hearing - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hearing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "hearing" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 45 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
hearing n. duruşma
hearing n. duyma
hearing n. celse
hearing n. işitme
General
hearing n. sorgu
hearing n. görüşme
hearing n. duyuş
hearing n. oturum
hearing n. işitim
hearing n. söz hakkı
hearing n. ses erimi
hearing n. açıklama
hearing n. soruşturma
hearing n. dinleme
hearing n. yargılama
hearing n. davanın görülmesi
hearing n. savunma
hearing n. mahkeme
hearing n. işitme alanı
hearing n. işitme duyusu
hearing n. duyulma
hearing n. duyulabilirlik
hearing n. kayırma
hearing n. patronaj
hearing n. kulak kiri
hearing adj. sağır olmayan
hearing adj. duyabilen
Law
hearing n. duruşma
hearing n. dava
hearing n. hazırlık soruşturması
hearing n. istintak
hearing n. mürafaa
Psychology
hearing n. işitme
Pathology
hearing n. enfeksiyon
hearing n. sinir hasarı
Physics
hearing n. işitme menzili
Zoology
hearing n. hayvanda duyma becerisi
Apiculture
hearing n. celse
hearing n. davanın dinlenmesi
hearing n. duruşma
hearing n. içtima
hearing n. oturum
hearing n. toplantı
Linguistics
hearing n. duyma
Military
hearing n. işitme

Sens de "hearing" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 271 résultat(s)

Anglais Turc
General
hearing impairment n. işitmenin zayıflaması
organ of hearing n. işitme organı
public hearing n. aleni celse
hearing aid n. işitme cihazı
closed hearing n. kapalı duruşma
post commitment hearing n. akıl hastanesine yerleştirdikten sonra duruşma
sense of hearing n. işitme duyusu
hearing aid n. işitme yardımı
hearing survey n. işitme araştırması
bond hearing n. kefalet duruşması
public hearing n. açık celse
hearing sarcastic words n. iğnelenme
hearing aids for children n. çocuklar için duruşma yardımları
private hearing n. gizli duruşma
hearing aid n. kulaklık
appellate hearing n. mürafaa
oral hearing n. duruşma
hearing disorders n. işitme bozuklukları
court hearing n. celse
court hearing n. mahkeme celsesi
acute hearing n. çok iyi işitme
oral hearing n. müdafaa
hearing protection n. kulak tıkacı
hearing protection n. kulak tamponu
persons having impaired hearing n. işitme özürlü kimseler
persons having impaired hearing n. işitme engelli kimseler
hearing room n. duruşma salonu
hearing capacity n. duyma/işitme kapasitesi
hearing dog n. rehber köpek
hearing aids n. işitme cihazları/aygıtları
sense of hearing n. duyma duyusu
hard of hearing n. kulağı ağır işiten kimseler
hearing [dialect] n. dedikodu
hearing [dialect] n. söylenti
hearing [scotland] n. azarlama
hearing [scotland] n. paylama
hearing examiner n. istintak memuru
hearing examiner n. hazırlık soruşturması görevlisi
hearing officer n. istintak memuru
hearing officer n. hazırlık soruşturması görevlisi
hearing-ear dog n. işitme köpeği
hearing-impaired n. işitme engelliler
congressional hearing n. kongre duruşması
be hard of hearing v. kulağı ağır işitmek
be hard of hearing v. ağır işitmek
attend the hearing v. duruşmaya katılmak
attend the court hearing v. duruşmaya katılmak
summon to hearing v. duruşmaya çağırmak
call to hearing v. duruşmaya çağırmak
join a hearing v. duruşmaya katılmak
conduct a hearing v. duruşma yapmak
hold a hearing v. duruşma yapmak
lose one's hearing v. sağır olmak
lose one's hearing v. duyma yeteneğini yitirmek
lose one's hearing v. sağırlaşmak
testify at the disciplinary hearing v. disiplin yargılamasında ifade vermek
out of hearing adj. işitemeyecek uzaklıkta
hard of hearing adj. ağır işiten
hearing impaired adj. duyma engelli
hearing impaired adj. zor işiten
hard of hearing adj. duyma engelli
hearing impaired adj. duyma bozukluğu olan
