |
commission decision n.
|
komisyon kararı |
|
That remains unchanged as previously set under veterinary legislation, in particular Commission Decision 93/351.
Daha önce veterinerlik mevzuatında, özellikle de 93/351 sayılı Komisyon Kararı'nda belirlenen miktar değişmemiştir.
More Sentences
|
| 43 |
Trade/Economic |
investment decision n.
|
yatırım kararı |
|
By using these vehicles, you can delegate the research and investment decisions to experts.
Bu araçları kullanarak araştırma ve yatırım kararlarını uzmanlara devredebilirsiniz.
More Sentences
|
| 44 |
Trade/Economic |
policy decision n.
|
politika kararı |
|
The ECB has improved the transparency of its monetary policy decision making.
Avrupa Merkez Bankası, para politikası karar alma sürecinin şeffaflığını artırmıştır.
More Sentences
|
| 45 |
Trade/Economic |
decision makers n.
|
karar alıcılar |
|
The decision makers are more numerous than the executors.
Karar alıcılar, icracılardan daha fazladır.
More Sentences
|
| 46 |
Trade/Economic |
decision-making process n.
|
karar verme süreci |
|
As far as the improvement of the decision-making process is concerned, two things are essential.
Karar verme sürecinin iyileştirilmesi söz konusu olduğunda iki şey çok önemlidir.
More Sentences
|
| Law |
|
| 47 |
Law |
final decision n.
|
nihai karar |
|
If not, when do you believe the final decision will be taken within the college of the Commission?
Eğer değilse, Komisyon bünyesinde nihai kararın ne zaman alınacağına inanıyorsunuz?
More Sentences
|
| 48 |
Law |
affirm the decision v.
|
kararı onaylamak |
|
The teacher affirmed the decision of the student council.
Öğretmen, öğrenci konseyi kararını onayladı.
More Sentences
|
| 49 |
Law |
overturn a decision v.
|
(mahkeme) kararı bozmak |
|
Our task is not made any easier because we are asking the electorate to overturn a decision it has already made.
Seçmenden zaten vermiş olduğu bir kararı bozmasını istediğimiz için işimiz daha da kolaylaşmıyor.
More Sentences
|
| Politics |
|
| 50 |
Politics |
council framework decision n.
|
konsey çerçeve kararı |
|
The present report deals with a Commission proposal with a view to the adoption of a Council framework decision.
Mevcut rapor, Konsey çerçeve kararının kabul edilmesine yönelik bir Komisyon önerisini ele almaktadır.
More Sentences
|
| 51 |
Politics |
co-decision n.
|
ortak karar |
|
We simply ask that co-decision be applied here, which the Council is repeatedly denying us.
Biz sadece burada ortak kararın uygulanmasını talep ediyoruz ki Konsey bunu defalarca reddetmektedir.
More Sentences
|
| 52 |
Politics |
commission decision n.
|
komisyon kararı |
|
That is a Commission decision.
Bu bir Komisyon kararıdır.
More Sentences
|
| 53 |
Politics |
decision-making bodies n.
|
karar alma organları |
|
Additional efforts must be made so that the presence of women in decision-making bodies becomes a reality.
Kadınların karar alma organlarındaki varlıklarının gerçeğe dönüşmesi için ilave çabalar sarf edilmelidir.
More Sentences
|
| General |
|
| 54 |
General |
decision table n.
|
karar masası |
|
|
|
| 55 |
General |
freedom of decision n.
|
karar özgürlüğü |
|
| 56 |
General |
unappealable decision n.
|
kati karar |
|
| 57 |
General |
legal decision n.
|
kararname |
|
| 58 |
General |
temporary decision n.
|
geçici karar |
|
| 59 |
General |
exact decision n.
|
kesin karar |
|
| 60 |
General |
statistical decision n.
|
istatistiksel karar |
|
| 61 |
General |
managerial decision n.
|
yönetim kararı |
|
| 62 |
General |
decision on the future marriage of a boy and a girl in the cradle n.
|
beşik kertmesi |
|
| 63 |
General |
the decision of a jury n.
|
jüri kararı |
|
| 64 |
General |
decision summary n.
|
karar özeti |
|
| 65 |
General |
multiple criteria decision making n.
|
çok ölçütlü karar verme |
|
| 66 |
General |
decision symbol n.
|
karar simgesi |
|
| 67 |
General |
decision maker n.
|
karar alan |
|
| 68 |
General |
material acquisition decision process n.
|
malzeme tedariki karar vereme süreci |
|
| 69 |
General |
decision table n.
|
karar tablosu |
|
| 70 |
General |
provisional decision n.
|
geçici karar |
|
| 71 |
General |
decision support techniques n.
|
karar destek teknikleri |
|
| 72 |
General |
judicial decision n.
|
adli karar |
|
| 73 |
General |
decision maker n.
|
karar verme yetkisine sahip kimse |
|
| 74 |
General |
decision maker n.
|
karar mercii |
|
| 75 |
General |
the right decision n.
|
isabetli karar |
|
| 76 |
General |
decision model n.
|
karar örneği |
|
| 77 |
General |
decision instant n.
|
karar anı |
|
| 78 |
General |
decision logic tables n.
|
karar mantık tabloları |
|
| 79 |
General |
court decision n.
