pending - Turc Anglais Dictionnaire

pending

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "pending" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 47 résultat(s)

Anglais Turc
General
pending adj. askıda olan
Europe must commit to finding a solution to this pending cross-border issue.
Avrupa, askıda olan bu sınır ötesi soruna bir çözüm bulma taahhüdünde bulunmalıdır.

More Sentences
pending adj. beklemede
I should just like to say a word about the pending research.
Beklemekte olan araştırma hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.

More Sentences
pending adj. sürmekte olan
The case is still pending in court.
Dava halen mahkemede sürmektedir.

More Sentences
pending adj. yaklaşan
The pending final exam is making me nervous.
Yaklaşan final sınavı beni geriyor.

More Sentences
pending prep. beklemek üzere
He is under custody pending trial.
Yargılanmasını beklemek üzere gözaltında tutulmaktadır.

More Sentences
Computer
pending adj. beklemede
Lastly, we recommend that you don’t postpone pending tasks.
Son olarak, bekleyen görevleri ertelememenizi öneririz.

More Sentences
Informatics
pending adj. beklemede
Complete your pending tasks and be prepared at all times.
Bekleyen görevlerinizi tamamlayın ve her zaman hazırlıklı olun.

More Sentences
General
pending adj. yakın
pending adj. derdest
pending adj. bir karara bağlanmamış
pending adj. gelen
pending adj. muallak
pending adj. asılı
pending adj. ufukta gözüken
pending adj. karara bağlanmamış olan
pending adj. sarkan
pending adj. inceleme sürecindeki
pending adj. karara bağlanmamış
pending adj. muallakta
pending adj. askıda
pending adj. kararlaştırılmamış
pending adj. bekleyen
pending adj. tamamlanmamış
pending adj. işlemde olan
pending adj. henüz karara bağlanmamış
pending adj. yakında olan
pending prep. esnasında
pending prep. sırasında
pending prep. boyunca
pending prep. zarfında
pending prep. -inceye kadar
pending prep. -e kadar
pending prep. bekler durumda
Trade/Economic
pending adj. askıda olan
Law
pending adj. askıda
pending adj. derdest
pending adj. karara bağlanmamış
pending adj. muallak
Politics
pending adj. inceleme sürecindeki
Technical
pending adj. askıya alınmış
pending adj. muallakta olan
pending adj. kararlaştırılmamış
Computer
pending adj. askıda
pending adj. bekleyen
pending adj. beklenen
pending expr. bekliyor
Informatics
pending adj. beklenilen

Sens de "pending" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 69 résultat(s)

Anglais Turc
General
pending approval adj. onay bekleyen
Similarly, we have centers pending approval pending in Murcia.
Benzer şekilde Murcia'da onay bekleyen merkezlerimiz var.

More Sentences
pending order n. bekleyen sipariş
pending invitation n. bekleyen davetiye
pending suggestion n. bekleyen öneri
be pending v. muallakta kalmak
be pending v. askıda kalmak
have a pending court-martial v. askeri mahkemede yargılanıyor olmak
Phrases
patent pending expr. patent bekliyor
Trade/Economic
pending loss n. muallak hasar
pending accounts n. askıda kalan hesaplar
pending account n. askıda kalan hesap
pending home sales n. devam eden/askıdaki ev satışları
pending authorization n. açık provizyon
balance pending n. bekleyen bakiye
patent pending adj. patent başvurusu yapılmış
patent pending adj. patent başvurusu yapılmış
Law
maintenance pending suit n. tedbir nafakası
actual, threatened or pending claims n. fiili, muhtemel veya derdest yasal talep
pending suit n. davanın beklemesi
pending adjudication n. karara bağlanmamış dava
pending law n. bekleyen yasa
pending a case n. davanın görülmesi
pending of condition n. şartın tahakkuku
pending place of action n. davanın görülme yeri
pending action n. görülen dava
plea of another action pending n. aynı taraflar arasında başka bir davanın görülmekte olduğunu belirten defi
another action pending between the same parties n. aynı taraflar arasında yine aynı konuda görülmekte bulunan diğer bir dava
pending suit n. askıda kalan dava
a pending lawsuit n. askıda kalan dava
pending at law n. davanın askıda kalması
temporary alimony pending a suit n. geçici tedbir nafakası
pending appeal n. istinaf yoluna henüz başvurulmamış dava
plea of another action pending n. derdestlik itirazı
pending litigation n. bekleyen dava
release pending trial n. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılma
pending case n. görülmekte olan dava
be released by the court pending a trial v. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be released by the court pending a trial v. tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmek
be released on bail of (...) by the vacation court pending his trial v. nöbetçi mahkemece (...) kefalet karşılığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be jailed pending trial v. tutuklu olarak yargılanmak
be jailed pending trial v. tutuklu yargılanmak
Politics
pending adjudication n. karara bağlanmamış olan dava
pending adjudication n. derdest dava
pending cases n. inceleme aşamasında olan dosyalar
Insurance
pending loss n. muallak hasar
Technical
pending trouble code n. belirsiz arıza kodu
Computer
requests pending n. bekleyen istekler
pending deletion n. bekletme gecikmesi
pending review n. bekleyen
pending change n. bekleyen değişiklik
pending post n. bekleyen posta/mesaj
start pending expr. beklemeyi başlat
stop pending expr. beklemeyi durdur
start pending expr. beklemeye başla
start pending expr. bekletmeyi başlat
stop pending expr. bekletmeyi durdur
i/o pending expr. g/ç beklemede
check pending expr. bekleyeni gözden geçir
device pending expr. aygıt beklemede
device pending expr. aygıt bekliyor
pause pending expr. beklemeyi duraklat
pause pending expr. bekletmeyi duraklat
repair pending expr. onarım beklemede
there are no pending invitations expr. bekleyen davetiye yok
1 pending request expr. 1 bekleyen istek
download pending expr. indirme işlemi bekliyor
balance pending expr. bakiye bekliyor
Automotive
pending trouble code n. askıdaki arıza kodu
Military
pending availability n. temin edilinceye kadar