nezaket

Sens de "nezaket" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 76 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	nezaket	kindness n.
Miss Flores is known for her kindness. Bayan Flores nezaketiyle tanınır. More Sentences
2	Common Usage	nezaket	tact n.
His tact and patience made him the leading customer representative. Nezaketi ve sabrı onu önde gelen müşteri temsilcisi yaptı. More Sentences
3	Common Usage	nezaket	politeness n.
Wherever I have gone I have met unfailing courtesy and politeness. Gittiğim her yerde sonsuz bir nezaket ve kibarlıkla karşılaştım. More Sentences
4	Common Usage	nezaket	courtesy n.
Emma didn't even have the courtesy to apologize. Emma özür dileme nezaketini bile göstermedi. More Sentences
5	Common Usage	nezaket	grace n.
I said 'hi,' but she didn't even have the grace to crack a smile. Merhaba' dedim ama bir gülümseme nezaketini bile göstermedi. More Sentences
6	Common Usage	nezaket	kindship n.
General
7	General	nezaket	decency n.
Where in the EU Member States does political decency begin and end? AB Üye Devletlerinde siyasi nezaket nerede başlar ve nerede biter? More Sentences
8	General	nezaket	graciousness n.
I appreciate your graciousness and efforts on my behalf. Nezaketiniz ve benim adıma gösterdiğiniz çabalar için minnettarım. More Sentences
9	General	nezaket	grace n.
He did not even have the grace to apologize. Özür dileme nezaketini bile göstermedi. More Sentences
10	General	nezaket	civility n.
The heated argument lacked any sense of civility. Hararetli olan bu tartışmada nezakete yer yoktu. More Sentences
11	General	nezaket	courtesy n.
Quite apart from your personal health problems, it is a matter of courtesy. Kişisel sağlık sorunlarınız bir yana, bu bir nezaket meselesidir. More Sentences
12	General	nezaket	gallantry n.
He showed gallantry by holding the door open for the lady. Kadına kapıyı açarak nezaket gösterdi. More Sentences
13	General	nezaket	gentleness n.
This is often communicated with great tenderness, gentleness, and sometimes a sense of sorrow. Bu genellikle büyük bir hassasiyet, nezaket ve bazen de keder duygusuyla iletilir. More Sentences
14	General	nezaket	kindliness n.
15	General	nezaket	affability n.
16	General	nezaket	courteousness n.
17	General	nezaket	gracefulness n.
18	General	nezaket	sweetness n.
19	General	nezaket	urbaneness n.
20	General	nezaket	decorum n.
21	General	nezaket	daintiness n.
22	General	nezaket	delicacy n.
23	General	nezaket	elegancy n.
24	General	nezaket	obligingness n.
25	General	nezaket	refinement n.
26	General	nezaket	attention n.
27	General	nezaket	keenness n.
28	General	nezaket	attentiveness n.
29	General	nezaket	complaisance n.
30	General	nezaket	mildness n.
31	General	nezaket	polish n.
32	General	nezaket	devoirs n.
33	General	nezaket	dainty n.
34	General	nezaket	kindnesses n.
35	General	nezaket	affableness n.
36	General	nezaket	comity n.
37	General	nezaket	consideration n.
38	General	nezaket	urbanity n.
39	General	nezaket	chivalry n.
40	General	nezaket	suavity n.
41	General	nezaket	purity n.
42	General	nezaket	suaveness n.
43	General	nezaket	good breeding n.
44	General	nezaket	accomplishment n.
45	General	nezaket	agreeability n.
46	General	nezaket	agreeableness n.
47	General	nezaket	ceremony n.
48	General	nezaket	refinedness n.
49	General	nezaket	nicety n.
50	General	nezaket	the light of the countenance n.
51	General	nezaket	thought n.
52	General	nezaket	aloha [hawaiian] n.
53	General	nezaket	eutrapelia n.
54	General	nezaket	eutrapely n.
55	General	nezaket	bienseance n.
56	General	nezaket	mannerliness n.
57	General	nezaket	loving-kindness n.
58	General	nezaket	gentlesse [obsolete] n.
59	General	nezaket	chivalrousness n.
60	General	nezaket	daintrel n.
61	General	nezaket	delicatesse n.
62	General	nezaket	gratuity n.
63	General	nezaket	complacence [obsolete] n.
64	General	nezaket	devoir n.
65	General	nezaket	courtship [obsolete] n.
66	General	nezaket	pleasance [obsolete] n.
67	General	nezaket	prevenancy [obsolete] n.
68	General	nezaket	mannerly adj.
69	General	nezaket	attentive adj.
70	General	nezaket	couth adj.
71	General	nezaket	mutually adv.
Idioms
72	Idioms	nezaket	common decency n.
73	Idioms	nezaket	savoir-faire n.
Politics
74	Politics	nezaket	comity n.
Latin
75	Latin	nezaket	beneficium n.
Archaic
76	Archaic	nezaket	benefit n.

Sens de "nezaket" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 73 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	nezaket kuralları	rules of courtesy n.
