|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
vurmalı müzik aleti |
percussion instrument n.
|
|
2 |
General |
vurmalı müzik aleti |
percussive instrument n.
|
|
3 |
General |
kanuna benzer alman müzik aleti |
zither n.
|
|
4 |
General |
(müzik aleti çalmak için kullanılan) iki başlı tokmak |
tampon n.
|
|
5 |
General |
boru gibi müzik aleti ile çıkarılan nota |
mot n.
|
|
6 |
General |
müzik aleti çalmak |
play v.
|
|
7 |
General |
(zilli müzik aleti çalarken) gürültü yaratmak |
clam v.
|
|
8 |
General |
(zilli müzik aleti çalarken) şıngırtıya yol açmak |
clam v.
|
|
9 |
General |
müzik aleti çalarak etkilemek |
rock [us] v.
|
|
10 |
General |
(müzik aleti) akordunu bozmak |
distune v.
|
|
11 |
General |
deniz kabuğunu üfleyerek müzik aleti gibi kullanmak |
conch v.
|
|
12 |
General |
(müzik aleti, düdük, rüzgar) ciyak ciyak ses çıkarmak |
shriek v.
|
|
Phrasals |
|
13 |
Phrasals |
müzik aleti ile çağırmak |
pipe up v.
|
|
14 |
Phrasals |
müzik aleti ile uyandırmak |
pipe up v.
|
|
Colloquial |
|
15 |
Colloquial |
kontrbas kapsamına giren müzik aleti |
contra n.
|
|
Speaking |
|
16 |
Speaking |
bir müzik aleti çalabiliyor musun? |
can you play a musical instrument? expr.
|
|
|
17 |
Speaking |
bir müzik aleti çalabiliyor musunuz? |
can you play a musical instrument? expr.
|
|
Technical |
|
18 |
Technical |
kendi kendine kaydeden (müzik aleti) |
autographic adj.
|
|
19 |
Technical |
kendi kendine kayıt yapan bir müzik aleti ile kaydedilmiş |
autographic adj.
|
|
Woodworking |
|
20 |
Woodworking |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü tornacılık, müzik aleti yapımında kullanılan bir odun |
cocuswood n.
|
|
21 |
Woodworking |
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü tornacılık, müzik aleti yapımında kullanılan bir odun |
west indian ebony n.
|
|
Religious |
|
22 |
Religious |
gat halkı tarafından kullanıldığı düşünülen ve mezmurlar kitabında bahsedilen bir müzik aleti |
gittith n.
|
|
Music |
|
23 |
Music |
bir çeşit vurmalı müzik aleti |
reco-reco n.
|
|
24 |
Music |
tek/çift dilli üflemeli müzik aleti çalan kimse (saksafon, klarnet gibi) |
reedman n.
|
|
25 |
Music |
afrika'ya özgü, kutuya benzeyen bir müzik aleti |
thumb piano n.
|
|
26 |
Music |
afrika'ya özgü, kutuya benzeyen bir müzik aleti |
mbira n.
|
|
27 |
Music |
ortaçağ'da çalınan üçgen biçimli bir müzik aleti |
trumpet marine n.
|
|
28 |
Music |
ortaçağ'da çalınan üçgen biçimli bir müzik aleti |
monochord n.
|
|
29 |
Music |
özellikle büyük müzik grupları ve orkestralar tarafından kullanılan bir akort aleti |
tuning bar n.
|
|
30 |
Music |
akordeona benzeyen bir müzik aleti |
concertina n.
|
|
31 |
Music |
ahşap nefesli ve çift dilli bir eski zaman müzik aleti |
shawm n.
|
|
32 |
Music |
bir müzik aleti |
barrel-organ n.
|
|
33 |
Music |
bir müzik aleti |
hang n.
|
|
34 |
Music |
dört telli müzik aleti |
four string musical instrument n.
|
|
35 |
Music |
emmett chapman tarafından geliştirilmiş 12 telli bir müzik aleti |
chapman stick n.
|
|
36 |
Music |
flüte benzeyen bir tür müzik aleti |
ocarina n.