|
mahkeme kararı |
|
| 80 |
General |
government decision n.
|
hükümet kararı |
|
| 81 |
General |
correcting the decision n.
|
karar düzeltme |
|
| 82 |
General |
independent decision n.
|
bağımsız karar |
|
| 83 |
General |
prompt decision n.
|
çabuk karar |
|
| 84 |
General |
snap decision n.
|
çabuk karar |
|
| 85 |
General |
interim decision n.
|
ara karar |
|
| 86 |
General |
termination decision n.
|
fesih kararı |
|
| 87 |
General |
decision for termination n.
|
fesih kararı |
|
| 88 |
General |
decision making tools n.
|
karar verme araçları |
|
| 89 |
General |
board decision n.
|
yönetim kurulu kararı |
|
| 90 |
General |
decision given n.
|
verilen karar |
|
| 91 |
General |
individual career decision n.
|
kişisel kariyer kararı |
|
| 92 |
General |
decision text n.
|
karar metni |
|
| 93 |
General |
legal decision n.
|
hukuki karar |
|
| 94 |
General |
supreme court's decision n.
|
yargıtay kararı |
|
| 95 |
General |
supreme court decision n.
|
yargıtay kararı |
|
| 96 |
General |
correction of decision n.
|
karar düzeltmesi |
|
| 97 |
General |
giving a decision n.
|
karar verme |
|
| 98 |
General |
decision space n.
|
karar uzayı |
|
| 99 |
General |
decision value n.
|
karar değeri |
|
| 100 |
General |
decision variable n.
|
karar değişkeni |
|
| 101 |
General |
decision node n.
|
karar düğümü |
|
| 102 |
General |
knee-jerk decision n.
|
düşünmeden alınmış karar |
|
| 103 |
General |
decision-making period n.
|
karar verme süreci |
|
| 104 |
General |
decision making mechanism n.
|
karar verme mekanizması |
|
| 105 |
General |
decision to consume n.
|
sarf kararı |
|
| 106 |
General |
decision to expend n.
|
sarf kararı |
|
| 107 |
General |
decision regarding a new trial n.
|
muhakemenin iadesi hakkında karar |
|
| 108 |
General |
divorce decision n.
|
boşanma kararı |
|
| 109 |
General |
referee decision n.
|
hakem kararı |
|
| 110 |
General |
affirmative decision n.
|
olumlu karar |
|
| 111 |
General |
miscellaneous decision n.
|
müteferrik karar |
|
| 112 |
General |
date of the decision n.
|
karar tarihi |
|
| 113 |
General |
risk-based decision-making n.
|
risk tabanlı karar alma |
|
| 114 |
General |
executive decision n.
|
kritik karar |
|
| 115 |
General |
decision stage n.
|
karar aşaması |
|
| 116 |
General |
decision phase n.
|
karar aşaması |
|
| 117 |
General |
decision support n.
|
karar desteği |
|
| 118 |
General |
reactive decision making n.
|
tepkisel karar verme |
|
| 119 |
General |
freedom of decision making n.
|
karar verme özgürlüğü |
|
| 120 |
General |
computer assisted decision making n.
|
bilgisayar destekli karar verme |
|
| 121 |
General |
multi-criteria decision-making model n.
|
çok kriterli karar verme modeli |
|
| 122 |
General |
unbiased decision n.
|
yansız karar |
|
| 123 |
General |
impartial/neutral decision n.
|
yansız karar |
|
| 124 |
General |
arbitrary decision n.
|
keyfi karar |
|
| 125 |
General |
justification of the decision n.
|
kararın gerekçesi |
|
| 126 |
General |
healthy decision n.
|
sağlıklı karar |
|
| 127 |
General |
nature of decision n.
|
kararın niteliği |
|
| 128 |
General |
a very difficult decision n.
|
çok zor bir karar |
|
| 129 |
General |
management's decision n.
|
yönetimin kararı |
|
| 130 |
General |
awaiting decision n.
|
karar bekleme |
|
| 131 |
General |
instant decision n.
|
anlık karar |
|
| 132 |
General |
spontaneous decision n.
|
anlık karar |
|
| 133 |
General |
decision support element n.
|
karar destek unsuru |
|
| 134 |
General |
partial decision n.
|
kısmi karar |
|
| 135 |
General |
decision making n.
|
karar üreten |
|
| 136 |
General |
decision-making unit n.
|
karar birimi |
|
| 137 |
General |
decision-making unit n.
|
karar verme birimi |
|
| 138 |
General |
informed decision n.
|
bilgiye dayalı karar |
|
| 139 |
General |
informed decision n.
|
bilgiye dayanan karar |
|
| 140 |
General |
decision-making authority n.
|
karar verme yetkisi |
|
| 141 |
General |
decision boundary n.
|
karar sınırı |
|
| 142 |
General |
decision surface n.
|
karar yüzeyi |
|
| 143 |
General |
clinical decision n.
|
klinik karar |
|
| 144 |
General |
decision number n.
|
karar numarası |
|
| 145 |
General |
absolute judgment/decision n.
|
kesin yargı |
|
| 146 |
General |
creative problem-solving and decision-making n.
|
yaratıcı problem çözme ve karar verme |
|
| 147 |
General |
additional decision n.
