süt - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

süt



Sens de "süt" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
süt milk n.
General
süt milk n.
süt lait (fr) n.
süt lactic adj.
süt lacto- pref.
Food Engineering
süt milk n.
Gastronomy
süt dairy n.
Slang
süt cow juice n.
süt cow n.
British Slang
süt moo juice n.

Sens de "süt" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
süt yapma curdling n.
süt kuzusu suckling n.
süt çocuğu nurseling n.
süt mikrobiyolojisi dairy microbiology n.
buzlu süt ice milk n.
süt kabı churn n.
süt sağma milking n.
süt albümini lactalbumin n.
süt danası veal n.
sıcak su ile süt ve şeker karışımı bir içecek cambric tea n.
muzlu süt banana milk n.
süt çocuğu nursling n.
süt bebeği suckling n.
yağsız süt skim milk n.
yağsız süt skimmed milk n.
süt ticareti milk trade n.
süt mısır sweet corn n.
süt ürünleri dairy products n.
süt sağan kimse milker n.
süt koyunu milk sheep n.
süt kardeş milk sibling n.
süt verimi milk yield n.
süt apsesi milk abscess n.
kısmen suyu alınmış yoğun süt evaporated milk n.
süt ineği dairy cattle n.
şurupla karıştırılıp çalkalanmış süt milkshake n.
günlük süt üretimi daily milk production n.
milkşeyk süt ve dondurma karışımı bir içecek milk shake n.
süt sağım odası milking parlour n.
süt sağım makinesi milking machine n.
süt dişi milk tooth n.
süt tankı milk tank n.
şekerli konsantre süt condensed milk n.
pastörize süt pasteurized milk n.
süt mavisi baby blue n.
az yağlı süt skimmed milk n.
süt emzirme breastfeeding n.
süt evlat fosterling n.
bir şişe süt a bottle of milk n.
süt ürünü dairy product n.
süt tozu powdered milk n.
pastörize süt pasturized milk n.
imansız süt skim milk n.
süt ürünü dairy produce n.
süt şekeri lactose n.
süt verimi milk production n.
süt kaymağı butterfat n.
süt şekeri milk sugar n.
süt kuzusu suckling lamb n.
süt kabı milk can n.
süt sağım kulübesi milking shed n.
koyulaştırılmış süt condensed milk n.
süt çocuğu suckling n.
süt gibi olma milkiness n.
süt sağma makinesi milker n.
süt sağım ekipmanı milking equipment n.
şurupla karıştırılıp çalkalanmış süt milk shake n.
süt tozu milk powder n.
süt kuzusu sucker n.
süt domuzu roaster n.
az yağlı süt skim milk n.
doğumdan sonraki ilk süt colostrum n.
süt dişi primary teeth n.
süt dişi temporary teeth n.
süt dişi baby teeth n.
süt dişi deciduous teeth n.
süt dişi milk teeth n.
bir bardak süt a glass of milk n.
süt beyazı milk white n.
etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen kimse vegan n.
süt kreması milk cream n.
süt çocuğu pantywaist n.
süt çocuğu wimp n.
süt çocuğu jellyfish n.
süt çocuğu mummy's boy n.
süt çocuğu milksop n.
süt çocuğu sissy n.
süt çocuğu milquetoast n.
süt çocuğu pansy n.
süt çocuğu drip n.
süt çocuğu big girl's blouse n.
az yağlı süt low-fat milk n.
süt anne milk-mother n.
sağılan süt milking n.
süt damarı milk vein n.
süt arabası milk cart n.