|
|
|
37 |
Music |
kuzey afrika ve güneybatı asya'da yaygın olan ud'a benzeyen yaylı bir müzik aleti |
oud n.
|
|
38 |
Music |
laterna (bir müzik aleti) |
barrel-organ n.
|
|
39 |
Music |
telli müzik aleti |
string instrument n.
|
|
40 |
Music |
üflemeli müzik aleti |
wind musical instrument n.
|
|
41 |
Music |
üflemeli müzik aleti |
wind instrument n.
|
|
42 |
Music |
asya'da bambudan imal edilen bir müzik aleti |
angklung n.
|
|
43 |
Music |
asya'da yaygın olarak çalınan, bambudan imal edilen bir müzik aleti |
anklung n.
|
|
44 |
Music |
asya'da yaygın olarak çalınan, bambudan imal edilen bir müzik aleti |
anklong n.
|
|
45 |
Music |
bir dizi cam kaseden oluşan bir müzik aleti |
armonica n.
|
|
46 |
Music |
19. yüzyıl başlarında icat edilmiş yaylı bir müzik aleti |
arpeggione n.
|
|
47 |
Music |
elektronik müzik aleti |
electronic musical instrument n.
|
|
48 |
Music |
tuşlu ve vurmalı bir afrika müzik aleti |
balafon n.
|
|
49 |
Music |
latin amerika'da popüler olan büyük bir akordeon benzeri bir müzik aleti |
bandoneon n.
|
|
50 |
Music |
gitara benzeyen bir rönesans müzik aleti |
bandore [obsolete] n.
|
|
51 |
Music |
gitara benzeyen bir rönesans müzik aleti |
pandore [obsolete] n.
|
|
52 |
Music |
gitara benzeyen eski bir müzik aleti |
bandora [obsolete] n.
|
|
53 |
Music |
(müzik aleti) bariton |
baryton n.
|
|
54 |
Music |
geleneksel fin müziğinde kullanılan zither ailesinden bir telli müzik aleti |
kantele n.
|
|
55 |
Music |
güneydoğu avrupa'da çalınan üflemeli bir müzik aleti |
kaval n.
|
|
56 |
Music |
klavye ile çalınan müzik aleti |
keyboard instrument n.
|
|
57 |
Music |
bir tür müzik aleti |
bazoo n.
|
|
58 |
Music |
zilli müzik aleti çalma |
bell ringing n.
|
|
59 |
Music |
brezilya'ya özgü bir müzik aleti |
berimbau n.
|
|
60 |
Music |
batı afrika menşeli büyük arp benzeri bir müzik aleti |
kora n.
|
|
61 |
Music |
rönesans döneminde yaygın olan, kıvrık borulu çift dilli tahta bir nefesli müzik aleti |
krumhorn n.
|
|
62 |
Music |
rönesans döneminde yaygın olan, kıvrık borulu çift dilli tahta bir nefesli müzik aleti |
krummhorn n.
|
|
63 |
Music |
deriyle kaplanmış içi boş gövdeli ve beş telli bir türk müzik aleti |
kussier n.
|
|
64 |
Music |
iskandinavya menşeli uzun ve ince bir geleneksel telli müzik aleti |
langspel n.
|
|
65 |
Music |
iskandinavya menşeli uzun ve ince bir geleneksel telli müzik aleti |
langspiel n.
|
|
66 |
Music |
iskandinavya menşeli uzun ve ince bir geleneksel telli müzik aleti |
langspil n.
|
|
67 |
Music |
viyola ailesinden olan eski bir müzik aleti |
viola da gamba n.
|
|
68 |
Music |
viyola ailesinden olan eski bir müzik aleti |
gamba n.
|
|
69 |
Music |
viyolaya benzeyen eski bir müzik aleti |
viola da spalla n.
|
|
70 |
Music |
keman ailesinden olan tiz sesli yaylı bir müzik aleti |
viola d'amore n.
|
|
71 |
Music |
boyutu viyoladan daha büyük olan yaylı bir müzik aleti |
viola di amore n.
|
|
72 |
Music |
dijital arayüzlü müzik aleti |
midi (musical Instrument digital Interface) n.
|
|
73 |
Music |
çin'e özgü yedi telli bir müzik aleti |
qin n.
|
|
74 |
Music |
caz müzikte kullanılan saksafon benzeri bir müzik aleti |
manzello n.
|
|
75 |
Music |
tanzanya veya malavi'ye özgü kutuya benzeyen, tuşlu ve vurmalı küçük bir müzik aleti |
marimba n.
|
|
76 |
Music |
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası |
wobble board [australia] n.
|
|
|
77 |
Music |
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası |
wokka board [australia] n.
|
|
78 |
Music |
şona halkının kutuya benzeyen bir müzik aleti ile yaptığı, zimbabve'ye özgü bir geleneksel bir müzik |
mbira n.
|
|
79 |
Music |
laterna veya müzik kutusu gibi önceden derlenmiş olan bir parçayı mekanik yollarla çalan müzik aleti |
mechanical instrument n.
|
|
80 |
Music |
iki adet kemik veya ahşap çubuktan oluşan basit bir müzik aleti |
bones n.
|
|
81 |
Music |
yedi telli müzik aleti |
heptachlor [obsolete] n.
|
|
82 |
Music |
yedi telli müzik aleti |
heptachord [obsolete] n.
|
|
83 |
Music |
yunan kökenli uzun boyunlu, telli bir müzik aleti |
bousouki n.
|
|
84 |
Music |
hayvan boynuzundan yapılan müzik aleti |
horn n.
|
|
85 |
Music |
kabaca yapılmış müzik aleti |
humstrum n.
|
|
86 |
Music |
akordu bozuk müzik aleti |
humstrum n.
|
|
87 |
Music |
üzerinde bulunan kolu çevirerek ve bir dizi tuşa basarak çalınan boyunsuz viyolaya benzer telli bir müzik aleti |
humstrum n.
|
|
88 |
Music |
bir tür açık uçlu müzik aleti |
mirliton n.
|
|
89 |
Music |
bir tür açık uçlu müzik aleti |
eunuch flute n.
|
|
90 |
Music |
bir tür açık uçlu müzik aleti |
zarah n.
|
|
91 |
Music |
pirinçten yapılmış eski bir müzik aleti |
hunting horn n.
|
|
92 |
Music |
kolu çevrilerek çalınan bir müzik aleti |
hurdy-gurdy n.
|
|
93 |
Music |
su kuvveti ile çalışan antik bir müzik aleti |
hydraulicon n.
|
|
94 |
Music |
boyunsuz uda veya viyolaya benzeyen telli bir müzik aleti |
lyra n.
|
|
95 |
Music |
16. ve 17. yüzyıllarda popüler olan ud benzeri bir müzik aleti |
lyra viol n.
|
|
96 |
Music |
notaların sintisayzır ile ayarlandığı, ağızlığa üflenerek çalınan bir müzik aleti |
lyricon n.
|
|
97 |
Music |
keman yayı veya çekiç yardımıyla müzik aleti olarak çalınan el testeresi |
musical saw n.
|
|
98 |
Music |
yaylı eski bir müzik aleti |
ribibe n.
|
|
99 |
Music |
üç küçük yayı bulunan eski bir müzik aleti |
ribible n.
|
|
100 |
Music |
müzik aleti kullanım tekniğini göstermek için yazılan eğitici müzik kompozisyonu |
ricercare n.
|
|
101 |
Music |
müzik aleti kullanım tekniğini göstermek için yazılan eğitici müzik kompozisyonu |
ricercar n.
|
|
102 |
Music |
eski bir tür müzik aleti |
rigoll n.
|
|
103 |
Music |
bir grup müzik aleti veya sesin entonasyonu |
chording n.
|
|
104 |
Music |
(piyano, harp gibi) tel titreşimleri sonucu ses çıkaran müzik aleti |
chordophone n.
|
|
105 |
Music |
klavyeli bir müzik aleti |
clavecin n.
|
|
106 |
Music |
klavyeli bir müzik aleti |
clavicembalo n.
|
|
107 |
Music |
on telli müzik aleti |
decachord n.
|
|
108 |
Music |
uzun saplı, düz gövdeli ve altı telli bir müzik aleti |
spanish guitar n.
|
|
109 |
Music |
bir tür müzik aleti |
guqin n.
|
|
110 |
Music |
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti |
gusla n.
|
|
111 |
Music |
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti |
gusle n.
|
|
112 |
Music |
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti |
gousle n.
|
|
113 |
Music |
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti |
guzla n.
|
|
114 |
Music |
gusla müzik aleti çalan kimse |
guslar n.
|
|
115 |
Music |
telli bir rus müzik aleti |
gusli n.
|
|
116 |
Music |
telli bir rus müzik aleti |
guslee n.
|
|
117 |
Music |
solo performansı sırasında birkaç müzik aleti çalan müzisyen |
one-man band n.
|
|
118 |
Music |
ses aralığı bas olan tuşlu ve üflemeli bir müzik aleti |
ophicleide n.
|
|
119 |
Music |
antik yaylı bir kelt müzik aleti |
rota n.
|
|
120 |
Music |
antik yaylı bir kelt müzik aleti |
rote n.
|
|
121 |
Music |
antik yaylı bir kelt müzik aleti |
rotta n.
|
|
122 |
Music |
antik yaylı bir müzik aleti |
rotte n.
|
|
123 |
Music |
vurularak çalınan bir müzik aleti |
roundball n.
|
|
124 |
Music |
el ile çalınan davul tipi bir müzik aleti |
conga n.
|
|
125 |
Music |
el ile çalınan davul tipi bir müzik aleti |
conga drum n.
|
|
126 |
Music |
(antik yunan'da) lir benzeri bir müzik aleti |
barbiton n.
|
|
127 |
Music |
pirinçten yapılmış ikinci en pes sesli üflemeli müzik aleti |
baritone horn n.
|
|
128 |
Music |
iki solo müzik aleti ile gerçekleştirilen konçerto |
double concerto n.
|
|
129 |
Music |
bir tür hotanto müzik aleti |
gora n.
|
|
130 |
Music |
bir tür hotanto müzik aleti |
gorah n.
|
|
131 |
Music |
orta çağ'da kullanılan bir tür müzik aleti |
citola n.
|
|
132 |
Music |
romanya'ya özgü ut benzeri bir müzik aleti |
cobza n.
|
|
133 |
Music |
(eskiden kullanılan) flüt benzeri bir müzik aleti |
doucet [obsolete] n.
|
|
134 |
Music |
(müzik aleti üzerinde) tüm harfleri nota olarak icra edilebilen söz |
piano word n.
|
|
135 |
Music |
on telli müzik aleti |
polychord n.
|
|
136 |
Music |
bir türk müzik aleti |
crotalo n.
|
|
137 |
Music |
yaylı bir tür müzik aleti |
crowd n.
|
|
138 |
Music |
yaylı bir tür müzik aleti çalan kimse |
crowder n.
|
|
139 |
Music |
antik bir müzik aleti |
crowth n.
|
|
140 |
Music |
fagotun atası olan üflemeli bir tür müzik aleti |
curtal n.
|
|
141 |
Music |
fagotun atası olan üflemeli bir tür müzik aleti |
dulcian n.
|
|
142 |
Music |
uda benzer bir müzik aleti |
pandora n.
|
|
143 |
Music |
uda benzer bir müzik aleti |
pandoura n.
|
|
144 |
Music |
uda benzer bir müzik aleti |
pandura n.
|
|
145 |
Music |
piyanonun atası olan klavyeli bir müzik aleti |
pantaleon n.
|
|
146 |
Music |
piyanonun atası olan klavyeli bir müzik aleti |
pantalon n.
|
|
147 |
Music |
beş telli antik bir müzik aleti |
pentachord n.
|
|
148 |
Music |
trompet benzeri bir müzik aleti |
cornet-a-piston n.
|
|
149 |
Music |
trompete benzer bir müzik aleti |
corno n.
|
|
150 |
Music |
mısır bitkisi sapından yapılan bir müzik aleti |
cornpipe n.
