seçilmiş - Turc Anglais Dictionnaire

seçilmiş

Sens de "seçilmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
seçilmiş elected adj.
The Vatican is an absolute monarchy with an elected king.
Vatikan, seçilmiş bir kralı olan mutlak bir monarşidir.

More Sentences
seçilmiş selected adj.
The conference will be held in a specially selected church.
Konferans özel olarak seçilmiş bir kilisede yapılacak.

More Sentences
seçilmiş chosen adj.
Then three additional courses will be chosen from a list of China-specific elective courses.
Daha sonra Çin'e özgü seçmeli dersler listesinden üç ek ders seçilecektir.

More Sentences
General
seçilmiş select adj.
The team consists of five select solid men.
Ekip, seçilmiş beş sağlam adamdan oluşuyor.

More Sentences
seçilmiş picked adj.
The squad consists of picked soldiers.
Birlik, seçilmiş askerlerden oluşuyor.

More Sentences
seçilmiş excerpted adj.
seçilmiş elective adj.
seçilmiş opted adj.
seçilmiş recherche adj.
seçilmiş analectic adj.
seçilmiş eximious adj.
seçilmiş graded adj.
seçilmiş designated adj.
seçilmiş fancied adj.
seçilmiş pick adj.
seçilmiş predilect adj.
seçilmiş predilected adj.
Computer
seçilmiş checked adj.

Sens de "seçilmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 154 résultat(s)

Turc Anglais
General
seçilmiş vaka selected case n.
Selected cases and their interpretation of the dream books.
Seçilmiş vakalar ve rüya kitaplarının yorumlanması.

More Sentences
seçilmiş kişi chosen one n.
Not everyone has to be the Chosen One.
Herkes Seçilmiş Kişi olmak zorunda değil.

More Sentences
özenle seçilmiş carefully selected adj.
Every product has been carefully selected to offer the best quality at a low price.
Her ürün, en iyi kaliteyi düşük fiyata sunmak için özenle seçilmiştir.

More Sentences
yeni seçilmiş newly-elected adj.
The challenge which faced the newly-elected Parliament and the Commission in 1999 was to change this attitude.
Yeni seçilen Parlamento ve Komisyon'un 1999 yılında karşı karşıya kaldığı zorluk, bu tutumu değiştirmekti.

More Sentences
iyi seçilmiş well-selected adj.
This technique is used in well-selected patients.
Bu teknik iyi seçilmiş hastalarda kullanılır.

More Sentences
doğrudan seçilmiş directly elected adj.
We are the only supranational directly elected legislative house in existence.
Var olan tek uluslarüstü doğrudan seçilmiş yasama meclisi biziz.

More Sentences
zevkli seçilmiş tasteful adj.
The interior of the house was decorated with tasteful furniture.
Evin içi zevkli seçilmiş mobilyalarla dekore edilmişti.

More Sentences
Politics
seçilmiş hükümet elected government n.
The strong Europeanism of Italy and of its democratically elected government is indisputable.
İtalya'nın ve demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin güçlü Avrupacılığı tartışılmazdır.

More Sentences
seçilmiş temsilciler elected representatives n.
Invite elected representatives to the next summit in Laeken.
Seçilmiş temsilcileri Laeken'deki bir sonraki zirveye davet edin.

More Sentences
Education
seçilmiş üyeler elected members n.
This project brings us, European leaders and elected Members, face to face with our responsibilities.
Bu proje biz Avrupalı liderleri ve seçilmiş Üyeleri sorumluluklarımızla yüz yüze getiriyor.

More Sentences
General
seçilmiş üyelerden oluşan kurul synod n.
seçilmiş parça (bir kitaptan/yazıdan) excerpt n.
seçilmiş kişi/şey choice n.
seçilmiş grup selected group n.
seçilmiş olan kimse electee n.
seçilmiş kişi chosen person n.
iyi seçilmiş kelimeler well chosen words n.
görev dönemi sonuna yaklaşan seçilmiş kişi lame duck n.
amacı rastgele seçilmiş harflerden kelime oluşturmak olan bir oyun anagrams n.
seçilmiş kimse elect n.
tanrı tarafından seçilmiş halka mensup kimse zionite n.
tanrı tarafından seçilmiş olma vocation n.
bir takıma müsabakalarda eşlik etmek için seçilmiş, su getirme ve ekipmana bakım yapma gibi görevleri olan küçük erkek çocuğu mascot n.
festivalin seçilmiş başkanı lord n.
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermeme deselection n.
yeteneği için seçilmiş, eğitiminin başında olan genç öğrenci grasshopper n.
(manş adaları'nda) seçilmiş semt başkanı constable n.
seçilmiş görevlinin yetki alanındaki yerin sakini constituent n.
tanrı tarafından seçilmiş kimse predestinate n.
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında seçilmiş yargıçlık yapmış kimse pretorian n.
seçilmiş olan chosen one n.
törenle makamına getirmek (yeni seçilmiş/atanmış birini) install v.
iyi seçilmiş well chosen adj.
iyi seçilmiş choice adj.
elle seçilmiş manually selected adj.
ancak özel seçilmiş bazı kişilere açık olan exclusive adj.
özenle seçilmiş recherche adj.
özenle seçilmiş well-selected adj.
rastgele seçilmiş arbitrary adj.
nedensiz seçilmiş arbitrary adj.
seçilmiş olan chosen adj.
seçilmiş olan selected adj.
özene bezene seçilmiş handpicked adj.
itinayla seçilmiş handpicked adj.
dikkatle seçilmiş hand-picked adj.
birer birer seçilmiş hand-picked adj.
özenle seçilmiş hand-picked adj.
sadece özel seçilmiş çok az kişiye açık olan ultraexclusive adj.
çeşitli kaynaklardan seçilmiş eclectic adj.
aralarından seçilmiş elect adj.
seçilmiş (henüz kurulmamış) elect adj.
özelikle seçilmiş elect adj.
özenle seçilmiş blue-ribbon adj.
özellikle seçilmiş hand-picked adj.
titizlikle seçilmiş dainty adj.
(sürüden) seçilmiş (hayvan) draft adj.
önceden seçilmiş forechosen adj.
tanrı tarafından seçilmiş predestinate adj.
(kul) seçilmiş predestinate adj.
tanrı tarafından seçilmiş pre-elect adj.
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında görev yapan seçilmiş yargıç tarafından uygulanan pretorian adj.
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında görev yapan seçilmiş yargıca ait veya ilişkin pretorian adj.
işlevsel temsile göre seçilmiş functional adj.
Phrasals
seçilmiş/belirli biriyle veya bir şeyle başlamak commence with someone or something v.
Colloquial
seçilmiş biri a chosen one n.
Idioms
seçilmiş birkaç kişi the chosen few n.
seçilmiş birkaç kişi a chosen few n.
rastgele seçilmiş olmak be picked out of a hat v.
kurayla seçilmiş olmak be picked out of a hat v.
(biri/bir şey için) seçilmiş of choice (for somebody/something) adj.
Trade/Economic
seçilmiş tazminat ödemeleri selected compensation payments n.
Law
seçilmiş görevliler constituted authorities n.
Politics
seçilmiş komite select committee n.
seçilmiş başkan the president elect n.
seçilmiş pilot yerel yönetimler selected pilot local governments n.
belediye meclislerinin seçilmiş üyeleri elected members of municipal councils n.
seçilmiş seçmenler electors chosen n.
seçilmiş seçiciler electors chosen n.
seçilmiş olan hükümetin yasaları çiğneyerek kendisine olağanüstü yetkiler vermek suretiyle mevcut anayasal düzenin dışında hareket etmesi self-coup n.
seçilmiş olan hükümetin yasaları çiğneyerek kendisine olağanüstü yetkiler vermek suretiyle mevcut anayasal düzenin dışında hareket etmesi autocoup n.
amerika birleşik devletleri senatosu i̇stihbarat seçilmiş komitesi united states senate select committee on intelligence n.
seçilmiş yetkilinin halk oylamasıyla görevden alınması recall [usa] n.
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş kimse regular [usa] n.
abd'nin tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge territory n.
avustralya'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge territory n.
kanada'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge territory n.
ülkenin bir bölümünü değil, tamamını temsil etmek üzere seçilmiş temsilciler electors at large n.
birleşik krallık parlamentosu'nun seçilmiş üyesi member n.
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden seçilmiş yetkili holdover n.
(eskiden yorkshire ve lincolnshire'da) seçilmiş ilçe yetkilisi grave n.
(birden fazla adayın seçilmiş olduğu) oy pusulası overvote n.
seçilmiş başkan president elect n.
(new jersey'de) idari bir bölgenin seçilmiş yetkilisi freeholder n.
bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş çiçekli bitki state flower n.
bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş ağaç state tree n.
abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş kuş state bird n.
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru super-delegate n.
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru superdelegate n.
(seçilmiş yetkiliyi) halk oylamasıyla görevden almak recall [usa] v.
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermemek deselect [uk] v.
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek disenfranchize v.
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek disenfranchise v.
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş regular [usa] adj.
seçilmiş bir parlamentonun veya seçmenin takdirine karşı sorumluluğu olan veya hizmet eden (hükümet, hükümet üyesi, devlet kurumu) responsible adj.
Industry
karar verme sürecinde çalışanların çıkarlarını temsil etmek üzere bir işletmenin yönetim kuruluna seçilmiş bir işçi worker director n.
Technical
seçilmiş malzeme selected material n.
seçilmiş alan elektron kırınımı selected- area electron diffranction n.
seçilmiş alan elektron kırınımı purchasing n.
seçilmiş alan kırınımı açıklığı selected-area diffracture aperture n.
seçilmiş alan kırınımı selected-area diffraction n.
seçilmiş kalıplama karışımları selected moulding compounds n.
sudaki seçilmiş elementlerin tayini determination of selected elements in water n.
rastgele seçilmiş kontrollü araştırma randomized control study n.
Computer
seçilmiş alanlar selected fields n.
seçilmiş kimlik selected id n.
seçilmiş türler selected types n.
Informatics
düz metin mesajının şifre güvenliğini artırmak için eklenen rastgele seçilmiş baytlar salt n.
Construction
seçilmiş alan kırınımı selected area diffraction n.
Medical
istatistik bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup random sample n.
Statistics
seçilmiş noktalar yöntemi method of selected points n.
Chemistry
seçilmiş nitrofenoller selected nitrophenols n.
Agriculture
seçilmiş üzümlerle yapılıp yıllandırılan kaliteli şarap vintage wine n.
Breeding
azami mükemmelliği sağlamak için seçilmiş hayvanların birbirleriyle çiftleştirilmesine dayanan hayvancılık yöntemi total score method n.
(seçilmiş ırkın yavruları arasından) istenen özelliği en çok bulunduran bireyleri seçmek reselect v.
Social Sciences
özel olarak seçilmiş yargıçlardan oluşan jüri blue-ribbon jury n.
Education
1750 sonrası uluslararası iktisatta seçilmiş konular selected topics on the international economy since 1750 n.
Linguistics
seçilmiş yanıt selected response n.
History
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyunca lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu peers of ireland n.
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyu lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu peers of scotland n.
kazakların seçilmiş lideri ataman n.
kazakların seçilmiş lideri hetman n.
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında seçilmiş yargıçlık pretorship n.
Religious
19. yüzyıl abd'sinde yahudiliği dini bir medeniyet olarak gören ve yahudilerin seçilmiş insanlar olduğunu savunan dini doktrin reconstructionism n.
isa'nın seçilmiş on iki müridi the disciples n.
presbiteryan cemaati tarafından seçilmiş, ayinde hizmet etmek ve dini törende papaza yardımcı olmakla görevlendirilmiş kalıcı yetkili elder n.
seçilmiş insanlar chosen people n.
seçilmiş kimseler chosen people n.
seçilmiş halk chosen people n.
(anglikanizm) papaz yönetimindeki idari bölgenin işlerini yürütmek üzere papaz sınıfına mensup olmayan kimselerden seçilmiş kurul parochial church council n.
(kirtland'de) seçilmiş liderler tarikatı sons of the prophets n.
Environment
sudaki seçilmiş elementlerin belirlenmesi determination of selected elements in water n.
sudaki seçilmiş elementlerin tayini determination of selected elements in water n.
seçilmiş nitrofenollerin tayini determination of selected nitrophenols n.
Military
özel bir iş için seçilmiş tim detail n.
önceden seçilmiş ateş mevzi preselected firing position n.
zorlu bir görev için genellikle gönüllüler arasından seçilmiş askerler a forlorn hope n.
düşman gemisine çıkmak için seçilmiş bir grup denizci boarding-party n.
prense veya üst kademedeki görevliye eşlik eden seçilmiş tabur life guard n.
Football
yıldız oyunculardan seçilmiş all-pro [us] adj.
Music
cazda seçilmiş ritim biçimi veya ezgi break n.
sesleri iyi seçilmiş euphonic adj.
Archaic
sesleri iyi seçilmiş euphonical adj.
Slang
özenle seçilmiş kelimeler ve cümleler kullanan yazarlarla ilgili writerly [uk] adj.
özenle seçilmiş kelimeler ve cümleler kullanan yazarlara ait writerly [uk] adj.