Historique

dust

Sens de "dust" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 88 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	dust n.	toz
General
2	General	dust n.	para
3	General	dust n.	çiçek tozu
4	General	dust n.	pudra
5	General	dust n.	toz
6	General	dust n.	kemik kalıntıları
7	General	dust n.	hiç
8	General	dust n.	mangır
9	General	dust n.	toprak
10	General	dust n.	çöp
11	General	dust n.	toz toprak
12	General	dust n.	toz halinde madde
13	General	dust n.	karışıklık
14	General	dust n.	altın tozu
15	General	dust n.	gidenin ardında kalan şey
16	General	dust n.	bulutlandıran şey
17	General	dust n.	karartıcı şey
18	General	dust n.	insanın fani vücudu
19	General	dust n.	değersiz şey
20	General	dust n.	aşağılanma hali
21	General	dust n.	(özellikle gömülen yer olarak) toprak
22	General	dust n.	yerdeki yüzey
23	General	dust n.	(ince veya tozlaştırılmış nesnede) küçük bir miktar
24	General	dust n.	toz bulutu
25	General	dust n.	kül
26	General	dust n.	atık
27	General	dust n.	çöp
28	General	dust n.	aşağılık durum
29	General	dust n.	kötü durum
30	General	dust v.	yanıltmak
31	General	dust v.	tozlanmak
32	General	dust v.	toz serpmek
33	General	dust v.	tozunu almak
34	General	dust v.	fırçalamak
35	General	dust v.	almak
36	General	dust v.	tozlamak
37	General	dust v.	toz almak
38	General	dust v.	silkmek
39	General	dust v.	serpmek
40	General	dust v.	toz halinde bir maddeyle kaplamak
41	General	dust v.	tozlaştırmak
42	General	dust v.	toz haline getirmek
43	General	dust v.	yeniden kullanıma hazırlamak
44	General	dust v.	(ham yünü) makinede sallayarak kirden arındırmak
45	General	dust v.	vurmak
46	General	dust v.	dövmek
47	General	dust v.	kırbaçlamak
48	General	dust v.	gözüne toz atar gibi yapmak
Colloquial
49	Colloquial	dust n.	sarma sigara için ince/toz halinde tütün (cezaevlerinde)
50	Colloquial	dust n.	önemsiz konu
51	Colloquial	dust n.	kargaşa
52	Colloquial	dust n.	karışıklık
53	Colloquial	dust n.	gürültü patırtı
54	Colloquial	dust n.	patırtı
55	Colloquial	dust n.	(madencilik jargonunda) silikoz gibi solunum yolu hastalığı
56	Colloquial	dust v.	toz olmak
57	Colloquial	dust v.	gitmek
58	Colloquial	dust v.	çıkmak
59	Colloquial	dust v.	ayrılmak
60	Colloquial	dust v.	tozunu attırmak
61	Colloquial	dust v.	yenmek
62	Colloquial	dust v.	bozguna uğratmak
63	Colloquial	dust v.	mağlup etmek
64	Colloquial	dust v.	birini öldürmek
65	Colloquial	dust v.	indirmek (öldürmek)
66	Colloquial	dust v.	işini bitirmek
Technical
67	Technical	dust n.	pollen
68	Technical	dust n.	toz
69	Technical	dust n.	haşere tozu
70	Technical	dust v.	tozlu yapmak
Dyeing
71	Dyeing	dust n.	yeşilimsi açık bir kahverengi tonu
Automotive
72	Automotive	dust n.	toz
73	Automotive	dust v.	rakibin tozunu attırmak
Mining
74	Mining	dust v.	patlama tehlikesini azaltmak için üstünü öğütülmüş kaya veya şeyl ile kaplamak
Gastronomy
75	Gastronomy	dust n.	serpmek (un, tuz vb)
76	Gastronomy	dust n.	ince öğütülmüş yiyecek
77	Gastronomy	dust v.	un serpmek
Math
78	Math	dust n.	kesirli yapıdaki ayrık nokta seti
Astronomy
79	Astronomy	dust n.	meteorik toz
Meteorology
80	Meteorology	dust n.	toz
Geology
81	Geology	dust n.	volkanik toz
Ornithology
82	Ornithology	dust v.	(kuş) kendini toza bulamak
Slang
83	Slang	dust n.	toz uyuşturucu
84	Slang	dust n.	toz halinde uyuşturucu (eroin, kokain)
85	Slang	dust v.	bir sigaranın/otun ucuna toz uyuşturucu eklemek
86	Slang	dust v.	koreks yapmak
87	Slang	dust v.	acele etmek
88	Slang	dust v.	aceleyle ayrılmak

Sens de "dust" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	dust collection n.	toz tutma
2	General	dust jacket n.	ceket
3	General	dust jacket n.	kitap kabı
4	General	meteoric dust n.	meteorik toz
5	General	a veil of dust n.	toz perdesi
6	General	gray dust n.	gri toz
7	General	dust cover n.	şömiz
8	General	dust jacket n.	gömlek (kitap)
9	General	dust cover n.	kitap kabı
10	General	becoming dust n.	tozlaşma
11	General	dust storm n.	kum fırtınası
12	General	dust emission n.	tozuma
13	General	dust cover n.	ceket
14	General	gold dust n.	altın tozu
15	General	dust jacket n.	şömiz
16	General	dust cover n.	toz örtüsü
17	General	file dust n.	eğe tozu
18	General	dust cover n.	toz kapağı
19	General	dust control n.	toz kontrolü
20	General	dust speck n.	toz zerresi
21	General	dust particle n.	toz zerresi
22	General	dust particle n.	toz kalıntısı
23	General	dust sheet n.	mobilya örtüsü
24	General	dust emission n.	toz emisyonu
25	General	dust arrester n.	toz toplayıcı
26	General	dust mask n.	toz maskesi
27	General	dust jacket n.	kağıt kitap kabı
28	General	dust mask n.	toz yüzlüğü
29	General	dust particles n.	toz parçacıkları
30	General	dust particles n.	toz zerreleri
31	General	dust-laden air n.	tozlu hava
32	General	dust-laden air n.	toz yüklü hava
33	General	dust-loaden air n.	toz yüklü hava
34	General	dust-loaden air n.	tozlu hava
35	General	dust cart n.	çöp arabası
36	General	dust jacket n.	kitap kılıfı
37	General	dust cover n.	kitap kılıfı
38	General	dust wrapper n.	kitap kılıfı
39	General	house dust n.	ev tozu
40	General	dust in the wind n.	rüzgarda toz
41	General	cloud of dust n.	toz bulutu
42	General	dust cloud n.	toz bulutu
43	General	elf dust n.	peri tozu
44	General	dust bag n.	toz torbası
45	General	dust bag n.	elektrikli süpürge toz torbası
46	General	dust ball n.	toz yumağı
47	General	dust ball n.	toz topağı
48	General	dust kitten n.	toz topağı
49	General	dust curl n.	toz topağı
50	General	dust bunny n.	toz topağı
51	General	dust kitty n.	toz topağı
52	General	dust ball n.	toz tutma topu/küresi
53	General	eraser dust n.	silgi tozu
54	General	fairy dust n.	peri tozu
55	General	wood dust n.	talaş
56	General	speck of dust n.	toz zerresi
57	General	air conditioner dust n.	klima tozu
58	General	lime dust n.	kireç tozu
59	General	dust sticker n.	toz çıkartması
60	General	chalk dust n.	tebeşir tozu
61	General	floating dust particles n.	uçuşan toz taneleri
62	General	bull dust [australia] n.	kalın toz
63	General	bull dust [australia] n.	ince kum
64	General	gold dust n.	değerli şey
65	General	gold dust n.	nadir bulunan şey
66	General	dust mop n.	yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi
67	General	dust [uk] n.	toplanmaya hazır süprüntü
68	General	dust jacket n.	plak kılıfı
69	General	dust mop n.	toz paspası
70	General	dust-point n.	eski bir kırsal bölge oyunu
71	General	dust-up n.	dalaşma
72	General	dust-up n.	kavga
73	General	dust-up n.	tartışma
74	General	fig dust n.	yulaftan yapılan kafes kuşu yemi
75	General	become dust v.	tozlaşmak
76	General	lick the dust v.	yere serilmek
77	General	lick the dust v.	el etek öpmek
78	General	lick the dust v.	öldürülmek
79	General	lick the dust v.	yeri öpmek
80	General	settle the dust v.	tozu bastırmak
81	General	return to dust v.	ölmek
82	General	dust a cake with sugar v.	keke şeker serpmek
83	General	settle the dust v.	tozu gidermek
84	General	kiss the dust v.	vurulup ölmek
85	General	throw dust in somebody's eyes v.	gözünü boyamak
86	General	lick the dust v.	çanak yalamak
87	General	dust off v.	pratik yapmak
88	General	rise clouds of dust v.	tozu dumana katmak
89	General	kiss the dust v.	boyun eğmek
90	General	kiss the dust v.	mağlup olmak
91	General	raise dust v.	tozutmak
92	General	lick the dust v.	iki seksen uzanmak
93	General	kick up a dust v.	tozu dumana katmak
94	General	bite the dust v.	ölmek
95	General	beat out the dust v.	tozunu silkmek
96	General	bite the dust v.	düşüp ölmek
97	General	bite the dust v.	başarısız olmak
98	General	raise dust v.	toz kaldırmak
99	General	dust somebody's jacket v.	tozunu almak
100	General	dust out v.	içinin tozunu almak
101	General	dust off v.	yüzeyin tozunu almak
102	General	be covered with dust v.	toz ile kaplı olmak
103	General	be covered with dust v.	toz ile kaplanmak
104	General	be covered with dust v.	tozla kaplanmak
105	General	be covered in dust v.	tozla kaplı olmak
106	General	be covered in dust v.	tozla kaplanmak
107	General	gather dust v.	tozlanmak
108	General	be covered with dust v.	tozla kaplı olmak
109	General	be covered in dust v.	toz ile kaplı olmak
110	General	bite the dust v.	savaşta öldürülmek
111	General	swallow dust v.	toz yutmak
112	General	remove dust v.	toz almak
113	General	turn to dust v.	toz olmak
114	General	turn to dust v.	toza dönüşmek
115	General	dust smb's jacket v.	tozunu almak
116	General	travel the dust around v.	tozutmak ( odayı/belli bir ortamı)
117	General	dust the furniture v.	mobilyanın tozunu almak
118	General	dust the shelves v.	rafların tozunu almak
119	General	wipe the dust v.	tozu silkmek
120	General	dust the furniture v.	mobilyaların tozunu almak
121	General	dust the house v.	evin tozunu almak
122	General	dust (off) v.	tekrar kullanılmak üzere yenilemek
123	General	dust dry adj.	toz bırakmaz
124	General	dust free adj.	tozsuz
125	General	without dust adj.	tozsuz
126	General	dust-proof adj.	toz geçirmez
127	General	dust-tight adj.	toz geçirmez
128	General	covered with dust and dirt adj.	toz toprak içinde
129	General	dust-choked adj.	toza boğulmuş
130	General	dust-choked adj.	toz ile tıkanmış
131	General	dust-choked adj.	tozun tıkdığı
132	General	dust-sized adj.	toz tanesi boyutunda
133	General	dust-sized adj.	toz boyutunda
134	General	dust-sized adj.	toz taneciği boyutunda
135	General	dust-sized adj.	toz zerresi boyutunda
136	General	flying dust particles adj.	uçuşan toz taneleri
137	General	in dust and ashes adj.	aşağılanmış
138	General	in dust and ashes adj.	rezil halde olan
139	General	in dust and ashes adj.	kepaze olmuş
140	General	in dust and ashes adj.	karalar bağlamış
141	General	in dust and ashes adj.	yaslı
142	General	dust-covered adj.	tozla kaplı
143	General	in dust and dirt adv.	toz toprak içinde
Phrasals
144	Phrasals	dust something out v.	tozunu almak
145	Phrasals	dust something off v.	yeniden kullanılır/işe yarar hale getirmek
146	Phrasals	dust off v.	yeniden kullanıma almak
147	Phrasals	dust off something v.	yeniden kullanılır/işe yarar hale getirmek
148	Phrasals	dust up v.	üstünü silkelemek
149	Phrasals	dust up v.	silkelemek
150	Phrasals	dust up v.	vurarak/fırçalayarak/silerek temizlemek
151	Phrasals	dust up v.	eski bir şeyi kullanmak
152	Phrasals	dust up v.	uzun zamandır kullanılmayan bir şeyi kullanmak
153	Phrasals	dust up v.	tozlu raflardan indirmek
154	Phrasals	dust up v.	üstüne serpmek
155	Phrasals	dust up v.	üstünü toz halinde bir şeyle kaplamak
156	Phrasals	dust up v.	tozunu attırmak
157	Phrasals	dust up v.	tozunu yutturmak
158	Phrasals	dust up v.	geride bırakmak
159	Phrasals	dust up v.	üzerindeki ölü toprağını atmak
160	Phrasals	dust up v.	kendine gelmek
161	Phrasals	dust up v.	kalkıp silkelenmek
162	Phrasals	dust up v.	dövmek
163	Phrasals	dust up v.	yumruklamak
164	Phrasals	dust down v.	tozunu almak
165	Phrasals	dust down v.	sertçe azarlamak
Phrases
166	Phrases	in dust and ashes adv.	(yas veya utanma işareti olarak) başına toz ve kül dökülerek
167	Phrases	in dust and ashes adv.	pişmanlık ve üzüntüyle
168	Phrases	ashes to ashes, dust to dust expr.	küller küllere, toprak toprağa
