pending - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

pending

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"pending" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pending s. yakın
pending s. derdest
pending s. bir karara bağlanmamış
pending s. gelen
pending s. muallak
pending s. asılı
pending s. askıda olan
pending s. ufukta gözüken
pending s. karara bağlanmamış olan
pending s. sarkan
pending s. inceleme sürecindeki
pending s. karara bağlanmamış
pending s. muallakta
pending s. beklemede
pending s. askıda
pending s. kararlaştırılmamış
pending s. bekleyen
pending s. tamamlanmamış
pending s. işlemde olan
pending ed. esnasında
pending ed. sırasında
pending ed. boyunca
pending ed. zarfında
pending ed. -inceye kadar
pending ed. -e kadar
Trade/Economic
pending s. askıda olan
Law
pending s. askıda
pending s. derdest
pending s. karara bağlanmamış
pending s. muallak
Politics
pending s. inceleme sürecindeki
Technical
pending s. askıya alınmış
pending s. muallakta olan
pending s. kararlaştırılmamış
Computer
pending s. askıda
pending s. bekleyen
pending s. beklemede
pending s. beklenen
pending expr. bekliyor
Informatics
pending s. beklenilen
pending s. beklemede

"pending" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pending order i. bekleyen sipariş
pending invitation i. bekleyen davetiye
pending suggestion i. bekleyen öneri
be pending f. muallakta kalmak
be pending f. askıda kalmak
have a pending court-martial f. askeri mahkemede yargılanıyor olmak
pending approval s. onay bekleyen
Phrases
patent pending expr. patent bekliyor
Trade/Economic
pending authorization i. açık provizyon
pending account i. askıda kalan hesap
pending accounts i. askıda kalan hesaplar
pending home sales i. devam eden/askıdaki ev satışları
pending loss i. muallak hasar
balance pending i. bekleyen bakiye
patent pending s. patent başvurusu yapılmış
patent pending s. patent başvurusu yapılmış
Law
plea of another action pending i. aynı taraflar arasında başka bir davanın görülmekte olduğunu belirten defi
a pending lawsuit i. askıda kalan dava
another action pending between the same parties i. aynı taraflar arasında yine aynı konuda görülmekte bulunan diğer bir dava
pending suit i. askıda kalan dava
pending litigation i. bekleyen dava
pending law i. bekleyen yasa
pending a case i. davanın görülmesi
pending place of action i. davanın görülme yeri
pending suit i. davanın beklemesi
plea of another action pending i. derdestlik itirazı
pending at law i. davanın askıda kalması
actual, threatened or pending claims i. fiili, muhtemel veya derdest yasal talep
temporary alimony pending a suit i. geçici tedbir nafakası
pending case i. görülmekte olan dava
pending action i. görülen dava
pending appeal i. istinaf yoluna henüz başvurulmamış dava
pending adjudication i. karara bağlanmamış dava
pending of condition i. şartın tahakkuku
release pending trial i. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılma
maintenance pending suit i. tedbir nafakası
be released on bail of (...) by the vacation court pending his trial f. nöbetçi mahkemece (...) kefalet karşılığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be released by the court pending a trial f. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be jailed pending trial f. tutuklu olarak yargılanmak
be released by the court pending a trial f. tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmek
be jailed pending trial f. tutuklu yargılanmak
Politics
pending adjudication i. derdest dava
pending cases i. inceleme aşamasında olan dosyalar
pending adjudication i. karara bağlanmamış olan dava
Insurance
pending loss i. muallak hasar
Technical
pending trouble code i. belirsiz arıza kodu
Computer
pending review i. bekleyen
pending post i. bekleyen posta/mesaj
pending change i. bekleyen değişiklik
pending deletion i. bekletme gecikmesi
requests pending i. bekleyen istekler
device pending expr. aygıt beklemede
device pending expr. aygıt bekliyor
pause pending expr. beklemeyi duraklat
balance pending expr. bakiye bekliyor
pause pending expr. bekletmeyi duraklat
check pending expr. bekleyeni gözden geçir
start pending expr. beklemeyi başlat
stop pending expr. beklemeyi durdur
stop pending expr. bekletmeyi durdur
start pending expr. bekletmeyi başlat
start pending expr. beklemeye başla
there are no pending invitations expr. bekleyen davetiye yok
i/o pending expr. g/ç beklemede
download pending expr. indirme işlemi bekliyor
repair pending expr. onarım beklemede
1 pending request expr. 1 bekleyen istek
Automotive
pending trouble code i. askıdaki arıza kodu
Military
pending availability i. temin edilinceye kadar