harsher - Türkçe İngilizce Sözlük

harsher

"harsher" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
harsh s. haşin
If the climate is harsh and severe, the people are also harsh and severe.
İklim sert ve haşinse, insanlar da sert ve haşin olur.

More Sentences
harsh s. sert
You were, of course, a little harsh about the level of the payments.
Elbette ödemelerin seviyesi konusunda biraz sert davrandınız.

More Sentences
General
harsh s. acımasız
You're harsh.
Sen acımasızsın.

More Sentences
harsh s. acı
The harsh and tragic figures are there for all to see.
Acı ve trajik rakamlar herkesin görebileceği şekilde ortadadır.

More Sentences
harsh s. ağır
Even so, these men risk harsh punishment.
Öyle olsa bile, bu adamlar ağır cezalara çarptırılma riskiyle karşı karşıyadır.

More Sentences
harsh s. şiddetli
The light was harsh, I felt cold.
Işık şiddetliydi, üşüdüğümü hissettim.

More Sentences
harsh zf. sert bir şekilde
The Prestige disaster cast a harsh light on marine pollution.
Prestige faciası deniz kirliliğine sert bir şekilde ışık tutmuştur.

More Sentences
Technical
harsh s. sert
Even if it sounds harsh, technical improvements are necessary.
Kulağa sert gelse de teknik iyileştirmeler gereklidir.

More Sentences
General
harsh s. göz kamaştırıcı
harsh s. kırıcı
harsh s. huysuzca
harsh s. merhametsiz
harsh s. cırtlak
harsh s. kulakları tırmalayan
harsh s. dağlı
harsh s. huysuz
harsh s. kaba
harsh s. ters
harsh s. (renk) cırtlak
harsh s. parlak
harsh s. cırlak
harsh s. (söz) acı
harsh s. (ses) kulağı tırmalayan
harsh s. kubat
harsh s. göze hoş gözükmeyen
harsh s. onaylamayan
harsh s. beğenmeyen
harsh s. duyulara hitap etmeyen
harsh s. büyük partiküllü
harsh s. yüzeyi pürüzsüz olmayan
harsh s. keskin kokulu
harsh s. keskin tatlı
harsh s. soğuk ve ciddi
harsh s. büyük partiküller nedeniyle işlemesi zor
harsh s. konforsuz
harsh s. yavan
harsh s. kaba görünümlü
harsh s. sert görünümlü
harsh s. ürkütücü görünümlü
Technical
harsh i. fazla zorlama
Food Engineering
harsh i. buruk lezzet
Photography
harsh s. kontrastlı
Slang
harsh f. mutluluğunu yok etmek
harsh f. sevincini bitirmek
harsh f. olumsuz eleştiri yapmak

"harsher" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

İngilizce Türkçe
General
harsh climate i. sert iklim
Difficulty of access, harsh climate and declivity should also be taken into account.
Erişim zorluğu, sert iklim ve eğim de dikkate alınmalıdır.

More Sentences
harsh criticism i. sert eleştiri
For harsh criticism to be justified it must be based on fair play and impartial treatment.
Sert eleştirilerin haklı olabilmesi için adil oyun ve tarafsız muameleye dayanması gerekir.

More Sentences
harsh reality i. acı gerçek
Has anyone given any consideration to how these fine words can be reconciled with the harsh reality?
Bu güzel sözlerin acı gerçeklerle nasıl bağdaştırılabileceğini düşünen var mı?

More Sentences
harsh criticism i. ağır eleştiri
harsh word i. katı söz
harsh words i. acı dil
harsh penalty i. ağır ceza
harsh words i. ağır sözler
harsh environment conditions i. sert çevre şartları
harsh response i. sert tepki
harsh conditions i. ağır şartlar
harsh light i. şiddetli ışık
harsh criticism i. acımasız eleştiri
a harsh criticism i. sıkı bir eleştiri
harsh climate conditions i. sert iklim şartları
harsh climate conditions i. sert iklim koşulları
harsh weather conditions i. sert hava şartları
harsh weather conditions i. sert hava koşulları
harsh climatic conditions i. sert iklim koşulları
harsh climatic conditions i. sert iklim şartları
take harsh measures f. sıkı önlem almak
give harsh criticism f. sert biçimde eleştirmek
give harsh criticism f. acımasızca eleştirmek
work under harsh conditions f. zor şartlar altında görev yapmak
work under harsh conditions f. zor şartlar altında çalışmak
sound harsh f. kulağa acımasız gelmek
harsh-tasting s. acı tat veren
harsh-tasting s. acı
harsh-voiced s. cırtlak sesli
Phrasals
harsh on f. yerden yere vurmak
harsh on f. sert eleştirmek
Colloquial
harsh grader i. notu kıt (hoca)
harsh grader i. notu kıt hoca
harsh grader i. notu kıt öğretmen
harsh grader i. sıfırcı hoca
harsh grader i. sıfırcı hoca
harsh statement i. zehir zemberek açıklama
Speaking
the harsh truth i. acı gerçek
Technical
harsh feel i. sert tutum
Textile
harsh feel i. sert tutum
Construction
harsh mixture i. katı karışım
harsh concrete i. katı beton
harsh concrete mix i. katı beton karışımı
harsh sand i. köşeli sert kum
Slang
harsh toke i. esrar içerken zorlanarak çekilen nefes
harsh toke i. esrar içerken boğazını yakan/acı veren nefes
harsh toke i. marihuanadan/esrardan alınan tahriş edici nefes
harsh toke i. hoş olmayan kişi/şey
harsh toke i. sevimsiz kişi/şey
harsh toke i. antipatik kişi/şey