|
ek karar |
|
| 148 |
General |
additional decision n.
|
ilave karar |
|
| 149 |
General |
supplemental decision n.
|
ek karar |
|
| 150 |
General |
supplemental decision n.
|
ilave karar |
|
| 151 |
General |
strategic decision-making n.
|
stratejik karar verme |
|
| 152 |
General |
last decision n.
|
son karar |
|
| 153 |
General |
bold decision n.
|
cüretkar karar |
|
| 154 |
General |
decision fatigue n.
|
karar yorgunluğu |
|
| 155 |
General |
decision fatigue n.
|
karar yorgunluğu |
|
| 156 |
General |
decision fatigue n.
|
karar bıkkınlığı |
|
| 157 |
General |
major decision n.
|
büyük karar |
|
| 158 |
General |
timely decision n.
|
zamanında karar |
|
| 159 |
General |
arrive at a decision v.
|
karara varmak |
|
| 160 |
General |
reach a decision v.
|
karara varmak |
|
| 161 |
General |
make a decision v.
|
karara varmak |
|
| 162 |
General |
take a decision v.
|
karara varmak |
|
| 163 |
General |
make decision v.
|
karar vermek |
|
| 164 |
General |
make a decision about v.
|
karara bağlamak |
|
| 165 |
General |
come to a decision v.
|
karara varmak |
|
| 166 |
General |
adjourn a decision v.
|
kararı ertelemek |
|
| 167 |
General |
abide by the decision v.
|
karara uymak |
|
| 168 |
General |
announce the decision v.
|
kararı açıklamak |
|
| 169 |
General |
arrive at a decision v.
|
bir karara varmak |
|
| 170 |
General |
challenge the decision v.
|
karara itiraz etmek |
|
| 171 |
General |
take an investment decision v.
|
yatırım kararı almak |
|
| 172 |
General |
reach a decision v.
|
karara ulaşmak |
|
| 173 |
General |
influence one's decision v.
|
kararını etkilemek |
|
| 174 |
General |
protest against the decision of the referee v.
|
hakemi protesto etmek |
|
| 175 |
General |
perform the decision v.
|
karar uygulamak |
|
| 176 |
General |
implement the decision v.
|
karar uygulamak |
|
| 177 |
General |
perform the decision v.
|
kararı uygulamak |
|
| 178 |
General |
correct the decision v.
|
karar düzeltmek |
|
| 179 |
General |
issue a decision v.
|
karar çıkarmak |
|
| 180 |
General |
implement the decision v.
|
kararı uygulamak |
|
| 181 |
General |
agree with the decision v.
|
karara katılmak |
|
| 182 |
General |
read out the decision v.
|
karar okumak |
|
| 183 |
General |
object to the decision v.
|
karara itiraz etmek |
|
| 184 |
General |
read the decision v.
|
karar okumak |
|
| 185 |
General |
uphold the decision v.
|
kararı onamak |
|
| 186 |
General |
approve the decision v.
|
kararı onamak |
|
| 187 |
General |
affirm the decision v.
|
kararı onamak |
|
| 188 |
General |
arrive at a decision or opinion v.
|
hükme bağlamak |
|
| 189 |
General |
quash the decision v.
|
karar bozmak |
|
| 190 |
General |
take a decision v.
|
hüküm almak |
|
| 191 |
General |
take decision v.
|
karar almak |
|
| 192 |
General |
make a decision on v.
|
yönünde karar vermek |
|
| 193 |
General |
make a decision of (whether) v.
|
yönünde karar vermek |
|
| 194 |
General |
make a decision on v.
|
ile ilgili karar vermek |
|
| 195 |
General |
stick to one's decision v.
|
kararına bağlı kalmak |
|
| 196 |
General |
abide by one's decision v.
|
kararına bağlı kalmak |
|
| 197 |
General |
adhere to one's decision v.
|
kararına bağlı kalmak |
|
| 198 |
General |
make a decision against v.
|
aleyhinde karar vermek |
|
| 199 |
General |
hand down a decision v.
|
karar vermek |
|
| 200 |
General |
hand down a decision v.
|
hüküm vermek |
|
| 201 |
General |
review the decision v.
|
kararı gözden geçirmek |
|
| 202 |
General |
render a decision v.
|
karar vermek |
|
| 203 |
General |
directly affect the decision v.
|
kararı doğrudan etkilemek |
|
| 204 |
General |
directly influence the decision v.
|
kararı doğrudan etkilemek |
|
| 205 |
General |
have direct influence on the decision v.
|
kararı doğrudan etkilemek |
|
| 206 |
General |
make the final decision v.
|
son kararı vermek |
|
| 207 |
General |
pass the decision v.
|
kararı geçirmek |
|
| 208 |
General |
be involved in the decision-making process v.
|
karar alma sürecine katılmak |
|
| 209 |
General |
make the right decision v.
|
doğru kararı vermek |
|
| 210 |
General |
make a decision one way or the other v.
|
öyle ya da böyle bir karara varmak |
|
| 211 |
General |
make a decision in favour of v.
|
lehinde karar vermek |
|
| 212 |
General |
make a snap decision v.
|
anlık bir karar vermek |
|
| 213 |
General |
reverse a decision v.