|
|
151 |
Music |
diskjokeyin müzik yapmak için kullandığı taşınabilir müzik aleti |
disco n.
|
|
152 |
Music |
öne çıkan esas müzik aleti |
first n.
|
|
153 |
Music |
kilise orguna benzer bir sesi elektronik cihazlar yardımıyla çıkaran bir müzik aleti |
organ n.
|
|
154 |
Music |
mızrapla çalınan altı ila dokuz çift teli bulunan eski bir müzik aleti |
orpharion n.
|
|
155 |
Music |
mızrapla çalınan altı ila dokuz çift teli bulunan eski bir müzik aleti |
orpherian n.
|
|
156 |
Music |
mızrapla çalınan altı ila dokuz çift teli bulunan eski bir müzik aleti |
orpheoreon n.
|
|
157 |
Music |
serbest kamışlarla donatılmış bir klavyeli müzik aleti |
physharmonica n.
|
|
158 |
Music |
(klarnet, saksafon) tek dilli müzik aleti |
single-reed instrument n.
|
|
159 |
Music |
(klarnet, saksafon) tek dilli müzik aleti |
single-reed woodwind n.
|
|
160 |
Music |
çıngırak formunda bir müzik aleti |
sistrum n.
|
|
161 |
Music |
keltlere özgü eski bir müzik aleti |
cruth n.
|
|
162 |
Music |
keltlere özgü eski bir müzik aleti |
crwth n.
|
|
163 |
Music |
keltlere özgü eski bir müzik aleti |
crowd n.
|
|
164 |
Music |
birkaç fit uzunluğundaki ahşap çubuktan yapılan tek telli bir müzik aleti |
songbow n.
|
|
165 |
Music |
sopranodan bir perde daha yüksek ses çıkaran bir müzik aleti |
sopranino n.
|
|
166 |
Music |
(müzik aleti) çalmak |
tweetle v.
|
|
167 |
Music |
(telli müzik aleti) işaret parmağını birkaç tele birden basarak akor çalmak |
barré v.
|
|
168 |
Music |
pirinçten yapılmış bir enstrümanda hırıltılı ses oluşturan bir müzik aleti |
growling v.
|
|
169 |
Music |
(müzik aleti çalarken) parmak kullanmak |
finger v.
|
|
170 |
Music |
parmakla müzik aleti çalmak |
finger v.
|
|
171 |
Music |
müzik aleti çalarak üretmek |
strike v.
|
|
172 |
Music |
müzik aleti çalarak çıkarmak |
strike v.
|
|
173 |
Music |
müzik aleti çalar gibi basmak |
strike v.
|
|
174 |
Music |
orkestrada solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (müzik aleti) |
ripieno adj.
|
|
175 |
Music |
on telli müzik aleti |
decachord adj.
|
|
176 |
Music |
(müzik aleti teli veya deliği) parmakla durdurulmamış |
open adj.
|
|
177 |
Music |
(müzik aleti) normalden küçük |
piccolo adj.
|
|
178 |
Music |
(müzik aleti) küçük |
piccolo adj.
|
|
179 |
Music |
(telli müzik aleti) bir parmağı birkaç tele birden basma tekniğini kullanarak |
barré adv.
|
|
180 |
Music |
(telli müzik aleti) işaret parmağını birkaç tele birden basarak |
barré adv.
|
|
Archaic |
|
181 |
Archaic |
yulaf sapından yapılmış ilkel bir üflemeli müzik aleti |
oat n.
|
|
182 |
Archaic |
(müzik aleti) çok telli |
polychord adj.
|
|
183 |
Archaic |
(müzik aleti) yumuşak sesli |
soft adj.
|
|
184 |
Archaic |
(müzik aleti) dinlendirici sesli |
soft adj.
|
|
Slang |
|
185 |
Slang |
(bir müzik aleti) tıngırdatmak |
noodle n.
|
|
186 |
Slang |
özellikle şimşirden yapılan müzik aleti |
box n.
|
|
187 |
Slang |
(bir müzik aleti) tıngırdatmak |
noodle v.
|
|