hearing impaired adj. işitme engelli
within hearing adv. işitebilecek yakınlıkta
in the hearing prep. huzurunda
Phrases
I look forward to hearing from you expr. cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum
out of hearing expr. duyma mesafesi dışında
out of hearing expr. çok uzakta
I look forward to hearing from you expr. cevabınızı dört gözle bekliyorum
out of hearing expr. duyulamayacak kadar uzakta
in hearing distance expr. duyma mesafesinde
in hearing distance expr. yapılanları veya söylenenleri net bir şekilde duyabilecek mesafede
in hearing expr. işitebilecek yakınlıkta
in hearing expr. işitme/duyma mesafesinde
in (somebody's) hearing expr. (birinin) işitebileceği yakınlıkta
in (somebody's) hearing expr. (birinin) işitme/duyma mesafesinde
within hearing expr. işitebilecek yakınlıkta
within hearing expr. işitme/duyma mesafesinde
within (somebody's) hearing expr. (birinin) işitebileceği yakınlıkta
within (somebody's) hearing expr. (birinin) işitme/duyma mesafesinde
Colloquial
hard of hearing n. az duyma
hard of hearing n. duyma güçlüğü
hard of hearing n. duyma zorluğu
hearing things v. gaipten sesler duymak
hearing things v. olmayan/hayali sesler duymak
hard of hearing expr. yarı sağırlık
within hearing distance expr. duyma mesafesinde
within hearing distance expr. denilenleri/konuşulanları net bir şekilde duyabilecek mesafede
within hearing distance expr. kulak misafiri olabilecek mesafede
within hearing distance expr. her şeyi duyabilecek kadar yakın
within hearing distance expr. her şeyi duyabilecek mesafede/uzaklıkta
Idioms
a fair hearing n. adil duruşma
a fair hearing n. adil yargılama
a fair hearing n. adil oturum
a fair hearing n. adil söz hakkı
a fair hearing n. adil savunma
be dull of hearing v. ağır işitmek
have a hard time hearing v. duymakta zorluk çekmek
have a hard time hearing v. zar zor duyabilmek
in/within (somebody's) hearing expr. (birinin) duyma mesafesinde
in/within (somebody's) hearing expr. (birinin) duyacağı mesafede
Speaking
hearing all this expr. bunları dinleyince/duyunca
we are looking forward to hearing from you expr. cevabınızı dört gözle bekliyoruz
I am looking forward to hearing from you (soon) expr. cevabınızı dört gözle bekliyorum
looking forward to hearing from you expr. cevabını bekliyorum
I am looking forward to hearing from you (soon) expr. cevabınızı bekliyorum
I look forward to hearing from you soon expr. en kısa zamanda sizden haber bekliyorum
Trade/Economic
first hearing n. ilk oturum
Law
administrative hearing n. idari oturum
administrative hearing n. sorgu hakimleri oturumu
public hearing n. açık yargılama
public hearing n. açık duruşma
public hearing n. açık duruşma
fair hearing n. adil duruşma
fair hearing n. adil yargılanma
judicial hearing n. adli duruşma
public hearing n. aleni duruşma
interlocutory hearing n. ara duruşma
hearing of expert n. bilirkişinin dinlenmesi
all hearing and proceedings n. bilumum dava ve takipler
records of the hearing n. celsenin kayıtları
committal hearing n. ceza mahkemesine sevk duruşması
fee of hearing n. celse harcı
full hearing n. davanın tüm detaylarıyla dinlenmesi
main hearing n. duruşma
hearing record n. duruşma tutanağı
omission of hearing n. duruşma yapılmaması
summons to the hearing n. duruşma celbi
permission of hearing n. dinleme müsaadesi
using fraudulent document during hearing n. duruşmada sahte doküman kullanma
record of hearing n. duruşma tutanağı
notice of hearing n. duruşma tebliği
oral hearing n. duruşma
minutes of the hearing n. duruşma tutanağı
conduct of hearing n. duruşmanın yürütülmesi
order of hearing n. duruşmanın düzeni
interlocutory hearing n. esas kararın alınacağı duruşmadan önceki her bir duruşma