|
kararından çark etmek |
|
| 214 |
General |
reverse a decision v.
|
kararından geri dönmek |
|
| 215 |
General |
make the right decision v.
|
doğru karar vermek |
|
| 216 |
General |
reach a decision v.
|
bir karar vermek |
|
| 217 |
General |
by the decision of the referee adv.
|
hükmen |
|
| Phrases |
|
| 218 |
Phrases |
on the spot decision expr.
|
hemen/acil/aniden verilen karar |
|
| 219 |
Phrases |
at your decision expr.
|
size kalmış |
|
| 220 |
Phrases |
whatever your decision is expr.
|
kararın ne olursa olsun |
|
| Colloquial |
|
| 221 |
Colloquial |
a heavy decision n.
|
ağır bir karar |
|
| Idioms |
|
| 222 |
Idioms |
eleventh-hour decision n.
|
son dakika kararı |
|
| 223 |
Idioms |
eleventh-hour decision n.
|
son dakikada verilen karar |
|
| 224 |
Idioms |
rubber-stamp a decision v.
|
bir karara (değerlendirmeden) anında onay vermek |
|
| 225 |
Idioms |
rubber-stamp a decision v.
|
bir kararı hemen onaylamak |
|
| 226 |
Idioms |
hand a decision down (to someone) v.
|
kararı duyurmak |
|
| 227 |
Idioms |
hand a decision down (to someone) v.
|
kararı açıklamak |
|
| 228 |
Idioms |
abide by a decision v.
|
bir karara riayet etmek |
|
| 229 |
Idioms |
abide by a decision v.
|
bir kararı kabul etmek |
|
| 230 |
Idioms |
abide by a decision v.
|
bir kararı uygulamak |
|
| 231 |
Idioms |
abide by a decision v.
|
bir karara uymak |
|
| Speaking |
|
| 232 |
Speaking |
I respect your decision expr.
|
kararınıza saygı duyuyorum |
|
| 233 |
Speaking |
I respect your decision expr.
|
kararına saygı duyuyorum |
|
| 234 |
Speaking |
a hard decision expr.
|
zor bir karar |
|
| 235 |
Speaking |
you don't have to make a decision now expr.
|
şu anda karar vermek zorunda değilsin |
|
| 236 |
Speaking |
this is my personal decision expr.
|
bu benim kişisel kararım |
|
| 237 |
Speaking |
mom knows best when it comes to making a decision expr.
|
bir karar vermeye gelince annem en iyisini bilir |
|
| 238 |
Speaking |
I want you to make a decision expr.
|
bir karar vermeni istiyorum |
|
| 239 |
Speaking |
the decision is yours expr.
|
karar senin |
|
| 240 |
Speaking |
the decision is yours expr.
|
karar sizin |
|
| 241 |
Speaking |
it is a wrong decision expr.
|
bu yanlış bir karar |
|
| 242 |
Speaking |
I've made my decision expr.
|
kararımı verdim |
|
| 243 |
Speaking |
the final decision is yours expr.
|
son karar sizin |
|
| 244 |
Speaking |
don't make a rash decision expr.
|
acele karar verme |
|
| Trade/Economic |
|
| 245 |
Trade/Economic |
routine consumer decision making n.
|
alışılmış tüketici kararları |
|
| 246 |
Trade/Economic |
decision support systems n.
|
karar almada destek sistemleri |
|
| 247 |
Trade/Economic |
contract award decision n.
|
kesinleşen ihale kararı |
|
| 248 |
Trade/Economic |
group decision support system n.
|
grup kararlarını destekleme sistemi |
|
| 249 |
Trade/Economic |
limited consumer decision making n.
|
sınırlı tüketici kararı |
|
| 250 |
Trade/Economic |
decision tree n.
|
karar ağacı |
|
| 251 |
Trade/Economic |
buying decision n.
|
satınalma kararı |
|
| 252 |
Trade/Economic |
dialectic decision method n.
|
diyalektik karar alma yöntemi |
|
| 253 |
Trade/Economic |
decision theory n.
|
karar teorisi |
|
| 254 |
Trade/Economic |
decision support system n.
|
karar destekleme sistemi |
|
| 255 |
Trade/Economic |
decision criteria n.
|
karar alma kıstasları |
|
| 256 |
Trade/Economic |
rational decision n.
|
akılcı karar |
|
| 257 |
Trade/Economic |
exequatur decision n.
|
tenfiz kararı |
|
| 258 |
Trade/Economic |
marketing decision support system n.
|
pazarlama kararlarını destekleme sistemi |
|
| 259 |
Trade/Economic |
make or buy decision n.
|
satınalma veya imal etme kararı |
|
| 260 |
Trade/Economic |
brand decision process n.
|
marka kararı süreci |
|
| 261 |
Trade/Economic |
decision analysis n.
|
karar teorisi |
|
| 262 |
Trade/Economic |
extended consumer decision making n.
|
tüketicinin karar vermesinin uzaması |
|
| 263 |
Trade/Economic |
decision problem n.
|
karar alma sorunu |
|
| 264 |
Trade/Economic |
decision making n.
|
karar alma |
|
| 265 |
Trade/Economic |
armchair decision n.
|
deneyime |
|
| 266 |
Trade/Economic |
purchase decision n.
