|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
water ski n.
|
su kayağı |
|
Tom told me he was good at water skiing.
Tom bana su kayağında iyi olduğunu söylemişti.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
drinking water n.
|
içme suyu |
|
In these countries people must be made aware of the need to save precious drinking water resources.
Bu ülkelerde insanlar, değerli içme suyu kaynaklarının korunması gerektiği konusunda bilinçlendirilmelidir.
More Sentences
|
| 3 |
Common Usage |
water buffalo n.
|
manda |
|
The farmers use water buffalos to plow rice fields.
Çiftçiler pirinç tarlalarını sürmek için manda kullanıyor.
More Sentences
|
| 4 |
Common Usage |
sea water n.
|
deniz suyu |
|
They say amniotic fluid has roughly the same composition as sea water.
Amniyotik sıvının deniz suyuyla aşağı yukarı aynı bileşime sahip olduğunu söylüyorlar.
More Sentences
|
| 5 |
Common Usage |
potable water n.
|
içme suyu |
|
I had barely enough potable water for a week.
Ancak bir hafta yeterli içme suyumuz vardı.
More Sentences
|
| 6 |
Common Usage |
waste water n.
|
atık su |
|
Environmental protection is important, whether it concerns waste water, packaging or emissions.
Atık su, ambalaj veya emisyonlar söz konusu olduğunda çevrenin korunması önemlidir.
More Sentences
|
| 7 |
Common Usage |
lack of water n.
|
susuzluk |
|
The plants died for lack of water.
Bitkiler susuzluktan öldü.
More Sentences
|
| 8 |
Common Usage |
water basin n.
|
su havzası |
|
We agree that water basin areas are not suitable bases for water pricing policies in all regions.
Su havzası alanlarının tüm bölgelerde su fiyatlandırma politikaları için uygun temeller olmadığı konusunda hemfikiriz.
More Sentences
|
| 9 |
Common Usage |
water v.
|
sulamak |
|
I dug, planted and watered this place all by myself.
Bu yeri tek başıma belledim, ektim, suladım.
More Sentences
|
| General |
|
| 10 |
General |
water polo n.
|
su topu |
|
Tom joined the water polo team.
Tom su topu takımına katıldı.
More Sentences
|
| 11 |
General |
boiling water n.
|
kaynar su |
|
It's cruel to put a live lobster into a pot of boiling water.
Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir tencereye koymak zalimliktir.
More Sentences
|
| 12 |
General |
water treatment n.
|
su arıtması |
|
Excluding water treatment and distribution for the time being seems to me to be a wise policy.
Su arıtma ve dağıtımını şimdilik hariç tutmak bana akıllıca bir politika gibi görünüyor.
More Sentences
|
| 13 |
General |
tonic water n.
|
tonik |
|
I want vodka with tonic water.
Tonik su ile votka istiyorum.
More Sentences
|
| 14 |
General |
water park n.
|
su parkı |
|
Tom and Mary went to the water park.
Tom ve Mary su parkına gittiler.
More Sentences
|
| 15 |
General |
well water n.
|
kuyu suyu |
|
Tom boiled the well water so it would be safe to drink.
Tom içmek güvenli olsun diye kuyu suyunu kaynattı.
More Sentences
|
| 16 |
General |
ground water n.
|
yeraltı suyu |
|
These can be limited where there is reason, for example in relation to ground water.
Bunlar, örneğin yeraltı sularıyla ilgili olarak, gerekli olduğu durumlarda sınırlandırılabilir.
More Sentences
|
| 17 |
General |
river water n.
|
nehir suyu |
|
The river water is not good.
Nehir suyu iyi değil.
More Sentences
|
| 18 |
General |
water bottle n.
|
su şişesi |
|
Please fill this water bottle.
Lütfen bu su şişesini doldurun.
More Sentences
|
| 19 |
General |
water tower n.
|
su kulesi |
|
If you look over there, you can see a defunct water tower.
Şuraya bakarsanız, kullanılmayan bir su kulesi görebilirsiniz.
More Sentences
|
| 20 |
General |
water bird n.
|
su kuşu |
|
A goose is a water bird.
Kaz bir su kuşudur.
More Sentences
|
|
|
| 21 |
General |
lake water n.
|
göl suyu |
|
The lake water is very cold.
Göl suyu çok soğuktur.
More Sentences
|
| 22 |
General |
supply of water n.
|
su temini |
|
We depend upon the river for the supply of water to drink.
Biz içecek suyun temini için nehre bağlıyız.
More Sentences
|
| 23 |
General |
water quality n.
|
su kalitesi |
|
Local authorities alone cannot shoulder the financial burden of ensuring that water quality remains high.
Yerel yönetimler su kalitesinin yüksek kalmasını sağlamanın mali yükünü tek başlarına omuzlayamazlar.
More Sentences
|
| 24 |
General |
water storage n.
|
su depolama |
|
Oxfam is spending EUR 200 000 on emergency water storage and distribution facilities and sanitation.
Oxfam, acil su depolama ve dağıtım tesisleri ile sanitasyon için 200.000 avro harcıyor.
More Sentences
|
| 25 |
General |
water pollution n.
|
su kirliliği |
|
The question now arises as to how we manage water shortages and water pollution.
Şimdi su kıtlığını ve su kirliliğini nasıl yöneteceğimiz sorusu ortaya çıkıyor.
More Sentences
|
| 26 |
General |
tap water n.
|
çeşme suyu |
|
It's not safe to drink the tap water here.