an earlier parole hearing n. erken bir şartlı tahliye duruşması
probable cause hearing n. geçerli neden oturumu
hearing in camera (law court) n. gizli celse
hearing in absence of someone n. gıyapta duruşma
hearing in camera (law court) n. gizli oturum
closed hearing n. gizli duruşma
preliminary hearing n. hazırlık soruşturması
enforcement hearing n. icra duruşması
final hearing n. karar duruşması
hearing in camera (law court) n. kapalı celse
hearing in camera (law court) n. kapalı oturum
bail hearing n. kefalet duruşması
short hearing n. kısa duruşma
short hearing n. kısa celse
oral hearing n. murafaa
right to request a court hearing n. mürafaa hakkı
records of the hearing n. oturumun kayıtları
preliminary hearing n. ön duruşma
oral hearing n. sözlü duruşma
final hearing n. son duruşma
oral hearing n. sözlü duruşma
oral hearing n. şifahi duruşma
conciliation hearing n. sulh müzakeresi
conciliation hearing n. sulh müzakeresi
re-hearing n. tekrar dinleme
hearing of witness n. tanığın dinlenmesi
appeal hearing n. temyiz duruşması
public hearing n. umuma açık duruşma
re-hearing n. yeniden dinleme
plea and case management hearing n. (davalı tarafından) suçlamaya ilişkin beyan ve dava idaresi oturumu
sentencing hearing n. karar duruşması
ex parte hearing n. taraflardan sadece birinin bulunduğu celse
disposal hearing n. hızlı duruşma
competence hearing n. birinin cezai ehliyeti olup olmadığını belirlemek için yapılan duruşma
be excluded from hearing v. duruşmadan vareste tutulmak
upon first hearing expr. tek celsede
Politics
confirmation hearing n. abd'de, bir iş için önerilen kişiye o görevin verilip verilmeyeceğinin tartışıldığı toplantı
full hearing n. davanın tam dinlenmesi
senate hearing n. senato sorgusu
pre-hearing n. yargılama öncesi
pre-hearing adj. duruşma öncesi
Institutes
turkish hearing and speech rehabilitation foundation n. türkiye işitme ve konuşma rehabilitasyon vakfı
Technical
threshold of hearing n. duyma eşiği
hearing aid with induction pick-up coil input n. endüksiyon pikap bobini girişli işitme cihazı
air-conduction hearing aids n. hava iletimli işitme cihazları
air-conduction hearing aid n. hava iletimli işitme cihazı
hearing protector n. işitme koruyucu
reference threshold of hearing n. işitmenin referans eşiği
hearing protectors n. işitme koruyucuları
hearing aid n. işitme yardım cihazı
hearing conservation n. işitme koruması
threshold of hearing n. işitme eşiği
hearing aid with bone vibrator output n. kemik titreştirici çıkışı kullanan işitme cihazı
hearing protector n. kulak koruyucu
hearing aids with automatic gain control circuits n. otomatik kazanç kontrol devreli işitme cihazları
automatic hearing measurement n. otomatik yön ölçümü
measurement of the performance characteristics of hearing aids for quality inspection for delivery purposes n. teslimde kalite kontrolü amacıyla işitme cihazlarının çalışma niteliği karakteristiklerinin ölçülmesi
Telecom
hearing designation order n. oturum tahsis sırası
Automotive
hearing protection products n. gürültüye karşı koruyucu ürünler
Medical
sudden hearing loss n. ani işitme kaybı
sudden sensorineural hearing loss n. ani işitme kaybı
patient with sudden hearing loss n. ani işitme kayıplı hastal
childhood hearing loss n. çocukluk çağı işitme kaybı
universal newborn hearing screening n. evrensel yeni doğan işitme taraması
noise-induced hearing loss n. gürültüye bağlı işitme kaybı
noise-induced hearing loss n. gürültü nedeniyle işitme kaybı
genetic sensorineural hearing loss n. genetik sensorinöral işitme kaybı
noise-induced hearing impairment n. gürültünün sebep olduğu işitme kaybı
noise-induced hearing loss n. gürültü kaynaklı işitme kaybı
visual and hearing impairment n. görme ve işitme kusuru
