ortalıkta - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ortalıkta



Sens de "ortalıkta" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
ortalıkta abroad adv.
ortalıkta in sight adv.
ortalıkta about adv.
ortalıkta around adv.

Sens de "ortalıkta" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

Turc Anglais
General
uzun süredir kayıp/ortalıkta görünmeyen long lost n.
ortalıkta dolanma rove n.
ortalıkta başıboş gezme pererration [obsolete] n.
ortalıkta gezen kimse stirrer n.
ortalıkta kalmak be left all by oneself v.
ortalıkta görünmemek lie low v.
ortalıkta öylece durmak hang v.
işsiz ortalıkta karışık at loose ends adj.
işsiz ortalıkta at loose ends adj.
ortalıkta dolaşan in the air adj.
ortalıkta dolanan afloat adj.
başıboş ortalıkta gezen rangy adj.
uzun süredir ortalıkta bulunmayan long-lost adj.
Phrasals
ortalıkta dolaşmak roam around v.
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak screw out of v.
Idioms
görünürde/ortalıkta/ortada hiç kimse olmamak be nowhere to be found/seen v.
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak screw (one) out of (something) v.
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak screw someone out of v.
ortalıkta hiçbir şey bırakmamak pick something clean v.
telaşla ortalıkta dolanmak rush around like a blue arsed fly v.
telaşla ortalıkta dolanmak run around like a blue arsed fly v.
görünürde/ortada/ortalıkta yok nowhere to be found expr.
ortalıkta bunlardan istemediğin kadar var woods are full of someone or something expr.
ortalıkta bir şeyden istemediğin kadar var the woods are full of something expr.
Speaking
daha ortalıkta görünmedi he hasn't even shown up yet expr.
neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun? why do you let him walk around here like that? expr.
Slang
ortalıkta gözükmeyen/olmayan baba deadbeat dad n.