|
alım kararı |
|
| 267 |
Trade/Economic |
decision given ex parte n.
|
gıyapta verilen hüküm |
|
| 268 |
Trade/Economic |
decision variables n.
|
karar değişkenleri |
|
| 269 |
Trade/Economic |
decision tree n.
|
karar şeması |
|
| 270 |
Trade/Economic |
decision of refusal (imports) n.
|
red kararı (ithalat) |
|
| 271 |
Trade/Economic |
customs union decision n.
|
gümrük birliği kararı |
|
| 272 |
Trade/Economic |
decision of restriction n.
|
sınırlama kararı |
|
| 273 |
Trade/Economic |
decision lag n.
|
karar gecikmesi |
|
| 274 |
Trade/Economic |
board of directors' decision n.
|
yönetim kurulu kararı |
|
| 275 |
Trade/Economic |
board decision n.
|
yönetim kurulu kararı |
|
| 276 |
Trade/Economic |
purchasing decision n.
|
alım kararı |
|
| 277 |
Trade/Economic |
consensus-based decision-making n.
|
mutabakata dayalı karar alma |
|
| 278 |
Trade/Economic |
make-buy decision n.
|
yapma-satın alma kararı |
|
| 279 |
Trade/Economic |
decision-useful information n.
|
karar için yararlı bilgi |
|
| 280 |
Trade/Economic |
judicial decision n.
|
kazai karar |
|
| 281 |
Trade/Economic |
administrative decision n.
|
idari karar |
|
| 282 |
Trade/Economic |
armchair decision n.
|
oturulan yerden verilen karar |
|
| 283 |
Trade/Economic |
armchair decision n.
|
koltuktan verilen karar |
|
| 284 |
Trade/Economic |
decision dated and numbered n.
|
tarihli ve sayılı karar |
|
| 285 |
Trade/Economic |
decision of the board n.
|
yönetim kurulu kararı |
|
| 286 |
Trade/Economic |
decision dated and numbered n.
|
tarih ve sayılı karar |
|
| 287 |
Trade/Economic |
the decision of the board of directors n.
|
yönetim kurulu kararı |
|
| 288 |
Trade/Economic |
liquidation decision n.
|
tasfiye kararı |
|
| 289 |
Trade/Economic |
decision maker n.
|
karar verici |
|
| 290 |
Trade/Economic |
decision- useful information n.
|
karar için yararlı bilgi |
|
| 291 |
Trade/Economic |
hiring decision n.
|
işe alım kararı |
|
| 292 |
Trade/Economic |
recruitment decision n.
|
işe alım kararı |
|
| 293 |
Trade/Economic |
decision point n.
|
karar noktası |
|
| 294 |
Trade/Economic |
ultimate decision maker n.
|
nihai karar mercii |
|
| 295 |
Trade/Economic |
corporate decision-making process n.
|
kurumsal karar alma süreci |
|
| 296 |
Trade/Economic |
career decision n.
|
kariyer kararı |
|
| 297 |
Trade/Economic |
consumer purchase decision process n.
|
tüketici satın alma karar süreci |
|
| 298 |
Trade/Economic |
multi-objective decision making methods n.
|
çok amaçlı karar verme yöntemleri |
|
| 299 |
Trade/Economic |
decision support systems n.
|
karar destek sistemleri |
|
| 300 |
Trade/Economic |
decision of the monetary policy committee n.
|
para politikasi kurulu kararı |
|
| 301 |
Trade/Economic |
price decision n.
|
fiyat kararı |
|
| 302 |
Trade/Economic |
executive decision-making process n.
|
yönetimsel karar verme süreci |
|
| 303 |
Trade/Economic |
decision tree n.
|
karar ağacı |
|
| 304 |
Trade/Economic |
decision sciences n.
|
karar bilimleri |
|
| Law |
|
| 305 |
Law |
reasoned decision n.
|
gerekçeli karar |
|
| 306 |
Law |
second instance decision n.
|
ikinci inceleme kararı |
|
| 307 |
Law |
administrative decision n.
|
idari karar |
|
| 308 |
Law |
administrative decision n.
|
idarenin kararı |
|
| 309 |
Law |
judicial decision n.
|
hakim kararı |
|
| 310 |
Law |
leading decision n.
|
prensip kararı |
|
| 311 |
Law |
decision made by a court of law n.
|
mahkeme kararı |
|
| 312 |
Law |
court decision n.
|
mahkeme kararı |
|
| 313 |
Law |
decision of the general board of the supreme court of appeals made for the n.
|
tevhidi içtihat |
|
| 314 |
Law |
decision of the supreme court n.
|
temyiz mahkemesi kararı |
|
| 315 |
Law |
fulfillment (of a decision or decree) n.
|
icra |
|
| 316 |
Law |
justified decision n.
|
gerekçeli karar |
|
| 317 |
Law |
appellate court's decision on the merits of case n.
|
yargıtayın davanın esasına dair kararı |
|
| 318 |
Law |
written copy of decision n.
|
kararın sureti |
|
| 319 |
Law |
appealing decision prior to judgment n.
|
hükümden evvelki kararın temyizi |
|
| 320 |
Law |
decision of restitution n.
|
iade kararı |
|
| 321 |
Law |
decision of rejection of venue n.
