hekim - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hekim



Sens de "hekim" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

Turc Anglais
General
hekim doctor n.
hekim physician n.
hekim medical attendant n.
hekim mediciner n.
Colloquial
hekim bolus n.
Idioms
hekim castor oil artist n.
Medical
hekim medical doctor n.
hekim medicus n.
hekim infirmarian n.
hekim physicianer [dialect] n.
Archaic
hekim leech n.
Slang
hekim croaker n.
hekim pill-pusher n.
hekim pill-roller n.
hekim pill-peddler n.

Sens de "hekim" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 123 résultat(s)

Turc Anglais
General
veteriner hekim veterinary surgeon n.
pratisyen hekim practitioner n.
konsültan hekim consulting physician n.
sihirbaz hekim medicine man n.
büyücü hekim witch doctor n.
şarlatan hekim quack doctor n.
uzman hekim specialist n.
baş hekim consultant n.
hekim taslağı quack n.
pratisyen hekim practicing physician n.
pratisyen hekim practising physician n.
hekim destekli intihar physician-assisted suicide n.
asistan hekim physician assistant n.
asistan hekim physician associate n.
baş hekim chief of medicine n.
baş hekim head physician n.
baş hekim senior consultant n.
baş hekim chief physician n.
veteriner hekim veterinary physician n.
veteriner hekim vet n.
veteriner hekim veterinarian [us] n.
veteriner hekim veterinary surgeon [uk] n.
uzman hekim specialist doctor n.
uzman hekim medical specialist n.
hekim, diş hekimi, cerrah veya veteriner gibi doktorluk yetkisi bulunan kimse medical practitioner n.
pratisyen hekim medical practitioner n.
tedavilerini hastanın durumunu gözlemlemek yerine teori ve akıl yürütmeye dayandıran eski bir hekim okulunun üyesi methodist n.
(doğu afrika'da) büyücü hekim mganga [east africa] n.
(öğretmen, hekim) profesyonel bir kimsenin yardımcısı paraprofessional n.
yandalcı hekim fellow n.
yandal yapan hekim fellow n.
veteriner hekim doctor [us/canada] n.
veteriner hekim vs (veterinary surgeon) abrev.
Colloquial
baş hekim head doctor n.
Insurance
hekim ve hastanelerin malpraktis davası açılması durumunda zararı karşılaması için satın aldıkları sigorta malpractice insurance n.
Informatics
bilgisayarlı hekim sipariş girişi computerized physician order entry n.
Medical
allerjileri tedavi eden hekim allergist n.
alternatif-geleneksel hekim folk healer n.
alternatif-geleneksel hekim alternative/traditional healer n.
asistan hekim resident physician n.
asistan hekim resident n.
birinci basamak hekim primary care physician n.
danışman hekim consultant physician n.
danışman hekim consulting physician n.
geleneksel hekim traditional healer n.
hekim raporu medical certificate n.
hekim gözetimi doctor's supervision n.
hekim raporu medical report n.
hekim-hasta ilişkileri physician-patient relationships n.
hekim sayısı number of physicians n.
hekim-hasta ilişkileri physician-patient relations=professional-patient relations n.
hekim imzası physician's signature n.
hekim gözetimi physician's supervision n.
hekim yardımlı ölüm physician-assisted death n.
klinik çalışmalarda uzmanlaşmış hekim clinician n.
konsultan hekim consultant physician n.
konsultan hekim consulting physician n.
pratisyen hekim primary care physician n.
pratisyen hekim general practitioner n.
pratisyen hekim general practitioner (gp) n.
uzman hekim specialist physician n.
uzman hekim senior physician n.
uzmanlaşmamış hekim primary care physician n.
yanlış tıbbi uygulama/hekim hatası sonucu ortaya çıkan hastalık iatrogenic artifact n.
yardımcı hekim resident n.
yardımcı hekim resident physician n.
yeni mezun uzmanlık yapmayan pratisyen hekim junior hospital doctor n.
yanlış tıbbi uygulama/hekim hatası sonucu ortaya çıkan hastalık iatrogenesis n.
kadrolu hekim attending n.
çeşitli kaynaklardan yararlanan hekim eclectic physician n.
hekim yardımıyla gerçekleştirilen intihar medicide n.
hekim olmayıp hekim gözetiminde hastaları muayene ve tedavi etme yetkisine sahip sağlık çalışanı midlevel provider n.
imtihan heyetinden belirli bir branşta uzmanlık belgesi almış hekim diplomate n.
hekim hatalarını inceleyen bilim dalı iatrology n.
asistan hekim pa n.
asistan hekim physician's assistant n.
klinik uygulamalarda gözetmenlik yapan uzman hekim preceptor n.
gözetmen uzman hekim preceptor n.
stajyer eğitimi veren pratisyen hekim preceptor n.
durum bildirir tek hekim raporu individual practitioner's health status report n.
pratisyen hekim surgeon apothecary [uk] n.
hekim olarak çalışmak doctor v.
hekim ile ilgili iatric adj.
(hekim tedavisi sonucu) kazara ortaya çıkan iatrogenic adj.
gözetmen uzman hekim kullanan preceptorial adj.
gözetmen uzman hekim ile çalışan preceptorial adj.
hekim anlamına gelen bir ön ek medico- pref.
Psychology
alternatif hekim folk healer n.
Pharmaceutics
(genellikle hekim talebi üzerine) ilaçların özel dozaj veya formülasyonlarla birleştirildiği tesis compounding pharmacy n.
Veterinary
klinisyen veteriner hekim veterinary practitioner n.
veteriner hekim veterinarian n.
veteriner hekim muayenehanesi veterinary office n.
veteriner hekim muayenehanesi vet's office n.
veteriner hekim muayenehanesi veterinary examination room n.
veteriner hekim vmd (veterinariae medicinae doctor) abrev.
Social Sciences
(ilkel kabilede) büyücü hekim leaf doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim witch doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim jujuman n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim root doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim conjure man n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim obeahaman n.
History
berber hekim barber-surgeon n.
tedavilerini hastanın durumunu gözlemlemek yerine teori ve akıl yürütmeye dayandıran eski bir hekim okulunun üyesi methodic n.
Religious
(ermeni kilisesinde) bir hekim vartabed n.
Military
askeri hekim military physician n.
askeri hekim military doctor n.
Archaic
veteriner hekim horseleech n.
veteriner hekim horse-leech n.
Slang
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill peddler [uk/australia] n.
ilaç veren/verebilen hekim pill peddler [uk/australia] n.
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill pusher [uk/australia] n.
ilaç veren/verebilen hekim pill pusher [uk/australia] n.
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill roller [uk/australia] n.
ilaç veren/verebilen hekim pill roller [uk/australia] n.
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill-peddler n.
ilaç veren/verebilen hekim pill-peddler n.
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill-pusher n.
ilaç veren/verebilen hekim pill-pusher n.
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill-roller n.
ilaç veren/verebilen hekim pill-roller n.
ilaç yazma yetkisi olan hekim pill-peddler n.
ilaç veren/verebilen hekim pill-peddler n.
Anthropology
(ilkel kabilede) büyücü hekim sangoma [south africa] n.