Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
turn to
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"turn to"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 55 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
turn to
v.
dikkatini vermek
2
General
turn to
v.
açmak (belirli bir sayfayı)
3
General
turn to
v.
çark etmek
4
General
turn to
v.
çevirmek
5
General
turn to
v.
yardımını istemek
6
General
turn to
v.
aklını vermek
7
General
turn to
v.
değişmek
8
General
turn to
v.
dönüşmek
9
General
turn to
v.
dönüştürmek
10
General
turn to
v.
uzatmak
11
General
turn to
v.
başvurmak
12
General
turn to
v.
yardım istemek
Phrasals
13
Phrasals
turn to
v.
kendini işe vermek
14
Phrasals
turn to
v.
çalışmaya başlamak
15
Phrasals
turn to
v.
hitap etmek
16
Phrasals
turn to
v.
yönelmek
17
Phrasals
turn to
v.
akıl danışmak
18
Phrasals
turn to
v.
-e dönmek
19
Phrasals
turn to
v.
'-e doğru dönmek
20
Phrasals
turn to
v.
yüzünü bir şeye dönmek
21
Phrasals
turn to
v.
'-e döndürmek
22
Phrasals
turn to
v.
'-e doğru döndürmek
23
Phrasals
turn to
v.
yüzünü bir şeye döndürmek
24
Phrasals
turn to
v.
sığınmak
25
Phrasals
turn to
v.
güvenmek
26
Phrasals
turn to
v.
'-den medet ummak
27
Phrasals
turn to
v.
'-in yardımına başvurmak
28
Phrasals
turn to
v.
işe koyulmak
29
Phrasals
turn to
v.
işe girişmek
30
Phrasals
turn to
v.
bir şeyi yapmaya başlamak
31
Phrasals
turn to
v.
bir dine dönmek
32
Phrasals
turn to
v.
bir dini benimsemek
33
Phrasals
turn to
v.
-e çevirmek
34
Phrasals
turn to
v.
'-e getirmek
35
Phrasals
turn to
v.
-den destek almak/istemek
36
Phrasals
turn to
v.
'-e müracaat etmek
37
Phrasals
turn to
v.
ayarını değiştirmek
38
Phrasals
turn to
v.
ayarını bir seviyeye
39
Phrasals
turn to
v.
konuma getirmek
40
Phrasals
turn to
v.
sayfa çevirmek
41
Phrasals
turn to
v.
bakışlarını yöneltmek
42
Phrasals
turn to
v.
-i bir şeye/birine adamak
43
Phrasals
turn to
v.
'-i bir şeye/birine vermek
44
Phrasals
turn to
v.
kendini adama
45
Phrasals
turn to
v.
kendini vermek
46
Phrasals
turn to
v.
dikkatini/ilgisini bir şeye kanalize etmek
47
Phrasals
turn to
v.
sadakatini/bağlılığını başkasına/başka bir şeye çevirmek
48
Phrasals
turn to
v.
başkasını/başka bir şeyi desteklemeye başlamak
49
Phrasals
turn to
v.
başka yöne dönmek
50
Phrasals
turn to
v.
taraf/saf değiştirmek
51
Phrasals
turn to
v.
-e dönüştürmek
52
Phrasals
turn to
v.
bir şey haline getirmek
53
Phrasals
turn to
v.
-e dönüşmek
54
Phrasals
turn to
v.
bir şey haline gelmek
55
Phrasals
turn to
v.
bir şey halini almak
Sens de
"turn to"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 218 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
turn to good purpose
v.
yararı dokunmak
2
General
turn one's hand to
v.
bir işle uğraşmaya başlamak
3
General
turn over the management to
v.
yönetimi devretmek
4
General
turn one's mind to
v.
kafasına takmak
5
General
turn something to one's purpose
v.
bir şeyden yararlanmak
6
General
turn to sugar
v.
bal vb şekerlenmek
7
General
turn to account
v.
kullanmak
8
General
not to turn a hair
v.
kılını bile kıpırdatmamak
9
General
not to turn a hair
v.
aldırış etmemek
10
General
turn a hand to
v.
bir işe el atmak
11
General
turn something to good account
v.
bir şeyi değerlendirmek
12
General
not to turn a hair
v.
tınmamak
13
General
turn a deaf ear to
v.
kulaklarını tıkamak
14
General
turn a deaf ear to
v.
kulak asmamak
15
General
not to turn a hair
v.
kılını kıpırdatmamak
16
General
turn to account
v.
yararlanmak
17
General
turn one's hand to
v.
bir işe el atmak
18
General
turn out to be tasteless
v.
kabak çıkmak
19
General
turn to a threat
v.
tehdit eder hale gelmek
20
General
turn out to be in the wrong
v.
haksız çıkmak
21
General
turn a deaf ear to
v.
işitmezlikten gelmek
22
General
turn somebody over to somebody
v.
teslim etmek
23
General
cause to turn
v.
dönmesine neden olmak
24
General
turn out to be
v.
çıkmak
25
General
turn a hand to
v.
bir işle uğraşmaya başlamak
26
General
turn to account
v.
değerlendirmek
27
General
turn a hand to
v.
el atmak
28
General
turn out to be right
v.
haklı çıkmak
29
General
turn out to be clear
v.
netlik kazanmak
30
General
turn against (for one person to another)
v.
aleyhine dönmek
31
General
not to turn a hair not
v.
kılını bile kıpırdatmamak
32
General
turn to hell
v.
cehenneme çevirmek
33
General
turn to hell
v.
cehenneme döndürmek
34
General
turn out to be profitable
v.
karlı çıkmak
35
General
turn to violence
v.
şiddet uygulamak
36
General
turn to violence
v.
şiddet göstermek
37
General
turn to a desert
v.
çöl olmak
38
General
turn out to be a mafia
v.
mafyalaşmak
39
General
turn a blind eye to
v.
arka plana atmak
40
General
turn a deaf ear to
v.
arka plana atmak
41
General
have nobody to turn to
v.
tutunacak dalı olmamak
42
General
have nobody to turn to
v.
tutunacak dalı kalmamak
43
General
turn a blind eye to something
v.
görmezden gelmek
44
General
turn a blind eye to something
v.
bir şeye göz yummak
45
General
turn to ashes in one's mouth
v.
tadı kaçmak
46
General
turn a blind eye to something
v.
görmezlikten gelmek
47
General
turn to dust
v.
toz olmak
48
General
turn to dust
v.
toza dönüşmek
49
General
(one's luck) to turn
v.
şeytanın bacağını kırmak
50
General
forget to turn the lights off
v.
ışığı kapatmayı unutmak
51
General
turn to advantage
v.
lehe dönmek
52
General
one's turn to come
v.
sırası gelmek
53
General
one's turn to come
v.
sıra gelmek
54
General
turn to vinegar
v.
sirkeye dönüşmek
55
General
want to turn oneself in
v.
teslim olmayı istemek
56
General
want to turn oneself in
v.
teslim olmak istemek
57
General
turn out to be a blessing in disguise
v.
bir şerrin hayırla sonuçlanması
58
General
turn out to be a blessing in disguise
v.
sonu hayra çıkmak
59
General
turn one's attention to something
v.
dikkatini (başka) bir şeye çevirmek/yöneltmek
60
General
(for a road) turn to the right
v.
yola sağa dönmek
61
General
(for a road) turn to the left
v.
yol sola dönmek
62
General
turn out to be
v.
olduğu ortaya çıkmak
63
General
turn out to one's advantage
v.
birinin lehine dönmek
64
General
turn people to stone
v.
insanları taşa çevirmek
65
General
turn to account
v.
karlı hale getirmek
66
General
turn to account
v.
avantajlı hale getirmek
67
General
turn out to be
v.
olup çıkmak
68
General
turn to mush
v.
lapaya dönmek
69
General
done to a turn
adj.
tam kararında pişmiş
70
General
done to a turn
adj.
kıvamında pişmiş
71
General
to a turn
adv.
tamamen
72
General
to a turn
adv.
mükemmel bir şekilde
73
General
to a turn
adv.
kusursuzca
Phrasals
74
Phrasals
turn (oneself to)
v.
(bir şeye kendini) adamak
75
Phrasals
turn over to
v.
(belirli bir yeri bulmak için) sayfaları karıştırmak
76
Phrasals
turn over to
v.
emanet etmek
77
Phrasals
turn over to
v.
sorumluluk yüklemek
78
Phrasals
turn over to
v.
kullanımını değiştirmek
79
Phrasals
turn over to [brit]
v.
kanal değiştirmek
80
Phrasals
turn (one) on to (something)
v.
(birini bir şeyden) haberdar etmek
81
Phrasals
turn (one) on to (something)
v.
(birini) ilgilenebileceği, sevebileceği bir şeyle tanıştırmak
82
Phrasals
turn (one) on to (something)
v.
(birine) ilgilenebileceği, sevebileceği bir şey önermek
83
Phrasals
turn someone or something to something
v.
birini/bir şeyi bir şeye döndürmek/çevirmek
84
Phrasals
turn someone or something to something
v.
birinin/bir şeyin yüzünü bir şeye döndürmek/çevirmek
85
Phrasals
turn someone or something to something
v.
birini/bir şeyi bir şeye doğru döndürmek/çevirmek
86
Phrasals
turn on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ilgi duymak
87
Phrasals
turn on to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
88
Phrasals
turn on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) yönelmek
89
Phrasals
turn on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) hayran olmak/bayılmak
90
Phrasals
turn over to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) emanet etmek
91
Phrasals
turn over to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) teslim etmek
92
Phrasals
turn over to (someone or something)
v.
sorumluluğunu/gözetimini (birine/bir şeye) vermek/bırakmak
93
Phrasals
turn over to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) vermek/bırakmak
Colloquial
94
Colloquial
done to a turn
adj.
iyice pişmiş
95
Colloquial
done to a turn
adj.
güzel pişmiş
96
Colloquial
done to a turn
adj.
dövülmüş
97
Colloquial
done to a turn
adj.
dayak yemiş
98
Colloquial
done to a turn
adj.
bir güzel benzetilmiş
99
Colloquial
done to a turn
adj.
evire çevire dövülmüş
Idioms
100
Idioms
turn a cold shoulder to
v.
ihmalkar davranmak
101
Idioms
turn a cold shoulder to
v.
kayıtsız kalmak
102
Idioms
turn a cold shoulder to
v.
yüz vermemek
103
Idioms
turn one's mind to
v.
dikkatini yöneltmek
104
Idioms
turn one's mind to
v.
üzerinde çalışmaya başlamak
105
Idioms
turn (someone) on to (something)
v.
(birinin) ilgisini (bir şeye) çekmek
106
Idioms
lose everything one has and have nowhere to turn
v.
arafat´ta soyulmuş hacıya dönmek
107
Idioms
turn to dust
v.
beş para etmemek
108
Idioms
turn to dust
v.
boşa gitmek
109
Idioms
turn to jelly
v.
dizlerinin bağı çözülmek
110
Idioms
turn something to good account
v.
değerlendirmek
111
Idioms
turn one's hand to
v.
el attığı her işin altından başarıyla kalkmak
112
Idioms
turn to dust
v.
heba olmak
113
Idioms
not to turn a hair
v.
istifini bozmamak
114
Idioms
turn one's hand to
v.
kalkıştığı her işi halletmek/başarmak
115
Idioms
turn a deaf ear to
v.
kulak asmamak
116
Idioms
turn a deaf ear to
v.
kulak tıkamak
117
Idioms
not to turn a hair
v.
kılını kıpırdatmamak
118
Idioms
not know which way to turn
v.
ne yapacağını bilmemek
119
Idioms
turn something to good account
v.
kendi yararına kullanmak
120
Idioms
not know where to turn
v.
ne yapacağını bilmemek
121
Idioms
turn to jelly
v.
pelteye dönmek
122
Idioms
be cooked to a turn
v.
tam kıvamında pişmek
123
Idioms
be cooked to a turn
v.
tam zamanında pişmek
124
Idioms
turn the page to a new life
v.
yeni bir hayata yelken açmak
125
Idioms
turn something to good account
v.
yararına kullanmak
126
Idioms
turn something to good account
v.
yararlı biçimde kullanmak
127
Idioms
turn (one's) face to the wall
v.
ölmek
128
Idioms
turn somebody out to grass
v.
birini emekli etmek
129
Idioms
turn somebody out to grass
v.
birini emekliye ayırmak
130
Idioms
turn somebody out to grass
v.
birini emekli olmaya zorlamak
131
Idioms
turn somebody out to grass
v.
birini ıskartaya çıkarmak
132
Idioms
turn (something) out to grass
v.
(hayvanı/hayvanları) çayıra salmak
133
Idioms
turn (something) out to grass
v.
(hayvanı/hayvanları) otlatmak
134
Idioms
turn (someone) out to grass
v.
(birini) emekli etmek
135
Idioms
turn (someone) out to grass
v.
(birini) emekliye ayırmak
136
Idioms
turn (someone) out to grass
v.
(birini) emekli olmaya zorlamak
137
Idioms
turn (someone) out to grass
v.
(birini) ıskartaya çıkarmak
138
Idioms
turn (something) out to grass
v.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak
139
Idioms
turn (something) out to grass
v.
(bir şeyi) yenisiyle değiştirmek
140
Idioms
turn (one's) hand to (something)
v.
(kendini bir şeye) vermek
141
Idioms
turn (one's) hand to (something)
v.
bir girişimde bulunmak
142
Idioms
turn (one's) hand to (something)
v.
(bir şeye) kalkışmak
143
Idioms
turn (one's) hand to (something)
v.
(bir şey) yapabilmek
144
Idioms
turn to windward
v.
rüzgara doğru dönmek
145
Idioms
put/turn something to good account
v.
yararlanmak
146
Idioms
put/turn something to good account
v.
değerlendirmek
147
Idioms
put/turn something to good account
v.
iyi kullanmak
148
Idioms
be done to a turn
v.
kıvamında pişmiş olmak
149
Idioms
be done to a turn
v.
tam kararında pişmiş olmak
150
Idioms
be done to a turn
v.
iyice pişmiş olmak
151
Idioms
be done to a turn
v.
güzel pişmiş olmak
152
Idioms
be done to a turn
v.
doğru sürede pişmiş olmak
153
Idioms
be done to a turn
v.
doğru/istenen sürede yapılmış olmak
154
Idioms
be done to a turn
v.
gereken şekilde/sürede yapılmış olmak
155
Idioms
be done to a turn
v.
kusursuz bir şekilde yapılmış olmak
156
Idioms
turn to jelly (of legs or knees)
v.
dizlerinin bağı çözülmek
157
Idioms
turn to jelly (of legs or knees)
v.
pelteye dönmek
158
Idioms
not know where to turn
v.
çaresiz kalmak
159
Idioms
not know where to turn
v.
nereden yardım isteyeceğini bilememek
160
Idioms
put/set/turn your mind to something
v.
bir şeyi aklına koymak
161
Idioms
put/set/turn your mind to something
v.
aklını bir işe vermek
162
Idioms
put/set/turn your mind to something
v.
kendini bir işe adamak
163
Idioms
put/set/turn your mind to something
v.
bir şeyi kafaya koymak
164
Idioms
turn (one's) back to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sırtını dönmek
165
Idioms
turn (one's) back to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) arkasını dönmek
166
Idioms
turn (one's) back to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sırtını çevirmek
167
Idioms
turn (one's) back to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sırt çevirmek
168
Idioms
turn (one's) back to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) aldırış etmemek
169
Idioms
turn (one's) back to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) geri çevirmek
170
Idioms
turn (one's) mind to (something)
v.
dikkatini (bir şeye) yöneltmek
171
Idioms
turn (one's) mind to (something)
v.
aklını (bir şeye) vermek
172
Idioms
turn (one's) mind to (something)
v.
(bir şeye) odaklanmak
173
Idioms
turn (something) to (one's) advantage
v.
(bir şeyi birinin) avantajına çevirmek
174
Idioms
turn (something) to (one's) advantage
v.
(bir şeyi birinin) lehine çevirmek
175
Idioms
turn (something) to (one's) advantage
v.
bir şeyi avantaja/fırsata çevirmek
176
Idioms
turn (something) to (one's) advantage
v.
(bir şeyi birinin) yararına çevirmek
177
Idioms
turn (something) to account
v.
(bir şeyden) fayda sağlamak
178
Idioms
turn (something) to account
v.
(bir şeyden) kar sağlamak
179
Idioms
turn (something) to account
v.
(bir şeyden) kazanç sağlamak
180
Idioms
turn (something) to account
v.
(bir şeyden) yararlanmak
181
Idioms
turn (something) to account
v.
(bir şeyi) karlı/avantajlı hale getirmek
182
Idioms
turn a deaf ear (to someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kulak ardı etmek
183
Idioms
turn a deaf ear (to someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kulak asmamak
184
Idioms
turn a deaf ear (to someone or something)
v.
(birine/bir şeye) aldırmamak
185
Idioms
turn a deaf ear (to someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) duymazdan gelmek
186
Idioms
turn a deaf ear (to someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) duymazdan gelmek
187
Idioms
turn a deaf ear (to someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kulaklarını tıkamak
188
Idioms
turn hand to
v.
-e el atmak
189
Idioms
turn hand to
v.
ile uğraşmaya başlamak
190
Idioms
turn out to be (someone or something)
v.
(biri/bir şey) çıkmak
191
Idioms
turn out to be (someone or something)
v.
(biri/bir şey) olduğu ortaya çıkmak
192
Idioms
turn something to advantage
v.
bir şeyi avantaja/fırsata çevirmek
193
Idioms
turn something to your advantage
v.
bir şeyi lehine/avantajına çevirmek
194
Idioms
turn to good account
v.
değerlendirmek
195
Idioms
turn to good account
v.
yararına kullanmak
196
Idioms
turn to good account
v.
iyi kullanmak
197
Idioms
turn to good account
v.
yararlanmak
198
Idioms
turn to good account
v.
yararına çevirmek
199
Idioms
turn your hand to something
v.
bir şeye el atmak
200
Idioms
turn your hand to something
v.
bir şeye girişmek
201
Idioms
turn your hand to something
v.
bir şeye kalkışmak
202
Idioms
turn your hand to something
v.
bir şey yapmaya başlamak
203
Idioms
(enough to make one) turn over in one's grave
expr.
birini mezarında ters çevirmeye yetecek kadar
204
Idioms
(enough to make one) turn over in one's grave
expr.
birinin mezarında kemiklerini sızlatacak kadar
Speaking
205
Speaking
turn on the lights to save your eyes
expr.
gözlerinizi yormamak için ışığı açın
206
Speaking
turn it to the left
expr.
sola çevir
207
Speaking
turn it to the left
expr.
sola döndür
208
Speaking
turn it to the right
expr.
sağa çevir
209
Speaking
your turn to choose
expr.
seçme sırası sende
210
Speaking
turn it to the right
expr.
sağa döndür
Law
211
Law
turn to prosecution
v.
savcılığa başvurmak
212
Law
turn to prosecution
v.
savcılığa şikayet etmek
Politics
213
Politics
these possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable
expr.
bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir
Technical
214
Technical
turn to turn fault
n.
sargılar arası kısa devre
Automotive
215
Automotive
days to turn
n.
stok devir süresi
Sport
216
Sport
turn to the right
v.
sağa dönmek
217
Sport
turn to the left
v.
sola dönmek
Slang
218
Slang
turn/go to mush
v.
(beyin/akıl) ambale olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of turn to
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy