edinilen - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

edinilen



Sens de "edinilen" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
edinilen acquired adj.
edinilen acquisite adj.

Sens de "edinilen" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 57 résultat(s)

Turc Anglais
General
sezgiyle edinilen bilgi intuitive knowledge n.
edinilen şey acquirement n.
edinilen son bilgiler the latest information received n.
edinilen son bilgi latest update on n.
edinilen son bilgi the latest information received n.
edinilen son bilgiler latest update on n.
fikir, inanç yahut inanç sistemi, kültür aracılığıyla yayılan yahut anne babadan geçen kültürel miras, gözlemleme ya da iletişim araçları vasıtasıyla edinilen davranış şekli meme n.
yeniden edinilen şey reacquisition n.
öğrenim yoluyla edinilen bilgi lair [scottish] n.
pokerde diğer oyuncular niyetlerini açıkladıktan sonra edinilen bahis yapma ayrıcalığı edge n.
duyu ile edinilen düzensiz deneyimin toplamı manifold n.
içinde bulunulan faaliyet veya tecrübeden edinilen kalıcı değişim memory n.
kitaplardan edinilen bilgi booklore n.
kitaplardan edinilen inançlar booklore n.
doğuştan edinilen ascriptive adj.
kitaplardan edinilen read adj.
ilk edinilen (dil) maternal adj.
çalışma ile edinilen on the job adj.
filogenetik gelişim sırasında edinilen phylogenetic adj.
Phrasals
birine yeni edinilen bilgileri vermek fill in v.
Phrases
edinilen son bilgilere göre according to the latest information expr.
Proverb
hayatta edinilen her türlü tecrübe işe yarar all is grist that comes to the mill
hayatta edinilen her türlü tecrübe işe yarar all is grist that comes to the mill
Idioms
duygusal destek amacıyla edinilen evcil hayvan emotional support dog/cat n.
arkadaşlık etme, rahatlatma amacıyla edinilen evcil hayvan emotional support dog/cat n.
bir olay sonrasında edinilen bilgi/alınan ders twenty-twenty hindsight n.
az çabayla edinilen bir beceri/yetenek olmak come easily to (one) v.
edinilen bilgi/tecrübe sayesinde with 20/20 hindsight expr.
edinilen bilgiyle/tecrübeyle with 20/20 hindsight expr.
40 yaşına kadar edinilen beceriler ve tecrübeler insana 40'ından sonra daha keyifli bir hayat sağlar life begins at 40 expr.
bir olay sonrasında edinilen bilgi/alınan ders ile with twenty-twenty hindsight expr.
Trade/Economic
bir bedel karşılığında edinilen firma değeri goodwill n.
edinilen varlıklar assets acquired n.
edinilen varlıklar acquired assets n.
edinilen veya yeniden satış için inşa edilen gayrimenkuller immovable property acquired or constructed for resale n.
hizmetten edinilen yarar service utility n.
uzun vadeli emeklilik fonları tarafından edinilen varlıklar assets held by a long-term employee benefit fund n.
Law
değişik/farklı kaynaklardan edinilen kanıtlar multiple source of evidence n.
evlenme yoluyla edinilen akrabalık alliance n.
evlilik ile edinilen haklar conjugal rights n.
haksız olarak edinilen malın iadesi davası replevin in the cepit n.
zaman aşımı ile edinilen hak positive prescription n.
evlilik ile edinilen hak conjugal right n.
satın alma, miras gibi yollar dışında edinilen mülk conquest n.
mirasla edinilen unvan dignity [uk] n.
tahliye ile edinilen bir mülk ile görevlendirmek put in possession v.
Informatics
yaparak edinilen deney hands-on experience n.
yaparak edinilen deneyim hands-on experience n.
Railway
üzerinden ray geçmesi amacıyla demiryolu tarafından edinilen arazi parçası right of way n.
Medical
evde sağlık bakımı ile edinilen nosohusial adj.
Biology
(genetikte) kalıtım yoluyla ebeveynlerden edinilen özellikler hereditary pattern n.
Education
kitaplardan edinilen bilgi book learning n.
Philosophy
empirik olarak edinilen bilgi ile ilişkili olmasına karşın bu bilginin ötesinde olduğu kabul edilen metempirical adj.
Art
(tiyatro eserinde) edinilen izlemin yaratılması impressionism n.
Archaic
düzenli uygulamayla edinilen yeterlilik practice n.
düzenli uygulamayla edinilen yeterlilik practise n.
Slang
a.b.d. askerleri tarafından kore savaşı sırasında edinilen koreli kız arkadaş, metres moose [obsolete] n.