ustalık - Turc Anglais Dictionnaire

ustalık

Sens de "ustalık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 71 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ustalık craftsmanship n.
Over 85 years of craftsmanship and tradition meet in Président products.
85 yılı aşkın ustalık ve gelenek Président ürünlerinde buluşuyor.

More Sentences
ustalık mastership n.
General
ustalık ingenuity n.
The job requires a lot of ingenuity.
Bu iş çok ustalık gerektiriyor.

More Sentences
ustalık virtuosity n.
Virtuosity requires years of daily practice from childhood.
Ustalık çocukluktan itibaren günlük pratikte yıllar gerektirir.

More Sentences
ustalık mastery n.
We might not reach Aurelius’s level of mastery.
Aurelius'un ustalık seviyesine ulaşamayabiliriz.

More Sentences
ustalık feat n.
The player performed a wonderful feat.
Oyuncu, harika bir ustalık sergiledi.

More Sentences
ustalık skill n.
He plays the role of Macbeth with great skill.
Macbeth rolünü büyük bir ustalıkla oynuyor.

More Sentences
ustalık trick n.
ustalık masterstroke n.
ustalık dodgery n.
ustalık artifice n.
ustalık dexterity n.
ustalık a twist of the wrist n.
ustalık competence n.
ustalık diplomacy n.
ustalık masterliness n.
ustalık perfection n.
ustalık craft n.
ustalık wizardry n.
ustalık deftness n.
ustalık art n.
ustalık ingeniousness n.
ustalık handiness n.
ustalık skillfulness n.
ustalık knack n.
ustalık subtility n.
ustalık sleight n.
ustalık expertise n.
ustalık artfulness n.
ustalık hand n.
ustalık finesse n.
ustalık dexterousness n.
ustalık subtlety n.
ustalık expertness n.
ustalık facileness n.
ustalık facility n.
ustalık know-how n.
ustalık ability n.
ustalık proficiency n.
ustalık workmanship n.
ustalık stunt n.
ustalık foremanship n.
ustalık dextrousness n.
ustalık skilfulness n.
ustalık adroitness n.
ustalık technique n.
ustalık magistery [obsolete] n.
ustalık masterdom n.
ustalık masterhood n.
ustalık hability n.
ustalık maysterdome [obsolete] n.
ustalık moxie n.
ustalık compass [obsolete] n.
ustalık ingenie [obsolete] n.
ustalık ingeniosity n.
ustalık curiousness n.
ustalık fashion [obsolete] n.
ustalık featness n.
ustalık panurgy n.
ustalık subtilism n.
ustalık subtilty n.
ustalık subtleness n.
ustalık fu n.
ustalık smart adj.
Idioms
ustalık sense of craft n.
ustalık a fine Italian hand expr.
Trade/Economic
ustalık proficiency n.
ustalık technical competence n.
ustalık skill n.
Technical
ustalık facility n.
Archaic
ustalık curiosity n.

Sens de "ustalık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 62 résultat(s)

Turc Anglais
General
ustalık isteyen tricky adj.
Changing the engine oil can be a tricky job.
Motor yağını değiştirmek ustalık isteyen bir iş olabilir.

More Sentences
ustalık gerektiren skilful adj.
That is a skilful operation.
Bu ustalık gerektiren bir işlemdir.

More Sentences
ilişkilerinde ustalık gösteren kimse diplomat n.
ilişkilerde ustalık diplomacy n.
siyasi ustalık statecraft n.
kılıç kullanmakta ustalık swordsmanship n.
başkalarıyla ilişkide ustalık diplomacy n.
ustalık bilgisi know-how n.
ustalık diploması master craftsman's diploma n.
ustalık gerektirme trickiness n.
ustalık gerektiren iş trick work n.
ustalık kazanma mastering n.
ustalık konumu masterdom n.
ustalık eseri master work n.
ustalık konumu maysterdome [obsolete] n.
üstünlükleri düşmanlık yaratmadan güvenceye alma konusundaki ustalık diplomacy n.
aşırı ustalık overingenuity n.
zihinsel ustalık dexterity n.
esere yansıyan ustalık feel (for) n.
ustalık eğitimi mastery training n.
ustalık kazanmak acquire skills v.
ustalık gerektirmek require competence v.
ustalık gerektirmek require a knack v.
ustalık gerektirmek need a heck of a knack to do v.
ustalık gerektirmek require expertise v.
(sanatta) ustalık kazanmak mistress v.
ustalık kazandırmak science v.
(karakter, yeterlilik, ustalık) nihai bir şekle doğru gelişmek shape v.
ustalık gerektiren skilled adj.
ustalık gerektiren artful adj.
ustalık isteyen artful adj.
ustalık gerektiren skillful adj.
ustalık ve dikkat isteyen tricky adj.
ustalık isteyen dodgy [uk] adj.
ustalık gerektiren pretty adj.
Colloquial
eldeki işe tamamen konsantre olup ustalık sergileyen dialled-in adj.
eldeki işe tamamen konsantre olup ustalık sergileyen dialed in adj.
Idioms
belli bir alanda ustalık a fine Italian hand n.
bir şeyde rahatlık/alışkanlık/ustalık kazanmak get in the swing of things v.
bir şeyde rahatlık/alışkanlık/ustalık kazanmak get into the swing of it v.
hız ve ustalık kazanmak get into your stride [uk] v.
bir şeyde rahatlık/alışkanlık/ustalık kazanmak get in the swing of it v.
bir şeyde rahatlık/alışkanlık/ustalık kazanmak get into the swing of things v.
hız ve ustalık kazanmak hit your stride v.
ustalık döneminde at (one's) best expr.
ustalık/uzmanlık seviyesine to a fine art expr.
Trade/Economic
bir işi yapmak için kullanılan sanat ve ustalık workmanship n.
ustalık belgesi certificate of mastership n.
ustalık belgesi certificate of proficiency n.
işi ustalık/beceri gerektirmeyen hale dönüştürme deskilling n.
Politics
keyfi güç kullanımına meyilli siyasi ustalık machiavelism n.
Computer
menzilli silahlar kullanmada ustalık dexterity n.
Education
ustalık dersi masterclass n.
ustalık dersi master class n.
ustalık sınıf masterclass n.
ustalık sınıf master class n.
Military
ustalık seviyesi skill level n.
atıcılıkta gösterilen ustalık marksmanship n.
Art
ustalık sınıfı master class n.
Music
piyanoyla yapılan ustalık gösterisi pianistics n.
Archaic
(işi) ustalık ve tasarrufla halletmek housewife v.
Slang
(teknik ve stil açısından) ustalık sergileyen down adj.