169	Phrases	ashes to ashes, dust to dust expr.	küller küllere, tozlar tozlara
170	Phrases	ashes to ashes, dust to dust expr.	topraktan geldi insan, yine toprağa dönecek
Proverb
171	Proverb	small rain lays great dust	damlaya damlaya göl olur
Colloquial
172	Colloquial	corral dust n.	bullshit yerine kullanılan bir hüsnütabir
173	Colloquial	corral dust n.	saçmalık
174	Colloquial	corral dust n.	zırva
175	Colloquial	corral dust n.	boş laf
176	Colloquial	corral dust n.	fasarya
177	Colloquial	corral dust n.	partal
178	Colloquial	budget dust n.	bütçeden arta kalan az miktarda para
179	Colloquial	budget dust n.	devede kulak
180	Colloquial	corral dust n.	saçmalık
181	Colloquial	corral dust n.	kuru gürültü
182	Colloquial	corral dust n.	zırva
183	Colloquial	corral dust n.	boş laf
184	Colloquial	corral dust n.	yalan
185	Colloquial	corral dust n.	palavra
186	Colloquial	dust mouse n.	toz topağı
187	Colloquial	dust mouse n.	eşyaların altında toplanan küçük toz yığını
188	Colloquial	dust mouse n.	pamukçuk
189	Colloquial	bull dust [australia] n.	saçmalık
190	Colloquial	bite the dust v.	mevta olmak
191	Colloquial	bite the dust v.	işi bitmek
192	Colloquial	bite the dust v.	nalları dikmek
193	Colloquial	bite the dust v.	ölmek
194	Colloquial	bite the dust v.	toprağa yaklaşmak
195	Colloquial	bite the dust v.	topu dikmek
196	Colloquial	bite the dust v.	(makine vb) bozulmak
197	Colloquial	dust off v.	tozunu silkelemek/silmek
198	Colloquial	dust off v.	tozunu almak
199	Colloquial	dust off v.	tekrar kullanılır hale getirmek
200	Colloquial	dust off v.	yeniden kullanıma hazırlamak/sokmak
201	Colloquial	dust off v.	yenileyip kullanmak
202	Colloquial	dust off v.	kendine gelmek
203	Colloquial	dust off v.	silkelenmek
204	Colloquial	dust off v.	silkelenip kendine gelmek
205	Colloquial	dust off v.	yeniden ayağa kalkmak
206	Colloquial	dust-up v.	kavga
207	Colloquial	dust-up v.	tartışma
208	Colloquial	dust-up v.	patırtı
209	Colloquial	dust-up v.	münakaşa
210	Colloquial	dust-up v.	alevlenme
211	Colloquial	dust off the batter v.	(beyzbol) vurucuya teğet geçen bir top atmak
212	Colloquial	ashes to ashes dust to dust expr.	küller küllere tozlar tozlara
213	Colloquial	ashes to ashes dust to dust expr.	küller küllere toprak toprağa
214	Colloquial	ashes to ashes dust to dust expr.	topraktan geldi insan yine toprağa dönecek
215	Colloquial	dust and ashes expr.	elle tutulur tarafı olmayan şey
216	Colloquial	dust and ashes expr.	umduğunu bulamama
217	Colloquial	watch my dust expr.	izle ve gör
218	Colloquial	watch my dust expr.	izle bak nasıl yapacağım
Idioms
219	Idioms	budget dust n.	çok az/devede kulak gibi bir miktar para
220	Idioms	budget dust n.	geriye kalan çok az/önemsiz bir miktar para
221	Idioms	budget dust n.	bütçe kırıntısı
222	Idioms	budget dust n.	bütçenin tozunu attırma
223	Idioms	budget dust n.	bütçede çok az/önemsiz/devede kulak gibi bir miktar para kalması
224	Idioms	a dust kitten n.	toz yumağı
225	Idioms	dust bunny n.	toz yumağı
226	Idioms	beat the dust v.	(at) atlarken ön bacakları zeminden çok az kalkmak
227	Idioms	dust one's jacket v.	birini dövmek
228	Idioms	lick the dust v.	savaşta kaybetmek
229	Idioms	raise dust v.	kargaşa çıkarmak
230	Idioms	throw dust in one's eyes v.	aldatmak
231	Idioms	dust one's jacket v.	birine sopa atmak
232	Idioms	beat the dust v.	hafifçe şaha kalkmak
233	Idioms	throw dust in one's eyes v.	kandırmak
234	Idioms	lick the dust v.	rezil olmak
235	Idioms	bite the dust v.	savaşta öldürülmek
236	Idioms	throw dust in one's eyes v.	gözünü boyamak
237	Idioms	lick the dust v.	vurulup devrilmek
238	Idioms	throw dust in one's eyes v.	yanıltmak
239	Idioms	collect dust v.	uzun zamandır kullanılmamış olmak
