Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
hurry in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"hurry in"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
hurry in
f.
aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek
2
Öbek Fiiller
hurry in
f.
çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak
"hurry in"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 80 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
in a hurry
zf.
aceleyle
That is something which we will not forget
in a hurry.
Bu,
aceleyle
unutmayacağımız bir şeydir.
More Sentences
2
Genel
in a hurry
zf.
alelacele
Tom came home, packed his bags
in a hurry,
and left.
Tom eve gelip,
alelacele
eşyalarını toplayıp çıktı.
More Sentences
3
Genel
in a hurry
zf.
acele
Are you still
in a hurry?
Hâlâ
aceleniz
var mı?
More Sentences
4
Genel
in a hurry
zf.
acele ile
The book was written
in a hurry,
so it is riddled with errors.
Kitap
acele ile
yazılmış, bu yüzden hatalarla dolu.
More Sentences
Idioms
5
Deyim
in a hurry
zf.
aceleyle
Tom went off
in a hurry.
Tom
aceleyle
çıkıp gitti.
More Sentences
6
Deyim
in a hurry
expr.
çabucak
Let's finish up
in a hurry.
Çabucak
bitirelim.
More Sentences
General
7
Genel
do something in a hurry
f.
aceleye getirmek
8
Genel
be in a hurry to
f.
çabuk (yapmak) istemek
9
Genel
be in no hurry to
f.
bir şey yapmaya can atmamak
10
Genel
be in a hurry to
f.
bir an evvel (yapmak) istemek
11
Genel
be in a hurry
f.
acelesi olmak
12
Genel
be in a hurry
f.
acele etmek
13
Genel
be done in a hurry
f.
aceleye gelmek
14
Genel
be in no hurry
f.
acelesi olmamak
15
Genel
be in a hurry to grow up
f.
büyümek için can atmak
16
Genel
be in a hurry to grow up
f.
büyümek için acele etmek
17
Genel
be in a hurry
f.
aşıkmak
18
Genel
in a hurry
zf.
acele acele
19
Genel
in a hurry
zf.
telaş içinde
20
Genel
in a hurry
zf.
çabuk çabuk
21
Genel
in a great hurry
zf.
yel yeperek
22
Genel
in a great hurry
zf.
aceleyle
23
Genel
in a great hurry
zf.
acele bir şekilde
Phrasals
24
Öbek Fiiller
hurry someone in to something
f.
hızla birilerini bir yere sokmak
25
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) in(to some place)
f.
(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek
26
Öbek Fiiller
hurry (someone or something) in(to some place)
f.
(birini/bir şeyi) çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak
Colloquial
27
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
acele içinde bir şey yapmak
28
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
telaş içinde bir şey yapmak
29
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
aceleyle/çabucak bir şey yapmaya çalışmak
30
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
bir şey yapmaya can atmak
31
Konuşma Dili
be in a hurry to do something
f.
bir şey yapmak için sabırsızlanmak
32
Konuşma Dili
in one hell of a hurry
expr.
çok acele içerisinde
33
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
acelesi yok
34
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
vakit var
35
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
yeterli/bol vakit var
36
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
aceleye/telaşa lüzum yok
37
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
acelesi yok
38
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
vakit var
39
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
yeterli/bol vakit var
40
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
aceleye/telaşa lüzum yok
41
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
pek istekli değil
42
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
ille de gerekli değil
43
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
şart değil
44
Konuşma Dili
not in a hurry
expr.
can atmıyor
45
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
pek istekli değil
46
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
ille de gerekli değil
47
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
şart değil
48
Konuşma Dili
not in any hurry
expr.
can atmıyor
49
Konuşma Dili
I won't do something again in a hurry
expr.
bir şeyi bir daha hayatta yapmam
50
Konuşma Dili
I won't do something again in a hurry
expr.
bir şeyi bir daha ölsem yapmam
51
Konuşma Dili
I won't do something again in a hurry
expr.
bir şeyi bir daha asla yapmam
Idioms
52
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
aşırı bir acele (içerisinde olmak)
53
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
aşırı bir koşturma (içerisinde olmak)
54
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
büyük bir hız (içerisinde olmak)
55
Deyim
(be in) a tearing hurry/rush [uk]
i.
büyük bir acele (içerisinde olmak)
56
Deyim
be in a tearing hurry [uk]
f.
aşırı acelesi olmak
57
Deyim
be in a tearing hurry [uk]
f.
koştur koştur koşturmak
58
Deyim
in a tearing hurry
zf.
bir hışımla
59
Deyim
in a tearing hurry
zf.
büyük bir hızla/aceleyle
60
Deyim
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
bir daha hayatta gitmem/yapmam anlamına gelen bir deyim
61
Deyim
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
bir daha hayatta gitmem/yapmam anlamına gelen bir deyim
62
Deyim
in a hurry
expr.
hemen
63
Deyim
in a hurry
expr.
ivedilikle
64
Deyim
in a hurry
expr.
telaşla
65
Deyim
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
66
Deyim
(one) won't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
67
Deyim
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
68
Deyim
(one) won't be (doing something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
69
Deyim
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
70
Deyim
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
71
Deyim
(one) wouldn't (do something) again in a hurry
expr.
(biri bir şeyi) bir daha hayatta yapmaz
Speaking
72
Konuşma
no wonder you're in a hurry
expr.
acele etmene şaşmamalı
73
Konuşma
where are you going in such a hurry?
expr.
acele ile nereye böyle?
74
Konuşma
I'm in a hurry
expr.
acelem var
75
Konuşma
I am in a hurry
expr.
acelem var
76
Konuşma
we're in a hurry
expr.
acelemiz var
77
Konuşma
we're in a bit of a hurry
expr.
biraz acelemiz var
78
Konuşma
where are you going in such a hurry?
expr.
nereye gidiyorsun böyle acele acele?
79
Konuşma
why are you in such a hurry?
expr.
nedir bu acelen?
80
Konuşma
where are you going in such a hurry?
expr.
nereye gidiyorsun böyle aceleyle?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hurry in
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy