Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
legs
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"legs"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
legs
n.
bacaklar
Sens de
"legs"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 301 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
bandy legs
n.
çarpık bacak
2
General
hind legs
n.
arka ayaklar
3
General
frog legs
n.
kurbağa bacağı
4
General
standing on hind legs
n.
susta
5
General
sea legs
n.
fırtınalı havalarda güvertede dolaşabilme becerisi
6
General
hind legs
n.
arka bacaklar
7
General
arms or legs
n.
kollar veya bacaklar
8
General
arms and legs
n.
kollar ve bacaklar
9
General
front legs
n.
ön ayaklar
10
General
standing on hind legs
n.
arka ayakları üzerinde durma
11
General
long-legs [africa]
n.
etki
12
General
long-legs [africa]
n.
ulaşma gücü
13
General
long-legs [africa]
n.
güçlü nüfuz
14
General
long-legs [africa]
n.
tesir
15
General
long-legs [africa]
n.
etkileme gücü
16
General
long-legs [africa]
n.
kapsamlı güç
17
General
stand on its hind legs
v.
susta durmak (köpek)
18
General
talk the hind legs off a donkey
v.
boş konuşmak
19
General
cross one's legs
v.
ayak ayak üstüne atmak
20
General
tuck up one's legs
v.
kıvrılmak
21
General
remove the hair from one's legs
v.
epilasyon yapmak
22
General
cross one's legs
v.
bacak bacak üstüne atmak
23
General
cross legs
v.
ayak ayak üstüne atmak
24
General
stand on one's own legs
v.
kimseye muhtaç olmamak
25
General
stand on its hind legs
v.
tetikte beklemek
26
General
happen to see naked legs
v.
frikik yakalamak
27
General
find one's legs
v.
toparlamak
28
General
stand on one's own legs
v.
kendi ayakları üstünde durmak
29
General
stand on one's own legs
v.
ayakları üzerinde durmak
30
General
bend one's legs
v.
bacaklarını bükmek
31
General
bend one's legs
v.
bacağını bükmek
32
General
swing one's legs
v.
bacaklarını sallamak
33
General
roll up one's trouser legs
v.
paçalarını kıvırmak
34
General
pull up one's trouser legs
v.
paçalarını kıvırmak
35
General
pull up one's trouser legs
v.
pantolonun paçalarını kıvırmak
36
General
roll up one's trouser legs
v.
pantolonun paçalarını kıvırmak
37
General
stare at someone's legs
v.
bacaklarına bakmak
38
General
look at someone's legs
v.
bacaklarına bakmak
39
General
stretch one’s legs
v.
bacaklarını esnetmek
40
General
stretch one's legs
v.
bacaklarını germek
41
General
stare at someone’s legs
v.
birinin bacaklarına bakmak
42
General
have bow legs
v.
çarpık bacaklı olmak
43
General
stretch one's legs
v.
ayaklarını germek
44
General
shave one's legs
v.
bacaklarını tıraş etmek
45
General
cross your legs
v.
bacak bacak üstüne atmak
46
General
on one's last legs
adv.
güçten düşmüş
47
General
on one's last legs
adv.
yere yığılmasına ramak kalmış
48
General
on one's last legs
adv.
kaynaklarının sonunda
49
General
on one's last legs
adv.
başarısızlık, tükenmişlik veya mahvoluşun eşiğinde
50
General
on one's legs
adv.
kendi ayakları üstünde
Proverb
51
Proverb
a lie has no legs
yalanın dayanağı olmaz
52
Proverb
a lie has no legs
yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Colloquial
53
Colloquial
spread your legs
n.
bacaklarını ayır
54
Colloquial
on its last legs
expr.
eski püskü
Idioms
55
Idioms
can talk the legs off an iron pot
n.
geveze
56
Idioms
fresh legs
n.
yedek oyuncular
57
Idioms
fresh legs
n.
oyuna sonradan girip taze bir enerji getiren oyuncular
58
Idioms
one's sea legs
n.
denize alışma
59
Idioms
one's sea legs
n.
gemi yolculuğuna alışma
60
Idioms
one's sea legs
n.
dalgalı bir denizde giden bir gemide dengeyi kaybetmeden ve deniz tutması yaşamadan yürüyebilme/durabilme
61
Idioms
put one's legs under some one's mahogany
v.
biriyle akşam yemeği yemek
62
Idioms
stretch (one's) legs according to the coverlet
v.
ayağını yorganına göre uzatmak
63
Idioms
knock the legs out from under someone/something
v.
altını oymak
64
Idioms
knock the legs out from under someone/something
v.