eye and hearing problems n. göz ve işitme sorunları
noise-induced hearing impairment n. gürültü kaynaklı işitme kaybı
airway hearing threshold n. havayolu işitme eşiği
airway hearing threshold n. hava yolu işitme eşiği
hearing tests n. işitme testleri
hearing aid n. işitme cihazı
elderly with hearing loss n. işitme kaybı olan yaşlılar
hearing levels n. işitme düzeyleri
statistical distribution of hearing threshold n. işitme eşiklerinin istatistiksel dağılımı
hearing test n. işitme testi
hearing duration n. işitme süresi
hearing rehabilitation n. işitme rehabilitasyonu
hearing disorders n. işitme bozuklukları
hearing screening results n. işitme tarama bulguları
hearing function n. işitme fonksiyonu
idiopathic sudden hearing loss n. idyopatik ani işitme kaybı
hearing device aided communication skills n. işitme cihazı destekli iletişim becerileri
hearing aid n. işitme aleti
conductive hearing loss n. iletim tipi işitme kaybı
hearing impairment n. işitme sorunu
hearing screening n. işitme taraması
overall electroacoustic performance of hearing aids n. işitme cihazlarının toplam elektroakustik performansı
hearing instrument n. işitme cihazı
children with hearing loss n. işitme kayıplı çocuklar
partial hearing loss n. kısmi işitme kaybı
hearing aids with bone vibrator output n. kemik titreştirici çıkışlı işitme cihazları
bone-conduction hearing aid n. kemik iletimli işitme cihazı
bone anchored hearing aid n. kemiğe implante edilen işitme cihazı
speech and hearing therapy room n. konuşma ve işitme terapi odası
cochlear conductive hearing loss n. koklear iletim işitme kaybı
threshold of hearing by air conduction as a function of age and sex otologically normal persons n. kulak sağlığı normal olan kişilerin yaş ve cinsiyetlerinin bir işlevi olarak hava iletimli işitme eşiği
hearing aid equipment not entirely worn on the listener n. kullanıcı tarafından kulağa tamamıyla takılmayan işitme ekipmanları
middle ear implantable hearing aids n. orta kulağa implante edilen işitme cihazları
patient with normal hearing n. normal işiten hasta
mean airway hearing gain n. ortalama havayolu işitme kazancı
orthosis prosthesis hearing aid n. ortez protez işitme cihazı
programmable hearing aids n. programlanabilir işitme cihazları
sensorineural hearing loss n. sensorinöral işitme kaybı
hearing loss due to sclerosis and fixation n. sklerotik ve fiksasyona bağlı işitme kaybı
sensorineural hearing loss n. sinirsel tip işitme kaybı
sensorineural hearing loss n. sensörinöral işitme kaybı
sensorineural hearing losses n. sensorinöral işitme kayıpları (snik)
traumatic hearing loss n. travmatik işitme kaybı
national newborn hearing screening n. ulusal yenidoğan işitme taraması
age-related hearing loss n. yaşa bağlı işitme kaybı
newborn hearing screening results n. yenidoğan işitme tarama bulguları
high frequency hearing threshold n. yüksek frekans işitme eşiği
hard of hearing adj. işitme güçlüğü olan
hard of hearing adj. işitme engelli
hearing-impaired adj. işitme güçlüğü olan
hearing-impaired adj. işitme engelli
mihl (music-induced hearing loss) abrev. gürültülü müziğe bağlı işitme kaybı
Anatomy
organ of hearing n. işitme organı
Psychology
colour hearing n. renkli işitme
color hearing n. renkli işitme
colored hearing n. işitsel uyaranlara renklerin eşlik ettiği bir kromestezi
coloured hearing n. işitsel uyaranlara renklerin eşlik ettiği bir kromestezi türü
Physiology
sense of hearing n. işitme duyusu
Pathology
neural hearing loss n. sekizinci kranial sinirin yaralanmasından kaynaklanan nöral işitme kaybı
hearing disorder n. işitme bozukluğu
Physics
hearing loss n. işitme kaybı
Religious
hearing [dialect] [uk] n. hatiplik
hearing [dialect] [uk] n. vaaz
Star Wars
senate hearing chamber n. senato duruşma meclisi