kıvamlı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kıvamlı



Sens de "kıvamlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
kıvamlı tempered adj.
kıvamlı consistent adj.
kıvamlı thickened adj.
kıvamlı mothered adj.
kıvamlı gelatinous adj.
kıvamlı short adj.
kıvamlı slab [dialect] adj.
kıvamlı slabby adj.
kıvamlı syrupy adj.
Food Engineering
kıvamlı consistent adj.
kıvamlı viscous adj.
Biochemistry
kıvamlı viscose-viscous adj.

Sens de "kıvamlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 85 résultat(s)

Turc Anglais
General
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı mazut n.
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı mazout n.
rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı masut n.
su bitkilerinin birikimiyle oluşup az veya çok kıvamlı tuba bataklıkları oluşturan arazi moss land n.
meyveden yapılan kıvamlı reçel gombo n.
kıvamlı hale getirme incrassation n.
yoğun kıvamlı çorba porridge [obsolete] n.
yoğun kıvamlı yahni porridge [obsolete] n.
kıvamlı ve köpüklü madde (tıraş kremi) foam n.
puding kıvamlı şey pudding n.
balçık kıvamlı olma pugginess n.
balçık kıvamlı maden birikintisiyle dolu çukur slime pit n.
cıvık kıvamlı yiyecek sowl n.
balçık kıvamlı olma squashiness n.
(şekerin kaynatılması sonucu geriye kalan) ağda kıvamlı şeker kütlesi strike n.
puding kıvamlı şey suppage [obsolete] n.
yumuşak kıvamlı gıda supping [dialect] [uk] n.
(yapıştırıcı vb) kıvamlı hale getirmek tackify v.
(kıvamsız çözeltiyi) kıvamlı hale getirmek fortify [obsolete] v.
yoğun kıvamlı inspissate adj.
yoğun kıvamlı inspissated adj.
jel kıvamlı pectous adj.
balçık kıvamlı puggy [dialect] [uk] adj.
balçık kıvamlı puggie [new zealand] adj.
balçık kıvamlı pulpous adj.
posa kıvamlı pultaceous adj.
balçık kıvamlı sinky adj.
macun kıvamlı putty adj.
balçık kıvamlı squashy adj.
balçık kıvamlı stiff adj.
(yiyecek) yoğun kıvamlı stodgy adj.
Technical
katı kıvamlı sıvı viscous liquid n.
macun kıvamlı harç dope n.
macun kıvamlı preparat dope n.
kıvamlı sıvı dope n.
beyaz, yarı saydam, kokusuz ve tatsız kristal yapıda ağda kıvamlı bir madde hard paraffin n.
(ergitme fırınından çıkan) macun kıvamlı demir spunge [obsolete] n.
sıvının buharlaştırılmasıyla elde edilen yoğun kıvamlı çözelti stick n.
Construction
akışmaz kıvamlı viscous adj.
Mining
sarı yeşilimsi renkte balmumu kıvamlı, serpantinle birleşmiş hidratlı magnezyum silikat kütlesi cerolite n.
Dentistry
sert kıvamlı olmak have a firm consistency v.
Gastronomy
yengeç eti, yeşillik ve baharatlarla yapılan kıvamlı bir çorba callaloo n.
yengeç eti, yeşillik ve baharatlarla yapılan kıvamlı bir çorba calalu n.
unla kıvamlı hale getirilen pişmiş domuz eti suyuna kahve eklenerek yapılan sos redeye gravy n.
unla kıvamlı hale getirilen pişmiş domuz eti suyuna kahve eklenerek yapılan sos red-eye gravy n.
öğütülmüş hardal tohumundan üretilen kıvamlı bir sos table mustard n.
güney asya menşeli yoğun kıvamlı bir dondurma kulfi n.
güney afrika'ya özgü yoğun kıvamlı ekşitilmiş süt maas n.
şeker, yumurta beyazı ve badem ezmesi veya hindistan cevizinden yapılan sakız kıvamlı bir kurabiye makaron n.
yoğun kıvamlı bir bulamaç loblolly [dialect] n.
ham şekerin rafine edilmesi ile elde edilen kıvamlı bir şurup melasses [obsolete] n.
çin mutfağında kullanılan kıvamlı, tatlı ve mayhoş bir sos hoisin sauce n.
çeşitli malzemelerden oluşan koyu kıvamlı sulu yemek çorba arası bir yiyecek hearty stew n.
et ve sebzelerden yapılan kıvamlı bir çorba veya güveç burgoo n.
yoğun kıvamlı yulaf lapası loblolly n.
baklagil ve çeşitli baharatlarla hazırlanmış yoğun kıvamlı bir güney asya yahnisi daal n.
meyveden yapılan kıvamlı reçel gumbo n.
et suyundan elde edilen akışkan kıvamlı ve baharatlı bir gravy sos pan gravy n.
italya'ya özgü sakız kıvamlı bir tatlı panforte n.
et ve sebzeden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba porridge n.
domuz eti, mısır, sarımsak ve şiliden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba posole n.
domuz eti, mısır, sarımsak ve şiliden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba posol n.
domuz eti, mısır, sarımsak ve şiliden yapılan yoğun kıvamlı bir çorba pozole n.
kıvamlı ve yumuşak bir tatlı çeşidi flummery n.
sütün farklı meyveler veya çikolata ile karıştırılması ile hazırlanan yoğun kıvamlı bir içecek shake n.
genellikle tatlı olan, turuncu renkli ve kıvamlı bir salata sosu french dressing n.
yoğun kıvamlı çorba skilly [uk] n.
kıvamlı ve baharatlı bir sebze sosu provençale n.
kıvamlı ve baharatlı bir sebze sosu provençale sauce n.
sürülebilir kıvamlı yiyecek spread n.
sünger kıvamlı tatlı spunge n.
lokum kıvamlı yiyecek stickjaw n.
(kıvamlı bir sos veya mayonez ile) üstünü kaplamak mask v.
sos kıvamlı saucy adj.
lokum kıvamlı stickjaw adj.
Chemistry
çeşitli iğne yapraklı ağaçlardan elde edilen kıvamlı ve yağlı bir reçine turpentine n.
çeşitli iğne yapraklı ağaçlardan elde edilen kıvamlı ve yağlı bir reçine gum turpentine n.
suya benzeyen acı ve koyu kıvamlı renksiz bir sıvı hydric dioxide n.
çeşitli kimyasal zehirlenmelere karşı panzehir olarak kullanılan renksiz, yağlı ve kıvamlı bir sıvı dimercaprol n.
Biochemistry
buğday gibi tahıllarda bulunup yüksek oranda prolin içeren ve hamurun kıvamlı olmasını sağlayan bir protein gliadine n.
Botanic
kıvamlı keten tohumu yağı varnish n.
Sport
kaymaya uygun olmayan kalın balçık kıvamlı kar crud n.
Slang
kıvamlı güveç yemeği hoosh n.
kıvamlı çorba hoosh n.
Star Wars
kıvamlı süprüntüsü tempered wastes n.