famous - Turc Anglais Dictionnaire

famous

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "famous" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 29 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
famous adj. ünlü
Many famous people have eaten in this restaurant
Birçok ünlü insan bu restoranda yemek yemiş.

More Sentences
famous adj. meşhur
For example, I have problems with the special constitutionality appeal, which includes the famous subsidiarity appeal.
Örneğin, meşhur ikincillik itirazını da içeren özel anayasallık itirazı ile ilgili sorunlarım var.

More Sentences
General
famous adj. ünlü
Rich and famous spend their holidays in Capri.
Zengin ve ünlü kişiler tatillerini Capri'de geçirirler.

More Sentences
famous adj. tanınmış
He is one of the most famous singers in Japan.
O, Japonya'daki en tanınmış şarkıcılardan biridir.

More Sentences
famous adj. meşhur
His famous steady hand is trembling.
Meşhur sakinliği sarsılıyor.

More Sentences
famous adj. bilinen
Bordeaux is famous for its red wine.
Bordo kırmızı şaraplarıyla bilinen bir yerdir.

More Sentences
famous adj. adlı sanlı
famous adj. şanlı
famous adj. sanlı
famous adj. adlı
famous adj. şöhretli
famous adj. mükemmel
famous adj. namlı
famous adj. angın
famous adj. maruf
famous adj. belli
famous adj. ünü yayılmış
famous adj. birinci sınıf
famous adj. olağanüstü
famous adj. herkesçe duyulan
famous adj. çok konuşulan
famous adj. başarıları kutlanan
famous adj. tebrik edilen
famous adj. kötü şöhretli
famous adj. adı çıkmış
famous adj. tanınan
Archaic
famous adj. sıradan
famous adj. yaygın
famous adj. olağan

Sens de "famous" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 76 résultat(s)

Anglais Turc
General
famous city n. ünlü şehir
Venice is the most famous city in Italy.
Venedik, İtalya'nın en ünlü şehridir.

More Sentences
famous poets n. ünlü şairler
That famous poet planned on killing himself in his library.
O ünlü şair kütüphanesinde kendini öldürmeyi planlanmış.

More Sentences
famous actress n. ünlü aktris
Parents are the famous actress Marina Levotova and director Yuri Moroz.
Ebeveynler ünlü aktris Marina Levotova ve yönetmen Yuri Moroz'dur.

More Sentences
famous author n. ünlü yazar
Jane Austen is one of the world's most famous authors.
Jane Austen dünyanın en ünlü yazarlarından biridir.

More Sentences
famous work n. ünlü eser
Some other famous works and designs are listed below.
Diğer bazı ünlü eserler ve tasarımlar aşağıda listelenmiştir.

More Sentences
become famous v. meşhur olmak
Yesterday our village became famous all over the country.
Dün köyümüz tüm ülkede meşhur oldu.

More Sentences
become famous v. ünlenmek
Caterpillar became famous for its Caterpillar 30 and its Caterpillar 60 tractors.
Caterpillar, Caterpillar 30 ve Caterpillar 60 traktörleriyle ünlendi.

More Sentences
become famous v. ünlü olmak
Why do you want to become famous?
Neden ünlü olmak istiyorsun?

More Sentences
world-famous adj. dünyaca ünlü
How about exploring art history in Vienna's world-famous galleries and museums?
Viyana'nın dünyaca ünlü galeri ve müzelerinde sanat tarihini keşfetmeye ne dersiniz?

More Sentences
Colloquial
world famous adj. dünyaca ünlü
Our country is world famous for its wine.
Ülkemiz şarabıyla dünyaca ünlüdür.

More Sentences
General
famous person n. şöhret
a famous flower shop in old istanbul of ottoman empire n. sabuncakis
famous last words n. ünlü son sözler
the most famous gang in history n. tarihteki en ünlü çete
one of the most famous carnivals n. en ünlü karnavallardan biri
world famous singer n. dünyaca ünlü şarkıcı
the life of a famous scientist n. ünlü bir bilim adamının hayatı
famous places n. ünlü yerler
disadvantages of being famous n. ünlü olmanın dezavantajları
famous food n. meşhur yemek
famous person n. ünlü kimse
famous person n. şöhret sahibi kimse
famous person n. tanınmış kimse
famous work n. ünlü yapıt
famous statue n. Ünlü heykel
become famous v. ün kazanmak
become famous v. isim yapmak
become famous v. şöhret kazanmak
become famous v. şan kazanmak
become famous v. ad yapmak
become famous v. nam kazanmak
get famous v. ismini duyurmak
become famous v. nam salmak
become famous v. ün salmak
get famous v. adını duyurmak
be famous v. parmakla gösterilmek
be famous for its v. ile meşhur olmak
be famous for its v. ile bilinmek
become famous v. şöhreti yakalamak
become famous at a young age v. küçük yaşta şöhreti yakalamak
become famous at a young age v. çocuk yaşta şöhreti yakalamak
be famous for its v. (bir şeyiyle) meşhur olmak
be famous for its v. ile meşhur olmak
make famous friends v. ünlü arkadaşlar edinmek
see the famous places v. ünlü yerleri görmek
famous for adj. ile tanınmış
internationally famous adj. dünyaca tanınmış
internationally famous adj. dünyaca tanınan
fam (famous) abrev. ünlü
fam (famous) abrev. tanıdık
fam (famous) abrev. şöhretli
Colloquial
famous clock n. meşhur saat
be famous for v. bir şeyi ile ünlü olmak
world famous adj. dünyaca bilinen
world-famous adj. dünyaca meşhur
world famous adj. dünya çapında bilinen
famous for being famous adj. ailesinden/yaşantısından dolayı ünlü
famous for being famous adj. sırf medyada yer alarak ünlü
famous for being famous adj. ün getirecek bir yeteneği olmadığı halde medyada boy göstererek ünlü olan
famous for being famous adj. magazin ünlüsü
famous for being famous adj. neden ünlü olduğu belli olmayan
famous for 15 minutes adj. 15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade)
famous for fifteen minutes adj. 15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade)
france is famous for its wine expr. fransa şaraplarıyla meşhurdur
famous for being famous expr. ailesi veya ilişkileri nedeniyle ünlü olan kişi
famous for being famous expr. medya süsü
Idioms
famous last words n. ünlü son sözler
famous for fifteen minutes n. geçici ünlülük
famous for 15 minutes n. geçici ünlülük
famous for 15 minutes n. kısa süreli şöhret
famous for fifteen minutes n. kısa süreli şöhret
famous for 15 minutes n. 15 dakikalık ünlülük
famous for fifteen minutes n. 15 dakikalık ünlülük
Speaking
I want to be famous expr. ünlü olmak istiyorum
how does it feel to be famous? expr. ünlü olmak nasıl bir duygu?
Tourism
famous sights n. ünlü cazibe merkezleri