Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ortalıkta
"ortalıkta"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ortalıkta
abroad
zf.
2
Genel
ortalıkta
in sight
zf.
3
Genel
ortalıkta
about
zf.
4
Genel
ortalıkta
around
zf.
"ortalıkta"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
uzun süredir kayıp/ortalıkta görünmeyen
long lost
i.
2
Genel
ortalıkta dolanma
rove
i.
3
Genel
ortalıkta başıboş gezme
pererration [obsolete]
i.
4
Genel
ortalıkta gezen kimse
stirrer
i.
5
Genel
ortalıkta kalmak
be left all by oneself
f.
6
Genel
ortalıkta görünmemek
lie low
f.
7
Genel
ortalıkta öylece durmak
hang
f.
8
Genel
işsiz ortalıkta karışık
at loose ends
s.
9
Genel
işsiz ortalıkta
at loose ends
s.
10
Genel
ortalıkta dolaşan
in the air
s.
11
Genel
ortalıkta dolanan
afloat
s.
12
Genel
başıboş ortalıkta gezen
rangy
s.
13
Genel
uzun süredir ortalıkta bulunmayan
long-lost
s.
Phrasals
14
Öbek Fiiller
ortalıkta dolaşmak
roam around
f.
15
Öbek Fiiller
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak
screw out of
f.
Idioms
16
Deyim
görünürde/ortalıkta/ortada hiç kimse olmamak
be nowhere to be found/seen
f.
17
Deyim
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak
screw (one) out of (something)
f.
18
Deyim
dolandırarak dımdızlak ortalıkta bırakmak
screw someone out of
f.
19
Deyim
ortalıkta hiçbir şey bırakmamak
pick something clean
f.
20
Deyim
telaşla ortalıkta dolanmak
rush around like a blue arsed fly
f.
21
Deyim
telaşla ortalıkta dolanmak
run around like a blue arsed fly
f.
22
Deyim
görünürde/ortada/ortalıkta yok
nowhere to be found
expr.
23
Deyim
ortalıkta bunlardan istemediğin kadar var
woods are full of someone or something
expr.
24
Deyim
ortalıkta bir şeyden istemediğin kadar var
the woods are full of something
expr.
Speaking
25
Konuşma
daha ortalıkta görünmedi
he hasn't even shown up yet
expr.
26
Konuşma
neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun?
why do you let him walk around here like that?
expr.
Slang
27
Argo
ortalıkta gözükmeyen/olmayan baba
deadbeat dad
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ortalıkta
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy