thief - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
thief hırsız n.
  • Thieves broke into the houses and stole some jewellery.
  • Hırsızlar evlere girmiş ve bazı mücevherleri çalmışlar.
  • The thief could've swallowed a small flash drive.
  • Hırsız küçük bir flash sürücüyü yutmuş olabilir.
  • Stanzler needs a thief to steal a flash drive from this man.
  • Stanzler'ın bu adamdan bir flash bellek çalması için bir hırsıza ihtiyacı var.
Show More (226)
thief hırsızlık n.
  • Tom has been accused of being a jewel thief.
  • Tom mücevher hırsızlığı ile suçlanıyor.
  • The accused thief is on trial now.
  • Hırsızlıkla suçlanan kişi şu anda yargılanıyor.
  • Stop thief!
  • Hırsızlığı bırak!
Show More (0)