verici - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

verici



Sens de "verici" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
verici transmitter n.
General
verici giver n.
verici donor n.
verici portoir n.
verici giving adj.
verici transmitting adj.
verici bonair adj.
Technical
verici emitter n.
verici x-mitter n.
verici feeder n.
verici sender n.
verici transmitter n.
verici broadcasting transmitter n.
Telecom
verici transmitter n.
Electric
verici emitter n.
Aeronautic
verici x miter n.
Medical
verici vendor n.
Linguistics
verici sender n.
verici transmitter n.
Archaic
verici communicative adj.

Sens de "verici" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
memnuniyet verici pleasing adj.
bilgi verici informative adj.
heyecan verici exciting adj.
General
zarar verici olma balefulness n.
lezzet verici flavorer n.
utanç verici davranış infamy n.
korsan verici pirate sender n.
verici testi transmit test n.
yedek verici relay transmitters n.
heyecan verici şey sensation n.
verici istasyon transmitting station n.
güç verici energiser n.
keder verici griever n.
utanç verici şey stigma n.
loş ve sıkıntı verici olma durumu dismalness n.
gayret verici enthusing n.
utanç verici şey reproach n.
umut verici şey promise n.
bilgi verici etiketleme informative labelling n.
karar verici policy maker n.
hayret verici miraculousness n.
utanç verici kişi disgracer n.
kuvvet verici ilaç tonic n.
verici ses çıkışı transmit audio in n.
haber verici communicator n.
kudret verici energiser n.
içinde az miktarda sağlık verici mineraller bulunduran içme suyu çeşidi mineral water n.
verici öz testi transmit self test n.
renk verici madde tinction n.
akıllı ve yaşlı öğüt verici kimse nestor n.
koku verici aromatiser n.
koku verici aromatizer n.
verici düzeyi donor level n.
alıcı verici duplexer n.
karar verici decision-maker n.
alıcı verici two-way radio n.
heyecan verici olay excitement n.
endişe verici haberler alarming news n.
korku verici tecrübe frightening experience n.
cesaret verici ilerleme encouraging progress n.
talihsiz/esef verici bir gelişme a regrettable development n.
talihsiz/esef verici bir gelişme an unfortunate development n.
enerji verici energy booster n.
güç verici energizer n.
kudret verici energizer n.
lezzet verici flavourer n.
utanç verici anlar embarrassing moments n.
motivasyon verici poster motivational poster n.
uzun heyecan verici yolculuk/seyahat odyssey n.
radyoda verici anten radiator n.
karar verici administrator n.
örnek verici adducer n.
dehşet verici olay nightmare n.
bir yere bağlı olunmayan heyecan verici hayat tarzı nomadism n.
heyecan verici hikaye thrill n.
heyecan verici kimse thriller n.
heyecan verici olma thrillingness n.
heyecan verici çağrı trumpet call n.
acı verici ufak yaralanma tweak n.
mahsul verici yielder n.
ilham verici sözler inspirational quotes n.
utanç verici yanlış anlama embroglio n.
kenevirden elde edilen keyif verici maddeler bang n.
zarar verici olma unwholesomeness n.
zarar verici etki blast n.
bir grup utanç verici insan arasındaki normal ve iyi huylu kimse white sheep n.
utanç verici hata whoopsie n.
acı verici deneyim wringer n.
utanç verici hata boob [uk] n.
heyecan verici deneyim head trip n.
ilham verici söz homily n.
zarar verici hurter n.
karar verici decider n.
zarar verici şey detrimental n.
gizli karar verici grey eminence n.
dehşet verici bir olayın ikincil sonucu grue n.
utanç verici durum hobble [dialect] [uk] n.
utanç verici şey odium n.
hayret verici şey opposal [obsolete] n.
utanç verici davranış opprobrium n.
zarar verici etki rust [obsolete] n.
oksijen verici aygıt oxidator [obsolete] n.
utanç verici olma disgracefulness n.
kuşku verici olma disputableness n.
kuşku verici olma disputacity n.
utanç verici olay incident n.
utanç verici hareket infamy n.
utanç verici olay infamy n.
enerji verici energizer n.
keyif verici etkileri için alınan ilaç drug of abuse n.
keyif verici etkileri için alınan ilaç street drug n.
keyif verici madde alımını durdurma drug withdrawal n.
rahatsızlık verici şey incommodity n.
bilgi verici yazı paper n.
heyecan verici güç pow n.