argümanı çürütmek
65
Idioms
be on one's last legs
v.
ayaklarının üzerinde zor durmak
66
Idioms
be on last legs
v.
bozulmak üzere olmak
67
Idioms
be on one's last legs
v.
bir gözü toprağa bakmak
68
Idioms
be on one's last legs
v.
bir ayağı çukurda olmak
69
Idioms
get somebody back on his legs
v.
birinin elinden tutmak
70
Idioms
get one's sea legs
v.
bir şeye alışmak
71
Idioms
have hollow legs
v.
boğazına düşkün olmak
72
Idioms
be on its last legs
v.
bozulmak üzere olmak
73
Idioms
can talk the hind legs off a donkey
v.
çok geveze olmak
74
Idioms
talk the hind legs off a donkey
v.
çok konuşmak
75
Idioms
can talk the hind legs off a donkey
v.
çenesi düşük olmak
76
Idioms
find one's sea legs
v.
denize alışmak
77
Idioms
can talk the legs off an iron pot
v.
çenesi düşmek
78
Idioms
can talk the legs off an iron pot
v.
çok geveze olmak
79
Idioms
can talk the hind legs off a donkey
v.
çenesi düşmek
80
Idioms
get one's sea legs
v.
dalgalı bir denizde giden bir gemide dengeyi kaybetmeden ve deniz tutması yaşamadan yürüyebilmek
81
Idioms
can talk the hind legs off a donkey
v.
çok konuşmak
82
Idioms
can talk the legs off an iron pot
v.
çenesi düşük olmak
83
Idioms
have one's sea legs
v.
dalgalı bir denizde giden bir gemide dengeyi kaybetmeden ve deniz tutması yaşamadan yürüyebilmek
84
Idioms
can talk the legs off an iron pot
v.
çok konuşmak
85
Idioms
get one's sea legs
v.
denize alışmak
86
Idioms
get one's sea legs
v.
gemi yolculuğuna alışmak
87
Idioms
be on one's last legs
v.
gidici olmak
88
Idioms
have legs
v.
hızlı gitmek
89
Idioms
find one's sea legs
v.
gemi yolculuğuna alışmak
90
Idioms
be on one's last legs
v.
ölmek üzere olmak
91
Idioms
talk the hind legs off a donkey
v.
makine gibi konuşmak
92
Idioms
one's tail between one's legs
v.
kuyruğunu bacaklarının arasına almak
93
Idioms
have one's tail between one's legs
v.
kuyruğunu kısmak
94
Idioms
be on one's last legs
v.
ölümü yakın olmak
95
Idioms
get up on one's hind legs
v.
sinirlenmek
96
Idioms
get up on one's hind legs
v.
sinirlenmeye başlamak
97
Idioms
stretch one's legs
v.
(bacaklarını açmak için) yürüyüşe çıkmak
98
Idioms
get up on one's hind legs
v.
(at) huysuzlanmak
99
Idioms
have legs
v.
uzun sürmek
100
Idioms
walk someone off their feet (or legs)
v.
birine hızlı yürüyüş yaptırmak
101
Idioms
walk someone off their feet (or legs)
v.
uzun yürüyüşle birine enerjisini attırmak
102
Idioms
walk someone off their feet (or legs)
v.
birini uzun mesafe yürüterek yormak
103
Idioms
get up on its hind legs
v.
arka ayaklarının üstüne kalkmak (dört bacaklı bir hayvan)
104
Idioms
get up on its hind legs
v.
arka ayaklarının üstünde durmak (dört bacaklı bir hayvan)
105
Idioms
get up on its hind legs
v.
iki bacağının üstünde durmak (dört bacaklı bir havyan)
106
Idioms
get up on its hind legs
v.
iki bacağının üstüne kalkmak (dört bacaklı bir hayvan)
107
Idioms
have the legs of (someone)
v.
(birini) geçmek
108
Idioms
have the legs of (someone)
v.
