pill - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

pill

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "pill" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 45 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
pill n. hap
General
pill n. ilaç
pill n. sıkıntı
pill n. izmarit
pill n. doğum kontrol hapı
pill n. küçük top
pill v. hap/ilaç vermek
pill v. hapa dönüştürmek
pill v. karşı oy vermek
pill v. top top hale gelmek
Colloquial
pill n. sıkıcı tip
Technical
pill n. ön kalıp
Textile
pill n. kumaş liflerinden oluşan topçuk
Medical
pill n. oral kontraseptif
Gastronomy
pill n. hap
Military
pill n. gülle
pill n. tüfekle atılan sert mermi
Basketball
pill n. top
Archaic
pill v. soymak
pill v. yağmalamak
Slang
pill n. ahlaksız kimse
pill n. ahlaksızın teki
pill n. sevimsizin teki
pill n. kötü bir şey
pill n. tatsız şey
pill n. hap/tablet formunda amfetamin
pill n. uyuşturucu hap
pill n. yatıştırıcı hap
pill n. uyku hapı
pill n. hap formunda barbitürat
pill n. top
pill n. aşağılık tip
pill n. sevimsiz tip
pill n. antipatik kimse
pill n. acı gerçek
pill n. nahoş bilgi
pill n. hoşa gitmeyen durum
pill n. can sıkıcı gerçek
pill n. (spor dalında kullanılan) top
pill n. hoş olmayan haber
pill n. zor kimse
pill n. cıgara
pill n. cıgaralık miktar
pill n. matrak tip
pill n. kafa adam

Sens de "pill" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 240 résultat(s)

Anglais Turc
General
sleeping pill n. uyku ilacı
pill bug n. tespihböceği
bitter pill to swallow n. kötü haber
pep pill n. amfetaminli hap
a bitter pill n. beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu
pill bottle n. ilaç şişesi
suicide pill n. intihar hapı
contraceptive pill n. doğum kontrol hapı
sleeping pill n. uyku hapı
birth control pill n. doğum kontrol hapı
the pill n. doğum kontrol hapı
poison pill n. zehir hapı
weight-reducing pill n. kilo verme hapı
weight-loss pill n. zayıflama hapı
weight-reducing pill n. zayıflama hapı
weight-loss pill n. kilo verme hapı
pill roller n. eczacı
pill pusher n. eczacı
morning after pill n. doğum kontrol hapı
pill box n. hap kutusu
anti-baby pill n. doğum kontrol hapı
sleeping pill n. uyku ilacı/hapı
vitamin pill n. vitamin hapı
morning after pill n. ertesi gün hapı
birth-control pill n. doğum kontrol hapı
pill [dialect] [uk] n. havuz
pill [dialect] [uk] n. çay
pill [dialect] [uk] n. akıntı
pill head n. hapçı
gild the pill v. göz boyamak
take a pill v. hap yutmak
pop a pill v. hap yutmak
take a pill v. hap içmek
swallow a pill v. hap yutmak
take the whole pill v. hapın tamamını almak
take the whole pill v. hapın tamamını içmek
pill [dialect] v. pul pul dökülmek
pill [dialect] v. (kabuk) soyulmak
pill [obsolete] v. gasp etmek
pill [obsolete] v. tüylerini yolmak
pill [obsolete] v. saçlarını yolmak
Colloquial
morning after pill n. ertesi gün hapı
horse pill n. kocaman tablet/hap
horse pill n. yutulması zor büyük boyutlu hap
horse pill n. inanılması zor iddia, hikaye, söylem
horse pill n. asılsız iddia, hikaye, söylem
horse pill n. yutturulamayacak iddia, hikaye, söylem
horse pill n. yutturması zor iddia, hikaye, söylem
the pill n. kötü bir gerçek/bilgi
the pill n. hoş olmayan bir gerçek/bilgi
the pill n. kötü bir şey
the pill n. nahoş şey/bilgi
the pill n. tatsız bir gerçek/bilgi
the pill n. tatsız şey
the pill n. hoşa gitmeyen bir gerçek/bilgi/şey
the pill n. can sıkıcı bir gerçek/bilgi/şey
Idioms
a hard pill to swallow n. yenilir yutulur gibi olmayan
a hard pill to swallow n. sindirmesi zor
a hard pill to swallow n. kabullenmesi zor
blue pill n. mavi hap
blue pill n. kırmızı hap-mavi hap seçeneğindeki mavi hap
blue pill n. özgür iradeyle gerçeği bilmek istememe seçimi
a tough pill to swallow n. acı reçete
a tough pill to swallow n. kabullenmesi zor olan şey
a tough pill to swallow n. hazmı zor olan durum
