|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
(genelde mutfağın ortasına yerleştirilmiş) mutfak masası |
kitchen island n.
|
|
2 |
General |
hasta ya da yaralı taşımak için katıra yerleştirilmiş oturma alanı ya da yatak |
cacolet [french dialect] n.
|
|
3 |
General |
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. |
tappoon n.
|
|
4 |
General |
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne |
nest n.
|
|
5 |
General |
çevresinden kırmızı kurdele ile sarılmış ve içine mum yerleştirilmiş bir portakaldan yapılan noel süsü |
kriss kringle n.
|
|
6 |
General |
sinyal direğine yerleştirilmiş işaret ışığı |
marker n.
|
|
7 |
General |
rayları tahta yol üzerine yerleştirilmiş lunapark treni |
woodie n.
|
|
|
8 |
General |
üzerinde dik yerleştirilmiş bir taş levhanın yükseldiği sembol yapı |
mearstone [obsolete] n.
|
|
9 |
General |
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta |
median point n.
|
|
10 |
General |
içerideki havayı nemli tutmak için kutuya yerleştirilmiş cihaz |
humidor n.
|
|
11 |
General |
yanlış yerleştirilmiş şey |
misplant n.
|
|
12 |
General |
bir tacın tepesine yerleştirilmiş, dünyayı simgeleyen top benzeri nesne |
monde n.
|
|
13 |
General |
hapishaneye yerleştirilmiş casus |
mouton n.
|
|
14 |
General |
yalancı ek yerinde şeklinde girişi olan, elbiseye verev yerleştirilmiş cep |
slash pocket n.
|
|
15 |
General |
grafiğe yerleştirilmiş noktaları birleştirerek eğri oluşturmak |
plot v.
|
|
16 |
General |
yeniden yerleştirilmiş |
relocated adj.
|
|
17 |
General |
yan yana yerleştirilmiş |
collocated adj.
|
|
18 |
General |
sıkı yerleştirilmiş |
thickly settled adj.
|
|
19 |
General |
belirli bir yere yerleştirilmiş |
emplaced adj.
|
|
20 |
General |
yeniden yerleştirilmiş |
resettled adj.
|
|
21 |
General |
paletler üzerine yerleştirilmiş |
palletized adj.
|
|
22 |
General |
içine yerleştirilmiş |
niched adj.
|
|
23 |
General |
içe yerleştirilmiş |
niched adj.
|
|
24 |
General |
sıkıca yerleştirilmiş |
imbedded adj.
|
|
25 |
General |
iyice yerleştirilmiş |
imbedded adj.
|
|
26 |
General |
iyi yerleştirilmiş |
well-placed adj.
|
|
27 |
General |
yerleştirilmiş (özellikle askerler için) |
quartered adj.
|
|
|
28 |
General |
paletler üzerine yerleştirilmiş |
palletised adj.
|
|
29 |
General |
içine sıkıca yerleştirilmiş |
implanted adj.
|
|
30 |
General |
yeniden yerleştirilmiş |
redistrubuted adj.
|
|
31 |
General |
tekrar yerleştirilmiş |
relaid adj.
|
|
32 |
General |
tekrar yerleştirilmiş |
re-laid adj.
|
|
33 |
General |
sık aralıklarla yerleştirilmiş |
thick-sown adj.
|
|
34 |
General |
sıkı yerleştirilmiş |
thick-sown adj.
|
|
35 |
General |
mezarın üzerine yerleştirilmiş |
tumulary adj.
|
|
36 |
General |
eksene simetrik olarak yerleştirilmiş |
en axe adj.
|
|
37 |
General |
elverişsiz yerleştirilmiş |
unhandy adj.
|
|
38 |
General |
avluya yerleştirilmiş |
yard adj.
|
|
39 |
General |
yanlamasına yerleştirilmiş |
broadside adj.
|
|
40 |
General |
yanlış şekilde yerleştirilmiş |
misset adj.
|
|
41 |
General |
kolay fark edilecek şekilde yerleştirilmiş |
obvious adj.
|
|
42 |
General |
iyice yerleştirilmiş |
innate adj.