(birini) geride bırakmak
109
Idioms
have the legs of
v.
daha hızlı olmak
110
Idioms
have the legs of
v.
geçmek
111
Idioms
have the legs of
v.
geride bırakmak
112
Idioms
have the legs of
v.
ileride olmak
113
Idioms
stand up on (one's) hind legs
v.
ayağa kalkmak
114
Idioms
stand up on (one's) hind legs
v.
konuşma yapmak için ayağa kalkmak
115
Idioms
stand up on (one's) hind legs
v.
yerinden kalkmak
116
Idioms
keep your legs
v.
düşmemeyi başarmak
117
Idioms
keep your legs
v.
ayakta durmayı/kalmayı başarmak
118
Idioms
turn to jelly (of legs or knees)
v.
dizlerinin bağı çözülmek
119
Idioms
turn to jelly (of legs or knees)
v.
pelteye dönmek
120
Idioms
feel (one's) legs
v.
bacaklarını hissetmek
121
Idioms
feel (one's) legs
v.
kalkıp yürümek
122
Idioms
feel (one's) legs
v.
bacaklarının üstünde durmak
123
Idioms
feel (one's) legs
v.
ayakta durabilmek
124
Idioms
feel (one's) legs
v.
yürüyebilmek
125
Idioms
feel your legs
v.
bacaklarını hissetmek
126
Idioms
feel your legs
v.
kalkıp yürümek
127
Idioms
feel your legs
v.
bacaklarının üstünde durmak
128
Idioms
feel your legs
v.
ayakta durabilmek
129
Idioms
feel your legs
v.
yürüyebilmek
130
Idioms
find your legs
v.
bacaklarını hissetmek
131
Idioms
find your legs
v.
kalkıp yürümek
132
Idioms
find your legs
v.
bacaklarının üstünde durmak
133
Idioms
find your legs
v.
ayakta durabilmek
134
Idioms
find your legs
v.
yürüyebilmek
135
Idioms
feel your legs
v.
bacaklarını hissetmek
136
Idioms
feel your legs
v.
kalkıp yürümek
137
Idioms
feel your legs
v.
bacaklarının üstünde durmak
138
Idioms
feel your legs
v.
ayakta durabilmek
139
Idioms
feel your legs
v.
yürüyebilmek
140
Idioms
get up on hind legs
v.
sinirlenmek
141
Idioms
get up on hind legs
v.
sinirlenmeye başlamak
142
Idioms
get up on hind legs
v.
(at) huysuzlanmak
143
Idioms
get up on hind legs
v.
arka ayaklarının üstüne kalkmak (dört bacaklı bir hayvan)
144
Idioms
get up on hind legs
v.
arka ayaklarının üstünde durmak (dört bacaklı bir hayvan)
145
Idioms
get up on hind legs
v.
şaha kalkmak
146
Idioms
hollow legs
v.
iyi içme
147
Idioms
hollow legs
v.
iyi içici olma
148
Idioms
hollow legs
v.
boğazına düşkün olma
149
Idioms
hollow legs
v.
iştahlı olma
150
Idioms
hollow legs
v.
doymak bilmeme
151
Idioms
run as fast as (one's) legs can carry (one)
v.
koşabildiği kadar hızlı koşmak
152
Idioms
run as fast as (one's) legs can carry (one)
v.
olabildiğince hızlı koşmak
153
Idioms
run as fast as (one's) legs can carry (one)
v.
son sürat koşmak
154
Idioms
run as fast as (one's) legs can carry (one)
v.
var gücüyle koşmak
155
Idioms
run as fast as (one's) legs can carry (one)
v.
olanca hızıyla koşmak
156
Idioms
run away with (one's) tail between (one's) legs
v.
kuyruğunu kıstırıp kaçmak
157
Idioms
run away with (one's) tail between (one's) legs
v.
kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp kaçmak
158
Idioms
run away with (one's) tail between (one's) legs
v.
utanarak kaçmak
159
Idioms
run away with (one's) tail between (one's) legs
v.
süklüm püklüm kaçmak
160
Idioms
stretch legs
v.
bacaklarını esnetmek
161
Idioms
stretch legs
v.
bacaklarını germek
162
Idioms
stretch legs
v.
ayaklarını germek
163
Idioms
stretch your legs
v.
bacaklarını esnetmek
164
Idioms
stretch your legs
v.
bacaklarını germek
165
Idioms
stretch your legs
v.
ayaklarını germek
166
Idioms
take the weight off (one's) legs
v.
uzanmak
167
Idioms
take the weight off (one's) legs
v.
oturmak
168
Idioms
take the weight off (one's) legs
v.
oturup/uzanıp dinlenmek
169
Idioms
go off with (one's) tail between (one's) legs
v.
kuyruğunu kıstırıp kaçmak
170
Idioms
go off with (one's) tail between (one's) legs
v.
süklüm püklüm kaçmak
171
Idioms
go off with (one's) tail between (one's) legs
v.