a tough pill to swallow n. yenilir yutulur cinsten olmayan şey
a tough pill to swallow n. baş etmesi güç olan sorun
a bitter pill to swallow n. acı reçete
bitter pill to swallow n. acı reçete
a bitter pill to swallow n. kişinin kabullenmesi gereken kötü olay
bitter pill to swallow n. yenilir yutulur olmayan
pill-in-the-pocket n. yanında ilaç taşıma
pill-in-the-pocket n. yanında reçeteli ilacını taşıma
pill-in-the-pocket n. bir belirti olduğunda almak üzere yanında ilaç taşıma
pill-in-the-pocket n. bir belirti olması halinde almak üzere ilacını cebinde taşıma
pill-in-the-pocket n. sürekli ilaç taşıma
pill mill n. uygun olmayan şekilde ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği
pill mill n. sorumsuzca ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği
pill mill n. yasa dışı şekilde ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği
pill mill n. reçetesiz ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği
poison pill n. yönetimin ele geçirilmesi tehlikesine karşı yönetim kurulunun piyasaya düşük fiyatlı hisseler sunarak yönetimi devralmak isteyen şirketi zarara uğratmak suretiyle uyguladığı bir savunma taktiği
poison pill n. şirket satın almalarında agresif yatırımcılara karşı şirket sahipleri tarafından şirket yönetimini kaptırmamak için kullanılan bir savunma taktiği
poison pill n. bir şirketin devralmak için cazip olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için başvurulan yöntem
sugar pill n. ilaç içermeyen hap
sugar pill n. tedavi edici etkisi olmayan hap
sugar pill n. ilaçmış gibi verilen fonksiyonsuz hap
sugar pill n. plasebo
sugar pill n. tıbbi bir özelliği olmayan fakat öyleymiş gibi verilen hap
a bitter pill n. hazmetmesi zor bir durum
a bitter pill n. kabul etmesi/kabullenmesi zor bir durum
a bitter pill n. hazmetmek/kabullenmek zorunda olunan durum
a bitter pill (for somebody) (to swallow) n. (biri için kabullenmesi) zor bir şey
a bitter pill (for somebody) (to swallow) n. (biri için sindirmesi) zor bir durum
a bitter pill (for somebody) (to swallow) n. (biri için kabul etmesi) güç bir durum
a bitter pill (for somebody) (to swallow) n. (biri için) pek yenilir yutulur şey değil
gild the pill v. allayıp pullamak
sweeten the pill v. allayıp pullamak
sugar-coat the pill v. allayıp pullamak
sugar the pill v. allayıp pullamak
sugar the pill v. çirkin olan bir şeyi çekici hale getirmek
be on the pill v. doğum kontrol hapı kullanmak
sweeten the pill v. güzel olmayan bir şeyi çekici hale getirmek
sugar-coat the pill v. göz boyamak
sugar the pill v. göz boyamak
gild the pill v. göz boyamak
sweeten the pill v. göz boyamak
gild the pill v. güzel olmayan bir şeyi çekici hale getirmek
sugarcoat a bitter pill v. göz boyamak
sugarcoat a bitter pill v. kötü bir şeyi/haberi allayıp pullamak
sugarcoat a bitter pill v. züğürt tesellisi vermek
sugarcoat a bitter pill v. kötü bir şeyi/haberi katlanılabilir kılmak
sugarcoat the bitter pill v. göz boyamak
sugarcoat the bitter pill v. kötü bir şeyi/haberi allayıp pullamak
sugarcoat the bitter pill v. züğürt tesellisi vermek
sugarcoat the bitter pill v. kötü bir şeyi/haberi katlanılabilir kılmak
swallow a bitter pill v. kötü bir olayı/durumu mecburen kabullenmek
swallow a bitter pill v. bağrına taş basmak
swallow a bitter pill v. kötü bir olayı/durumu sindirmek
sugarcoat the pill v. göz boyamak
sugarcoat the pill v. allayıp pullamak
sugarcoat the pill v. cazip hale getirmek
Speaking
take a chill pill expr. sakin ol
Textile
anti-pill adj. pilelenmeyen
Medical
pain pill n. ağrı kesici
pep pill n. amfetaminli ilaç
diet pill n. diyet hapı
sublingual pill n. dil altı hapı
abortion pill n. düşük ilacı
sugar coated pill n. draje
abortion pill n. düşük hapı
contraceptive pill n. doğum kontrol hapı
oral contraceptive pill n. doğum kontrol hapı
pill taken to prevent pregnancy n. doğumu önleyici hap
sugar-coated pill n. draje
birth control pill n. doğum kontrol hapı
a pill for every ill n. her hastalık için bir hap
small pill n. hapçık
pep pill n. kuvvet hapı
small pill n. küçük hap
travel sickness pill n. (seyahat kaynaklı) mide bulantısı hapı
multivitamin pill n. birden fazla vitamin içeren hap veya tablet
Pharmaceutics
sugarcoated pill n. draje
pep pill n. enerjiyi artıran ve iştahı azaltan merkezi sinir sistemi uyarıcısı bir ilaç
biphasic pill n. bifazik hap
blue pill n. cıva kütlesi
blue pill n. cıva kütlesi
morning-after pill n. ertesi gün hapı
water pill n. diüretik ilaç
water pill n. idrar söktürücü ilaç
Zoology
pill bug n. tespih böceği
Botanic
pill [dialect] n. meyve kabuğu
pill [dialect] n. ağaç kabuğu
Ornithology
pill-willet n. bir tür sahil kuşu
Entomology
pill beetle (byrrhus pilula) n. hapböceği
Slang
boner pill n. ereksiyon hapı
pill line n. ilaç sırası
boner pill n. penis kaldırıcı hap
pill dropper n. hapçı
pill dropper n. hap atan kimse
pill-popper n. hapçı
pill-popper n. hap atan kimse
pill-popper n. sık hap alan kimse
pill-popper n. alışkanlık halinde hap alan kişi
pill-popper n. gerekli gereksiz hap yutan kimse
pill freak n. hap bağımlısı
pill freak n. hapçı
pill freak n. papikçi
pill freak n. düğmeci
pill peddler [uk/australia] n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill peddler [uk/australia] n. ilaç veren/verebilen hekim
pill popper n. hapçı
pill popper n. hap atan kimse
pill popper n. hap bağımlısı
pill popper n. sürekli hap içen kimse
pill popper n. papikçi
pill-popper n. hapçı
pill-popper n. hap atan kimse
pill-popper n. hap bağımlısı
pill-popper n. sürekli hap içen kimse
pill-popper n. papikçi
pill-dropper n. hapçı
pill-dropper n. hap atan kimse
pill-dropper n. hap bağımlısı
pill-dropper n. sürekli hap içen kimse
pill-dropper n. papikçi
pill pusher [uk/australia] n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill pusher [uk/australia] n. ilaç veren/verebilen hekim
pill roller [uk/australia] n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill roller [uk/australia] n. ilaç veren/verebilen hekim
red pill n. kırmızı hap
red pill n. zorluklarına rağmen gerçeklerle yüzleşmeyi seçme
red pill n. zorluklarına rağmen gerçeklerden haberdar olma tercihi
red pill n. gerçekleri görme tercihi
red pill n. kırmızı hapı alma/yutma
red pill n. sert erkek
red pill n. maskülen özellikleri baskın erkek
red pill n. kadın/feminizm düşmanı maço erkek
red pill n. kadın/feminizm karşıtı maço erkek
red pill n. baskın erkek
a chill pill n. sakinlik
a chill pill n. soğukkanlılık
pill-peddler n. eczacı
pill-peddler n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill-peddler n. ilaç veren/verebilen hekim
pill-pusher n. eczacı
pill-pusher n. hekim
pill-pusher n. doktor
pill-pusher n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill-pusher n. ilaç veren/verebilen hekim
pill-roller n. eczacı
pill-roller n. hekim
pill-roller n. doktor
pill-roller n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill-roller n. ilaç veren/verebilen hekim
pill-peddler n. eczacı
pill-peddler n. hekim
pill-peddler n. doktor
pill-peddler n. ilaç yazma yetkisi olan hekim
pill-peddler n. ilaç veren/verebilen hekim
pill pusher n. her şeye ilaç yazan doktor
take a chill pill expr. sakin ol
take a chill pill expr. gevşe
take a chill pill expr. salla
take a chill pill expr. boş ver
take a chill pill expr. takma kafana
take a chill pill expr. boş ver ya
take a chill pill expr. aldırma
on the pill expr. doğum kontrol hapı kullanan
British Slang
pill-head n. hap takılan tip
pill-head n. hapçı
pill it v. hap atmak
pill it v. eks atmak
pill it v. haplanmak
pill it v. hap çakmak
pill it v. eks takılmak
pill it v. pıt atmak
Modern Slang
a pill n. sinir bozucu kimse
a pill n. gıcık kimse
a pill n. rahatsızlık veren kimse
a pill n. uyuz kimse