|
|
43 |
General |
sağlam ve sıkı yerleştirilmiş |
intrenched adj.
|
|
44 |
General |
adacık gibi yerleştirilmiş |
isleted adj.
|
|
45 |
General |
koşullara göre yerleştirilmiş |
orientated adj.
|
|
46 |
General |
üzerine bir şey yerleştirilmiş olan |
surmounted adj.
|
|
47 |
General |
üstüne yerleştirilmiş |
onto prep.
|
|
Trade/Economic |
|
48 |
Trade/Economic |
düzgün bir şekilde yerleştirilmiş |
trimmed adj.
|
|
Politics |
|
49 |
Politics |
krallık gücünü ve adaleti simgeleyip ingiliz krallık sembollerinin bir parçası olan, tepesine haç yerleştirilmiş küre |
mond n.
|
|
Industry |
|
50 |
Industry |
sandalyenin sırtını oluşturmak üzere dikey yerleştirilmiş ince ve düz çubuklar |
slat n.
|
|
Technical |
|
51 |
Technical |
saatin denge vidalarının altına titreşimi azaltmak için yerleştirilmiş küçük ince metal halka |
timing washer n.
|
|
52 |
Technical |
deponun dışına yerleştirilmiş sıvı seviye göstergesi |
sight glass n.
|
|
53 |
Technical |
eşit uzaklıkta yerleştirilmiş doğrusal anten dizisi |
equispaced linear antenna array n.
|
|
54 |
Technical |
enlemesine yerleştirilmiş motor (önden çekişli arabanın motoru) |
transverse engine n.
|
|
55 |
Technical |
elle yerleştirilmiş anroşman |
hand-placed riprap n.
|
|
56 |
Technical |
farklı iki iklim arasına yerleştirilmiş kapı kanatlarının davranışları |
behaviours of door leaves placed between two different climates n.
|
|
57 |
Technical |
fayrap kapağı boşluğuna çapraz yerleştirilmiş metal bir çubuk |
lazy bar n.
|
|
58 |
Technical |
içe yerleştirilmiş vida dişi açılmış ara parçalar |
screw threaded inserts n.
|
|
59 |
Technical |
yerine yerleştirilmiş kum |
placed sand n.
|
|
60 |
Technical |
yüzeye yerleştirilmiş biyosüzgeç |
surface- mounted biofilter n.
|
|
61 |
Technical |
yerleştirilmiş kanat |
inserted blade n.
|
|
62 |
Technical |
yüzeye yerleştirilmiş elemanlar |
surface-mounted components n.
|
|
63 |
Technical |
mekanik işleme sırasında alete destek olması için bir deliğe yerleştirilmiş dingil veya mil |
mandril n.
|
|
64 |
Technical |
dik dairesel silindirin çapraz kesitine karşılık gelecek şekilde şaft üzerine yerleştirilmiş eliptik doğrayıcı |
wobbler n.
|
|
65 |
Technical |
ağın tabanını su altında tutmak için aralıklarla ağırlık yerleştirilmiş bir galsama ağı alt sırası |
blue line n.
|
|
66 |
Technical |
direk üzerine yatay olarak yerleştirilmiş kısa kereste |
bolster n.
|
|
67 |
Technical |
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti |
megafog n.
|
|
|
68 |
Technical |
perçinin başına yerleştirilmiş rondela |
burr n.
|
|
69 |
Technical |
payanda üzerine dikey yerleştirilmiş bir çift pim |
oarlock n.
|
|
70 |
Technical |
kılıflı elektrik kablosuna boylamasına yerleştirilmiş olan ve çekildiğinde kılıfın kolayca yırtılmasını sağlayan ip |
rip cord n.
|
|
71 |
Technical |
hareket edebilen geniş ayaklı köprü üzerine yerleştirilmiş güçlü bir vinç |
goliath n.
|
|
72 |
Technical |
değerli mücevherin altına yerleştirilmiş değersiz taştan oluşan iki parçalı taklit mücevher |
doublet n.
|
|
73 |
Technical |
hareketli iki kolu arasına kristal yüzeyler yerleştirilmiş bir gönyemetre türü |
contact goniometer n.