Burada çeşme suyu içmek güvenli değil.
More Sentences
|
| 27 |
General |
water company n.
|
su şirketi |
|
Dan was fired from his job at the water company.
Dan su şirketindeki işinden kovulmuştu.
More Sentences
|
| 28 |
General |
water heater n.
|
şofben |
|
We need to replace our water heater.
Şofbenimizi değiştirmemiz gerekiyor.
More Sentences
|
| 29 |
General |
water pistol n.
|
su tabancası |
|
The only weapons I have in my home are water pistols.
Evimdeki tek silah su tabancası.
More Sentences
|
| 30 |
General |
hot water bottle n.
|
sıcak su torbası |
|
Tom put a hot water bottle on Mary's forehead.
Tom, Mary'nin alnına bir sıcak su torbası koydu.
More Sentences
|
| 31 |
General |
salt water n.
|
tuzlu su |
|
Is it possible to drink salt water?
Tuzlu su içmek mümkün müdür?
More Sentences
|
| 32 |
General |
fresh water n.
|
tatlı su |
|
At least half the world's population will have fresh water.
Dünya nüfusunun en az yarısı tatlı suya kavuşacak.
More Sentences
|
| 33 |
General |
ice water n.
|
buzlu su |
|
They carry rainwater and ice water from the Alps and the Carpathians to the North Sea and the Baltic.
Alpler ve Karpatlar'dan Kuzey Denizi ve Baltık'a yağmur suyu ve buzlu su taşırlar.
More Sentences
|
| 34 |
General |
spring water n.
|
kaynak suyu |
|
This is pure spring water.
Bu saf kaynak suyudur.
More Sentences
|
| 35 |
General |
water shortage n.
|
su sıkıntısı |
|
It also stems from the water shortage, which might lead to epidemics.
Ayrıca salgın hastalıklara yol açabilecek su sıkıntısından da kaynaklanıyor.
More Sentences
|
| 36 |
General |
water bed n.
|
su yatağı |
|
Have you ever slept on a water bed?
Hiç su yatağında uyudun mu?
More Sentences
|
| 37 |
General |
water supply n.
|
su temini |
|
Further substantial efforts are required for example with respect to education, health and water supplies.
Örneğin eğitim, sağlık ve su temini ile ilgili olarak büyük ilave çabalara ihtiyaç vardır.
More Sentences
|
| 38 |
General |
rain water n.
|
yağmur suyu |
|
In Brussels, I am very glad to say, the regularity of rain water is not in doubt.
Brüksel'de, yağmur suyunun düzenliliğinden şüphe duyulmadığını söylemekten memnuniyet duyuyorum.
More Sentences
|
| 39 |
General |
water dispenser n.
|
su dağıtıcısı |
|
This refrigerator has an integrated ice and water dispenser.
Bu buzdolabında entegre bir buz ve su dağıtıcısı var.
More Sentences
|
| 40 |
General |
level of water n.
|
su seviyesi |
|
The level of water in the river has risen.
Nehirdeki su seviyesi yükseldi.
More Sentences
|
|
|
| 41 |
General |
water level n.
|
suyun seviyesi |
|
Across Europe, this bill will rise and rise like the water level.
Avrupa genelinde bu fatura su seviyesi gibi yükseldikçe yükselecektir.
More Sentences
|
| 42 |
General |
water bill n.
|
su faturası |
|
I forgot to pay the water bill.
Su faturasını ödemeyi unuttum.
More Sentences
|
| 43 |
General |
plenty of water n.
|
bol miktarda su |
|
There's plenty of water.
Bol miktarda su var.
More Sentences
|
| 44 |
General |
plenty of water n.
|
bol su |
|
Drink plenty of water, eat breakfast and let your body move.
Bol su için, kahvaltı yapın ve vücudunuzu harekete geçirin.
More Sentences
|
| 45 |
General |
clear water n.
|
berrak su |
|
The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.
Turkuaz rengi berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi.
More Sentences
|
| 46 |
General |
cold water n.
|
soğuk su |
|
Please stop being so unpleasant and pouring cold water on everything.
Lütfen bu kadar tatsız olmayı ve her şeyin üzerine soğuk su dökmeyi bırakın.
More Sentences
|
| 47 |
General |
dirty water n.
|
kirli su |
|
One in four people in the world drinks dirty water.
Dünyada her dört kişiden biri kirli su içiyor.
More Sentences
|
| 48 |
General |
muddy water n.
|
çamurlu su |
|
The passing car splashed muddy water on me.
Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.
More Sentences
|
| 49 |
General |
excess water n.
|
fazla su |
|
Drain any excess water.
Fazla suyu boşaltın.
More Sentences
|
| 50 |
General |
water resources n.
|
su kaynakları |
|
The preservation and rational use of water resources are also of the greatest importance for these countries.
Su kaynaklarının korunması ve akılcı kullanımı da bu ülkeler için büyük önem taşımaktadır.
More Sentences
|
| 51 |
General |
pure water n.
|
saf su |
|
Pure water is necessary to our daily life.
Saf su günlük yaşantımızda gereklidir.
More Sentences
|
| 52 |
General |
rain-water n.
|
yağmur suyu |
|
The rain-water runs off through this pipe.
Yağmur suyu bu borudan akıp gidiyor.
More Sentences
|
| 53 |
General |
white-water rafting n.
|
köpüklü su raftingi |
|
Tom went white-water rafting.