utanç içinde kaçmak
172
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacaklarının seni taşıyacağı yere kadar
173
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
olanca/var gücüyle hızlı
174
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacakların kesilene/kopana kadar
175
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
rüzgar gibi
176
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacakların tutmaz olana kadar
177
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
çabucak
178
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
var gücüyle
179
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
var hızıyla
180
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
olabildiğince hızlı
181
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
olanca hızıyla
182
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacakları kopana/kesilene dek
183
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacaklarına kuvvet
184
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
var gücüyle
185
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
var hızıyla
186
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
olabildiğince hızlı
187
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
olanca hızıyla
188
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacakları kopana/kesilene dek
189
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
adv.
bacaklarına kuvvet
190
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
var gücünle
191
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
var hızınla
192
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
olabildiğince hızlı
193
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
olanca hızınla
194
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
bacakların kopana/kesilene dek
195
Idioms
as fast as your legs can carry you
adv.
bacaklarına kuvvet
196
Idioms
on its last legs
expr.
bozulmak üzere
197
Idioms
can talk the hind legs off a donkey
expr.
çenesi düşük
198
Idioms
can talk the legs off an iron pot
expr.
çenesi düşük
199
Idioms
can talk the hind legs off a donkey
expr.
geveze
200
Idioms
with one's tail between one's legs
expr.
kuyruğunu kıstırarak
201
Idioms
one's tail between one's legs
expr.
kuyruğu bacaklarının arasında
202
Idioms
with one's tail tucked between one's legs
expr.
kuyruğunu bacaklarının arasına alarak
203
Idioms
with your tail tucked between your legs
expr.
kuyruğunu bacaklarının arasına alarak
204
Idioms
on its last legs
expr.
miadını doldurmuş
205
Idioms
with his tail between his legs
expr.
süt dökmüş kedi gibi
206
Idioms
on its last legs
expr.
son demlerinde
207
Idioms
with one's tail between one's legs
expr.
süklüm püklüm
208
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
expr.
kaçabildiği kadar hızlı
209
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
expr.
koşabildiği kadar hızlı
210
Idioms
as fast as (one's) legs can carry (one)
expr.
olabildiğince hızlı
211
Idioms
on your hind legs
expr.
ayağa kalkmış
212
Idioms
on your hind legs
expr.
konuşma yapmak üzere ayağa kalkmış
213
Idioms
on (one's) hind legs
expr.
ayakta
214
Idioms
on (one's) hind legs
expr.
(konuşma yapmak için) ayağa kalkmış
215
Idioms
on (one's) hind legs
expr.
yerinden kalkmış
216
Idioms
on last legs
expr.
güçten düşmüş
217
Idioms
on last legs
expr.
başarısızlık, tükenmişlik veya mahvoluşun eşiğinde
218
Idioms
on last legs
expr.
yere yığılmasına ramak kalmış
219
Idioms
on last legs
expr.
kaynaklarının sonunda
220
Idioms
on last legs
expr.
eski püskü
221
Idioms
on last legs
expr.
ölmek üzere
222
Idioms
on last legs
expr.
bozulmak üzere
223
Idioms
on last legs
expr.
gidici
224
Idioms
on last legs
expr.
miadını doldurmuş
225
Idioms
on last legs
expr.
son demlerinde
226
Idioms
on last legs
expr.
bir gözü toprağa bakan
227
Idioms
on last legs
expr.
zor ayakta duran
228
Idioms
on your last legs
expr.
yorgun
229
Idioms
on your last legs
expr.
ayaklarının üzerinde zor durarak
230
Idioms
on your last legs
expr.
zor ayakta durarak
231
Idioms
on your last legs
expr.
ölmek üzere
232
Idioms
on your last legs
expr.
gidici
233
Idioms
on your last legs
expr.
bir gözü toprağa bakan
234
Idioms
on your last legs
expr.
ölümü yakın
235
Idioms
on your last legs
expr.
bir ayağı çukurda
236
Idioms
with tail between legs
expr.
kuyruğunu kıstırarak
237
Idioms
with tail between legs
expr.
süklüm püklüm
238
Idioms
with tail between legs
expr.
süt dökmüş kedi gibi
239
Idioms
with your tail between your legs
expr.
kuyruğunu kıstırarak
240
Idioms
with your tail between your legs
expr.
süklüm püklüm
241
Idioms
with your tail between your legs
expr.
süt dökmüş kedi gibi
Speaking
242
Speaking
turn around and spread your legs
n.
arkanı dön ve bacaklarını ayır
243
Speaking
i can't feel my legs
expr.
ayaklarımı hissedemiyorum
244
Speaking
her legs hurt
expr.
bacakları ağlıyor
245
Speaking
spread your legs
expr.
bacaklarını iki yana aç
246
Speaking
I am on my legs all day
expr.
bütün gün bana dur durak yok
247
Speaking
it slims your legs
expr.
bacaklarınızı inceltir
248
Speaking
slim your legs
expr.
bacaklarınızı inceltin
249
Speaking
wrap your legs around my neck
expr.
bacaklarını boynuma dola
250
Speaking
I am on my legs all day
expr.
bana dur durak yok
251
Speaking
what's wrong with your legs?
expr.
bacaklarının nesi var?
