pıt - Turc Anglais Dictionnaire

pıt

Sens de "pıt" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 77 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
pit n. çukur
Dig a pit and put the stolen money in it.
Bir çukur kazın ve çalınan parayı içine koyun.

More Sentences
General
pit n. mağara
Get out of your dirty pit and take a shower for a change!
Kirli mağaranızdan çıkın ve değişiklik olsun diye bir duş alın!

More Sentences
pit n. iz (ciltte kalan çiçek izi gibi)
He has dozens of pits on his face left by smallpox.
Yüzünde çiçek hastalığından kalan düzinelerce iz var.

More Sentences
pit n. maden ocağı
The workers went down the pit and never came back.
İşçiler maden ocağına inmiş ve bir daha geri dönmemişler.

More Sentences
pit n. ocak
The company sent three trucks to the gravel pit.
Şirket çakıl ocağına üç kamyon gönderdi.

More Sentences
pit n. (orkestra çukuru
Go to your positions in the pit and prepare your instruments.
Orkestra çukurundaki yerlerinizi alın ve enstrümanlarınızı hazırlayın.

More Sentences
pit n. pit çukuru
The mechanic is in the pit, trying to figure out the problem.
Tamirci pit çukurunda, sorunu çözmeye çalışıyor.

More Sentences
pit n. koltukaltı
Shaving your pits regularly is a good habit.
Koltukaltlarınızı düzenli olarak tıraş etmek iyi bir alışkanlıktır.

More Sentences
pit n. borsa salonu
After the declaration of war, the pit had its most crowded day, everyone was trying to sell their shares.
Savaş ilanından sonra borsa salonu en kalabalık gününü yaşadı, herkes hisselerini satmaya çalışıyordu.

More Sentences
pit v. çukurlar açmak (bir yerde)
The earthquake in 1999 pitted the surface quite remarkably.
1999'daki deprem yüzeyde oldukça belirgin çukurlar açmıştı.

More Sentences
pit v. çekirdeğini çıkarmak
Wash and pit the apricot before eating.
Kayısıyı yemeden önce yıkayın ve çekirdeklerini çıkarın.

More Sentences
pit v. pit alanına girmek
Lewis Hamilton pits for the second time this race!
Lewis Hamilton bu yarışta ikinci kez pit alanına giriyor!

More Sentences
Technical
pit n. çukur
The teflon cylinder avoids the small pit which can hold humidity to effect magnesium oxide inside.
Teflon silindir, nemi tutabilen küçük çukurun oluşarak içeride magnezyum oksidi etkilemesini önler.

More Sentences
Gastronomy
pit n. çekirdek
Burying a peach pit in the dirt will not grow a peach tree.
Bir şeftali çekirdeğini toprağa gömmekle şeftali ağacı yetişmez.

More Sentences
General
pit n. kuyu
pit n. orkestra yeri
pit n. orchestra pit orkestra çukuru
pit n. parter
pit n. çopur
pit n. maden kuyusu
pit n. kısmen yere gömülü sera
pit n. cehennem
pit n. şeftali gibi etli meyvelerin çekirdeği
pit n. temel çukuru
pit n. oyuk
pit n. hendek
pit n. üstü kapatılmış çukur biçimindeki hayvan tuzağı
pit n. yerde açılan hapishane işlevli delik
pit n. (dövüştürme, muhafaza amacıyla) hayvan deliği
pit n. araba tamirhanesinde aracın altında çalışmayı kolaylaştıran dikdörtgen alan
pit v. oyuk oyuk olmak
pit v. çukurlaşmak
pit v. çukur yapmak
pit v. çopurlaştırmak (hastalık birinin yüzünü)
pit v. ciltte iz bırakmak
pit v. çopur bırakmak
pit v. çukura koymak
pit v. çukurlaştırmak
pit v. çukura yerleştirmek
pit v. aşındırmak
pit v. yemek
pit v. doğrudan muhalefette bulunmak
pit v. rekabete girmek
pit v. (horozları) dövüştürmek için deliğe sokmak
pit v. (meyvenin) çekirdeğini çıkarmak
Trade/Economic
pit lağım
pit ürün tezgahı
Technical
pit n. makine dairesinde raylara çaprazlama inşa edilmiş çukur
pit hendek
pit maden ocağı
pit ocak
pit krank çukuru
pit oyuk
Automotive
pit n. araba tamirhanesinde aracın altında çalışmayı kolaylaştıran dikdörtgen alan
pit n. otoyol kenarlarındaki araç bakım ve servis alanı
Aeronautic
pit n. bagaj yeri
Petrol
pit kuyu
Mining
pit n. maden
Dentistry
pit n. diş minesinde sivri çöküntü
Gastronomy
pit tohum
Biology
pit n. bitki hücresinin ikincil duvarındaki ufak çöküntü
Botanic
pit n. bitkilerde çukurlar oluşturan hastalık
Geography
pit n. abd'nin kaliforniya eyaletinde bir nehir
Geology
pit (asonsör) kuyu alt boşluğu
Military
pit n. tabanca ateşine karşı sığınak olarak kazılan alan
Sport
pit n. bovling pistinin ucunda, kukaların içine düştüğü küçük alan
pit n. sıçrama yarışında başlangıç noktasının önündeki yumuşak zeminli alan
pit n. (motor yarışları pistinde) araç bakım ve servis alanı
pit v. araba yarışında servis alanında durmak
Football
pit n. savunma ve hücum çizgileri arasındaki orta alanlar
Wagering
pit n. kumarhanede oyun masalarının bulunduğu alan
Music
pit n. ölüm duvarı
pit n. rock konserlerinde sahnenin önünde pogo yapılması için boş bırakılan alan
pit n. bandoda büyük enstrümanların olduğu taraf
Theatre
pit n. tiyatronun en alt katı
pit n. tiyatronun en alt katının arka bölümü
British Slang
pit yatak

Sens de "pıt" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Slang
pıt bop n.