kıtlık - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kıtlık



Sens de "kıtlık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kıtlık scarcity n.
kıtlık famine n.
General
kıtlık failure n.
kıtlık penury n.
kıtlık exility n.
kıtlık dearth n.
kıtlık squeeze n.
kıtlık exiguousness n.
kıtlık famine n.
kıtlık paucity n.
kıtlık drought n.
kıtlık sparess n.
kıtlık scarceness n.
kıtlık exiguity n.
kıtlık shortage n.
kıtlık famines n.
kıtlık poverty n.
kıtlık lack n.
kıtlık wolf n.
kıtlık derth n.
kıtlık drouth n.
kıtlık drowth [obsolete] n.
kıtlık famishment n.
kıtlık pine [obsolete] n.
kıtlık fault [obsolete] n.
kıtlık penury n.
kıtlık fewness n.
kıtlık scant [dialect] n.
kıtlık shtg (shortage) n.
Idioms
kıtlık chameleon diet [obsolete] n.
Trade/Economic
kıtlık shortage n.
kıtlık scarcity n.
kıtlık dearth n.
Politics
kıtlık hunger n.
Food Engineering
kıtlık dearth of something n.
Archaic
kıtlık solitude n.
kıtlık solitude n.

Sens de "kıtlık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

Turc Anglais
General
çevresel kıtlık environmental scarcity n.
kıtlık dönemi a period of famine n.
kıtlık dönemi a period of shortage n.
kıtlık dönemi famine period n.
kıtlık oyunu shortage gaming n.
kıtlık zamanı leaner times n.
kıtlık dönemi downcycle n.
kıtlık dönemi down cycle n.
kıtlık dönemi famine n.
kıtlık zamanı öncelik hakkı priority n.
kıtlık ölçütü shortage n.
kıtlık ölçütü shortarm n.
savaş-kıtlık-salgın-ölüm dörtlüsü four horsemen n.
kıtlık yaşama starving n.
kıtlık çekmek suffer famine v.
kıtlık çekmek face famine v.
kıtlık içinde olmak be ill off v.
kıtlık yaratmak strap v.
kıtlık yaşayan famine-stricken adj.
kıtlık çeken hungry adj.
Idioms
kıtlık (mahşer'in dört atlısı'nın üçüncüsü) black rider n.
(kıtlık/açlık/kuraklık vb) endişesi yaratmak raise the spectre of something v.
(kıtlık/açlık/kuraklık vb) endişesi yaratmak raise the specter of something v.
(bir şeyde) kıtlık yaratmak place a premium on (something) v.
Trade/Economic
iktisadi kıtlık economic scarcity n.
kıtlık rantı scarcity rent n.
kıtlık/yokluk sonrası post-scarcity n.
kıtlık değeri scarcity value n.
kıtlık ekonomisi economy of scarcity n.
(özel kiracılık sisteminde) mülkün kıtlık değerine bağlı olmayıp büyüklüğüne, durumuna ve kullanışlılığına dayanan kira değeri fair rent [uk] n.
kıtlık veya fiyat artışı söylentileri nedeniyle normalden erken veya fazla ürün satın alma panic buying n.
Politics
küresel kıtlık global shortage n.
Technical
kitlesel kıtlık mass famine n.
Computer
kıtlık bölgesi depletion layer n.
Electric
kıtlık bölgesi depletion layer n.
Biology
bazı tek hücreli organizmaların kuraklık veya kıtlık dönemlerinde içine kapanarak değişime uğramadan çıktığı kapsül hypnocyst n.
Agriculture
kıtlık yılı off year n.
Social Sciences
açlık veya kıtlık kaynaklı ayaklanma bread riot n.
kıtlık-sonrası toplum post-scarcity society n.
kıtlık hipotezi famine hypothesis n.
doğum oranındaki düşüşü takiben yaşanan ve önceden tahmin edilebilen mezun sayısı ve dolayısıyla çalışan sayısındaki kıtlık demographic timebomb n.
kıtlık yaşanan bölgede açlığı azaltıcı organize faaliyet famine relief n.
kıtlık yardımı famine relief n.
History
büyük kıtlık the great calamity n.
irlanda'da patates küfünden kaynaklanan bir kıtlık dönemi the great calamity n.
büyük kıtlık the great hunger n.
irlanda'da patates küfünden kaynaklanan bir kıtlık dönemi the great hunger n.
büyük kıtlık the great starvation n.
irlanda'da patates küfünden kaynaklanan bir kıtlık dönemi the great starvation n.
büyük kıtlık the irish famine n.
irlanda'da patates küfünden kaynaklanan bir kıtlık dönemi the irish famine n.
(irlanda'daki büyük kıtlık döneminde) tefeci gombeen [ireland] n.
Environment
su yönünden kıtlık çeken water-scarce adj.