Tom köpüklü su raftingine gitti.
More Sentences
|
| 54 |
General |
hot water n.
|
sıcak su |
|
If we do not have hot water, how can food be prepared safely and hygienically on these premises?
Eğer sıcak suyumuz yoksa, bu tesislerde gıda nasıl güvenli ve hijyenik bir şekilde hazırlanabilir?
More Sentences
|
| 55 |
General |
water heater n.
|
su ısıtıcısı |
|
This is a very good water heater.
Bu çok iyi bir su ısıtıcı.
More Sentences
|
| 56 |
General |
water vapour n.
|
su buharı |
|
A cloud is an accumulation of water vapour in the sky.
Bulut, gökyüzünde biriken su buharıdır.
More Sentences
|
| Common Usage |
|
| 57 |
Common Usage |
water gun n.
|
su tabancası |
|
| 58 |
Common Usage |
water glass n.
|
su bardağı |
|
| 59 |
Common Usage |
sparkling water n.
|
soda |
|
| 60 |
Common Usage |
sparkling water n.
|
maden suyu |
|
| 61 |
Common Usage |
water adj.
|
su |
|
| General |
|
| 62 |
General |
water bug n.
|
su böceği |
|
| 63 |
General |
water table n.
|
yeraltı su tablası |
|
| 64 |
General |
water well n.
|
su kuyusu |
|
| 65 |
General |
water snake n.
|
su yılanı |
|
| 66 |
General |
water authority n.
|
suişleri müdürlüğü |
|
| 67 |
General |
water and architecture n.
|
su ve mimarlık |
|
| 68 |
General |
water n.
|
karasuları |
|
| 69 |
General |
water management policy n.
|
su kaynakları politikası |
|
| 70 |
General |
a drop of water n.
|
su damlası |
|
| 71 |
General |
carbonated water n.
|
soda |
|
| 72 |
General |
sweet water n.
|
tatlı su |
|
| 73 |
General |
water n.
|
su birikintisi |
|
| 74 |
General |
mineral water n.
|
içinde az miktarda sağlık verici mineraller bulunduran içme suyu çeşidi |
|
| 75 |
General |
water n.
|
kabarma |
|
| 76 |
General |
distilled water n.
|
damıtık su |
|
| 77 |
General |
water system n.
|
sulama sistemi |
|
| 78 |
General |
water interception channel n.
|
tutma kanalı |
|
| 79 |
General |
heavy water n.
|
ağırsu |
|
| 80 |
General |
water hemlock n.
|
subaldıranı |
|
|
|
| 81 |
General |
water rail n.
|
suyelvesi |
|
| 82 |
General |
hot water bag n.
|
sıcak su torbası |
|
| 83 |
General |
water table n.
|
su tabakası düzeyi |
|
| 84 |
General |
water conduit n.
|
suyolu |
|
| 85 |
General |
water of life n.
|
bengisu |
|
| 86 |
General |
underground water n.
|
yeraltı suyu |
|
| 87 |
General |
condensation water n.
|
kondensat |
|
| 88 |
General |
a large body of water n.
|
derya |
|
| 89 |
General |
water boy n.
|
su taşıyıcı çocuk |
|
| 90 |
General |
water dog n.
|
yüzücü köpek |
|
| 91 |
General |
water vole n.
|
su faresi |
|
| 92 |
General |
water carrier n.
|
saka |
|
| 93 |
General |
water park n.
|
suyla ilgili etkinlikleri merkez alan dinlence tesisi |
|
| 94 |
General |
clear water n.
|
duru su |
|
| 95 |
General |
spring water n.
|
memba suyu |
|
| 96 |
General |
water n.
|
sular |
|
| 97 |
General |
water interception channel n.
|
gübrelenme |
|
| 98 |
General |
standing water n.
|
durgun ve akmayan su |
|
| 99 |
General |
water mint n.
|
suyarpuzu |
|
| 100 |
General |
water n.
|
kaplıca suyu |
|
| 101 |
General |
lavender water n.
|
lavanta |
|
| 102 |
General |
water of life n.
|
abıhayat |
|
| 103 |
General |
water chestnut n.
|
sukestanesi |
|
| 104 |
General |
water sprite n.
|
su perisi |
|
| 105 |
General |
water n.
|
göl |
|
| 106 |
General |
water gas n.
|
havagazı |
|
| 107 |
General |
space for water affinity n.
|
deniz manzaralı güzel mekan |
|
| 108 |
General |
tidal water n.
|
gelgit suyu |
|
| 109 |
General |
water lily n.
|
nilüfer |
|
| 110 |
General |
high water n.
|
met |
|
| 111 |
General |
industrial water n.
|
endüstride kullanılan su |
|
| 112 |
General |
composition of water n.
|
suyun bileşimi |
|
| 113 |
General |
water counter n.
|
su sayacı |
|
| 114 |
General |
water quality management n.
|
su kalite yönetimi |
|
| 115 |
General |
confinement on bread and water n.
|
katıksız hapis |
|
| 116 |
General |
water gauge n.
|
şamandıra |
|
| 117 |
General |
a drop of water n.
|
bir damla su |
|
| 118 |
General |
water main n.
|
su yolu |
|
| 119 |
General |
dead water n.
|
dümen suyu |
|
| 120 |
General |
pressurized water n.
|
tazyikli su |
|
| 121 |
General |
ammonia water n.
|
amonyak |
|
| 122 |
General |
water utilization n.