252
Speaking
I am on my legs all day
expr.
bütün gün ayaktayım
253
Speaking
slim your legs
expr.
bacaklarını incelt
254
Speaking
take the weight off your legs
expr.
otur ve dinlen (özellikle uzun süre ayakta duran ve dolaşanlar için söylenir)
Tourism
255
Tourism
sea legs
n.
deniz tutmasına karşı direnç
Technical
256
Technical
main legs
n.
ana iniş takımı
257
Technical
wire rope sling legs
n.
çelik tel halat sapan kolları
258
Technical
sheer legs
n.
yüzer vinç
259
Technical
shear legs
n.
(gemide) direk yerleştirme, direk sökme ve topları kaldırmada kullanılan bir vinç aparatı
260
Technical
shear legs
n.
yüzer vinç
261
Technical
shear legs
n.
maçuna
Textile
262
Textile
knock-kneed legs
n.
çarpık bacak
263
Textile
flare legs
n.
ispanyol paça
Aeronautic
264
Aeronautic
landing legs
n.
istinat tekeri
Marine
265
Marine
floating wharf with legs
n.
ayaklı yüzer rıhtım
266
Marine
sea legs
n.
fırtınalı havalarda güvertede dolaşabilme kabiliyeti
267
Marine
sheer legs
n.
maçuna
Medical
268
Medical
asymptomatic nodules on the legs
n.
bacaklarda asemptomatik nodüller
269
Medical
restiess legs
n.
ekbom sendromu
270
Medical
restless legs syndrome
n.
huzursuz bacak sendromu
271
Medical
restless legs
n.
huzursuz bacak sendromu
272
Medical
circular ecchymoses on the arms and legs
n.
kol ve bacaklarda yuvarlak ekimozlar
273
Medical
weakness in the arms and legs
n.
kol ve bacaklarda güçsüzlük
274
Medical
skin eruptions in the arms and legs
n.
kol ve bacaklarda döküntüler
Pathology
275
Pathology
bow legs
n.
parantez bacak
Gastronomy
276
Gastronomy
fried frog’s legs
n.
kurbağa bacağı tava
277
Gastronomy
frog’s legs
n.
kurbağa bacakları
Geometry
278
Geometry
legs of a triangle
n.
üçgenin kenarları
279
Geometry
legs of an hyperbola
n.
hiperbolün kenarları
Zoology
280
Zoology
daddy long-legs
n.
uzunbacaklı örümcek
281
Zoology
swimmeret legs
n.
yüzme bacakları
282
Zoology
walking legs
n.
yürüme bacakları
283
Zoology
long-legs
n.
uzun bacaklı örümcek
Football
284
Football
goal between the legs
n.
bacak arası gol
Ornithology
285
Ornithology
long-legs
n.
uzunbacak kuşu
286
Ornithology
long-legs
n.
iç göletler, bataklıklar veya hafif tuzlu lagünlerde yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı siyah beyaz bir göçmen kuş
Entomology
287
Entomology
thousand legs
n.
kırkayak
288
Entomology
thousand-legs
n.
kırkayak
289
Entomology
daddy-long-legs [uk]
n.
çayır sineği
290
Entomology
daddy-long-legs [uk]
n.
tipula sineği
291
Entomology
daddy-long-legs [us]
n.
uzunbacaklı örümcek
Slang
292
Slang
open (one's) legs
v.
sekse açık olmak
293
Slang
open (one's) legs
v.
seks yapmak
294
Slang
open (one's) legs
v.
birine bacaklarını aralamak
British Slang
295
British Slang
sex on legs
n.
afet
296
British Slang
sex on legs
n.
bomba
297
British Slang
sex on legs
n.
çekici kadın
298
British Slang
spider's legs
n.
iç çamaşırının dışına çıkmış tüyler
299
British Slang
corn beef legs
n.
lekeli/benekli bacaklar
Modern Slang
300
Modern Slang
american girl doll legs
n.
kalın bacaklar
301
Modern Slang
american girl doll legs
n.
kalın ve bilek kıvrımı pek olmayan bacaklar
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of legs
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy