edinmek - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

edinmek



Sens de "edinmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
edinmek procure v.
edinmek obtain v.
edinmek acquire v.
edinmek gain v.
edinmek get v.
General
edinmek develop v.
edinmek gain v.
edinmek fall into v.
edinmek form v.
edinmek come v.
edinmek earn v.
edinmek obtain v.
edinmek get v.
edinmek take on v.
edinmek acquire v.
edinmek adopt v.
edinmek come by v.
edinmek pick up v.
edinmek source v.
edinmek git [dialect] v.
edinmek compare [obsolete] v.
edinmek establish v.
Phrasals
edinmek come by v.
edinmek latch onto (something) v.
edinmek latch on [us/canada] v.
edinmek take away v.
edinmek pick up v.
edinmek take as v.
edinmek fasten on v.
edinmek hook on v.
edinmek seize on v.
Colloquial
edinmek get ahold of something v.
edinmek bag v.
edinmek nick v.
Idioms
edinmek get hold of v.
Archaic
edinmek conquest v.

Sens de "edinmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 333 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
evlat edinmek adopt v.
General
musevi geleneği edinmek judaize v.
alışkanlık edinmek get in the habit of v.
adet edinmek practice v.
alışkanlık edinmek fall into a habit v.
mülk edinmek buy property v.
adet edinmek form a habit v.
yanlış fikir edinmek misjudge v.
şans eseri edinmek pick up v.
bilgi edinmek obtain information v.
amaç edinmek aspire to v.
kaliteyi ilke edinmek adopt quality as a principle v.
alışkanlık edinmek go in for v.
fikir edinmek form an opinion about v.
bir şeyi adet edinmek make a practice of doing something v.
fikir edinmek form an opinion v.
alışkanlık edinmek drop into a habit v.
bilgi edinmek get information v.
bir şey hakkında bilgi edinmek familiarize oneself with v.
adet edinmek fall into a habit v.
amaç edinmek aspire after v.
evlat edinmek affiliate v.
ideal edinmek idealize v.
arkadaş edinmek have friends v.
adet edinmek routinize v.
yasal statü edinmek acquire legal status v.
ilke edinmek adopt as a principle v.
adet edinmek practise v.
evlat edinmek adopt v.
edinmek (bilgi) elicit v.
adet edinmek use v.
vizyon edinmek acquire a vision v.
dost edinmek make friends v.
bilgi edinmek elicit v.
arkadaş edinmek make friends v.
adet edinmek develop v.
alışkanlık edinmek form a habit v.
muhit edinmek acquire a circle of friends v.
huy edinmek form the habit of v.
amaç edinmek take as a goal v.
edinmek (alışkanlık) catch v.
izlenim edinmek have the impression v.
izlenim edinmek gain an impression v.
izlenim edinmek take the impression v.
izlenim edinmek get the impression v.
izlenim edinmek catch the impression v.
bir fikir edinmek form an opinion v.
arkadaşlar edinmek make friends v.
kazara ya da tesadüfen edinmek come by v.
kalıtım yoluyla edinmek come by v.
mal edinmek acquire property v.
servet edinmek acquire wealth v.
tecrübe edinmek get experience v.
yer edinmek gain a seat v.
tecrübe edinmek gain experience v.
yer edinmek win a seat v.
sevgili edinmek take lover v.
deneyim edinmek gain experience v.
deneyim edinmek get experience v.
bilgi edinmek be informed v.
fikir edinmek have an idea v.
felsefe edinmek adopt a philosophy v.
felsefe edinmek embrace a philosophy v.
felsefe edinmek adopt as a point of view v.
felsefe edinmek adopt as a principle v.
felsefe edinmek take as a fundamental belief v.
felsefe edinmek espouse a philosophy v.
çevre edinmek make friends v.
çevre edinmek make a circle of friends v.
beceri edinmek acquire skill v.
dert edinmek occupy oneself with (a worrying problem) v.
görev edinmek make oneself responsible v.
görev edinmek undertake as a duty v.
görev edinmek commit oneself v.
görev edinmek undertake to do v.
görev edinmek take something on as a duty v.
görev edinmek pledge oneself v.
görev edinmek take upon oneself v.
meslek edinmek acquire a profession v.
servet edinmek make a fortune v.
düşman edinmek make enemies v.
ilke edinmek make a point of v.
yeniden edinmek retrieve v.
günü gününe bilgi edinmek be well informed v.
rüşvetle edinmek buy over v.
fikir edinmek estimate v.
prensip edinmek take as principle v.
