|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
| General |
|
| 1 |
General |
seçilmiş vaka |
selected case n.
|
|
Selected cases and their interpretation of the dream books.
Seçilmiş vakalar ve rüya kitaplarının yorumlanması.
More Sentences
|
| 2 |
General |
seçilmiş kişi |
chosen one n.
|
|
Not everyone has to be the Chosen One.
Herkes Seçilmiş Kişi olmak zorunda değil.
More Sentences
|
|
|
| 3 |
General |
özenle seçilmiş |
carefully selected adj.
|
|
Every product has been carefully selected to offer the best quality at a low price.
Her ürün, en iyi kaliteyi düşük fiyata sunmak için özenle seçilmiştir.
More Sentences
|
| 4 |
General |
yeni seçilmiş |
newly-elected adj.
|
|
The challenge which faced the newly-elected Parliament and the Commission in 1999 was to change this attitude.
Yeni seçilen Parlamento ve Komisyon'un 1999 yılında karşı karşıya kaldığı zorluk, bu tutumu değiştirmekti.
More Sentences
|
| 5 |
General |
iyi seçilmiş |
well-selected adj.
|
|
This technique is used in well-selected patients.
Bu teknik iyi seçilmiş hastalarda kullanılır.
More Sentences
|
| 6 |
General |
doğrudan seçilmiş |
directly elected adj.
|
|
We are the only supranational directly elected legislative house in existence.
Var olan tek uluslarüstü doğrudan seçilmiş yasama meclisi biziz.
More Sentences
|
| 7 |
General |
zevkli seçilmiş |
tasteful adj.
|
|
The interior of the house was decorated with tasteful furniture.
Evin içi zevkli seçilmiş mobilyalarla dekore edilmişti.
More Sentences
|
| Politics |
|
| 8 |
Politics |
seçilmiş hükümet |
elected government n.
|
|
The strong Europeanism of Italy and of its democratically elected government is indisputable.
İtalya'nın ve demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin güçlü Avrupacılığı tartışılmazdır.
More Sentences
|
| 9 |
Politics |
seçilmiş temsilciler |
elected representatives n.
|
|
Invite elected representatives to the next summit in Laeken.
Seçilmiş temsilcileri Laeken'deki bir sonraki zirveye davet edin.
More Sentences
|
| Education |
|
| 10 |
Education |
seçilmiş üyeler |
elected members n.
|
|
This project brings us, European leaders and elected Members, face to face with our responsibilities.
Bu proje biz Avrupalı liderleri ve seçilmiş Üyeleri sorumluluklarımızla yüz yüze getiriyor.
More Sentences
|
| General |
|
| 11 |
General |
seçilmiş üyelerden oluşan kurul |
synod n.
|
|
| 12 |
General |
seçilmiş parça (bir kitaptan/yazıdan) |
excerpt n.
|
|
| 13 |
General |
seçilmiş kişi/şey |
choice n.
|
|
| 14 |
General |
seçilmiş grup |
selected group n.
|
|
| 15 |
General |
seçilmiş olan kimse |
electee n.
|
|
| 16 |
General |
seçilmiş kişi |
chosen person n.
|
|
| 17 |
General |
iyi seçilmiş kelimeler |
well chosen words n.
|
|
| 18 |
General |
görev dönemi sonuna yaklaşan seçilmiş kişi |
lame duck n.
|
|
| 19 |
General |
amacı rastgele seçilmiş harflerden kelime oluşturmak olan bir oyun |
anagrams n.
|
|
| 20 |
General |
seçilmiş kimse |
elect n.
|
|
| 21 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş halka mensup kimse |
zionite n.
|
|
| 22 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş olma |
vocation n.
|
|
|
|
| 23 |
General |
bir takıma müsabakalarda eşlik etmek için seçilmiş, su getirme ve ekipmana bakım yapma gibi görevleri olan küçük erkek çocuğu |
mascot n.
|
|
| 24 |
General |
festivalin seçilmiş başkanı |
lord n.
|
|
| 25 |
General |
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermeme |
deselection n.
|
|
| 26 |
General |
yeteneği için seçilmiş, eğitiminin başında olan genç öğrenci |
grasshopper n.
|
|
| 27 |
General |
(manş adaları'nda) seçilmiş semt başkanı |
constable n.
|
|
| 28 |
General |
seçilmiş görevlinin yetki alanındaki yerin sakini |
constituent n.
|
|
| 29 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş kimse |
predestinate n.
|
|
| 30 |
General |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında seçilmiş yargıçlık yapmış kimse |
pretorian n.
|
|
| 31 |
General |
seçilmiş olan |
chosen one n.
|
|
| 32 |
General |
törenle makamına getirmek (yeni seçilmiş/atanmış birini) |
install v.
|
|
| 33 |
General |
iyi seçilmiş |
well chosen adj.
|
|
| 34 |
General |
iyi seçilmiş |
choice adj.
|
|
| 35 |
General |
elle seçilmiş |
manually selected adj.
|
|
| 36 |
General |
ancak özel seçilmiş bazı kişilere açık olan |
exclusive adj.
|
|
| 37 |
General |
özenle seçilmiş |
recherche adj.
|
|
| 38 |
General |
özenle seçilmiş |
well-selected adj.
|
|
| 39 |
General |
rastgele seçilmiş |
arbitrary adj.
|
|
| 40 |
General |
nedensiz seçilmiş |
arbitrary adj.
|
|
| 41 |
General |
seçilmiş olan |
chosen adj.
|
|
| 42 |
General |
seçilmiş olan |
selected adj.
|
|
| 43 |
General |
özene bezene seçilmiş |
handpicked adj.
|
|
| 44 |
General |
itinayla seçilmiş |
handpicked adj.
|
|
| 45 |
General |
dikkatle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
| 46 |
General |
birer birer seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
| 47 |
General |
özenle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
| 48 |
General |
sadece özel seçilmiş çok az kişiye açık olan |
ultraexclusive adj.
|
|
| 49 |
General |
çeşitli kaynaklardan seçilmiş |
eclectic adj.
|
|
| 50 |
General |
aralarından seçilmiş |
elect adj.
|
|
| 51 |
General |
seçilmiş (henüz kurulmamış) |
elect adj.
|
|
| 52 |
General |
özelikle seçilmiş |
elect adj.
|
|
| 53 |
General |
özenle seçilmiş |
blue-ribbon adj.
|
|
| 54 |
General |
özellikle seçilmiş |
hand-picked adj.
|
|
| 55 |
General |
titizlikle seçilmiş |
dainty adj.
|
|
| 56 |
General |
(sürüden) seçilmiş (hayvan) |
draft adj.
|
|
| 57 |
General |
önceden seçilmiş |
forechosen adj.
|
|
| 58 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş |
predestinate adj.
|
|
| 59 |
General |
(kul) seçilmiş |
predestinate adj.
|
|
| 60 |
General |
tanrı tarafından seçilmiş |
pre-elect adj.
|
|
| 61 |
General |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında görev yapan seçilmiş yargıç tarafından uygulanan |
pretorian adj.
|
|
| 62 |
General |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında görev yapan seçilmiş yargıca ait veya ilişkin |
pretorian adj.
|
|
|
|
| 63 |
General |
işlevsel temsile göre seçilmiş |
functional adj.
|
|
| Phrasals |
|
| 64 |
Phrasals |
seçilmiş/belirli biriyle veya bir şeyle başlamak |
commence with someone or something v.
|
|
| Colloquial |
|
| 65 |
Colloquial |
seçilmiş biri |
a chosen one n.
|
|
| Idioms |
|
| 66 |
Idioms |
seçilmiş birkaç kişi |
the chosen few n.
|
|
| 67 |
Idioms |
seçilmiş birkaç kişi |
a chosen few n.
|
|
| 68 |
Idioms |
rastgele seçilmiş olmak |
be picked out of a hat v.
|
|
| 69 |
Idioms |
kurayla seçilmiş olmak |
be picked out of a hat v.
|
|
| 70 |
Idioms |
(biri/bir şey için) seçilmiş |
of choice (for somebody/something) adj.
|
|
| Trade/Economic |
|
| 71 |
Trade/Economic |
seçilmiş tazminat ödemeleri |
selected compensation payments n.
|
|
| Law |
|
| 72 |
Law |
seçilmiş görevliler |
constituted authorities n.
|
|
| Politics |
|
| 73 |
Politics |
seçilmiş komite |
select committee n.
|
|
| 74 |
Politics |
seçilmiş başkan |
the president elect n.
|
|
| 75 |
Politics |
seçilmiş pilot yerel yönetimler |
selected pilot local governments n.
|
|
| 76 |
Politics |
belediye meclislerinin seçilmiş üyeleri |
elected members of municipal councils n.
|
|
| 77 |
Politics |
seçilmiş seçmenler |
electors chosen n.
|
|
| 78 |
Politics |
seçilmiş seçiciler |
electors chosen n.
|
|
| 79 |
Politics |
seçilmiş olan hükümetin yasaları çiğneyerek kendisine olağanüstü yetkiler vermek suretiyle mevcut anayasal düzenin dışında hareket etmesi |
self-coup n.
|
|
| 80 |
Politics |
seçilmiş olan hükümetin yasaları çiğneyerek kendisine olağanüstü yetkiler vermek suretiyle mevcut anayasal düzenin dışında hareket etmesi |
autocoup n.
|
|
| 81 |
Politics |
amerika birleşik devletleri senatosu i̇stihbarat seçilmiş komitesi |
united states senate select committee on intelligence n.
|
|
| 82 |
Politics |
seçilmiş yetkilinin halk oylamasıyla görevden alınması |
recall [usa] n.
|
|
| 83 |
Politics |
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş kimse |
regular [usa] n.
|
|
| 84 |
Politics |
abd'nin tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
| 85 |
Politics |
avustralya'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
| 86 |
Politics |
kanada'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
| 87 |
Politics |
ülkenin bir bölümünü değil, tamamını temsil etmek üzere seçilmiş temsilciler |
electors at large n.
|
|
| 88 |
Politics |
birleşik krallık parlamentosu'nun seçilmiş üyesi |
member n.
|
|
| 89 |
Politics |
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden seçilmiş yetkili |
holdover n.
|
|
| 90 |
Politics |
(eskiden yorkshire ve lincolnshire'da) seçilmiş ilçe yetkilisi |
grave n.
|
|
| 91 |
Politics |
(birden fazla adayın seçilmiş olduğu) oy pusulası |
overvote n.
|
|
| 92 |
Politics |
seçilmiş başkan |
president elect n.
|
|
| 93 |
Politics |
(new jersey'de) idari bir bölgenin seçilmiş yetkilisi |
freeholder n.
|
|
| 94 |
Politics |
bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş çiçekli bitki |
state flower n.
|
|
| 95 |
Politics |
bir abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş ağaç |
state tree n.
|
|
| 96 |
Politics |
abd eyaletinin resmi sembolü olarak seçilmiş kuş |
state bird n.
|
|
| 97 |
Politics |
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru |
super-delegate n.
|
|
| 98 |
Politics |
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru |
superdelegate n.
|
|
| 99 |
Politics |
(seçilmiş yetkiliyi) halk oylamasıyla görevden almak |
recall [usa] v.
|
|
| 100 |
Politics |
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermemek |
deselect [uk] v.
|
|
| 101 |
Politics |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchize v.
|
|
| 102 |
Politics |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
| 103 |
Politics |
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş |
regular [usa] adj.
|
|
| 104 |
Politics |
seçilmiş bir parlamentonun veya seçmenin takdirine karşı sorumluluğu olan veya hizmet eden (hükümet, hükümet üyesi, devlet kurumu) |
responsible adj.
|
|
| Industry |
|
| 105 |
Industry |
karar verme sürecinde çalışanların çıkarlarını temsil etmek üzere bir işletmenin yönetim kuruluna seçilmiş bir işçi |
worker director n.
|
|
| Technical |
|
| 106 |
Technical |
seçilmiş malzeme |
selected material n.
|
|
| 107 |
Technical |
seçilmiş alan elektron kırınımı |
selected- area electron diffranction n.
|
|
| 108 |
Technical |
seçilmiş alan elektron kırınımı |
purchasing n.
|
|
| 109 |
Technical |
seçilmiş alan kırınımı açıklığı |
selected-area diffracture aperture n.
|
|
| 110 |
Technical |
seçilmiş alan kırınımı |
selected-area diffraction n.
|
|
| 111 |
Technical |
seçilmiş kalıplama karışımları |
selected moulding compounds n.
|
|
| 112 |
Technical |
sudaki seçilmiş elementlerin tayini |
determination of selected elements in water n.
|
|
| 113 |
Technical |
rastgele seçilmiş kontrollü araştırma |
randomized control study n.
|
|
| Computer |
|
| 114 |
Computer |
seçilmiş alanlar |
selected fields n.
|
|
| 115 |
Computer |
seçilmiş kimlik |
selected id n.
|
|
| 116 |
Computer |
seçilmiş türler |
selected types n.
|
|
| Informatics |
|
| 117 |
Informatics |
düz metin mesajının şifre güvenliğini artırmak için eklenen rastgele seçilmiş baytlar |
salt n.
|
|
| Construction |
|
| 118 |
Construction |
seçilmiş alan kırınımı |
selected area diffraction n.
|
|
| Medical |
|
| 119 |
Medical |
istatistik bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup |
random sample n.
|
|
| Statistics |
|
| 120 |
Statistics |
seçilmiş noktalar yöntemi |
method of selected points n.
|
|
| Chemistry |
|
| 121 |
Chemistry |
seçilmiş nitrofenoller |
selected nitrophenols n.
|
|
| Agriculture |
|
| 122 |
Agriculture |
seçilmiş üzümlerle yapılıp yıllandırılan kaliteli şarap |
vintage wine n.
|
|
| Breeding |
|
| 123 |
Breeding |
azami mükemmelliği sağlamak için seçilmiş hayvanların birbirleriyle çiftleştirilmesine dayanan hayvancılık yöntemi |
total score method n.
|
|
| 124 |
Breeding |
(seçilmiş ırkın yavruları arasından) istenen özelliği en çok bulunduran bireyleri seçmek |
reselect v.
|
|
| Social Sciences |
|
| 125 |
Social Sciences |
özel olarak seçilmiş yargıçlardan oluşan jüri |
blue-ribbon jury n.
|
|
| Education |
|
| 126 |
Education |
1750 sonrası uluslararası iktisatta seçilmiş konular |
selected topics on the international economy since 1750 n.
|
|
| Linguistics |
|
| 127 |
Linguistics |
seçilmiş yanıt |
selected response n.
|
|
| History |
|
| 128 |
History |
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyunca lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu |
peers of ireland n.
|
|
| 129 |
History |
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyu lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu |
peers of scotland n.
|
|
| 130 |
History |
kazakların seçilmiş lideri |
ataman n.
|
|
| 131 |
History |
kazakların seçilmiş lideri |
hetman n.
|
|
| 132 |
History |
(eski roma'da) konsüllerin yetkisi altında seçilmiş yargıçlık |
pretorship n.
|
|
| Religious |
|
| 133 |
Religious |
19. yüzyıl abd'sinde yahudiliği dini bir medeniyet olarak gören ve yahudilerin seçilmiş insanlar olduğunu savunan dini doktrin |
reconstructionism n.
|
|
| 134 |
Religious |
isa'nın seçilmiş on iki müridi |
the disciples n.
|
|
| 135 |
Religious |
presbiteryan cemaati tarafından seçilmiş, ayinde hizmet etmek ve dini törende papaza yardımcı olmakla görevlendirilmiş kalıcı yetkili |
elder n.
|
|
| 136 |
Religious |
seçilmiş insanlar |
chosen people n.
|
|
| 137 |
Religious |
seçilmiş kimseler |
chosen people n.
|
|
| 138 |
Religious |
seçilmiş halk |
chosen people n.
|
|
| 139 |
Religious |
(anglikanizm) papaz yönetimindeki idari bölgenin işlerini yürütmek üzere papaz sınıfına mensup olmayan kimselerden seçilmiş kurul |
parochial church council n.
|
|
| 140 |
Religious |
(kirtland'de) seçilmiş liderler tarikatı |
sons of the prophets n.
|
|
| Environment |
|
| 141 |
Environment |
sudaki seçilmiş elementlerin belirlenmesi |
determination of selected elements in water n.
|
|
| 142 |
Environment |
sudaki seçilmiş elementlerin tayini |
determination of selected elements in water n.
|
|
| 143 |
Environment |
seçilmiş nitrofenollerin tayini |
determination of selected nitrophenols n.
|
|
| Military |
|
| 144 |
Military |
özel bir iş için seçilmiş tim |
detail n.
|
|
| 145 |
Military |
önceden seçilmiş ateş mevzi |
preselected firing position n.
|
|
| 146 |
Military |
zorlu bir görev için genellikle gönüllüler arasından seçilmiş askerler |
a forlorn hope n.
|
|
| 147 |
Military |
düşman gemisine çıkmak için seçilmiş bir grup denizci |
boarding-party n.
|
|
| 148 |
Military |
prense veya üst kademedeki görevliye eşlik eden seçilmiş tabur |
life guard n.
|
|
| Football |
|
| 149 |
Football |
yıldız oyunculardan seçilmiş |
all-pro [us] adj.
|
|
| Music |
|
| 150 |
Music |
cazda seçilmiş ritim biçimi veya ezgi |
break n.
|
|
| 151 |
Music |
sesleri iyi seçilmiş |
euphonic adj.
|
|
| Archaic |
|
| 152 |
Archaic |
sesleri iyi seçilmiş |
euphonical adj.
|
|
| Slang |
|
| 153 |
Slang |
özenle seçilmiş kelimeler ve cümleler kullanan yazarlarla ilgili |
writerly [uk] adj.
|
|
| 154 |
Slang |
özenle seçilmiş kelimeler ve cümleler kullanan yazarlara ait |
writerly [uk] adj.
|
|