çiğ süt raw milk n.
pastorize edilmemiş süt raw milk n.
tedavi amacıyla kullanılan şarap veya bira ile kestirilmiş baharatlı sıcak süt posset n.
süt ve süt mamulleri milk and milk products n.
süt ve süt ürünleri milk and milk products n.
süt fabrikası dairy plant n.
süt fabrikası milk plant n.
süt fabrikası milk factory n.
süt işletmesi dairy plant n.
kaymak tutmuş süt clabber n.
ballı süt honey milk n.
süt anne wetnurse n.
süt tozu dry milk n.
süt bardağı milk glass n.
süt şişesi milk bottle n.
süt tozu dried milk n.
süt banyosu milk bath n.
süt ürünleri ve yumurta yiyen vejetaryen ovo-lacto vegetarian n.
süt ürünleri ve yumurta yiyen vejetaryen lacto-ovo vegetarian n.
süt mısır pole corn n.
süt mısır sugar corn n.
yağsız süt fat free milk n.
süt anne wet nurse n.
süt anne amah n.
süt anne wet-nurse n.
bozuk süt spoiled milk n.
süt kovası milk pail n.
dört bardak süt four glasses of milk n.
4 bardak süt four glasses of milk n.
süt tüketimi milk consumption n.
süt toplama milk collection n.
üzerine süt veya krema eklenebilmesi için kahve fincanında bırakılan boşluk room for cream n.
süt ürünleri reyonu dairy section n.
süt ve süt ürünleri reyonu dairy section n.
kesilmiş ekşi süt bonnyclabber n.
kreması alınmış, hafif ekşi süt buttermilk n.
çikolatalı süt chocolate milk n.
1/2 litre süt a pint of milk n.
soğuk süt cold milk n.
süt kutusu milk box n.
süt kasası milk crate n.
süt ürünleri dairies n.
süt köpüğü milk froth n.
soğutma tankında soğutulmuş süt chilled milk n.
süt maması formula milk n.
sıcak süt ile kahve karışımı café au lait [french] n.
sıcak süt ile kahve karışımı cafeaulait n.
şarap, bira (veya süt), şeker vb. karıştırılarak yapılan bir içki rambooze n.
yetkili komisyon tarafından onaylanmış süt mandıralarından gelen süt certified milk n.
lisanslı süt certified milk n.
süt ürünleri ve yumurta haricinde hiçbir et ürünü tüketmeyen vejetaryen lactoovovegetarian n.
süt anne nourice [scottish] n.
kaymak tutmuş süt thick milk [pennsylvania] n.
göğüsten çıkan süt titty [dialect] n.
açık süt loose milk n.
süt kuzusu eanling [obsolete] n.
süt kuzusu mamas boy n.
süt kovası leglin [scottish] n.
süt kovası leglen [scottish] n.
süt çocuğu olma wimpishness n.
süt çocuğu olma wimpiness n.
hafif ekşi süt blink [dialect] n.
süt sağma meal [uk] n.
süt sağma zamanı meal [uk] n.
sağılan süt meal [uk] n.
inekten tek seferde sağılan süt mess [dialeect] n.
sütçünün süt dağıtım rotası milk round n.
süt sağarken oturulan kısa tabure milk stool n.
süt taşımak için kullanılan vagon milk wagon n.
süt taşımak için kullanılan araba milk wagon n.
özellikle süt üretimi için geliştirilmiş bir shorthorn sığırı ırkı milking shorthorn n.
belirli bir topluluğa süt sağlayan bölge milkshed n.
süt taşımak için kullanılan vagon milkwagon n.
süt taşımak için kullanılan araba milkwagon n.
süt süzgeci milsey [scotland] n.
süt süzgeci milsie [scotland] n.
bir çiftliğin süt ürünleri karının bir bölümüne ortak olan veya yöneten kimse bower [scotland] n.
süt kardeş brother n.
maltlı süt horlicks [uk] n.
ekşi süt clabbered milk [dialect] n.
ekşi süt clabber milk [dialect] n.
süt çiftliği dairy n.
süt çiftliği sahibi olan kimse dairyer n.
süt çiftliği işleten kimse dairyer n.
süt çiftliğinde çalışan kimse dairyer n.
guernsey adası'na özgü bir geyik ve süt ineği ırkı guernsey n.
guernsey adası'na özgü bir geyik ve süt ineği ırkına mensup hayvan guernsey n.
süt beyaz cam opaline n.
süt kuzusu goody two-shoes n.
koyultulmuş ekşi süt clobber [dialect] n.
kesilmiş ekşi süt clobber [dialect] n.
koyultulmuş ekşi süt clabbered milk [dialect] n.
kesilmiş ekşi süt clabbered milk [dialect] n.
koyultulmuş ekşi süt clabber milk [dialect] n.
kesilmiş ekşi süt clabber milk [dialect] n.
genellikle silindir şeklindeki süt şekeri kristali dizisi cob n.
süt güğümü piggin [dialect] n.
yarım litrelik süt pint [uk] n.
yarım litrelik süt pinta [uk] n.
süt kesiği olma curdiness n.
süt sağım odası parlour [uk] n.
alkollü likör, süt ve sodalı sudan oluşan bir içki puff n.
(birleşik krallık) yerel eğitim idaresi tarafından sosyal yardım kapsamında ihtiyaç sahibi öğrencilere verilen süt school milk n.
süt, yumurta akı veya jelatinli donmuş tatlı sherbert n.
süt ezmesi milk paste n.
süt ürünleri ve yumurta harici et ürünlerinin hiçbirini tüketmeyen vejetaryen ovo-lacto vegetarian n.
süt ürünleri ve yumurta harici et ürünlerinin hiçbirini tüketmeyen vejetaryen lacto-ovo vegetarian n.
hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve ürünlerini de tüketen vejetaryen lactarian n.
hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve ürünlerini de tüketen vejetaryen lactovegetarian n.
süt çocuğu sop n.
ağzı süt kokmak be an infant in arms v.
ağzı süt kokmak be naive v.
kesilmek (süt) set v.
bozulmak (süt/et/yumurta vb) turn bad v.
süt annelik yapmak wet nurse v.
süt salgılamak lactate v.
süt kesilmek clot v.
süt sağmak milk v.
anasından emdiği süt burnundan gelmek have a hell of a time v.
bozulmak (süt vb) spoil v.
süt vermek nurse v.
süt vermek (inek) milk v.
süt vermek lactate v.
süt vermek suckle v.
ağzı süt kokmak be green v.
süt kesilmek sour v.
süt içmek drink milk v.
süt emzirmek breast-feed v.
süt kesilmek curdle v.
süt kesmek curdle v.
süt sağmak milk the cow v.
kaymak tutmak (süt) clabber v.
süt çalmak steal milk v.
süt emmek suck milk v.
(bebek) gece süt için uyanmak wake to nurse v.
süt anneye yollamak put to nurse v.
(süt) kesilmek lapper [scotland] v.
(süt) kaymak tutmak lapper [scotland] v.
(süt, bira) ekşitmek blink [obsolete] v.
memeden süt emmek milk [obsolete] v.
memeden süt sağar gibi idare etmek milk v.
memeden süt sağar gibi manipüle etmek milk v.
(bir şeyin) içine süt koymak milk v.
süt sağmak milk v.
süt vermek milk v.
süt rengi yanardönerlik göstermek opalesce v.
(süt) kaymak tutturmak lapper [scotland] v.
(süt) kesilmek crud [dialect] v.
(süt) kesilmek cruddle [dialect] v.
süt emmek feed v.
süt gibi milky adj.
süt vermeyen dry adj.
süt gibi white and clean adj.
süt veren lactiferous adj.
süt veren milch adj.
süt ihtiva etmeyen nondairy adj.
içinde süt ürünleri bulunmayan nondairy adj.
süt, yumurta, un, pane harcı vb ile kaplanmış batter-coated adj.
kesilmiş (süt) wheyey adj.
süt, yumurta, un, pane harcı vb ile kaplanmış battered adj.
süt ihtiva etmeyen non-dairy adj.
içinde süt ürünleri bulunmayan non-dairy adj.
süt beyaz milk-white adj.
süt gibi lactescent adj.
süt veren lactific [obsolete] adj.
süt kaynağı olan lactific [obsolete] adj.
süt veren lactory [obsolete] adj.
süt getirici lactory [obsolete] adj.
süt gibi milklike adj.
(süt) akıtan milch [obsolete] adj.
(süt) salgılayan milch [obsolete] adj.
süt üreten milk adj.
süt veren milk adj.
süt üreten in milk adj.
süt salgılayan in milk adj.
süt içeren milken adj.
süt beyazı milken adj.
bol süt veren milky adj.
süt beyazı milky-white adj.
süt artırıcı galactogogue adj.
süt çiftliğine ait dairy adj.
süt çiftliği ile ilgili dairy adj.
süt ve süt ürünlerine ait dairy adj.
süt ve süt ürünleri ile ilgili dairy adj.
(gıda etiketinde) yalnızca süt yağı içeren dairy [uk] adj.
süt üretimi sayesinde lactationally adv.
süt gibi lacteally adv.
süt anlamı veren ön ek galact- pref.
süt anlamı veren ön ek galacto- pref.
Phrasals
(süt salgısını) memeden serbest bırakmak let down v.
Colloquial
ağzı süt kokan an infant in arms n.
ağzı süt kokan babe in the wood n.
helal süt emmiş kimse good egg n.
süt kuzusu mother's boy n.
süt kuzusu mama's boy n.
süt kuzusu mamma's boy n.
süt çocuğu cream puff n.
süt kuzusu a mummy's boy n.
süt çocuğu a mummy's boy n.
süt kuzusu a mother's boy n.
süt çocuğu a mother's boy n.
süt kuzusu a mama's boy [us] n.
süt çocuğu a mama's boy [us] n.
espresso kahvenin üzerine buharla ısıtılmış süt ekleyerek hazırlanan içecek flattie n.
canı bir bardak süt çekmek/istemek want a glass of milk v.
ağzı süt kokan green adj.
Idioms
süt kuzusu goody-goody n.
ağzı süt kokan kimse babe in the woods n.
süt çocuğu babe in the woods n.
süt çocuğu mamma's boy n.
süt çocuğu a mama's boy n.
süt kuzusu a mother's boy n.
süt kuzusu mamma's boy n.
süt çocuğu a mummy's boy n.
süt çocuğu a mother's boy n.
süt kuzusu babe in the woods n.
süt kuzusu mama's boy n.
süt çocuğu mama's boy n.
süt çocuğu pencil neck n.
helal süt emmiş kimse a good egg [old-fashioned] n.
süt kuzusu a ˈgoody-goody n.
helal süt emmemiş kimse a rotten egg n.
ağzı süt kokan kimse babe in the woods n.
süt çocuğu babe in the woods n.
süt kuzusu babe in the woods n.
ağzı süt kokan kimseler babes in the woods n.
süt çocukları babes in the woods n.
süt kuzuları babes in the woods n.
süt kuzusu goody two-shoes n.
ağzı süt kokmak be (as) green as a gooseberry v.
gak dediğinde et guk dediğinde süt bulmak have your bread buttered on both sides v.
gak dediğinde et guk dediğinde süt istemek want (one's) bread buttered on both sides v.
ağzı süt kokmak wet behind the ears v.
ağzı süt kokmak not dry behind the ears v.
ağzı süt kokmak hardly dry behind the ears v.
ağzı süt kokmak be wet behind the ears v.
emdiği süt burnundan gelmek have the devil's own job to doing something v.
emdiği süt burnundan gelmek have the devil's own job doing something v.
süt kuzusu olmak be tied to your mother's apron strings v.
anasından emdiği süt burnundan getirilmek put through the ringer v.
helal süt emmiş olmak be as straight as a die [uk/australia] v.
anasından emdiği süt burnundan getirilmek/gelmek be put through the hoop v.
anasından emdiği süt burnundan getirilmek/gelmek be put through the wringer v.
anasından emdiği süt burnundan gelmek go through the wringer v.
emdiği süt burnundan gelmek have the devil's own job v.
(hayvan) annesinden yeteri kadar süt emememek suck hind tit v.
gak dediğinde et guk dediğinde süt istemek want your bread buttered on both sides v.
anasından emdiği süt burnundan gelmek have a hell of a time v.
ana/süt kuzusu tied to (one's) apron strings adj.
ana/süt kuzusu tied to apron strings adj.
ana/süt kuzusu tied to someone's apron strings adj.
ağzı süt kokma green as a gooseberry adj.
ağzı süt kokan (still) wet behind the ears adj.
süt kuzusu tied to his mother's apron strings adj.
süt kuzusu tied to mother's apron strings adj.
anasından emdiği süt burnundan gelerek through the wringer adv.
helal süt emmiş as straight as a die expr.
ortalık süt liman the coast is clear expr.
süt dökmüş kedi gibi as timid as a mouse expr.
süt dökmüş kedi gibi as innocent as a cat who's just swallowed the family parrot expr.
süt dökmüş kedi gibi with his tail between his legs expr.
süt dökmüş kedi gibi like a whipped dog expr.
süt dökmüş kedi gibi with tail between legs expr.
süt dökmüş kedi gibi with your tail between your legs expr.
Speaking
her gün süt içerdim I used to drink milk everyday expr.
Trade/Economic
ofis çalışanı annelerin süt sağması için içinde süt sağım için özel pompaların da bulunduğu özel oda lactation room n.
ofis çalışanı annelerin süt sağması için içinde süt sağım için özel pompaların da bulunduğu özel oda lactorium n.
süt sanayii dairy industry n.
süt odası lactorium n.
süt endüstrisi dairy industry n.
süt ürünleri dükkanı milk bar n.
süt ve süt ürünleri satan dükkan milk bar n.
süt üreticileri birliği milk producer's union n.
süt izni breast-feeding permission n.
süt ürünleri dairy products n.
süt izni breast-feeding leave n.
süt izni maternity leave n.
süt odası lactation room n.
süt izni breastfeeding break n.
süt ürünleri milk products n.
Law
süt akrabalığı gibi kan veya evlilik gibi bir bağ içermeyen akrabalık fictive kinship n.
Institutes
et ve süt kurumu genel müdürlüğü directorate general of meat and milk board n.
et ve süt kurumu genel müdürlüğü directorate general of meat and milk institution n.
Industry
homojen süt homogenous milk n.
Technical
enerji kırıcı dişli süt energy dispersion baffle fall n.
homojenize süt homogenized milk n.
kesik süt suyu whey n.
süt beyaz cam milk glass n.
süt şekeri lactose n.
süt humması milk fever n.
süt kesmiği junket n.
süt asidi lactic acid n.
süt şekeri sugar of milk n.
süt pıhtılaştırma enzimi renin n.
süt albümini lactalbumin n.
süt akiği galactite n.
süt sağma makinesi milking machine n.
süt basili lactobasillus n.
süt içerisindeki yağ oranını belirlemede kullanılan optik cihaz galaktaskop n.
süt kokteyli milk shake n.
süt kafa milk finish n.
türdeşik süt homogenized milk n.
yağsız süt dondurması ice milk n.
yoğun süt condensed milk n.
süt testinde kullanılan bir alet cream gauge n.
(süt sağma, pamuk tarama) makine ünitesi stand n.
süt yapıcı lactogenic adj.
süt (ile ilgili) lactic adj.
Computer
süt genişliği col width n.
Architecture
zeus'un süt annesi amalthea'nın boynuzlarını taşıyan dekor horn n.
Dyeing
süt proteininden elde edilen su bazlı boya casein n.
Furniture
varil, süt tenceresi veya teneke kutuların konduğu ayaklık thrall [dialect] n.
Transportation
yağ, süt veya kimyasal benzeri sıvıları taşımak için kullanılan sarnıçlı kamyon römorku tank trailer n.
Medical
(emzirmeyi bırakan kadınlarda vb.) süt salgısını azaltmaya yarayan etken madde lactifuge n.
ana hormonlarının etkisiyle bazı yeni doğan kız bebeklerinin memelerinde salgılanan süt witches milk n.
aşırı miktarda süt akıntısı galactorrhoea n.
ilk süt beestings n.
ilk süt bisnings n.
ilk gelen süt beastings n.
ilk gelen süt first milk n.
ilk gelen süt beestings n.
ilk süt foremilk n.
ilk süt colostrum n.
ilk gelen süt foremilk n.
ilk gelen süt colostrum n.
ilk süt beastings n.
ilk gelen süt fore milk n.
ilk süt first milk n.
ilk süt fore milk n.
ilk gelen süt bisnings n.
milier tüberkülozlu süt çocuğu infant with miliary tuberculosis n.
memebaşından süt gelmesi galactore n.
meme-süt kanalı genişlemesi mammary duct ectasia n.
nötrofil lökositli süt acidophilus milk n.
ön süt colostrum n.
ön süt foremilk n.
ön süt first milk n.
ön süt beastings n.
ön süt beestings n.
ön süt bisnings n.
ön süt fore milk n.
süt ölçer lactometer n.
süt dişi deciduous tooth n.
süt humması hypocalcaemia n.
süt çocuğu infant n.
süt dişi milk tooth n.
süt dişi baby tooth n.
süt asidi lactic acid n.
süt humması milk fever n.
süt damarı milk vein n.
süt ifrazında fazlalık hypergalactia n.
süt içinde uygulama in drinking milk use n.
süt salgılama galactosis n.
süt-alkali sendromu milk-alkali syndrome n.
süt otu polygala anatolica n.
süt sapıncı aberratiolactis n.
süt proteinleri milk proteins n.
süt şekerinden yapılan bir çeşit şeker galactose n.
süt proteini lactoprotein n.
süt ürünleri dairy products n.
süt miktarını arttıran madde galactagogue n.
süt verme dönemi lactation n.
süt dişi primary tooth n.
süt sancısı milk sickness n.
süt dişleri deciduous teeth n.
süt humması hypocalcemia n.
süt salgılama lactation n.
tıkalı süt kanalları ve mastit blocked duct and mastitis n.
süt artırıcı madde galacta-gogue n.
süt arttırıcı galactagogue adj.
süt salgılayan lactescent adj.
süt getirici lactiferous adj.
süt veren lactiferous adj.
süt sancısıyla ilgili milk-sick adj.
süt sancısı çeken milk-sick adj.
süt hastalığından muzdarip milk-sick adj.
Anatomy
memeden süt gelmemesi ablactation n.
süt kanalı lactiferous duct n.
meme bezlerinden meme ucuna süt taşıyan kanalların her biri lactiferous duct n.
süt bezi mammary gland n.
süt borusu milk duct n.
süt dişi milk tooth n.
süt borusu galoctophorous tube n.
süt taşır kanallar galactophorous ducts n.
kadının veya dişi hayvanın süt salgılayan organı mammary n.
bol süt verme milkiness n.
Dentistry
süt dişleri temporary teeth n.
süt dişleri reborner teeth n.
süt dişleri baby teeth n.
süt dişleri deciduous teeth n.
süt dişlenme dönemi milk dentition n.
süt dişleri primary teeth n.
süt dişi baby tooth n.
süt dişleri milk teeth n.
süt dişi milk tooth n.
süt dişlerinin diş etlerini yarıp çıkması odontiasis n.
küçük azı dişi yerinde bulunan süt dişi premolar n.
süt dişlerine ait deciduous adj.
süt dişleriyle ilgili deciduous adj.
Physiology
süt üretimini artıran etken madde lactogen n.
doğum sonrası meme bezlerinin büyümesini ve süt üretimini uyaran, ön hipofizden salgılanan gonadotropik hormon lactogenic hormone n.
süt verme giving suck n.
süt verme suckling n.
süt verme nursing n.
süt gelmesi lactation n.
süt fışkırtma refleksi letdown n.
süt fışkırtma refleksi let-down n.
süt vermek give suck v.
süt üreten lactating adj.
süt salgılayan lactating adj.
süt benzeri sıvı içeren lacteous adj.
Pathology
süt intoleransı lactase deficiency n.
laktaz enziminin doğuştan yetersizliği sebebiyle süt ve süt ürünlerini sindirememe lactase deficiency n.
süt intoleransı lactose intolerance n.