General
2	General	nezaket göstermek	show courtesy v.
Show courtesy to everyone during the interview. Görüşme sırasında herkese nezaket gösterin. More Sentences
3	General	nezaket kumkuması	prissy adj.
The prissy man was shocked by her remarks. Nezaket kumkuması adam onun sözleri karşısında şok oldu. More Sentences
4	General	resmi nezaket kuralları	protocol n.
5	General	edebiyatta nezaket	courtesy in literature n.
6	General	yapmacıklı nezaket	unction n.
7	General	nezaket kuralları	courtesy rules n.
8	General	ince bir nezaket	tact n.
9	General	nezaket ziyareti	visit of courtesy n.
10	General	nezaket ziyareti	courtesy visit n.
11	General	nezaket ziyareti	courtesy call n.
12	General	nezaket duygusu	sense of decency n.
13	General	nezaket çevirisi	courtesy translation n.
14	General	müstesna nezaket	especial courtesy n.
15	General	mesleki nezaket	professional courtesy n.
16	General	insanların genellikle göstermesi beklenen nezaket	common courtesy n.
17	General	öz nezaket	self-kindness n.
18	General	nezaket ifadeleri	courtesy statements n.
19	General	toplumsal nezaket kuralları	amenities n.
20	General	nezaket yoksunluğu	uncourtliness n.
21	General	bir parça nezaket	an ounce of decency n.
22	General	nezaket kuralları	etiquette n.
23	General	misafire gösterilen saygı ve nezaket	honor n.
24	General	evli olmayan kadınların soyadının önüne konulan bir nezaket unvanı	mrs. [obsolete] n.
25	General	evli olmayan kadınların soyadının önüne konulan bir nezaket unvanı	mrs [obsolete] n.
26	General	aşırı nezaket	overkindness n.
27	General	sonsuz nezaket ve cömertlik	omnibenevolence n.
28	General	sosyal nezaket	social courtesy n.
29	General	rütbe veya makam farklılıklarını geçici olarak yok sayarak aşağı seviyedekilere gösterilen nezaket	condescendingness n.
30	General	nezaket beklemek	expect courtesy v.
31	General	birini nezaket ve içtenlikle karşılamak	give someone a warm welcome v.
32	General	nezaket göstermek	accourt [obsolete] v.
33	General	nezaket göstermek	notice v.
34	General	(birine) beceri, nezaket, övme ile istediğini yaptırmak	manage v.
35	General	himaye veya nezaket için refakat etmiş	escorted adj.
36	General	nezaket sahibi	graceful adj.
37	General	yaşla ve tecrübe ile yumuşaklık, nezaket veya iyiliğe erişmiş	mellow adj.
38	General	nezaket kumkuması	prissy adj.
39	General	nezaket gereği	as a matter of courtesy adv.
40	General	nezaket göstermeden	unpolitely adv.
Phrases
41	Phrases	nezaket gereği	for decency's sake expr.
Proverb
42	Proverb	nezaket seni incitmez	courtesy costs nothing
43	Proverb	nezaket seni incitmez	civility costs nothing
Colloquial
44	Colloquial	nezaket göstermemek	do the dirty on [uk] v.
Idioms
45	Idioms	adap/nezaket dışı davranış	breach of etiquette n.
46	Idioms	nezaket/görgü kurallarını ihlal etme	breach of decorum n.
47	Idioms	adap/nezaket dışı davranış	breach of decorum n.
48	Idioms	nezaket/görgü kurallarını ihlal etme	breach of etiquette n.
49	Idioms	'-kadar nezaket	common decency n.
50	Idioms	'-kadar nezaket	basic decency n.
51	Idioms	herkesçe benimsenen nezaket kuralı	basic decency n.
52	Idioms	nezaket/görgü kurallarını unutmak	forget one's manners v.
53	Idioms	nezaketen/nezaket icabı davet etmek	invite someone out of courtesy v.
54	Idioms	birine nezaket ziyaretinde bulunmak	make a courtesy call on someone v.
55	Idioms	birine nezaket ziyaretinde bulunmak	pay a courtesy visit on v.
56	Idioms	birine nezaket ziyaretinde bulunmak	pay a courtesy call on someone v.
57	Idioms	nezaket ziyaretinde bulunmak	make your number v.
58	Idioms	nezaket/görgü kurallarını unutmak	forget manners v.
59	Idioms	nezaketen/nezaket icabı	out of courtesy expr.
60	Idioms	(birine) nezaket icabı	out of courtesy (to someone) expr.
61	Idioms	zerre kadar saygı/nezaket yok	not a spark of decency expr.
Speaking
62	Speaking	çocukların bir şey isterken lütfen kelimesini söylemeyi unuttukları zaman onlara annesi/babası tarafından nezaket kurallarını hatırlatmak için söylenen burada ne söylüyorduk anlamına gelen ifade	what's the magic word? expr.
Politics
63	Politics	milletlerarası nezaket	comity of nations n.
64	Politics	nezaket ziyareti	courtesy visit n.
65	Politics	nezaket ziyareti	courtesy call n.
66	Politics	nezaket ziyareti	visit of courtesy n.
67	Politics	nezaket ziyareti yapmak	pay a courtesy visit to v.
68	Politics	nezaket ziyaretinde bulunmak	pay a courtesy visit to v.
69	Politics	insanlarla münasebet kurarken nezaket gösteren	diplomatical adj.
Tourism
70	Tourism	nezaket telefonu	courtesy call n.
Computer
71	Computer	nezaket kredisi	courtesy credit n.
Social Sciences
72	Social Sciences	nezaket kuralları	etiquette n.
Archaic
73	Archaic	aşırı nezaket	curiosity n.