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru sarbacane n.
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru sarbican n.
utanç verici durum fix n.
utanç verici faaliyetin halka duyurulması outing n.
utanç verici hususlar pudenda n.
utanç verici husus pudendum n.
ilham verici kimse schoolmaster n.
utanç verici olma shamefulness n.
acı verici durum crucifixion n.
şifa verici girişim crusade n.
utanç verici şey skeleton n.
eğim verici slanter n.
ilham verici konuşma inspirational speech n.
enerji verici madde stimulative n.
heyecan verici bir hale sokmak sensationalize v.
umut verici bir tablo çizmek paint a promising picture v.
ümit verici olmak have a chance v.
umut verici görünmek look promising v.
ümit verici olmak be promising v.
heyecan verici yapmak sensationalise v.
heyecan verici yapmak sensationalize v.
heyecan verici bir hale sokmak sensationalise v.
içine (keyif verici) madde eklemek lace v.
utanç verici bir ceza vermek baffle [obsolete] v.
utanç verici duruma düşürmek baffle [obsolete] v.
ümit verici bir aşamaya gelmek blossom v.
ilişkilerde verici olmak give v.
zarar verici faaliyetleri gizleyerek çevre dostuymuş gibi görünmeye çalışmak greenwash v.
utanç verici bir duruma düşürmek set [dialect] v.
utanç verici sinful adj.
hayret verici surprising adj.
dehşet verici grisly adj.
çok heyecan verici breathtaking adj.
utanç verici shameful adj.
endişe verici fraught adj.
heyecan verici stirring adj.
zevk verici savoring adj.
cesaret verici encouraging adj.
örnek verici exemplary adj.
heyecan verici sensational adj.
hayret verici bewildering adj.
keder verici grievous adj.
gurur verici proud adj.
hayat verici exhilarant adj.
nasihat verici hortatory adj.
heyecan verici orgiastic adj.
endişe verici frowning adj.
utanç verici opprobrious adj.
hayret verici marvelous adj.
dehşet verici dreadful adj.
yön verici collimating adj.
zarar verici malignant adj.
dehşet verici terrible adj.
ümit verici olmayan unpromising adj.
hayret verici stupendous adj.
memnuniyet verici gratifying adj.
korku verici terrifying adj.
zarar verici debilitative adj.
hayret verici marvellous adj.
zevk verici delightsome adj.
umut verici promising adj.
şifa verici healthful adj.
heyecan verici electric adj.
daha keder verici woefuller adj.
dehşet verici stupendous adj.
hayret verici astounding adj.
kaygı verici worrisome adj.
umut verici hopeful adj.
keder verici woesome adj.
dehşet verici sustaining adj.
keder verici evilest adj.
utanç verici inglorious adj.
nefret verici abominable adj.
endişe verici uneasy adj.
endişe verici threatening adj.
dehşet verici appalling adj.
çok heyecan verici thrilling adj.
ümit verici rewarding adj.
heyecan verici enthusing adj.
dehşet verici fearful adj.
zarar verici damaging adj.
hüzün verici gloomy adj.
ümit verici encouraging adj.
zevk verici savouring adj.
endişe verici worrying adj.
en keder verici woefullest adj.
hayret verici amazing adj.
nasihat verici hortative adj.
utanç verici discreditable adj.
zarar verici unwholesome adj.
zarar verici enervating adj.
zarar verici knockout adj.
şehvet verici lascivious adj.
ilham verici inspirational adj.
endişe verici disquieting adj.
dehşet verici cataclysmic adj.
destek verici supportive adj.
kaygı verici ominous adj.