|
|
74 |
Technical |
dönüşlerde destek ve stabilite sağlasın diye arabanın ön dingilinin üzerine yatay şekilde yerleştirilmiş tekerlek bölümü |
fifth wheel n.
|
|
75 |
Technical |
çivileme yüzeyi yaratmak için duvarın içine yerleştirilmiş ahşap blok |
plug n.
|
|
76 |
Technical |
yatay çubuklar şeklinde yerleştirilmiş düz çelik dişli bir öğütme ve düzleştirme tırmığı |
spike-tooth harrow n.
|
|
77 |
Technical |
tahliye çubuğu yerleştirilmiş tahliye borusu |
straw drain n.
|
|
78 |
Technical |
oyuğa yerleştirilmiş |
niched adj.
|
|
79 |
Technical |
boyuna yerleştirilmiş |
longitudinal adj.
|
|
80 |
Technical |
grafik içine koyulmuş veya yerleştirilmiş |
plotted adj.
|
|
81 |
Technical |
eşit uzaklıkta yerleştirilmiş |
equispaced adj.
|
|
82 |
Technical |
ışınlar veya yarıçaplar arasına yerleştirilmiş |
interradiant adj.
|
|
83 |
Technical |
kalıcı olarak yerleştirilmiş |
permanently installed adj.
|
|
84 |
Technical |
tekrar yerleştirilmiş |
reseated adj.
|
|
85 |
Technical |
tekrar yerleştirilmiş |
re-seated adj.
|
|
86 |
Technical |
yeniden yerleştirilmiş |
re-seated adj.
|
|
87 |
Technical |
yeniden yerleştirilmiş |
reseated adj.
|
|
88 |
Technical |
eşit aralıklarla yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp tabanı veya soketi) |
octal adj.
|
|
89 |
Technical |
tabana simetrik olarak yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp) |
octal adj.
|
|
90 |
Technical |
çaprazlama yerleştirilmiş |
arriswise adv.
|
|
Computer |
|
91 |
Computer |
bir bilgisayarın işlemcisine veya harici disk sürücüsüne yerleştirilmiş ve hava geçirmez bir birime kalıcı olarak takılmış sabit disk |
winchester disk n.
|
|
92 |
Computer |
gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ |
sensor network n.
|
|
93 |
Computer |
gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ |
smart dust n.
|
|
94 |
Computer |
slaytlar yerleştirilmiş |
slides with builds expr.
|
|
Electric |
|
95 |
Electric |
toprağa simetrik olarak yerleştirilmiş (sinyal veya devre) |
balanced adj.
|
|
Mechanic |
|
96 |
Mechanic |
dönme eksenine açısal olarak yerleştirilmiş dişlere sahip dişli çark |
helical gear n.
|
|
97 |
Mechanic |
merkezdeki ateşleme odasının iki tarafına yatay olarak karşılıklı yerleştirilmiş iki pistonu bulunan bir motor silindiri türü |
opposed-cylinder n.
|
|
98 |
Mechanic |
üzerinde ağır yüklerin taşınabilmesi için yan yana yerleştirilmiş bir dizi makara |
rollway n.
|
|
99 |
Mechanic |
krank milinin zıt taraflarına yerleştirilmiş (iki motor silindiri) |
opposed adj.
|
|
100 |
Mechanic |
silindirleri krank milinin zıt taraflarına yerleştirilmiş olan (içten yanmalı motor) |
opposed-cylinder adj.
|
|
Radio |
|
101 |
Radio |
üst üste yerleştirilmiş elemanlardan oluşan anten dizisi |
tier n.
|
|
Textile |
|
102 |
Textile |
başka bir ekose üzerine yerleştirilmiş ekose desen |
overcheck n.
|
|
Architecture |
|
103 |
Architecture |
daire içine yerleştirilmiş üç yay şeklindeki bir süs |
trefoil n.
|
|
104 |
Architecture |
bina kornişine yerleştirilmiş alçak duvar ayağı |
attic order n.
|
|
105 |
Architecture |
ingiliz gotik mimarisinde yuvarlak çiçeğin içine yerleştirilmiş top şeklinde bir süs |
ball-flower n.
|
|
106 |
Architecture |
yuvarlak çiçeğin ortasına yerleştirilmiş bir top şeklinde oyulmuş süs |
ballflower n.
|
|
107 |
Architecture |
ingiliz gotik mimarisinde yuvarlak çiçeğin içine yerleştirilmiş top şeklinde süs |
ball–flower n.
|
|
108 |
Architecture |
norman mimarisinde düzenli aralıklarla yerleştirilmiş kütük şeklindeki süsleme |
billet n.
|
|
109 |
Architecture |
kolon üzerine yerleştirilmiş |
supercolumnar adj.
|
|
110 |
Architecture |
sütun üzerine yerleştirilmiş |
supercolumnar adj.
|
|
Construction |
|
111 |
Construction |
yapıyı desteklemek amacıyla çapraz olarak yerleştirilmiş tuğla dizisi |
raking course n.
|
|
112 |
Construction |
yapıyı güçlendirmek amacıyla kemer veya duvara yerleştirilmiş tuğla sırası |
lacing course n.
|
|
113 |
Construction |
dik veya çift katlı bir duvarın her iki tarafına yerleştirilmiş, özel ölçüleri olan bir tuğla duvar |
neck n.
|
|
114 |
Construction |
önceden yerleştirilmiş agregalı beton |
preplaced aggregate concrete n.
|
|
115 |
Construction |
ardı ardına gelen sıralara yerleştirilmiş tuğla parçası |
closer n.
|
|
116 |
Construction |
çapraz yerleştirilmiş çıtalara destek için iki kiriş arasına uzunlamasına yerleştirilen çıta |
counterlath n.
|
|
117 |
Construction |
çapraz yerleştirilmiş küçük dörtgenlerden oluşan döşeme |
poyntel n.
|
|
Furniture |
|
118 |
Furniture |
içine biri kötü diğeri iyi hava tahmini yapan iki figür yerleştirilmiş maket ev |
weather box n.
|
|
Automotive |
|
119 |
Automotive |
arka yerleştirilmiş aks sürücü tali sistemi |
rear drive housed axle subsystem n.
|
|
120 |
Automotive |
uzunlamasına yerleştirilmiş krank milinin arka tekerlekleri sırayla debriyaj, hız dişlisi, grup mili ve paralel iki yan halka aracılığıyla hareket ettirdiği vites düzeni |
continental drive n.
|
|
121 |
Automotive |
merkezi olarak yerleştirilmiş |
seated centrally adj.
|
|
Railway |
|
122 |
Railway |
tren tekerleklerine ek destek için ana rayın içine yerleştirilmiş kısa ray |
checkrail [british] n.
|
|
123 |
Railway |
hareket halindeki buharlı lokomotifin su alabilmesi için raylar arasına yerleştirilmiş uzun ve sığ oluk |
track pan n.
|
|
124 |
Railway |
demiryolu hattının sonuna tampon olarak yerleştirilmiş direk |
bumper n.
|
|
Aeronautic |
|
125 |
Aeronautic |
uçağın burnunun altına yerleştirilmiş, iniş takımının parçası olan bir tekerlek |
nosewheel n.
|
|
126 |
Aeronautic |
bilet kontrol makinelerine yerleştirilmiş ve taşıyıcının adını bilet veya başka bir dokümana yazan k |
carrier identification plate n.
|
|
127 |
Aeronautic |
kanat ucuna doğru ya da kanat ucuna daha yakın olarak yerleştirilmiş |
outboard n.
|
|
128 |
Aeronautic |
kanal içine yerleştirilmiş pervane |
ducted propeller n.
|
|
129 |
Aeronautic |
yelpaze şeklinde yerleştirilmiş kameralar |
fan cameras n.
|
|
130 |
Aeronautic |
yelpaze şeklinde yerleştirilmiş kameralarla fotoğraf çekme |
fan photography n.
|
|
131 |
Aeronautic |
motorun arkasına yerleştirilmiş bir tür uçak pervanesi |
pusher n.
|
|
Marine |
|
132 |
Marine |
gemi başı süsünün arkasına yerleştirilmiş eğri kereste |
lacing n.