|
yetkisizlik kararı |
|
| 322 |
Law |
decision of joinder n.
|
birleştirme kararı |
|
| 323 |
Law |
decision of acceptance of case n.
|
davanın kabulü kararı |
|
| 324 |
Law |
decision regarding the exception n.
|
itiraza dair karar |
|
| 325 |
Law |
decision of appointment n.
|
atama kararı |
|
| 326 |
Law |
decision of approval n.
|
onama kararı |
|
| 327 |
Law |
decision of reversal n.
|
bozma kararı |
|
| 328 |
Law |
decision of dismissal n.
|
düşme kararı |
|
| 329 |
Law |
decision for closed session n.
|
gizli celse kararı |
|
| 330 |
Law |
decision of lack of jurisdiction n.
|
görevsizlik kararı |
|
| 331 |
Law |
correction of decision n.
|
kararın düzeltilmesi |
|
| 332 |
Law |
decision regarding a new trial n.
|
muhakemenin iadesi hakkında karar |
|
| 333 |
Law |
decision of giving back to duty n.
|
göreve iade kararı |
|
| 334 |
Law |
decision of separation of case n.
|
tefrik kararı |
|
| 335 |
Law |
correction of decision n.
|
karar düzeltilmesi |
|
| 336 |
Law |
conditional release decision n.
|
şartla tahliye kararı |
|
| 337 |
Law |
decision of acquittal n.
|
beraat kararı |
|
| 338 |
Law |
final decision n.
|
kati karar |
|
| 339 |
Law |
objection against decision n.
|
karara itiraz |
|
| 340 |
Law |
execution of decision n.
|
kararın infazı |
|
| 341 |
Law |
judicial decision n.
|
adli karar |
|
| 342 |
Law |
objection to town council decision n.
|
belediye meclis kararına itiraz |
|
| 343 |
Law |
revision of decision n.
|
karar düzeltilmesi |
|
| 344 |
Law |
request of revision of decision n.
|
karar düzeltme talebi |
|
| 345 |
Law |
reversing decision n.
|
bozma kararı |
|
| 346 |
Law |
revoking a decision n.
|
kararı geri alma |
|
| 347 |
Law |
rescission of decision n.
|
kararın kaldırılması |
|
| 348 |
Law |
revoking a decision n.
|
karar geri alma |
|
| 349 |
Law |
revision of decision n.
|
karar düzeltme |
|
| 350 |
Law |
co-decision procedure n.
|
ortak karar alma süreci |
|
| 351 |
Law |
decision not to prosecute or verdict of non-prosecution n.
|
takipsizlik kararı |
|
| 352 |
Law |
co-decision procedure n.
|
ortak karar usulü |
|
| 353 |
Law |
copy of the decision including n.
|
-i içeren karar sureti |
|
| 354 |
Law |
copy of the decision n.
|
havi karar sureti |
|
| 355 |
Law |
copy of the decision including n.
|
havi karar sureti |
|
| 356 |
Law |
quorum of decision n.
|
karar için gerekli üye sayısı |
|
| 357 |
Law |
quorum of decision n.
|
karar yetersayısı |
|
| 358 |
Law |
decision based on the merits of the case n.
|
dosyanın esasına ilişkin karar |
|
| 359 |
Law |
interlocutory decision n.
|
ara hüküm |
|
| 360 |
Law |
interlocutory decision n.
|
ara karar |
|
| 361 |
Law |
decision to n.
|
yönündeki karar |
|
| 362 |
Law |
decision in the direction of n.
|
yönündeki karar |
|
| 363 |
Law |
court's decision to return daughter to her mother n.
|
mahkemenin kızı anneye iadesi yönündeki kararı |
|
| 364 |
Law |
finalization of the decision n.
|
kararın kesinleşmesi |
|
| 365 |
Law |
decision of insistence n.
|
direnme kararı |
|
| 366 |
Law |
final decision n.
|
kesinleşmiş karar |
|
| 367 |
Law |
annulment decision n.
|
iptal kararı |
|
| 368 |
Law |
cancellation decision n.
|
iptal kararı |
|
| 369 |
Law |
the reason for the decision n.
|
hükmün gerekçesi |
|
| 370 |
Law |
sentence or decision n.
|
hüküm veya karar |
|
| 371 |
Law |
decision to overturn n.
|
bozma kararı |
|
| 372 |
Law |
executive decision n.
|
icrai karar |
|
| 373 |
Law |
binding decision n.
|
bağlayıcı karar |
|
| 374 |
Law |
non-appealable decision n.
|
kati karar |
|
| 375 |
Law |
decision of non-prosecution n.
|
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar |
|
| 376 |
Law |
judicial control decision n.
|
adli kontrol kararı |
|
| 377 |
Law |
unanimous decision n.
|
oybirliğiyle karar |
|
| 378 |
Law |
quorum of decision n.
|
karar yeter sayısı |
|
| 379 |
Law |
reversal of decision n.
|
kararın bozulması |
|
| 380 |
Law |
enforcement of decision n.
|
kararın icrası |
|
| 381 |
Law |
interlocutory decision n.
|
ara karar |
|
| 382 |
Law |
decision of persistence n.
|
direnme kararı |
|
| 383 |
Law |
partial decision n.
