İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Genel | ||||
Genel | avoidance i. | uzak durma | ||
Her act of avoidance didn't stop others from bullying her. Uzak durmaya çalışması, diğerlerinin ona zorbalık yapmasını engellemedi. More Sentences |
||||
Genel | avoidance i. | kaçınma | ||
The avoidance of injury is critical to a professional soccer player. Sakatlıktan kaçınmak profesyonel bir futbolcu için kritik öneme sahiptir. More Sentences |
||||
Psikoloji | ||||
Psikoloji | avoidance i. | kaçınma | ||
My health improves with the avoidance of stress. Stresten kaçındıkça sağlığım da iyileşiyor. More Sentences |
||||
Biyoloji | ||||
Biyoloji | avoidance i. | kaçınma | ||
But it should also assist from the perspective of disease avoidance and control. Ancak hastalıklardan kaçınma ve kontrol açısından da yardımcı olmalıdır. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | avoidance i. | iptal | ||
Genel | avoidance i. | kurtulma | ||
Genel | avoidance i. | imtina | ||
Genel | avoidance i. | sakınma | ||
Hukuk | ||||
Hukuk | avoidance i. | fesih | ||
Hukuk | avoidance i. | iptal | ||
Hukuk | avoidance i. | ilga | ||
Hukuk | avoidance i. | karşı tarafının savunmasına yeni bir kanıtla karşılık verme | ||
Kurum/Kuruluş | ||||
Kurum/Kuruluş | avoidance i. | münhal kadro | ||
Dini | ||||
Dini | avoidance i. | görevi olmayan papazlık | ||
Askeri | ||||
Askeri | avoidance i. | nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılara karşı alınan önlemler | ||
Müzik | ||||
Müzik | avoidance i. | sakınma |