bilgi edinmek acquaint oneself with v.
mal edinmek obtain goods v.
bilgi edinmek take cognizance v.
kötü alışkanlıklar edinmek pick up bad habits v.
kötü alışkanlıklar edinmek acquire bad habits v.
bir fikir edinmek be of opinion v.
prensip edinmek make it a rule v.
okuyup bilgi edinmek read up v.
yeni bir hobi edinmek start a (new) hobby v.
yeni bir hobi edinmek take up a (new) hobby v.
hobi edinmek take up a (new) hobby v.
hobi edinmek start a (new) hobby v.
misyon edinmek take something as a mission v.
yer edinmek get a foothold v.
toplumda yer edinmek take/gain a place in society v.
alışkanlık edinmek get into the habit of v.
adet edinmek become hardened to v.
dünyanın diğer ucundan bir arkadaş edinmek make a friend from the other side of the world v.
bilgiyi edinmek obtain/get the information v.
bilgiyi edinmek extract the information v.
stand/satış pavyonu ayırmak/edinmek get a booth v.
arkadaş edinmek make a friend v.
izlenim edinmek/oluşturmak form an impression v.
pazarda/piyasada yer edinmek attain a place in the market v.
pazarda/piyasada yer edinmek gain a place in the market v.
genel bir fikir edinmek get/have a general idea v.
adet edinmek routinise v.
ideal edinmek idealise v.
yeni düşmanlar edinmek make new enemies v.
hobi edinmek develop a hobby v.
ünlü arkadaşlar edinmek make famous friends v.
hayvan edinmek adopt an animal v.
yer edinmek gain ground v.
konu edinmek talk about v.
konu edinmek mention v.
konu edinmek discuss v.
(bir kimseyi) (bir şey olarak) edinmek adopt v.
(okuyarak) bilgi edinmek read v.
yeniden evlat edinmek readopt v.
yeniden edinmek reget v.
yeniden edinmek re-earn v.
(bir şey üzerinde) çalışma yaparak bilgi edinmek verse v.
üzerine vazife edinmek make (a thing) one's business v.
meşgale edinmek trade [obsolete] v.
amaç edinmek trade [obsolete] v.
alışkanlık edinmek trade [obsolete] v.
bilgi edinmek learn v.
belirgin bir izlenim edinmek mark v.
(bilgi) edinmek milk v.
sinsice bilgi edinmek worm (out of) v.
düşman edinmek hostilize [obsolete] v.
yanlış fikir edinmek miscomprehend v.
yanlış fikir edinmek misconceit v.
yanlış izlenim edinmek misconceit v.
yanlış şekilde edinmek misget [obsolete] v.
yeniden evlat edinmek repass v.
arkadaş edinmek gain v.
bilgi edinmek veya yeni bir şey fark etmek için dikkatle elden geçirmek glean v.
birkaç kaynaktan elde edilen bilgi parçaları bir araya getirerek yüzeysel bilgi edinmek glean v.
bir şeyin karakteri, konumu, büyüklüğü veya miktarı ile ilgili kesin ve doğrudan bilgi edinmek determine v.
(bir konuda) fikir edinmek opine v.
(bir konuda) fikir edinmek opinion [dialect] v.
adet edinmek routine v.
alışkanlık olarak edinmek develop v.
(bilgi) edinmek draw v.
bilgi edinmek için didiklemek pick v.
birinden birtakım bilgiler edinmek elicit something from someone v.
kanunsuz olarak mülk edinmek convert v.
zar zor bilgi edinmek corkscrew v.
evlat edinmek filiate v.
şans eseri edinmek fluke v.
önden bilgi edinmek foreknow v.
organik yapı edinmek organize v.
organik yapı edinmek organise v.
doğulu özellikler edinmek orientalize v.
doğulu özellikler edinmek orientalise v.
önceden edinmek preadopt v.
önceden edinmek preobtain v.
(para) dolandırıcılık ile edinmek scam v.
olgun bir form edinmek shape v.
huy edinmek develop a habit v.
alışkanlık edinmek develop a habit v.
(birinin) fikri veya yazıları hakkında bilgi edinmek frequent v.
sopa edinmek becudgel v.
(huy) edinmek fall v.
evlat edinmek foster v.
lisanssız yazılım edinmek crack v.
Phrasals
kitaplardan bilgi edinmek read up on v.
evlat edinmek adopt (someone or something) as (something) v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak form (one's) own opinion (about someone or something) v.
evlat edinmek adopt (someone or something) as (something) v.
dert edinmek fret over v.
dert edinmek fret about v.
dil dökerek edinmek wheedle out of v.
dil dökerek edinmek wheedle something out of someone v.
dil dökerek edinmek wheedle something away from someone v.
dil dökerek edinmek wheedle away from v.
edinmek/almak (vücutla ilgili şeylerde kilo almak/kas edinmek) pack on v.
hakkında bilgi edinmek inquire about v.
-den edinmek/almak reap something from something v.
-den servet edinmek prosper from something v.
(bir şeyden) tecrübe edinmek grow from (something) v.
birinin hakkında ona karşı bir bilgi edinmek get something on someone v.
birinin hakkında ona zarar verecek bir bilgi edinmek get something on someone v.
bir şey hakkında bilgi edinmek get in v.
bir şeyi alışkanlık edinmek get into the way of something/of doing something v.
yeni bir şey edinmek take up v.
(birini/bir şeyi) dert edinmek trouble (someone or oneself) with (someone or something) v.
bir şeyle ilgili fikir edinmek step inside v.
biri için bir şey edinmek get something for someone v.
bir şeyin bir parçasını almak/edinmek/bulmak get something for something v.
(kendine) bir yer edinmek carve out v.
(birini/bir şeyi kendine) dert edinmek concern (oneself) about (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) dert edinmek fret about (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) dert edinmek fret over (someone or something) v.
hakkında bilgi edinmek get at v.
bilgi edinmek get up v.
(biri) hakkında suçlayıcı bir bilgi edinmek get on (one) v.
-'den tecrübe edinmek grow from v.
(bir şey) edinmek latch onto (something) v.
için (bir şey) edinmek procure (something) for v.
-den servet edinmek prosper from v.
hakkında okuyarak bilgi edinmek read of v.
(biri/bir şey) hakkında okuyarak bilgi edinmek read of (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında okuyarak bilgi edinmek read up on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında kitaplardan bilgi edinmek read up on (someone or something) v.
-den edinmek/almak reap from v.
(bir şey) için donanım/bilgi kazanmak/edinmek retool for (something) v.
'-i dert edinmek trouble with v.
(bir şey yapmayı) görev edinmek undertake to (do something) v.
dert edinmek concern (for) v.
Colloquial
yeni arkadaşlar edinmek make new friends v.
yer edinmek make v.
konum edinmek make v.
(bir şey) edinmek land (something) v.
Idioms
elini sallasa/uzatsa ulaşmak/edinmek be there for the taking v.
ha deyince/dese ulaşmak/edinmek be there for the taking v.
son bilgileri almak/edinmek be up on (something) v.
son gelişmeleri almak/edinmek be up on (something) v.
son bilgileri almak/edinmek be up on v.
son gelişmeleri almak/edinmek be up on v.
(bir şeyde) deneyim edinmek get (something) under (one's) belt v.
(bir şeyde) deneyim edinmek have (something) under (one's) belt v.
kalıtım yoluyla edinmek come by (something) honestly v.
kalıtım yoluyla edinmek come by something honestly v.
başkalarına iyilik yaparak/yardımcı olarak toplumda yer edinmek do well by doing good v.
(bir şeyi) yasal yollardan edinmek come by (something) honestly v.
(bir özelliğini) kalıtım yoluyla edinmek come by (something) honestly v.
bilgi edinmek come to (one's) knowledge v.
bilgi edinmek come to somebody’s knowledge v.
ahbap edinmek make friends v.
alışkanlık edinmek make it a practice v.
alışkanlık edinmek make it a habit v.
amaç edinmek have one's sights trained on something v.
amaç edinmek train one's sights on something v.
bir konuda bilgi edinmek have a line on v.
biri hakkında fikir edinmek take the measure of somebody v.
bir şey hakkında genel bir fikir edinmek get rough idea (about something) v.
bir şey hakkında genel bir fikir edinmek have rough idea (about something) v.
bir şey hakkında genel bir fikir edinmek get rough idea (of something) v.
bir şey hakkında genel bir fikir edinmek have rough idea (of something) v.
bir konuda bilgi edinmek get a line on v.
dert edinmek concern oneself v.
huy edinmek fall into a habit v.
genel bir fikir edinmek have a rough idea v.
kendine iş edinmek make a study of something v.
kendine vazife edinmek take it upon oneself to do something v.
kas edinmek pack on some muscle v.
kendine bir yer edinmek carve out a niche for oneself v.
kendine vazife edinmek make it one's business to do something v.
kendine iş edinmek make one's business v.
teferruta inmek ayrıntılı bilgi edinmek flesh out the bare bones v.
bir şeyi kendine görev edinmek be duty/honour bound to do something [uk] v.
bir şeyi kendine görev edinmek feel duty/honour bound to do something [uk] v.
bir çevrede yer edinmek find (one's) bearings v.
(biri/bir şey hakkında) birkaç bilgi edinmek find out a thing or two (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) biraz bilgi edinmek find out a thing or two (about someone or something) v.
birkaç bilgi edinmek find out a thing or two v.
biraz bilgi edinmek find out a thing or two v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be engraved in (one's) mind v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be engraved on/in your heart/memory/mind v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be engraved on (one's) heart v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be engraved in (one's) memory v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be etched on (one's) heart v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be etched on your heart v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be etched on your memory/mind v.
anılarında silinmez bir yer edinmek be etched on (one's) mind v.
yer edinmek make ground v.
(birini/bir şeyi) kendine dert edinmek trouble (one's) head with (someone or something) v.
bir şeyi kendine dert edinmek trouble one's head with v.
bir kanaate varmak/kendi bir kanaat edinmek form an own opinion v.
bir kanaate varmak/kendi bir kanaat edinmek form one's own opinion v.
bir yetenek daha edinmek add another string to (one's) bow v.
(birinin) kafasında/anılarında silinmez bir yer edinmek be etched on (one's) memory v.
kalbinde/hafızanda/zihninde silinmez bir yer edinmek be etched on your heart/memory/mind v.
bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek be/feel duty/honour bound to do something [uk] v.
bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek be/feel duty/honor bound to do something [us] v.
(kendine) bir yer edinmek carve (out) a niche v.
(kendine) bir yer edinmek carve a niche v.
(kendine) bir yer edinmek carve out a niche v.
kalıtım yoluyla edinmek come by honestly v.
(bir şeyi) edinmek get (one's) hands on (something) v.
(bir şeyde) yer edinmek get a foothold in (something) v.
biri hakkında bilgi edinmek get a line on someone [us] v.
yer edinmek get a toehold v.
biri hakkında fikir edinmek get/have/take the measure of somebody v.
biri hakkında fikir edinmek get/have/take somebody's measure v.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek have (one's) sights trained on (someone or something) v.
yer edinmek have a foothold v.
(bir şeyde) yer edinmek have a foothold in (something) v.
(biri/bir şey) hakkında bilgi edinmek have a line on (someone or something) v.
(bir şey) hakkında genel bir fikir edinmek have a rough idea about (something) v.
(bir şey) hakkında genel bir fikir edinmek have a rough idea of (something) v.
'-i adet edinmek make a practice of v.
(bir şey yapmayı) prensip edinmek make it a rule to (do something) v.
(bir şey yapmayı) kural edinmek make it a rule to (do something) v.
-i kendine vazife edinmek make it business to v.
'-i kendine iş/görev edinmek make it business to v.
kendine vazife edinmek make it one's business v.
kendine iş/görev edinmek make it one's business v.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek set (one's) sights on (someone or something) v.
kendine vazife edinmek take it upon oneself v.
kendine vazife edinmek take on oneself v.
(biri/bir şey) hakkında fikir edinmek take the measure of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek train (one's) sights on (someone or something) v.
amaç edinmek train sights on v.
(birini/bir şeyi) dert edinmek trouble (one's) head about (someone or something) v.
'-i dert edinmek trouble head about v.
'-i dert edinmek trouble oneself about v.
Speaking
kadın arkadaş edinmek zor it's hard to make female friends expr.
Trade/Economic
(mülk edinmek için verilen) teminat binder n.
alışveriş için fikir edinmek shop around v.
bir kaynaktan edinmek obtain from a source v.
bir kaynaktan edinmek draw from a source v.
piyasada yer edinmek establish a market presence v.
Law
evlat edinmek adrogate v.
başvuru ile edinmek sue out v.
evlat edinmek adopt v.
evlat edinmek affiliate v.
Politics
sürekli bilgi edinmek keep currently informed v.
Telecom
telefon dinleyerek bilgi edinmek wiretap v.
Religious
kutsal ruh'u ve tanrı'nın sözünü rehber edinmek walk after the spirit v.
Military
düşman hakkında istihbarat edinmek için kullanılan uçak rf (reconnaissance fighter) abrev.
Sport
playoff maçlarında başka bir takımın kaybetmesi sayesinde yer edinmek back into (someone or something) v.
Archaic
bilgi edinmek larn v.
fikir edinmek opiniate v.