|
kısmi karar |
|
| 384 |
Law |
interim decision n.
|
geçici karar |
|
| 385 |
Law |
decision of non-prosecution n.
|
takipsizlik kararı |
|
| 386 |
Law |
decision of reversal n.
|
bozma kararı |
|
| 387 |
Law |
decision of non-prosecution n.
|
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar |
|
| 388 |
Law |
court decision n.
|
mahkeme kararı |
|
| 389 |
Law |
decision of enforcement n.
|
tenfiz kararı |
|
| 390 |
Law |
clarification of decision n.
|
tavzih karar |
|
| 391 |
Law |
landmark decision n.
|
gelecekteki benzer olayların nasıl çözüleceğine dair emsal oluşturan yasal karar |
|
| 392 |
Law |
landmark decision n.
|
emsal karar |
|
| 393 |
Law |
bakke decision n.
|
bakke kararı |
|
| 394 |
Law |
bakke decision n.
|
abd'de tıp fakültelerinin ırka dayalı öğrenci kabul etmesine izin veren mahkeme kararı |
|
| 395 |
Law |
final decision n.
|
kesin hüküm |
|
| 396 |
Law |
final decision n.
|
temyiz yolu kapalı mahkeme kararı |
|
| 397 |
Law |
acquisition of citizenship by decision of the competent authority n.
|
yetkili makam kararı ile vatandaşlığın kazanılması |
|
| 398 |
Law |
rectify a decision v.
|
bir kararı düzeltmek |
|
| 399 |
Law |
fulfill (a decision or decree) v.
|
icra etmek |
|
| 400 |
Law |
affirm a decision v.
|
kararı onaylamak |
|
| 401 |
Law |
change a decision v.
|
kararı değiştirmek |
|
| 402 |
Law |
defer the decision v.
|
karar vermeyi talik etmek |
|
| 403 |
Law |
find the decision justified v.
|
kararı haklı bulmak |
|
| 404 |
Law |
approve a decision v.
|
kararı onaylamak |
|
| 405 |
Law |
revoke a decision v.
|
kararı kaldırmak |
|
| 406 |
Law |
revoke a decision v.
|
kararı reddetmek |
|
| 407 |
Law |
find a decision justified v.
|
kararı haklı bulmak |
|
| 408 |
Law |
approve the decision v.
|
kararı onaylamak |
|
| 409 |
Law |
revise the decision v.
|
kararı düzeltmek |
|
| 410 |
Law |
revoke a decision v.
|
kararı ref etmek |
|
| 411 |
Law |
convey the decision v.
|
kararı bildirmek |
|
| 412 |
Law |
make objection against a court decision v.
|
karara itiraz etmek |
|
| 413 |
Law |
reverse the decision v.
|
kararı bozmak |
|
| 414 |
Law |
uphold the decision v.
|
kararı onamak |
|
| 415 |
Law |
justifying the decision adj.
|
karara esas olan |
|
| 416 |
Law |
by court decision expr.
|
mahkeme kararıyla |
|
| Politics |
|
| 417 |
Politics |
decision of an arbitration board n.
|
tahkim kurulu kararı |
|
| 418 |
Politics |
decision making mechanism n.
|
karar alma mekanizması |
|
| 419 |
Politics |
power of decision n.
|
karar verme yetkisi |
|
| 420 |
Politics |
decision making procedure of the european community n.
|
avrupa topluluğu karar alma usulü |
|
| 421 |
Politics |
decision of nonjurisdiction n.
|
görevsizlik kararı |
|
| 422 |
Politics |
failure to take decision n.
|
karar alamama |
|
| 423 |
Politics |
proscriptive decision n.
|
yasaklama kararı |
|
| 424 |
Politics |
framework principle decision n.
|
çerçeve ilke kararı |
|
| 425 |
Politics |
decision making procedure of the european community n.
|
avrupa topluluğu karar alma prosedürü |
|
| 426 |
Politics |
decision making procedure n.
|
karar alma mekanizması |
|
| 427 |
Politics |
result a procedure in a decision n.
|
sürecin bir kararla sonuçlandırılması |
|
| 428 |
Politics |
power to take decision n.
|
karar alma yetkisi |
|
| 429 |
Politics |
decision maker n.
|
karar alıcı |
|
| 430 |
Politics |
decision making body n.
|
karar organı |
|
| 431 |
Politics |
council of ministers decision n.
|
bakanlar kurulu kararı |
|
| 432 |
Politics |
decision making n.
|
karar alma |
|
| 433 |
Politics |
decision theory n.
|
karar kuramı |
|
| 434 |
Politics |
decision making n.
|
karar oluşturma süreci |
|
| 435 |
Politics |
cabinet decision n.
|
bakanlar kurulu kararı |
|
| 436 |
Politics |
council of ministers' decision n.
|
bakanlar kurulu kararı |
|
| 437 |
Politics |
decision of expropriation n.
|
kamulaştırma kararı |
|
| 438 |
Politics |
decision of non-jurisdiction n.
|
görevsizlik kararı |
|
| 439 |
Politics |
decision mechanism n.
|
karar mekanizması |
|
| 440 |
Politics |
decision-making mechanism n.
|
karar mekanizması |
|
| 441 |
Politics |
association council decision n.
|
ortaklık konseyi kararı |
|
| 442 |
Politics |
award decision of public utilities n.
|
umumi menfaat kararı |
|
| 443 |
Politics |
decision of public utilities n.
|
umumi menfaat kararı |
|
| 444 |
Politics |
decision of public utilities n.
|
kamu yararı kararı |
|
| 445 |
Politics |
award decision of public utilities n.
|
kamu yararı kararı |
|
| 446 |
Politics |
decision making bodies n.
|
karar alma organları |
|
| 447 |
Politics |
decision book n.
|
karar defteri |
|
| 448 |
Politics |
regulatory board's decision n.
|
düzenleyici kurul kararı |
|
| 449 |
Politics |
general council's decision n.
|
genel konsey kararı |
|
| 450 |
Politics |
the decision of the general council n.
|
genel konsey kararı |
|
| 451 |
Politics |
security council decision n.
|
güvenlik konseyi kararı |
|
| 452 |
Politics |
constitutional court decision n.
|
anayasa mahkemesi kararı |
|
| 453 |
Politics |
decision on bilateral surveillance over members' policies n.
|
üye ülkelerin politikaları üzerinde iki taraflı gözetim kararı |
|
| 454 |
Politics |
decision making process n.
|
karar verme süreci |
|
| 455 |
Politics |
decision on bilateral surveillance n.
|
iki taraflı gözetim konusunda karar |
|
| 456 |
Politics |
risk-based decision-making n.
|
risk bazlı kararlar alma |
|
| 457 |
Politics |
sanction decision n.
|
yaptırım kararı |
|
| 458 |
Politics |
decision-making mechanisms n.
|
karar verme mekanizmaları |
|
| 459 |
Politics |
unanimous decision n.
|
oybirliği kararı |
|
| 460 |
Politics |
decision latitude n.
|
karar serbestisi |
|
| 461 |
Politics |
presidential decision n.
|
cumhurbaşkanı kararı |
|
| 462 |
Politics |
refer to a decision v.
|
karara müracaat etmek |
|
| 463 |
Politics |
this decision is addressed to the member states expr.
|
bu karar üye devletlere yöneliktir |
|
| Institutes |
|
| 464 |
Institutes |
central decision and executive board n.
|
merkez karar ve yönetim kurulu (mkyk) |
|
| Tourism |
|
| 465 |
Tourism |
travel decision n.
|
seyahat kararı |
|
| Technical |
|
| 466 |
Technical |
soft decision n.
|
yumuşak karar |
|
| 467 |
Technical |
logical decision n.
|
mantıksal karar |
|
| 468 |
Technical |
spatial decision support system n.
|
mekansal karar destek sistemi |
|
| 469 |
Technical |
hard decision n.
|
sıfır-bir kararı |
|
| 470 |
Technical |
markovian decision process n.
|
markof karar süreci |
|
| 471 |
Technical |
multi criteria decision analysis n.
|
çok kriterli karar analizi |
|
| 472 |
Technical |
managerial decision n.
|
yönetimsel karar |
|
| 473 |
Technical |
decision threshold n.
|
karar eşiği |
|
| Computer |
|
| 474 |
Computer |
bayesian decision theory n.
|
bayesçi karar kuramı |
|
| 475 |
Computer |
decision support system n.
|
karar destek sistemi |
|
| 476 |
Computer |
decision rule n.
|
karar kuralı |
|
| 477 |
Computer |
decision space n.
|
karar uzayı |
|
| 478 |
Computer |
decision circuit n.
|
karar devresi |
|
| 479 |
Computer |
decision table n.
|
karar çizelgesi |
|
| 480 |
Computer |
decision value n.
|
karar değeri |
|
| 481 |
Computer |
decision theory n.
|
karar kuramı |
|
| 482 |
Computer |
decision node n.
|
karar düğümü |
|
| 483 |
Computer |
decision variable n.
|
karar değişkeni |
|
| 484 |
Computer |
decision making system n.
|
karar verme sistemi |
|
| 485 |
Computer |
decision gate n.
|
karar geçidi |
|
| 486 |
Computer |
decision box n.
|
karar kutusu |
|
| 487 |
Computer |
decision process n.
|
karar süreci |
|
| 488 |
Computer |
decision element n.
|
karar öğesi |
|
| 489 |
Computer |
decision plan n.
|
karar planı |
|
| 490 |
Computer |
decision circuit n.
|
karar çevrimi |
|
| 491 |
Computer |
decision element n.
|
karar elemanı |
|
| 492 |
Computer |
decision process n.
|
karar işlemi |
|
| 493 |
Computer |
decision instruction n.
|
karar komutu |
|
| 494 |
Computer |
decision table n.
|
karar tablosu |
|
| 495 |
Computer |
logical decision n.
|
mantıksal karar |
|
| 496 |
Computer |
hard decision n.
|
sıfır-bir kararı |
|
| 497 |
Computer |
decision support systems n.
|
karar destek sistemleri |
|
| 498 |
Computer |
automated decision support n.
|
karar vermeye yardımcı olan yazılım |
|
| 499 |
Computer |
automated decision support n.
|
otomatik karar yardımı |
|
| 500 |
Computer |
ads (automated decision support) abrev.
|
karar vermeye yardımcı olan yazılım |
|