|
su kullanımı |
|
| 123 |
General |
water clock n.
|
su saati |
|
| 124 |
General |
water body n.
|
su kaynağı |
|
| 125 |
General |
soft water n.
|
az kireçli su |
|
| 126 |
General |
water glass n.
|
camsuyu |
|
| 127 |
General |
a drink of water n.
|
biraz su |
|
| 128 |
General |
water buffalo n.
|
susığırı |
|
| 129 |
General |
water gauge n.
|
su terazisi |
|
| 130 |
General |
water shrew n.
|
su faresi |
|
| 131 |
General |
birds' water bowl n.
|
suluk |
|
| 132 |
General |
low water n.
|
çekik su |
|
| 133 |
General |
confined ground water n.
|
tutuk yeraltı suyu |
|
| 134 |
General |
water n.
|
saka |
|
| 135 |
General |
water microbiology n.
|
su mikrobiyolojisi |
|
| 136 |
General |
water ice n.
|
dondurulmuş şerbet |
|
| 137 |
General |
carbonated water n.
|
maden sodası |
|
| 138 |
General |
water n.
|
sıvı |
|
| 139 |
General |
water ballet n.
|
su balesi |
|
| 140 |
General |
water wheel n.
|
dolap |
|
| 141 |
General |
water n.
|
nehir |
|
| 142 |
General |
squirting cold water n.
|
soğuk su sıkma |
|
| 143 |
General |
water scorpion n.
|
su akrebi |
|
| 144 |
General |
water filter n.
|
su filtresi |
|
| 145 |
General |
snow water n.
|
kar suyu |
|
| 146 |
General |
water tank n.
|
su deposu |
|
| 147 |
General |
water closet n.
|
klozet |
|
| 148 |
General |
aggressive water n.
|
saldırgan su |
|
| 149 |
General |
rose water n.
|
gülsuyu |
|
| 150 |
General |
dead water n.
|
durgun su |
|
| 151 |
General |
soda water n.
|
maden sodası |
|
| 152 |
General |
ground water conservation n.
|
yeraltı suyu muhafazası |
|
| 153 |
General |
water mold n.
|
mantar |
|
| 154 |
General |
water quality n.
|
su niteliği |
|
| 155 |
General |
water management n.
|
su denetimi |
|
| 156 |
General |
utility water n.
|
kullanma suyu |
|
| 157 |
General |
water interception channel n.
|
su kesme |
|
| 158 |
General |
water rights n.
|
su kullanma hakkı |
|
| 159 |
General |
water buffalo n.
|
camız |
|
| 160 |
General |
water reservoir n.
|
su haznesi |
|
| 161 |
General |
water closet n.
|
kısaca wc |
|
| 162 |
General |
water n.
|
sarnıç |
|
| 163 |
General |
water body n.
|
bölüm |
|
| 164 |
General |
connate water n.
|
tortulu su |
|
| 165 |
General |
water flow n.
|
su akımı |
|
| 166 |
General |
water fly n.
|
susineği |
|
| 167 |
General |
permanent water area n.
|
sürekli su alanı |
|
| 168 |
General |
high water mark n.
|
azami kabarma esnasında suyun ulaştığı düzeyi belirten gösterge |
|
| 169 |
General |
water n.
|
gölcük |
|
| 170 |
General |
condensed water n.
|
yoğunlaşmış su |
|
| 171 |
General |
natural spring water n.
|
doğal kaynak suyu |
|
| 172 |
General |
spring water n.
|
pınar suyu |
|
| 173 |
General |
water treatment plants n.
|
su dağıtım şebekeleri |
|
| 174 |
General |
water supply n.
|
su rezervi |
|
| 175 |
General |
filthy water n.
|
çirkef |
|
| 176 |
General |
brackish water n.
|
acı su |
|
| 177 |
General |
low water n.
|
çekilme |
|
| 178 |
General |
water jump n.
|
su bendi |
|
| 179 |
General |
high water mark n.
|
suyun en çok yükseldiği nokta |
|
| 180 |
General |
holy water n.
|
takdis olunmuş su |
|
| 181 |
General |
water oak n.
|
su meşesi |
|
| 182 |
General |
tap water n.
|
çeşme |
|
| 183 |
General |
rinsing water n.
|
çalkalama suyu |
|
| 184 |
General |
water buffalo n.
|
karasığır |
|
| 185 |
General |
water resources development n.
|
su kaynaklarının geliştirilmesi |
|
| 186 |
General |
water right n.
|
su kullanım hakkı |
|
| 187 |
General |
squirting pressurized cold water n.
|
basınçlı su sıkma |
|
| 188 |
General |
water pepper n.
|
subiberi |
|
| 189 |
General |
water company n.
|
su dağıtım şirketi |
|
| 190 |
General |
water gage n.
|
su terazisi |
|
| 191 |
General |
cement water pipe n.
|
künk |
|
| 192 |
General |
irrigating by sprinkling water n.
|
yağmurlama |
|
| 193 |
General |
water n.
|
kalite |
|
| 194 |
General |
high water n.
|
denizin kabarmış hali |
|
| 195 |
General |
water melon n.
|
karpuz |
|
| 196 |
General |
water plantain n.
|
çobandüdüğü |
|
| 197 |
General |
rinse water n.
|
durulama suyu |
|
| 198 |
General |
deminaralized water n.
|
minerali giderilmiş su |
|
| 199 |
General |
water engineering n.
|
su mühendisliği |
|
| 200 |
General |
water rate n.
