kurumuş - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kurumuş



Sens de "kurumuş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
General
kurumuş dry adj.
kurumuş drouthy adj.
kurumuş wizened adj.
kurumuş seared adj.
kurumuş desiccated adj.
kurumuş dried adj.
kurumuş wizen adj.
kurumuş weazened adj.
kurumuş sear adj.
kurumuş dehydrated adj.
kurumuş withered adj.
kurumuş adry [obsolete] adj.
kurumuş wearish adj.
kurumuş marcid adj.
kurumuş desiccate adj.
kurumuş scratchy adj.
Colloquial
kurumuş dried-up adj.
Technical
kurumuş dried up adj.
Archaic
kurumuş seare adj.

Sens de "kurumuş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 67 résultat(s)

Turc Anglais
General
kurumuş ırmak yatağı donga n.
kurumuş sümük booger n.
kurumuş olma witheredness n.
kurumuş çiçek dried flower n.
kurumuş malzeme parçası desiccation n.
kurumuş dönem sere n.
kurumuş hal sere n.
koçanından ayırmak (kurumuş mısır tanelerini) shell v.
kurumuş (yara) epithelised adj.
kurumuş (yaprak) sere adj.
gözleri kurumuş tearless adj.
soyu kurumuş extinct adj.
zayıflayıp kurumuş atrophied adj.
(sıcaktan) kurumuş baked adj.
tamamen kurumuş (ağaç ürünü) gizzen [scotland] adj.
tamamen kurumuş (ağaç ürünü) gizzened [scotland] adj.
toynağı kurumuş incastelled adj.
tamamen kurumuş dried-out adj.
(şiirsel) kurumuş sear adj.
Colloquial
kurumuş sümük parçası bugger n.
Idioms
kurumuş eller dishpan hands n.
kurumuş yaprakları toplayarak bahçeyi temizlemek put the garden to bed v.
dili damağı kurumuş dry as a bone adj.
dili damağı kurumuş (one's) tongue is hanging out expr.
dibi/kökü kurumuş the well has run dry expr.
Technical
kurumuş ağaç kerestesi deadwood n.
(seramik) fırınlama öncesi fazladan kurumuş sırı almak fettle v.
fırında kurumuş oven-dry adj.
fırında kurumuş oven dry adj.
havada kurumuş air-dried adj.
Textile
(ütüsüz ve yıkanmış çamaşır) kurumuş roughdry adj.
Woodworking
depo alanında kurumuş kereste yard-dried lumber n.
yarısı kurumuş doted [obsolete] [us] adj.
Automotive
kurumuş yağ birikintisi varnish n.
dokunulabilecek derecede kurumuş touch-dry adj.
Anatomy
kurumuş göz akıntısı sand n.
Physiology
kurumuş göz akıntısı sleeper n.
kurumuş göz akıntısı sleep n.
Printing
(kurumuş mürekkep, kir veya kağıt) harf boşluğuna yerleşen partikül pick n.
Veterinary
toynağı kurumuş hoofbound adj.
Gastronomy
mate bitkisinin kurumuş yapraklarından ve filizlerinden yapılan aromatik bir içecek mate n.
(özellikle yiyecek) kurumuş stale adj.
Botanic
kurumuş çiçek bullhead n.
mate bitkisinin kurumuş yapraklarından ve filizlerinden yapılan, çay ve kahve gibi uyarıcı özelliği bulunan güney amerika menşeli aromatik bir içecek matte n.
kurumuş ağaç dottard n.
kurumuş bitki örtüsü sere n.
kurumuş bitki sapı stick n.
Agriculture
kurumuş turba yosunu peat moss n.
(gübre) yanarak kurumuş fire-fanged adj.
Breeding
(dar ve kurumuş toynağın düzeltilmesinde kullanılan) at nalı panton n.
Forestry
(kereste) kurumuş hungry [new zealand] adj.
Environment
havadaki kurumuş lifli yeşil alg kalıntılarından meydana gelen kağıt benzeri bir madde meteoric paper n.
Geography
kalıntıları batı nevada ve kuzey kaliforniya'da olan, pleistosen döneme ait kurumuş bir göl lahontan lake n.
kurumuş nehir yatağında bulunan su birikintisi mickery n.
kurumuş dere yatağı draw n.
(afrika'nın güneyinde) kurumuş akarsu kolu spruit n.
Entomology
larvası özellikle kurumuş hayvansal ürünlerle beslenen çeşitli böceklere verilen ad museum beetle n.
kurumuş larva derisiyle kaplı pupa coarctate pupa n.
Slang
kurumuş sümük boogie n.
kıç bölgesinde kurumuş ve yapışmış kuru parça stubborn turd n.
kurumuş inek dışkısı cow chips n.
kurumuş gübre cow chips n.
kurumuş mayıs cow chips n.
kurumuş tezek cow chips n.
kurumuş sperm crud n.
kurumuş çapak crusty n.
kurumuş kalmış dried-up adj.