yasa dışı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yasa dışı



Sens de "yasa dışı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
General
yasa dışı illegal adj.
yasa dışı illicitous [obsolete] adj.
yasa dışı suppositious adj.
yasa dışı supposititious adj.
yasa dışı outside the law adv.
Colloquial
yasa dışı backstreet adj.
yasa dışı under-the-counter adj.
Trade/Economic
yasa dışı illegal adj.
Law
yasa dışı outlawed adj.
Technical
yasa dışı illicit adj.

Sens de "yasa dışı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 172 résultat(s)

Turc Anglais
General
yasa dışı sozleşmeler illegal contracts n.
yasa dışı eylem malpractice n.
yasa dışı hareket outrage n.
yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığı illicit traffic n.
yasa dışı silah transferi illegal arms transfers n.
yasa dışı avlanma illegal hunting n.
yasa dışı avlanma poaching n.
yasa dışı ilan etme banning n.
yasa dışı çöp boşaltma illegal dumping n.
yasa dışı çöp boşaltma tipping (uk) n.
yasa dışı çöp boşaltma fly-tipping n.
yasa dışı çöp boşaltma fly dumping n.
yasa dışı eylem malpractise n.
yasa dışı gösteri illegal demonstration n.
yasa dışı çöp boşaltan kimse fly-tipper n.
yasa dışı amaçlarla bıçak taşıyan kimse knifeman n.
yasa dışı pazarlık chievance n.
yasa dışı durum hankey-pankey n.
yasa dışı ilaç kaçakçısı mule n.
yasa dışı ilaç dağıtımı yapan kimse mule n.
yasa dışı uyuşturucu kaçakçısı mule n.
yasa dışı uyuşturucu dağıtımı yapan kimse mule n.
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse claim jumper n.
yasa dışı iş operation n.
gizli veya yasa dışı evlilik düzenleyen kimse couple-beggar [obsolete] n.
yasa dışı madde kaçakçısı courier n.
yasa dışı uygulamalar cross n.
yasa dışı kürtaj feticide n.
yasa dışı mekanda yakalanan kimse found-in [canada] n.
yasa dışı kimlik kopyalama işlemi skimming n.
sahipsiz mülkiyette yasa dışı hak iddia etme squatterism n.
yasa dışı madde street name n.
yasa dışı madde substance n.
ülkeye gizlice ve yasa dışı yollarla mal sokmak smuggle v.
yasa dışı olduğunu beyan etmek criminalize v.
silahların sınırdan yasa dışı yollarla kaçırılmasını engellemek prevent weapons from being illegally smuggled across the border v.
yasa dışı olduğunu beyan etmek criminalise v.
internetten yasa dışı yoldan şarkı indirmek download songs illegally from the internet v.
yasa dışı ekonomik çıkar sağlamak gain illegal economic profit/advantage v.
yasa dışı yöntemlere başvurmak tamper v.
yasa dışı amaçlar uğruna hile yapmak jigger v.
yasa dışı bir şekilde el koymak jump v.
yasa dışı bırakmak deregulate v.
yasa dışı olduğunu kanıtlamak illegitimate v.
yasa dışı saymak illegitimate v.
ülkeye gizlice ve yasa dışı yollarla mal sokmak contraband v.
(yasa dışı madde) enjekte etmek shoot v.
yasa dışı şekilde göndermek siphon v.
yasa dışı avlanmak poach v.
(fahişe) bir erkeğe yasa dışı seks teklif etmek solicit v.
yasa dışı şekilde elde edilmiş ill-got adj.
yasa dışı bir şekilde illicitly adv.
yasa dışı olarak illegally adv.
yasa dışı bir şekilde lawlessly adv.
yasa dışı olarak illicitly adv.
yasa dışı bir şekilde illegally adv.
yasa dışı bir şekilde in an illegal way adv.
yasa dışı olarak lawlessly adv.
yasa dışı olarak in an illegal way adv.
Phrasals
(birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek plant something on someone v.
yasa dışı yollarla engellemek get to (someone or something) v.
(birinin) yasa dışı/pis işlerini örtmek sweep up after (someone) v.
(bir şeye/yere) yasa dışı bir şekilde girmek break in (to something or some place) v.
yasa dışı faaliyetlerden temizlemek clean up v.
yasa dışı faaliyetlere son vermek clean up v.
(birinin/bir şeyin) yasa dışı bir eylemini/suçunu örtbas etmek clean up after (someone or something) v.
(yasa dışı veya gizli bir şeyden) haberdar olmak get onto v.
Phrases
yasa dışı şekilde through the back door expr.
Colloquial
yasa dışı yollarla ülkeye/eyalete sigara sokma buttlegging n.
yasa dışı içki jake n.
yasa dışı alkol moonlight n.
yasa dışı/ev yapımı/kaçak içki ticareti yapmak moonlight n.
yasa dışı işlerle uğraşan/işlere bulaşan kimse bagman n.
yasa dışı faaliyet game n.
yasa dışı işler sırasında gözcülük yapan kimse cockatoo [australia] n.
yasa dışı versiyonunu yapmak phony up v.
yasa dışı uyuşturucular amped-up adj.
üzerinde yasa dışı bir şey taşımayan/olmayan clean adj.
Idioms
yasa dışı alışveriş/ticaret dirty work at the crossroads n.
yasa dışı iş dirty work at the crossroads n.
yüksek faizle yasa dışı borç verme juice racket n.
yasa dışı/kanunsuz yollardan kazanılan para the mammon of unrighteousness n.
yasa dışı/kanunsuz kazanç the mammon of unrighteousness n.
yasa dışı/kanunsuz yollardan elde edilen zenginlik the mammon of unrighteousness n.
yasa dışı şekilde ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği pill mill n.
gizli tutulan yasa dışı bir şey something nasty in the woodshed n.
kötü/yasa dışı/ahlaksız işlere bulaşan insan grubu bad bunch n.
yasa dışı faaliyet funny stuff n.
yasa dışı geçmiş shady past n.
yasa dışı grup vice ring n.
yasa dışı örgüt vice ring n.
kısa yoldan (özellikle yasa dışı biçimde) zengin olmak make a quick buck v.
kısa yoldan (özellikle yasa dışı biçimde) zengin olmak make a fast buck v.
yasa dışı işlere karışmak be/get mixed up in v.
(yasa dışı bir şeye) karışmak be/get mixed up in v.
yasa dışı işlere bulaşmak be/get mixed up in v.
yasa dışı yollarla kazanmak fall off the back of a lorry v.
yasa dışı yollarla kazandığı paradan memnun olmak laugh all the way to the bank v.
yasa dışı yollarla kazanılmak fall off the back of a lorry v.
yasa dışı yollarla kazanılmak fall off the back of a truck v.
yasa dışı yollarla kazanmak fall off the back of a truck v.
yasa dışı yollarla kazanılmak fall off a lorry v.
yasa dışı yollarla kazanılmak fall off a truck v.
Trade/Economic
bir grup yatırımcının aynı anda bir hisse senedine yasa dışı olarak oynamaları painting the tape n.
uzmanlarca yapılan yasa dışı işlem trading ahead n.
yasa dışı ticari faaliyet konulan illegal bargaining subjects n.
yasa dışı gelir illegal income n.
yasa dışı ticaret illicit trade n.
yasa dışı faiz anatocism n.
yasa dışı yabancılar illegal aliens n.
yasa dışı olarak yapılan alım satım işlemleri black market n.
yasa dışı satış yapma bootlegging n.
yasa dışı faiz koymak usure v.
Law
davalık sübvansiyon (yasa dışı sübvansiyon) actionable subsidy n.
yasa dışı faaliyetler illegal activities n.
yasa dışı madde illegal substance n.
yasa dışı toplantı unlawful assembly n.
yasa dışı ilan etme illegitimation n.
yasa dışı telefon dinlemesi illegal wiretapping n.
yasa dışı telefon dinlemesi warrantless eavesdropping n.
yasa dışı dinleme warrantless wiretapping n.
yasa dışı telefon dinlemesi warrantless wiretapping n.
yasa dışı dinleme warrantless eavesdropping n.
yasa dışı telefon dinlemesi unlawful eavesdropping n.
yasa dışı kanun infazcısı vigilante n.
yasa dışı dinleme illegal wiretapping n.
yasa dışı dinleme unlawful eavesdropping n.
yasa dışı yollar unlawful means n.
yasa dışı anlaşma chevisance [obsolete] n.
yasa dışı pakt chevisance [obsolete] n.
yasa dışı işlem chevisance n.
yasa dışı eylem illegality n.
yasa dışı prosedür illegality n.
yasa dışı işler yapma outlawry n.
mülkiyete yasa dışı yolla çökme squatting n.
Politics
yasa dışı sınır geçişi illegal border cross n.
yasa dışı göç illegal migration n.
yasa dışı mal ticareti traffic n.
savunma bakanlığı'nın yasa dışı uyuşturucu üretimi, ticareti ve kullanımını tespit ve takip etmek ve bunları engellemek için kolluk kuvvetlerine sağladığı destek dod support to counterdrug operations n.
Computer
insanların gerçek sanarak şifre/kredi kartı numarası girdikleri yasa dışı olarak kopyalanmış bir internet oturum açma sayfası evil twin n.
gizlice ve yasa dışı amaçlar için kullanmak üzere bir bilgisayarın kontrolünü ele geçirmek zombify v.
Informatics
yasa dışı engelleme unlawful restraint n.
Telecom
eskiden ücretsiz ve yasa dışı telefon araması yapmak için kullanılan bir elektronik cihaz blue box n.
Aeronautic
yasa dışı uyuşturucu ve komploların tespiti için havayolu şirketleri arasındaki anlaşma air carrier initiative program n.
Pharmaceutics
uyuşturucu olarak veya anestezide kullanılabilen ve abd'de kullanımı yasa dışı olan güçlü bir sakinleştirici flunitrazepam n.
Chemistry
morfinden elde edilen yasa dışı bir yarı sentetik opioid desomorphine n.
Fishery
renkli misina sallandırarak yasa dışı balık tutan kimse flosser n.
Wagering
oyuncu veya oyuncu grubunun bilerek sayı üretmediği yasa dışı bir bahis planı point-shaving n.
Cinema
gerçek şiddet tecavüz ve ölüm sahnelerini içeren ve yasa dışı yollarla izleyiciye ulaştırılan film snuff film n.
gerçek şiddet tecavüz ve ölüm sahnelerini içeren ve yasa dışı yollarla izleyiciye ulaştırılan film snuff movie n.
Slang
yasa dışı iş bidness n.
yasa dışı iş çevirme bidness n.
yasa dışı üretilen içki mountain dew [obsolete] n.
yasa dışı üretilen içki (mountain) dew n.
yasa dışı kumarhane creep joint n.
yasa dışı alkol who shot john n.
yasa dışı alkol satan kuruluş juice joint [dated] n.
yasa dışı uyuşturucu merchandise n.
olumsuz yönde değiştirilmiş yasa dışı uyuşturucu bad shit n.
yasa dışı şey bomb n.
paketlenmiş yasa dışı uyuşturucu brick n.
yasa dışı olarak damıtılmış mısır viskisi moon n.
bilgisayar sistemlerine yasa dışı erişim sağlayan çocuk script kiddie n.
yasa dışı operasyon sting n.
ilk kez tehlikeli/zor/yasa dışı bir şey yapmak burst (one's) cherry v.
yasa dışı faaliyet action v.
yasa dışı alkol üretmek make moonshine v.
yasa dışı işlerden çekilmek jump smooth [dated] v.
yasa dışı işlerden elini eteğini çekmek jump smooth [dated] v.
(bilgisayar sistemine) yasa dışı süper kullanıcı erişimi sağlamak own v.
(bilgisayar sisteminde) yasa dışı yönetici yetkisi almak own v.
Modern Slang
yasa dışı bir para yapma yöntemi ac money (accumulated cash money) n.