|
su ücreti |
|
| 201 |
General |
water table n.
|
saçak |
|
| 202 |
General |
water glass n.
|
su saati |
|
| 203 |
General |
water spider n.
|
suörümceği |
|
| 204 |
General |
sea water temperature n.
|
deniz suyu sıcaklığı |
|
| 205 |
General |
maximum water level n.
|
en yüksek su seviyesi |
|
| 206 |
General |
free distribution of water n.
|
sebil |
|
| 207 |
General |
water hyacinth n.
|
susümbülü |
|
| 208 |
General |
water tank n.
|
mancana |
|
| 209 |
General |
water management system n.
|
su kaynakları yönetimi |
|
| 210 |
General |
water closet n.
|
hela |
|
| 211 |
General |
running water n.
|
akak |
|
| 212 |
General |
water resource n.
|
su kaynağı |
|
| 213 |
General |
loss of water n.
|
su kaybı |
|
| 214 |
General |
body of water n.
|
cazibe |
|
| 215 |
General |
water closet n.
|
sifon ve suya sahip tuvalet |
|
| 216 |
General |
water gate n.
|
su bendi kapısı |
|
| 217 |
General |
juvenile water n.
|
gün değmemiş su |
|
| 218 |
General |
water closet n.
|
kabine |
|
| 219 |
General |
water clarifier n.
|
su arıtıcı |
|
| 220 |
General |
public water system n.
|
şehir suyu |
|
| 221 |
General |
water main n.
|
su şebekesi |
|
| 222 |
General |
water fern n.
|
eğreltiotu |
|
| 223 |
General |
clay water pipe n.
|
künk |
|
| 224 |
General |
fresh water trout n.
|
çapak balığı |
|
| 225 |
General |
mains water n.
|
şebeke suyu |
|
| 226 |
General |
water snake n.
|
suyılanı |
|
| 227 |
General |
brackish water n.
|
tuzlu su |
|
| 228 |
General |
water ice n.
|
donmuş tatlı |
|
| 229 |
General |
hot water heater n.
|
termosifon |
|
| 230 |
General |
drink made of yoghurt and water n.
|
ayran |
|
| 231 |
General |
water ski n.
|
su kayağı araç |
|
| 232 |
General |
water vascular system n.
|
vasküler sistem |
|
| 233 |
General |
water snake n.
|
okyılanı |
|
| 234 |
General |
slow flowing water n.
|
ağır akan su |
|
| 235 |
General |
soda water n.
|
gazoz |
|
| 236 |
General |
low water mark n.
|
alçak su seviyesi |
|
| 237 |
General |
water bus n.
|
su otobüsü |
|
| 238 |
General |
therapeutic use hot water n.
|
tedavi edici sıcak su |
|
| 239 |
General |
water ditch n.
|
su arkı |
|
| 240 |
General |
water wash n.
|
suyla yıkama |
|
| 241 |
General |
municipal water system n.
|
şehir suyu şebekesi |
|
| 242 |
General |
inland water n.
|
iç suları |
|
| 243 |
General |
water skiing n.
|
su kayağı |
|
| 244 |
General |
water pipit n.
|
dağ incirkuşu |
|
| 245 |
General |
water polo n.
|
sutopu |
|
| 246 |
General |
giant water bug n.
|
dev su böceği |
|
| 247 |
General |
leaking water n.
|
kaçak su |
|
| 248 |
General |
water supply n.
|
su sağlama |
|
| 249 |
General |
water witch n.
|
su falcısı |
|
| 250 |
General |
soft water n.
|
tatlı su |
|
| 251 |
General |
low water n.
|
denizin en düşük çekilme noktasına geldiği durum |
|
| 252 |
General |
water ox n.
|
bufalo |
|
| 253 |
General |
water hole n.
|
küçük göl |
|
| 254 |
General |
water n.
|
hare |
|
| 255 |
General |
water table n.
|
cetvel şeklindeki |
|
| 256 |
General |
water contamination n.
|
su kirliliği |
|
| 257 |
General |
water flag n.
|
sarı iris |
|
| 258 |
General |
hard water n.
|
acı su |
|
| 259 |
General |
city water supply n.
|
şehir şebeke suyu |
|
| 260 |
General |
condensation water n.
|
yoğuşku |
|
| 261 |
General |
running water n.
|
akar su |
|
| 262 |
General |
white water n.
|
köpüklü su |
|
| 263 |
General |
water gap n.
|
dağ geçidi |
|
| 264 |
General |
mains water system n.
|
şebeke suyu sistemi |
|
| 265 |
General |
potable water supply n.
|
içme suyu |
|
| 266 |
General |
water transportation n.
|
deniz ulaşımı |
|
| 267 |
General |
condensation water n.
|
kondansat |
|
| 268 |
General |
running water n.
|
akarsu |
|
| 269 |
General |
drain water n.
|
atık su |
|
| 270 |
General |
water authority n.
|
su işleri müdürlüğü |
|
| 271 |
General |
cooling water pump n.
|
devridaim tulumbası |
|
| 272 |
General |
water chestnut n.
|
gölkestanesi |
|
| 273 |
General |
melt water n.
|
özellikle buzulların erimesinden oluşan su |
|
| 274 |
General |
water blister n.
|
içi su dolu kabarcık |
|
| 275 |
General |
water meter n.
|
su sayacı |
|
| 276 |
General |
percolating water n.
|
sızma su |
|
| 277 |
General |
waste water treatment facility n.
|
atıksu arıtma tesisi |
|
| 278 |
General |
water closet n.
|
yüznumara |
|
| 279 |
General |
water table n.
|
su tabakası |
|
| 280 |
General |
artesian water n.
|
artezyen suyu |
|
| 281 |
General |
water closet n.
|
tuvalet |
|
| 282 |
General |
water line n.
|
su hattı |
|
| 283 |
General |
water flea n.
|
subiti |
|
| 284 |
General |
water level n.
|
su düzeyi |
|
| 285 |
General |
water rail n.
|
su kılavuzu |
|
| 286 |
General |
hygroscopic water n.
|
higroskopik su |
|
| 287 |
General |
water gage n.
|
şamandıra |
|
| 288 |
General |
water n.
|
sel |
|
| 289 |
General |
water caltrop n.
|
göl kestanesi |
|
| 290 |
General |
high water n.
|
azami kabarma |
|
| 291 |
General |
water retainer n.
|
su tutucu |
|
| 292 |
General |
water heater n.
|
termosifon |
|
| 293 |
General |
water pan n.
|
su kabı |
|
| 294 |
General |
water line n.
|
derinlik göstergesi |
|
| 295 |
General |
water travel n.
|
su yolculuğu |
|
| 296 |
General |
water supply hose n.
|
su kaynağı hortumu |
|
| 297 |
General |
mineral water n.
|
madensuyu |
|
| 298 |
General |
water skater n.
|
su kayakçısı |
|
| 299 |
General |
water n.
|
gölet |
|
| 300 |
General |
water taxi n.
|
su taksisi |
|
| 301 |
General |
water pipe n.
|
nargile |
|
| 302 |
General |
body of water n.
|
su bünyesi |
|
| 303 |
General |
fresh water biology n.
|
tatlı su biyolojisi |
|
| 304 |
General |
water n.
|
mükemmellik |
|
| 305 |
General |
water blister n.
|
su kabarcığı |
|
| 306 |
General |
water n.
|
gölek |
|
| 307 |
General |
surplus water n.
|
artık su |
|
| 308 |
General |
low water n.
|
çekik deniz |
|
| 309 |
General |
high water mark n.
|
azami kabarma göstergesi |
|
| 310 |
General |
mean water level n.
|
ortalama su düzeyi |
|
| 311 |
General |
electric water heater n.
|
elektrikli su ısıtıcısı |
|
| 312 |
General |
cologne water n.
|
kolonya suyu |
|
| 313 |
General |
water distribution n.
|
su dağıtımı |
|
| 314 |
General |
water wheel n.
|
su çarkı |
|
| 315 |
General |
mineral water n.
|
kaynak suyu |
|
| 316 |
General |
water temperature n.
|
su ısısı |
|
| 317 |
General |
sugared water n.
|
şekerli su |
|
| 318 |
General |
pressure water n.
|
basınçlı su |
|
| 319 |
General |
juvenile water n.
|
jüvenil su |
|
| 320 |
General |
water analysis n.
|
su analizi |
|
| 321 |
General |
toilet water n.
|
tuvalet suyu |
|
| 322 |
General |
heavy water n.
|
ağır hidrojenli su |
|
| 323 |
General |
melt water n.
|
erime suyu |
|
| 324 |
General |
main water quality parameter n.
|
temel su kalitesi parametresi |
|
| 325 |
General |
water body n.
|
su bünyesi |
|
| 326 |
General |
body of water n.
|
su kaynağı |
|
| 327 |
General |
water germander n.
|
susarmısağı |
|
| 328 |
General |
landing on water n.
|
su üzerine iniş |
|
| 329 |
General |
water pollution n.
|
su kirlenmesi |
|
| 330 |
General |
water jet n.
|
fıskiye |
|
| 331 |
General |
water pick n.
|
basınçlı su ile dişleri temizleme aygıtı |
|
| 332 |
General |
water rat n.
|
su faresi |
|
| 333 |
General |
a glass of water n.
|
bir bardak su |
|
| 334 |
General |
water supply contamination n.
|
su şebekesi kirlenmesi |
|
| 335 |
General |
whirling water n.
|
girdap |
|
| 336 |
General |
water hemlock n.
|
surezenesi |
|
| 337 |
General |
water transfer n.
|
deniz taşımacılığı |
|
| 338 |
General |
a drink of water n.
|
bir yudum su |
|
| 339 |
General |
water n.
|
deniz |
|
| 340 |
General |
world water council n.
|
dünya su konseyi |
|
| 341 |
General |
water body n.
|
su birikintisi |
|
| 342 |
General |
water sky n.
|
su göğü |
|
| 343 |
General |
water front n.
|
kıyı |
|
| 344 |
General |
waste water n.
|
atıksu |
|
| 345 |
General |
slack water n.
|
durgun su |
|
| 346 |
General |
water body n.
|
su kütlesi |
|
| 347 |
General |
water bottle n.
|
matara |
|
| 348 |
General |
potable water installations n.
|
içecek su tesisleri |
|
| 349 |
General |
water way n.
|
nehir yolu |
|
| 350 |
General |
water n.
|
su |
|
| 351 |
General |
water n.
|
su yolu |
|
| 352 |
General |
damage by water n.
|
su hasarı |
|
| 353 |
General |
water closet n.
|
abdesthane |
|
| 354 |
General |
water birds n.
|
su kuşları |
|
| 355 |
General |
water waves n.
|
su dalgaları |
|
| 356 |
General |
water hammer n.
|
su çekici |
|
| 357 |
General |
water chemistry n.
|
su kimyası |
|
| 358 |
General |
water heaters n.
|
su ısıtıcıları |
|
| 359 |
General |
water conservation n.
|
su koruma |
|
| 360 |
General |
water and architecture n.
|
su ve mimari |
|
| 361 |
General |
height of the water n.
|
suyun yüksekliği |
|
| 362 |
General |
water cut n.
|
su kesintisi |
|
| 363 |
General |
water level n.
|
su seviyesini gösteren bir cihaz |
|
| 364 |
General |
water insolubles n.
|
suda çözünmeyen maddeler |
|
| 365 |
General |
water supply network n.
|
içme suyu şebekesi |
|
| 366 |
General |
water supply network n.
|
su şebekesi |
|
| 367 |
General |
urban water n.
|
şehir suyu |
|
| 368 |
General |
distilled water n.
|
saf su |
|
| 369 |
General |
storm water system n.
|
yağmur suyu şebekesi |
|
| 370 |
General |
distillery waste water n.
|
içki fabrikası atık suyu |
|
| 371 |
General |
water filter n.
|
tasfiye aygıtı |
|
| 372 |
General |
water conditioner n.
|
tasfiye aygıtı |
|
| 373 |
General |
primary water n.
|
bölüştürülmüş |
|
| 374 |
General |
waste water treatment system n.
|
atık su arıtma sistemi |
|
| 375 |
General |
water fowl n.
|
su kuşu |
|
| 376 |
General |
water and sewerage services n.
|
su ve kanalizasyon hizmetleri |
|
| 377 |
General |
rain water n.
|
yağmur suları |
|
| 378 |
General |
water tariff n.
|
su tarifesi |
|
| 379 |
General |
water line n.
|
su yolu |
|
| 380 |
General |
well water n.
|
yeraltı suyu |
|
| 381 |
General |
buoyancy of water n.
|
suyun kaldırma kuvveti |
|
| 382 |
General |
rose water n.
|
göstermelik |
|
| 383 |
General |
water sensor n.
|
su sensörü |
|
| 384 |
General |
hot water installation n.
|
sıcak su tesisatı |
|
| 385 |
General |
water n.
|
sidik |
|
| 386 |
General |
water n.
|
çiş |
|
| 387 |
General |
plenty of water n.
|
bol miktar su |
|
| 388 |
General |
land surrounded by water on its three sides n.
|
üç tarafı denizlerle çevrili |
|
| 389 |
General |
boiled water n.
|
kaynamış su |
|
| 390 |
General |
aggressive water n.
|
zararlı su |
|
| 391 |
General |
splashes of water n.
|
sıçrayan sular |
|
| 392 |
General |
splashes of water n.
|
su sıçramaları |
|
| 393 |
General |
natural water source n.
|
doğal su kaynağı |
|
| 394 |
General |
water meter n.
|
su saati |
|
| 395 |
General |
brackish water n.
|
tuzlumsu su |
|
| 396 |
General |
brackish water n.
|
hafif tuzlu su |
|
| 397 |
General |
refined water n.
|
arıtma su |
|
| 398 |
General |
recycling water system n.
|
su yeniden kazanımı sistemi |
|
| 399 |
General |
chlorinated water n.
|
klorlanmış su |
|
| 400 |
General |
clean water n.
|
temizsu |
|
| 401 |
General |
river water n.
|
ırmak suyu |
|
| 402 |
General |
demand of water n.
|
su gereksinimi |
|
| 403 |
General |
demand of water n.
|
su talebi |
|
| 404 |
General |
water gate n.
|
set |
|
| 405 |
General |
water gate n.
|
bent kapağı |
|
| 406 |
General |
dirty water n.
|
kirletilmiş su |
|
| 407 |
General |
dirty water pump n.
|
kirli su pompası |
|
| 408 |
General |
domestic hot water n.
|
ev sıcak suyu |
|
| 409 |
General |
domestic water n.
|
ev kullanma suyu |
|
| 410 |
General |
water pollution control regulations n.
|
su kirliliği kontrol yönetmeliği |
|
| 411 |
General |
domestic hot water system n.
|
evsel sıcaksu sistemi |
|
| 412 |
General |
drinking water cooler n.
|
içme suyu soğutucusu |
|
| 413 |
General |
sewer water n.
|
atıksu |
|
| 414 |
General |
effluent waste water n.
|
artık su |
|
| 415 |
General |
removal of water n.
|
suyunu giderme |
|
| 416 |
General |
effluent water n.
|
atık su |
|
| 417 |
General |
removal of water n.
|
su çıkarma |
|
| 418 |
General |
removal of water n.
|
su giderme |
|
| 419 |
General |
dangerous water n.
|
tehlikeli su |
|
| 420 |
General |
water quality n.
|
suyun kalitesi |
|
| 421 |
General |
water requirement n.
|
su gereksinimi |
|
| 422 |
General |
water receptacle n.
|
su kabı |
|
| 423 |
General |
water reservoir n.
|
su deposu |
|
| 424 |
General |
exceptional water level n.
|
olağanüstü su seviyesi |
|
| 425 |
General |
detergent water n.
|
deterjanlı su |
|
| 426 |
General |
water with detergent n.
|
deterjanlı su |
|
| 427 |
General |
pure water n.
|
arı su |
|
| 428 |
General |
foul water n.