240	Idioms	collect dust v.	eskiyip bir kenara atılmak
241	Idioms	collect dust v.	bir kenara atılmak
242	Idioms	collect dust v.	(eşya, alet) uzun zamandır el değmemiş olmak
243	Idioms	catch dust v.	toz toplamak
244	Idioms	catch dust v.	uzun bir süre kullanılmamak
245	Idioms	catch dust v.	el sürülmemek
246	Idioms	catch dust v.	hiç kullanılmamak
247	Idioms	catch dust v.	kullanılmadan durmak/beklemek
248	Idioms	catch dust v.	süs gibi durmak
249	Idioms	leave somebody in the dust v.	birini çok geride bırakmak
250	Idioms	leave somebody in the dust v.	birine toz yutturmak/nal toplatmak
251	Idioms	dust someone down v.	birini azarlamak
252	Idioms	turn to dust v.	boşa gitmek
253	Idioms	turn to dust v.	beş para etmemek
254	Idioms	like gold dust v.	bulunmaz hint kumaşı olmak
255	Idioms	shake the dust off one's feet v.	başını alıp gitmek
256	Idioms	like gold dust v.	çok rağbet görmek
257	Idioms	kick up a dust v.	gerilim yaratmak
258	Idioms	kick up a dust v.	hır çıkarmak
259	Idioms	turn to dust v.	heba olmak
260	Idioms	cut the dust v.	içki içmek
261	Idioms	shake the dust from one's feet v.	öfkeyle çekip gitmek
262	Idioms	not see somebody for dust v.	ortalıktan yok oluvermek
263	Idioms	kick up a dust v.	karışıklık çıkarmak
264	Idioms	bite the dust v.	ölmek
265	Idioms	shake the dust from one's feet v.	öfkeyle terk etmek
266	Idioms	shake the dust off one's feet v.	öfkeyle terk etmek
267	Idioms	shake the dust off one's feet v.	öfkeyle çekip gitmek
268	Idioms	kick up a dust v.	olay çıkarmak
269	Idioms	kick up a dust v.	sorun çıkarmak
270	Idioms	dust something out v.	süpürmek
271	Idioms	dust something out v.	tozunu almak
272	Idioms	dust yourself off v.	toparlanmak
273	Idioms	gather dust v.	toz tutmak
274	Idioms	not see somebody for dust v.	toz olmak
275	Idioms	kick up a dust v.	toz koparmak
276	Idioms	dust oneself off v.	toparlanmak
277	Idioms	raise up a dust v.	toz koparmak
278	Idioms	lick the dust v.	yenilgiye uğramak
279	Idioms	dust yourself off v.	yaralarını sarmak
280	Idioms	dust oneself off v.	yaralarını sarmak
281	Idioms	catch dust v.	toz tutmak
282	Idioms	catch dust v.	kullanılmadan yatmak
283	Idioms	catch dust v.	uzun süre kullanılmamaktan toz içinde kalmak
284	Idioms	catch dust v.	toz toplamak
285	Idioms	catch dust v.	tozlanmak
286	Idioms	collect dust v.	toz tutmak
287	Idioms	collect dust v.	kullanılmadan yatmak
288	Idioms	collect dust v.	uzun süre kullanılmamaktan toz içinde kalmak
289	Idioms	collect dust v.	toz toplamak
290	Idioms	collect dust v.	tozlanmak
291	Idioms	eat someone's dust v.	(birinin) gerisinde/arkasında kalmak
292	Idioms	eat someone's dust v.	tozunu yutmak
293	Idioms	eat someone's dust v.	nal toplamak
294	Idioms	gather dust v.	toz tutmak
295	Idioms	gather dust v.	kullanılmadan yatmak
296	Idioms	gather dust v.	uzun süre kullanılmamaktan toz içinde kalmak
297	Idioms	gather dust v.	toz toplamak
298	Idioms	gather dust v.	tozlanmak
299	Idioms	gather dust v.	uzun süre kullanılmadan bir köşede durmak
300	Idioms	gather dust v.	bir köşeye atılmak
301	Idioms	gather dust v.	rafa kaldırılmak
302	Idioms	gather dust v.	bir kenara atılmak/itilmek
303	Idioms	gather dust v.	ihmal edilmek
304	Idioms	leave (someone or something) in the dust v.	çok geride/oldukça arkada bırakmak
305	Idioms	leave (someone or something) in the dust v.	fark atmak
306	Idioms	leave (someone or something) in the dust v.	nal toplatmak
307	Idioms	leave (someone or something) in the dust v.	tozunu yutturmak
308	Idioms	leave (someone or something) in the dust v.	büyük fark atmak
309	Idioms	let the dust settle v.	ortalığın durulmasına izin vermek
310	Idioms	let the dust settle v.	ortalığın yatışmasına/sakinleşmesine izin vermek
311	Idioms	let the dust settle v.	ortalığın durulmasını beklemek
312	Idioms	let the dust settle v.	ortalığın yatışmasını/sakinleşmesini beklemek
313	Idioms	let the dust settle v.	durumun normale dönmesini beklemek
314	Idioms	let the dust settle v.	durumun normale dönmesine izin vermek
315	Idioms	let the dust settle v.	durumun açıklığa/kesinliğe kavuşmasını beklemek
316	Idioms	make the dust fly v.	kıyameti koparmak
317	Idioms	make the dust fly v.	tozu dumana katmak
318	Idioms	make the dust fly v.	ortalığı birbirine katmak
319	Idioms	make the dust fly v.	olay çıkarmak/yaratmak
320	Idioms	make the dust fly v.	tozu dumana katmak
321	Idioms	make the dust fly v.	ortalığın tozunu attırmak
322	Idioms	make the dust fly v.	duman attırmak
323	Idioms	make the dust fly v.	duman etmek
324	Idioms	throw dust in (one's) face v.	(birini) yanlış yönlendirmek
325	Idioms	throw dust in (one's) face v.	(birini) kandırmak/yanıltmak
326	Idioms	throw dust in (one's) face v.	(birini) göremez hale getirmek/uyutmak
327	Idioms	be eating (one's) dust v.	(biri tarafından) toz yutturulmak
328	Idioms	be eating (one's) dust v.	(birinin) tozunu dumanını yemek
329	Idioms	be eating (one's) dust v.	(biri tarafından) açık ara geçilmek
330	Idioms	be eating (one's) dust v.	(birinin) epey arkasında kalmak
331	Idioms	be eating (someone's) dust [us] v.	(birinin) epey arkasında/gerisinde kalmak
332	Idioms	be eating (someone's) dust [us] v.	(biri tarafında) açık ara geçilmek
333	Idioms	be eating (someone's) dust [us] v.	(birinin) tozunu dumanını yemek
334	Idioms	be eating (someone's) dust [us] v.	(birinin) tozunu yutmak
335	Idioms	be eating (someone's) dust [us] v.	nal toplamak
336	Idioms	bite the dust v.	gözden düşmek
337	Idioms	bite the dust v.	popülerliğini yitirmek
338	Idioms	bite the dust v.	eski kalmak
339	Idioms	bite the dust v.	yenilmek
340	Idioms	bite the dust v.	alt edilmek
341	Idioms	bite the dust v.	öldürülmek
342	Idioms	bite the dust v.	nalları dikmek
343	Idioms	leave somebody/something in the dust [us] v.	birini/bir şeyi çok geride bırakmak
344	Idioms	leave somebody/something in the dust [us] v.	birine/bir şeye toz yutturmak/nal toplatmak
345	Idioms	not see (one) for dust v.	ortalıktan yok oluvermek
346	Idioms	not see (one) for dust v.	toz olmak
347	Idioms	shake the dust of (something or some place) from (one's) feet v.	(bir şeyden/bir yerden) çekip gitmek
348	Idioms	shake the dust of (something or some place) from (one's) feet v.	(bir şeyi/bir yeri) gerisinde bırakmak
349	Idioms	shake the dust of (something or some place) from (one's) feet v.	(bir şeyin/bir yerin) etkisini üzerinden atmak
350	Idioms	shake the dust of somewhere from your feet [uk] v.	(bir şeyi/bir yeri) gerisinde bırakmak
351	Idioms	shake the dust of somewhere from your feet [uk] v.	(bir şeyin/bir yerin) etkisini üzerinden atmak
352	Idioms	shake the dust off your feet v.	başını alıp gitmek
353	Idioms	shake the dust off your feet v.	çekip gitmek
354	Idioms	shake the dust off your feet v.	terk edip gitmek
355	Idioms	shake the dust off your feet v.	geride bırakmak
356	Idioms	wait for the dust to settle v.	ortalığın yatışmasını beklemek
357	Idioms	wait for the dust to settle v.	kargaşanın geçmesini beklemek
358	Idioms	wait for the dust to settle v.	durumun normalleşmesini beklemek
359	Idioms	wait for the dust to settle v.	durumun oturmasını/düzelmesini beklemek
360	Idioms	dust a dam v.	çatıyı toprak veya çakılla doldurmak
361	Idioms	throw dust in the eyes of v.	kafasını karıştırmak
362	Idioms	throw dust in the eyes of v.	yanlış yönlendirmek
363	Idioms	dry as dust adj.	kupkuru
364	Idioms	dry-as-dust adj.	sıkıcı