ümit verici promising adj.
zevk verici orgiastic adj.
fikir verici suggestive adj.
endişe verici worrisome adj.
şifa verici curative adj.
loş ve sıkıntı verici dismal adj.
utanç verici disgraceful adj.
zarar verici impairing adj.
arzu verici aphrodisiac adj.
kabız verici binding adj.
hayret verici miraculous adj.
güven verici reassuring adj.
hayret verici stunning adj.
heyecan verici exciting adj.
ümit verici hopeful adj.
evham verici hallucinatory adj.
hüzün verici melancholic adj.
hayret verici astonishing adj.
kuvvet verici roborant adj.
şaşkınlık verici mesmeric adj.
dehşet verici frightening adj.
neşe verici merry adj.
huzur verici restful adj.
zarar verici mischievous adj.
utanç verici infamous adj.
nefret verici hateful adj.
ibret verici exemplary adj.
zarar verici counterproductive adj.
dehşet verici gruesome adj.
dehşet verici horrible adj.
şevk verici enthusing adj.
dehşet verici awesome adj.
neşe verici jolly adj.
zevk verici luxurious adj.
ümit verici rosy adj.
hayat verici exhilarative adj.
keyif verici delighting adj.
dehşet verici horrific adj.
keder verici eviler adj.
heyecan verici rousing adj.
umut verici encouraging adj.
gayret verici hortative adj.
heyecan verici thrilling adj.
macera dolu ve heyecan verici (hikaye/roman vb) swashbuckling adj.
sıkıntı verici draggy adj.
vücuda zarar verici injurious adj.
nasihat verici sermonising adj.
enerji verici energizing adj.
uyuşukluk verici narcotic adj.
zarar verici olmayan nonmalignant adj.
zarar verici olmayan nonmalicious adj.
keyif verici nitelikte olmayan nonintoxicating adj.
zarar verici olmayan noninjurious adj.
zarar verici noxal adj.
onur verici honourary adj.
üzüntü verici distressing adj.
üzüntü verici upsetting adj.
üzüntü verici saddening adj.
endişe verici agitative adj.
bilgi verici illuminating adj.
haber verici premonitory adj.
acı verici agonizing adj.
acı verici agonising adj.
zarar verici detrimental adj.
dehşet verici terrifying adj.
rahatsızlık verici nettlesome adj.
sıkıntı verici nettlesome adj.
cesaret verici heartening adj.
acı verici biting adj.
ışık verici illuminating adj.
dehşet verici awe-inspiring adj.
zarar verici counter-productive adj.
zahmet verici inconvenient adj.
ıstırap verici distressing adj.
korku verici fearful adj.
umut verici rosy adj.
gurur verici sublime adj.
izin verici permissive adj.
zarar verici prejudicial adj.
ziyan verici prejudicial adj.
hasar verici detrimental adj.
emniyet verici assuring adj.
verici olmayan ungiving adj.
dehşet verici morbid adj.
rahatsızlık verici unsettling adj.
endişe verici alarming adj.
moral verici uplifting adj.
memnuniyet verici heart-warming adj.
mutluluk verici pleasing adj.
umut verici hope-inspiring adj.
onur verici honorary adj.
onur verici flattering adj.
dehşet verici blood curdling adj.
ümit verici promotive adj.
cesaret verici promotive adj.
kaygı verici perturbative adj.
cesaret verici hortatory adj.
nasihat verici sermonizing adj.
enerji verici energising adj.
enerji verici energiser adj.
zarar verici olmayan non-malignant adj.
en umut verici most promising adj.
elem verici dolent adj.
ders verici didactical adj.
ders verici instructive adj.
ders verici instuctive adj.
ders verici informative adj.
ders verici didactic adj.
ders verici educational adj.
mutluluk verici felicific adj.
mahrem ve şok verici/skandal bilgiler içeren tell-all adj.
mahrem ve şok verici/skandal bilgiler veren tell-all adj.
aroma verici flavorant adj.
korku verici scary adj.
şaşkınlık verici astonishing adj.
şaşkınlık verici astonishing adj.
endişe verici concerning adj.
vücuda canlılık verici adaptogenic adj.
cesaret verici adhortatory adj.
hüzün verici adust adj.
nasihat verici adhortatory adj.
üzüntü verici afflicting adj.
ıstırap verici afflicting adj.
dehşet verici affrightful [obsolete] adj.
korku verici affrightful [obsolete] adj.
ceza verici relatiative adj.
hacim verici volumizing adj.
kaygı verici teratical [obsolete] adj.
dehşet verici terrific adj.
korku verici terrorful adj.
dehşet verici terrorful adj.
heyecan verici thrillant [obsolete] adj.
heyecan verici niteliklere sahip olan thrilly adj.
kaygı verici thundery adj.
endişe verici thundery adj.
heyecan verici tinglish adj.
heyecan verici titillating adj.
eziyet verici tormentful adj.
heyecan verici transportive adj.
son derece heyecan verici/popüler red hot adj.
çok heyecan verici electric adj.
endişe verici olmayan unalarming adj.
zahmet verici unconvenient adj.
endişe verici olmayan unfraught adj.
utanç verici unglorious adj.
dehşet verici ungodly adj.
ümit verici olmayan unhopeful adj.
bilgi verici olmayan uninforming [us] adj.
neşe verici jolly adj.
enerji verici energy-giving adj.
hayret verici olmayan unmiraculous adj.
güven verici olmayan unreassuring adj.
hüzün verici sad adj.
hayret verici eye-opening adj.
heyecan verici jiggy adj.
utanç verici vituperrious adj.
şehvet verici lascious adj.
şehvet verici lascivient adj.
arzu verici venereous adj.
ümit verici likely adj.
sıkıntı verici lonely adj.
acı verici bitter [obsolete] adj.
içerik açısından zengin veya memnuniyet verici marrowy adj.
heyecan verici hair-raising adj.
hayret verici whapping adj.
hayret verici wonderful [obsolete] adj.
hayret verici wondred adj.
zarar verici blighting adj.
acı verici boisterous [obsolete] adj.
ilham verici happening adj.
hayret verici merveilleux adj.
dehşet verici chilling adj.
ümit verici fair adj.
heyecan verici high adj.
onur verici honorific adj.
utanç verici miserable adj.
moral verici moralistic adj.
utanç verici reproachable adj.
heyecan verici galvanizing adj.
heyecan verici galvanising adj.
heyecan verici galvanizing adj.
heyecan verici galvanising adj.
acı verici hurting adj.
rahatsızlık verici hurting adj.
memnuniyet verici liefsome adj.
şehvet verici likerous [obsolete] adj.
hasar verici lossful adj.
utanç verici lowdown adj.
utanç verici low-down adj.
ışık verici luminant adj.
heyecan verici burning adj.
zarar verici damnific adj.
memnuniyet verici desiderable [obsolete] adj.
memnuniyet verici gratulate [obsolete] adj.
acı verici griping adj.
dehşet verici grisy [obsolete] adj.
korku verici grizzly adj.
dehşet verici grooly adj.
sıkıntı verici gruesome adj.
çok keder verici heartrending adj.
çok keder verici heart-rending adj.
nefret verici odible adj.
utanç verici offending adj.
utanç verici offensive [obsolete] adj.
aşırı endişe verici overfraught adj.
esef verici rueful adj.
utanç verici disgracious [obsolete] adj.
korku verici dismayful adj.
endişe verici dismayful adj.
utanç verici disreputable adj.
dehşet verici infandous [obsolete] adj.
zarar verici infest [obsolete] adj.
zarar verici infestuous [obsolete] adj.
memnuniyet verici ingratiating adj.
memnuniyet verici ingratiatory adj.
ilham verici inspiratory adj.
endişe verici disturbant adj.
endişe verici disturbative adj.
dehşet verici dread adj.
sıkıntı verici incommodate [obsolete] adj.
rahatsızlık verici incommodate [obsolete] adj.
hasar verici incommodious [obsolete] adj.
huzur verici pacifical adj.
memnuniyet verici favorable adj.
mutluluk verici favorable adj.
memnuniyet verici favourable adj.
mutluluk verici favourable adj.
endişe verici fearful adj.
dehşet verici fearsome adj.
dehşet verici ferocious adj.
şehvet verici pornerastic adj.
heyecan verici pow adj.
kaygı verici concerning adj.
endişe verici discomforting adj.
ilham verici divine adj.
utanç verici suç işlemiş flagitious adj.
onur verici flatterous [obsolete] adj.
kaygı verici oracular adj.
endişe verici orgulous adj.
utanç verici pudendous adj.
utanç verici pudibund adj.
ümit verici roseate adj.
umut verici roseate adj.
dehşet verici schrecklich adj.
heyecan verici sensiferous adj.
ders verici sermonic adj.
ders verici sermonical adj.
dehşet verici shattering adj.
utanç verici shendful adj.
heyecan verici şekilde hızlı slam-bang adj.
heyecan verici slam-bang adj.
acı verici slashing adj.
rahatsızlık verici uncanny adj.
keyif verici sportful adj.
utanç verici undignified adj.
huzur verici bir şekilde balmily adv.
hayat verici bir şekilde inspiritingly adv.
kaygı verici bir şekilde ominously adv.
ümit verici bir şekilde rosily adv.
zarar verici bir biçimde balefully adv.
kaygı verici biçimde doomfully adv.
utanç verici bir şekilde disgracefully adv.
utanç verici bir şekilde ingloriously adv.
kaygı verici bir şekilde doomily adv.
cesaret verici bir şekilde hearteningly adv.
bilgi verici bir şekilde informatorily adv.
ilham verici bir şekilde inspirationally adv.
hayret verici biçimde marvellously adv.
ümit verici bir biçimde rewardingly adv.
sıkıntı verici şekilde worrisomely adv.
dehşet verici bir şekilde cataclysmically adv.
heyecan verici bir şekilde breathtakingly adv.
ilham verici bir şekilde inspiringly adv.
nasihat verici bir biçimde hortatively adv.
heyecan verici bir biçimde rousingly adv.
umut verici bir şekilde promisingly adv.
utanç verici bir halde disgracefully adv.
utanç verici biçimde abjectly adv.
sıkıntı verici bir şekilde depressingly adv.
dehşet verici bir şekilde horrifically adv.
zarar verici şekilde perniciously adv.
endişe verici oranda/derecede at the alarming rate adv.
hayret verici biçimde marvelously adv.
ümit verici olmayan bir şekilde unhopefully adv.
utanç verici bir şekilde unpardonably adv.
endişe verici bir şekilde unsettlingly adv.
hayret verici wonderfully adv.
memnuniyet verici veya uygun olması koşuluyla on liking adv.
dehşet verici şekilde fearfully adv.
endişe verici şekilde fearfully adv.
utanç verici bir şekilde stigmatically adv.
hayret verici bir şekilde surprisingly adv.
Phrasals
biri hakkında hayret verici bir şey bulmak find someone out v.
birini/bir şeyi heyecan verici bir hale getirmek jazz someone/something up v.
Phrases
hayret verici biçimde à merveille [french] adv.
kimini etkilemeyen olay bazısına da dehşet verici gelir the same fire that melts the butter hardens the egg expr.
dehşet verici eşitsizlikler the appalling disparities expr.
heyecan verici to shout about expr.
Colloquial
başıma gelen en heyecan verici şeylerden biri one of the most exciting things that's happened to me n.
ibret verici a case in point n.
moral verici morale booster n.
son derece kaygı verici bir gelişme a highly worrisome development n.
heyecan verici şey thriller-diller n.
güven verici yaklaşım warm fuzzy n.
çok heyecan verici (biri/bir şey) hang of a (someone or something) n.
heyecan verici kimse hot stuff n.
çok heyecan verici şey eyepopper n.