|
kirli su |
|
| 429 |
General |
fringe water n.
|
saçak suyu |
|
| 430 |
General |
fresh water n.
|
tatlısu |
|
| 431 |
General |
water cut n.
|
su kesilmesi |
|
| 432 |
General |
foul water n.
|
pis su |
|
| 433 |
General |
water cut off n.
|
su kesilmesi |
|
| 434 |
General |
fresh water n.
|
yumuşak su |
|
| 435 |
General |
low-water mark n.
|
alçak su seviyesi işareti |
|
| 436 |
General |
fresh-water fishing n.
|
tatlı su balıkçılığı |
|
| 437 |
General |
coal-water fuel n.
|
kömür-su yakıtı |
|
| 438 |
General |
low-water mark n.
|
bir şeyin en alçak noktası |
|
| 439 |
General |
high-water n.
|
azami kabarma |
|
| 440 |
General |
high-water mark n.
|
en üstün başarı düzeyi |
|
| 441 |
General |
hot-water bottle n.
|
buyot |
|
| 442 |
General |
high-water mark n.
|
doruk |
|
| 443 |
General |
hot-water bottle n.
|
termofor |
|
| 444 |
General |
high-water n.
|
taşkın |
|
| 445 |
General |
clear-water reservoir n.
|
temiz su deposu |
|
| 446 |
General |
hot-water supply n.
|
sıcak su sağlama |
|
| 447 |
General |
hot-water bottle n.
|
sıcak su torbası |
|
| 448 |
General |
hot-water heating n.
|
sıcak su ile ısıtma |
|
| 449 |
General |
high-water mark n.
|
suyun azami kabarma noktası |
|
| 450 |
General |
high water n.
|
denizin gel-git hareketlerinde kabarmasının vardığı en yüksek nokta |
|
| 451 |
General |
dish-water n.
|
bulaşık suyu |
|
| 452 |
General |
water-alone n.
|
sadece su |
|
| 453 |
General |
water supply-treatment n.
|
su temini-arıtma |
|
| 454 |
General |
water-bearer n.
|
saka |
|
| 455 |
General |
water-bath n.
|
su banyosu |
|
| 456 |
General |
non-potable water n.
|
güvenli olmayan su |
|
| 457 |
General |
washing-up water n.
|
bulaşık suyu |
|
| 458 |
General |
salt-water pool n.
|
tuzlu su havuzu |
|
| 459 |
General |
water-wheel n.
|
dolap |
|
| 460 |
General |
water-hemlock n.
|
sığır baldıranı |
|
| 461 |
General |
water-bottle n.
|
sürahi |
|
| 462 |
General |
water-related problems n.
|
su problemleri |
|
| 463 |
General |
water-treatment plants n.
|
su dağıtım şebekeleri |
|
| 464 |
General |
water-melon field n.
|
bostan |
|
| 465 |
General |
water-pipes n.
|
su boruları |
|
| 466 |
General |
zam-zam water n.
|
zemzem suyu |
|
| 467 |
General |
water-melon n.
|
bostan |
|
| 468 |
General |
water-soluble polymers n.
|
suda erir polimerler |
|
| 469 |
General |
water-power n.
|
su kuvveti |
|
| 470 |
General |
water-meters n.
|
su sayaçları |
|
| 471 |
General |
water-closet n.
|
abdesthane |
|
| 472 |
General |
water-supply n.
|
su sağlama |
|
| 473 |
General |
water-treatment plant n.
|
tasfiye tesisi |
|
| 474 |
General |
water-tank with a fountain n.
|
şadırvan |
|
| 475 |
General |
water-bearer n.
|
sucu |
|
| 476 |
General |
water-supply engineering n.
|
su sağlama mühendisliği |
|
| 477 |
General |
hard water n.
|
sert su |
|
| 478 |
General |
hard water n.
|
kireçli su |
|
| 479 |
General |
hard water n.
|
acısu |
|
| 480 |
General |
household waste water n.
|
evsel atıksu |
|
| 481 |
General |
hot-water apparatus n.
|
şofben |
|
| 482 |
General |
intercepted water n.
|
tutulan su |
|
| 483 |
General |
natural-draught water cooling tower n.
|
doğal çekişli su soğutma kulesi |
|
| 484 |
General |
city water supply and well water n.
|
şehir şebeke suyu ve kuyu suyu |
|
| 485 |
General |
water power n.
|
su gücü |
|
| 486 |
General |
a lot of water has flowed beneath the bridge n.
|
o zamandan bu zamana çok şey değişti |
|
| 487 |
General |
water bath n.
|
su banyosu |
|
| 488 |
General |
water loss n.
|
su kaybı |
|
| 489 |
General |
water-closet n.
|
tuvalet |
|
| 490 |
General |
water-duct n.
|
su mecrası |
|
| 491 |
General |
water contamination n.
|
su bulaşımı |
|
| 492 |
General |
water-gauge n.
|
yüzgeç |
|
| 493 |
General |
water house n.
|
su deposu |
|
| 494 |
General |
water glass n.
|
sodyum silikat |
|
| 495 |
General |
water consumption n.
|
su tüketimi |
|
| 496 |
General |
water butt n.
|
su fıçısı |
|
| 497 |
General |
water utilization n.
|
su ekonomisi |
|
| 498 |
General |
water jet n.
|
su jeti |
|
| 499 |
General |
water-duct n.
|
su arkı |
|
| 500 |
General |
water hose n.
|
su hortumu |
|