|
|
133 |
Marine |
suyun derinliğini belirtmek için ölçüm kordonuna çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş düğüm veya parça |
mark n.
|
|
134 |
Marine |
geminin kıç tarafında bulunan bir tür hafif yelkeni açmak için bumbaya yerleştirilmiş direk |
ringtail boom n.
|
|
135 |
Marine |
direği sökülmüş ve bunun yerine bir çift maçuna yerleştirilmiş eski gemi |
sheer hulk n.
|
|
136 |
Marine |
üst üste yer alıp birbirlerine dik açıyla yerleştirilmiş iki dili olan makara |
shoe block n.
|
|
137 |
Marine |
geminin pruvasına yanlamasına yerleştirilmiş kıvrımlı borda kaplaması |
snying n.
|
|
Mining |
|
138 |
Mining |
platformdan platforma atılarak yükseğe taşınan cevheri bir arada tutması için üst üste yerleştirilmiş bir dizi platform veya nişten her biri |
shamble n.
|
|
Medical |
|
139 |
Medical |
yaraya dren görevi görecek şekilde yerleştirilmiş hortum |
wick n.
|
|
140 |
Medical |
cerrahi operasyonla yerleştirilmiş şant |
by-pass n.
|
|
141 |
Medical |
cerrahi operasyonla yerleştirilmiş şant |
gastric bypass n.
|
|
142 |
Medical |
yanlış yere yerleştirilmiş (organ/doku) |
heterotopous adj.
|
|
Printing |
|
143 |
Printing |
metal bir plaka üzerine yerleştirilmiş bir kağıdı şablon olarak kullanıp teksir makinesi ile çoğaltma |
trypograph n.
|
|
144 |
Printing |
baskı plakasında fotomekanik çoğaltma için yerleştirilmiş parça |
mechanical n.
|
|
145 |
Printing |
baskı plakasında fotomekanik çoğaltma için yerleştirilmiş parça |
mechanical scheme n.
|
|
146 |
Printing |
her bir rengin basılı maddesinin ana baskının üzerine yerleştirilmiş şeffaf bir kağıtta hazırlanması şeklindeki çok renkli baskı nüshası hazırlama yöntemi |
overlay n.
|
|
Math |
|
147 |
Math |
cebirsel ifadeye keyfi olarak yerleştirilmiş katsayı |
arbitrary coefficient n.
|
|
Physics |
|
148 |
Physics |
tek boyutlu kafese uzamsal olarak yerleştirilmiş zaman periyotlu dalga |
breather n.
|
|
149 |
Physics |
manyetik alana yerleştirilmiş mıknatıs veya dipole uygulanan tork |
moment of a magnet n.
|
|
Agriculture |
|
150 |
Agriculture |
tohum valfinin açılıp ekim işleminin yapılmasını sağlayan tel üzerine 30-40 inç aralıklarla yerleştirilmiş küçük yumrular |
check wire button n.
|
|
151 |
Agriculture |
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne yerleştirilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi |
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors n.
|
|
Breeding |
|
152 |
Breeding |
kullanıcının omzuna dayadığı bir sapa yerleştirilmiş uzun ve kıvrık bir gövdeye sahip olup atların toynaklarını soymak için kullanılan kesici bir alet |
butteris n.
|
|
Forestry |
|
153 |
Forestry |
altından geçen kütükleri geciktirmek için kızak üzerine yerleştirilmiş çıkıntılı kütük |
deadener n.
|
|
Linguistics |
|
154 |
Linguistics |
cümleye nitelemesi istenen isimle yanlış gramatik ilişki kuracak şekilde yerleştirilmiş ortaç |
dangling participle [canada] n.
|
|
155 |
Linguistics |
cümleye nitelemesi gereken isimle yanlış gramatik ilişki kuracak şekilde yerleştirilmiş (ortaç) |
dangling adj.
|
|
History |
|
156 |
History |
(arma üzerindeki şekil) yatay yerleştirilmiş |
fesswise adv.
|
|
Religious |
|
157 |
Religious |
(eski ahitte) başrahibin göğüslüğüne yerleştirilmiş, yakut olduğu düşünülen mücevher |
sardius n.