365	Idioms	dry-as-dust adj.	çok sıkıcı
366	Idioms	dry-as-dust adj.	sönük
367	Idioms	dry-as-dust adj.	cansız
368	Idioms	dry-as-dust adj.	ruhsuz
369	Idioms	when the dust settles adv.	ortalık durulunca
370	Idioms	when the dust settles adv.	ortalık sakinleşince
371	Idioms	dust and ashes expr.	hepsi boşmuş
372	Idioms	dust and ashes expr.	yalan/fani dünya
373	Idioms	dry as dust expr.	aşırı kuru
374	Idioms	as dry as dust expr.	aşırı kuru
375	Idioms	as dry as dust expr.	aşırı sıkıcı
376	Idioms	dry as dust expr.	aşırı sıkıcı
377	Idioms	dry as dust expr.	çok sıkıcı
378	Idioms	as dry as dust expr.	çok sıkıcı
379	Idioms	as dry as dust expr.	çok kuru
380	Idioms	after the dust settles expr.	durum düzelince
381	Idioms	dry as dust expr.	çok kuru
382	Idioms	when the dust settles expr.	ortalık durulunca
383	Idioms	after the dust has settled expr.	ortalık yatıştıktan sonra
384	Idioms	as dry as dust expr.	kupkuru
385	Idioms	after the dust settles expr.	ortalık yatışınca
386	Idioms	when the dust settles expr.	ortalık yatışınca
387	Idioms	after the dust settles expr.	karışıklık düzelince
388	Idioms	after the dust has settled expr.	ortalık sakinleşip herkes kendine geldikten sonra
389	Idioms	after the dust has settled expr.	ortalık durulduktan sonra
390	Idioms	when the dust settles expr.	toz duman dağıldığında
391	Idioms	after the dust has settled expr.	toz dağıldıktan sonra
392	Idioms	charge it to the dust and let the rain settle it expr.	yaz tahtaya alırsın haftaya
393	Idioms	in the dust expr.	çok geride
394	Idioms	in the dust expr.	fark yemiş
395	Idioms	in the dust expr.	tamamen geride kalmış
396	Idioms	in the dust expr.	büyük fark yemiş
397	Idioms	in the dust expr.	oldukça arkada kalmış
398	Idioms	the dust settles expr.	ortalığın durulması
399	Idioms	the dust settles expr.	ortalığın sakinleşmesi
400	Idioms	the dust settles expr.	ortalığın yatışması
401	Idioms	the dust clears expr.	ortalığın durulması
402	Idioms	the dust clears expr.	ortalığın sakinleşmesi
403	Idioms	the dust clears expr.	ortalığın yatışması
404	Idioms	after/when the dust settles expr.	durum düzelince
405	Idioms	after/when the dust settles expr.	ortalık yatışınca
406	Idioms	after/when the dust settles expr.	karışıklık düzelince
407	Idioms	after/when the dust settles expr.	durum düzelince
408	Idioms	after/when the dust settles expr.	ortalık yatışınca
409	Idioms	after/when the dust settles expr.	karışıklık düzelince
410	Idioms	once the dust has settled expr.	ortalık durulunca
411	Idioms	once the dust has settled expr.	ortalık yatışınca
412	Idioms	once the dust has settled expr.	ortalık sakinleşince
413	Idioms	once the dust has settled expr.	ortalık sakinleşip herkes kendine gelince
414	Idioms	once the dust has settled expr.	toz dağılınca
415	Idioms	in the dust expr.	bayağı arkada kalmış
416	Idioms	when the dust has settled expr.	ortalık durulunca
417	Idioms	when the dust has settled expr.	ortalık yatışınca
418	Idioms	when the dust has settled expr.	ortalık sakinleşip herkes kendine gelince
419	Idioms	when the dust has settled expr.	toz dağılınca
420	Idioms	when the dust has settled expr.	ortalık sakinleşince
421	Idioms	when the dust has settled expr.	toz duman dağıldığında
422	Idioms	down with the dust expr.	parayı ödemek
423	Idioms	down with the dust expr.	parayı yatırmak
Speaking
424	Speaking	when the dust settles expr.	durum düzelince
425	Speaking	I got dirt/dust in my eye expr.	gözüme toz kaçtı
426	Speaking	when the dust settles expr.	ortalık yatışınca
427	Speaking	when the dust settles expr.	karışıklık düzelince
Politics
428	Politics	hardwood dust n.	sert ağaç tozları
Technical
429	Technical	rag dust n.	kartonpiyer ve duvar kağıdı yapımında kullanılan ufak bez parçacıkları
430	Technical	atmospheric dust budget n.	atmosferik toz bütçesi
431	Technical	combustible dust n.	alevlenebilir toz
432	Technical	flammable dust atmosphere n.	alevlenebilir tozlu ortam
433	Technical	gold dust n.	altın tozu
434	Technical	aluminium oxide test dust n.	alüminyum oksit deney tozu
435	Technical	arizona test dust n.	arizona deney tozu
436	Technical	airborne dust n.	asılı toz
437	Technical	abrasive dust n.	aşındırıcı toz
438	Technical	abrassive dust n.	aşındırıcı toz
439	Technical	atmospheric dust n.	atmosferik toz
440	Technical	flue dust n.	baca tozu
441	Technical	discharged dust n.	boşaltık toz
442	Technical	bag-type dust collector n.	çanta tipi toz toplayıcı
443	Technical	dust-shield ring n.	conta bileziği
444	Technical	dust cover n.	cihazı kaplayan metal koruyucu
445	Technical	steel dust n.	çelik tozu
446	Technical	steel dust recycling n.	çelik tozu geri dönüşüm
447	Technical	zinc dust n.	çinko tozu
448	Technical	ferroalloy dust n.	demirli önalaşım tozu
449	Technical	iron-dust core n.	demir tozu çekirdek
450	Technical	dolomite dust clogging n.	dolomit tozuyla tıkanma
451	Technical	cyclone dust collectors n.	döngülü toz tutucular
452	Technical	dust-shield collar n.	emniyet turyonu
453	Technical	electrical dust precipitation n.	elektrikli toz çökeltme
454	Technical	electrical dust precipitator n.	elektrikli toz çökeltici
455	Technical	file dust n.	eğe tozu
456	Technical	electrical dust collector n.	elektrikli toz tutucu
457	Technical	effects of dust on fibre optic devices n.	fiber optik cihazların üzerindeki tozun etkisi
458	Technical	fibrous dust n.	fiber tozu
459	Technical	kiln dust n.	fırın tozu
460	Technical	cosmic dust n.	evren tozu
461	Technical	dust seal n.	fren toz lastiği
462	Technical	zinc dust n.	galvaniz boya tozu
463	Technical	hematite dust n.	hematit tozu
464	Technical	fine dust n.	ince toz
465	Technical	fine dust separation n.	ince tozunu ayırma
466	Technical	dust cycle n.	iş frekansi
467	Technical	fine coal dust n.	ince kömür tozu
468	Technical	indoor dust measurement report n.	iç ortam toz ölçüm raporu
469	Technical	dust coat n.	ince kaplama
470	Technical	wet type dust collector n.	ıslak toz tutucu
471	Technical	carbon dust resistor n.	karbon tozu direnci
472	Technical	fugitive dust emission n.	kaçak toz emisyonu
473	Technical	dust ruffle n.	karyola etekliği
474	Technical	residual dust n.	kalıcı toz
475	Technical	rock dust n.	kaya tozu
476	Technical	sand dust n.	kum unu
477	Technical	star dust n.	kozmik toz
478	Technical	dust shot n.	kumsaçma
479	Technical	sand dust n.	kum tozu
480	Technical	dry dust n.	kuru toz
481	Technical	coal dust furnace n.	kömür tozu ocağı
482	Technical	coal dust n.	kömür tozu
483	Technical	cork dust n.	mantar tozu
484	Technical	dust loading n.	kül yükü
485	Technical	boring dust n.	lağım tozu
486	Technical	mechanical dust separator n.	mekanik toz tutucu
487	Technical	dust discharge n.	kül emisyonu
488	Technical	dust loading n.	kül miktarı
489	Technical	dust emission n.	kül emisyonu
490	Technical	environmental dust and quartz concentrations n.	ortam toz ve kuvars konsantrasyonları
491	Technical	radioactive dust n.	radyoaktif toz
492	Technical	dust devil n.	rüzgar hortumu
493	Technical	filter dust n.	süzgeç tozu
494	Technical	dust holding capacity n.	toz tutma kapasitesi
495	Technical	dust separation equipment n.	toz ayırma teçhizatı
496	Technical	dust protection helmet n.	tozdan koruma kaskı
497	Technical	dust filtering n.	toz süzme
498	Technical	dust-shield n.	toz rondelası
499	Technical	dust pollution n.	toz kirletmesi
500	Technical	test dust n.	test tozu