|
|
Environment |
|
158 |
Environment |
balık ve yüzen madde geçişini engellemek için dere içine yerleştirilmiş ızgara |
trashrack n.
|
|
159 |
Environment |
kulağa yakın yerleştirilmiş ses kaynaklarından gelen ses kirliliğinin belirlenmesi |
determination of sound immission from sound sources placed close to the ear n.
|
|
160 |
Environment |
yerleştirilmiş yakıt çubuğu |
reinserted fuel n.
|
|
Military |
|
161 |
Military |
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlik |
center of an army n.
|
|
162 |
Military |
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlikler |
center of an army n.
|
|
163 |
Military |
radar sonuçlarının karşılaştırılması ve tanımlanması için radar ekranına yerleştirilmiş şeffaf tabaka |
radarscope overlay n.
|
|
164 |
Military |
tahrip hakkı yerleştirilmiş tahrip hedefi |
charged demolition target n.
|
|
165 |
Military |
evrak çantasına yerleştirilmiş bomba |
briefcase bomb n.
|
|
166 |
Military |
önceden yerleştirilmiş harp yedeği |
pre-positioned war reserve stock n.
|
|
167 |
Military |
önceden yerleştirilmiş harp yedeği |
pwrs (pre-positioned war reserve stock) abrev.
|
|
Hunting |
|
168 |
Hunting |
(av köpeklerine) yapay olarak yerleştirilmiş kokuyu izletmek |
drag hunt v.
|
|
Sport |
|
169 |
Sport |
alüminyum tüpe yerleştirilmiş ve ayakkabıya boru şeklinde desteklerle bağlanmış bir çelik bıçaktan oluşan buz pateni |
tube n.
|
|
170 |
Sport |
alüminyum tüpe yerleştirilmiş ve ayakkabıya boru şeklinde desteklerle bağlanmış bir çelik bıçaktan oluşan buz pateni |
tubular skate n.
|
|
171 |
Sport |
atın sırayla atlayacağı şekilde mesafeli yerleştirilmiş ikili engel |
double jump n.
|
|
172 |
Sport |
çok sayıda karambol yapılabilecek şekilde yakın yerleştirilmiş (bilardo topu) |
anchored adj.
|
|
Wagering |
|
173 |
Wagering |
arka arkaya üç sayı içerecek şekilde yatay yerleştirilmiş (bahis ruleti) |
transversale adj.
|
|
Art |
|
174 |
Art |
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan |
altarpiece n.
|
|
175 |
Art |
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan |
reredos n.
|
|
176 |
Art |
(tablo, fotoğraf) izleyicinin dikkatini ana konuya yönlendirecek şekilde ön kısma yerleştirilmiş nesne |
repoussoir n.
|
|
Music |
|
177 |
Music |
bir oktav alta yerleştirilmiş obua |
heckelphone n.
|
|
Theatre |
|
178 |
Theatre |
(tiyatroda) yan yana yerleştirilmiş arka plan dizisi |
pack n.
|
|
179 |
Theatre |
ışık efektleri yaratmak için sahne ışıklarının üzerine yerleştirilmiş yuvarlak ve renkli yansıtıcı |
rondel n.
|
|
Printery |
|
180 |
Printery |
sözcükte heceler arasına yerleştirilmiş nokta |
centred dot n.
|
|
181 |
Printery |
(yazı) metnin akışı içine yerleştirilmiş |
in line adj.
|
|
182 |
Printery |
normal metin yönüne dik açıyla yerleştirilmiş (basılı materyal) |
broadside adv.
|
|
Engineering |
|
183 |
Engineering |
enine yerleştirilmiş sert eleman veya yapı |
beam n.
|
|
184 |
Engineering |
giriş yolunu çevreleyecek şekilde yerleştirilmiş anıtsal yapı |
pylon n.
|
|
Ornithology |
|
185 |
Ornithology |
yabani kuşlar için yuvalanma yeri olarak tasarlanmış ve onların orada üremelerini teşvik etmek için bir bahçeye, parka veya tabiatı koruma alanına yerleştirilmiş kutu |
nest box n.
|
|