aware - Türkçe İngilizce Sözlük

aware

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"aware" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
aware s. haberdar
Authorities were only aware to a very limited extent.
Yetkililer bu durumdan ancak çok sınırlı ölçüde haberdardı.

More Sentences
aware s. farkında
Both Parliament and the Ombudsman are well aware of these positions.
Hem Parlamento hem de Ombudsman bu pozisyonların gayet iyi farkındadır.

More Sentences
Genel
aware s. farkında olan
Needless to say, we are aware in this House of the pressure of the United States and also of a number of Member States.
Bu Meclis'te ABD'nin ve bazı Üye Devletlerin baskısının farkında olduğumuzu söylemeye gerek yok.

More Sentences
aware s. bilinçli
The Member States are still insufficiently aware of the fraud issue.
Üye Devletler dolandırıcılık konusunda hala yeterince bilinçli değiller.

More Sentences
aware s. farkında
I am of course aware that this is not enough, but we must recognise that it took place.
Elbette bunun yeterli olmadığının farkındayım, ancak bunun gerçekleştiğini kabul etmeliyiz.

More Sentences
aware s. vakıf
aware s. uyanık
aware s. agah
aware s. tetikte
aware s. farkına varma
aware s. duyarlı
Osmanlıca
aware s. muttali

"aware" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
be aware of f. farkında olmak
We need to be aware of the value of time.
Zamanın değerinin farkında olmalıyız.

More Sentences
Genel
be aware of f. haberdar olmak
Tom said that he was aware of the ongoing conspiracy.
Tom devam eden komplodan haberdar olduğunu söyledi.

More Sentences
become aware of f. farkına varmak
This continuity will increase if drivers become aware of the great social significance of their profession.
Bu süreklilik, sürücülerin mesleklerinin büyük toplumsal öneminin farkına varmaları halinde artacaktır.

More Sentences
be aware of f. farkında olmak
We have to be aware of that.
Bunun farkında olmalıyız.

More Sentences
be aware f. bilmek
As far as I am aware, there were no problems during the first semester.
Bildiğim kadarıyla, ilk dönem sırasında hiçbir sorun yoktu.

More Sentences
aware of s. haberdar
Lastly, workers must be made aware of the problem and be trained in the right way to use the equipment.
Son olarak, çalışanlar sorundan haberdar edilmeli ve ekipmanı doğru şekilde kullanmaları için eğitilmelidir.

More Sentences
self-aware s. kendinin farkında olan
The pressure exerted by a self-aware, strong and united Europe would serve this purpose.
Kendinin farkında olan, güçlü ve birleşmiş bir Avrupa'nın uygulayacağı baskı bu amaca hizmet edecektir.

More Sentences
Siyasal
aware (in resolutions) expr. farkında olarak
Aware as I am of your usual agenda, I would like to thank you most sincerely for being here.
Her zamanki gündeminizin farkında olarak, burada bulunduğunuz için size içtenlikle teşekkür etmek isterim.

More Sentences
Genel
be aware of f. duymak
make somebody aware of f. haberdar etmek
become aware of f. haberdar olmak
become aware of f. farketmek
be aware of f. çakmak
become aware of f. farketmiş olmak
be aware towards f. duyarlı olmak
be aware of danger f. tehlikenin farkında olmak
be aware of one's importance f. önemini bilmek
be aware of f. bilgisi olmak
be aware of one's potential f. potansiyelinin farkında olmak
not to be aware of f. bilincinde olmamak
be aware of one's responsibility f. sorumluluğunun bilincinde olmak
be aware of one's responsibility f. sorumluluğunun farkında olmak
become self-aware f. bilinçlenmek
become self-aware f. bilinç kazanmak
be fully aware of one's actions f. yaptıklarının tamamen bilincinde olmak
be aware of (something) f. (bir şeye) vakıf olmak
be aware of (something) f. (bir şeyin) bilincinde olmak
be aware of (something) f. (bir şeyden) haberdar olmak
be aware of (something) f. (bir şey) bilgisi dahilinde olmak
be aware of (something) f. (bir şey) hakkında bilgisi olmak
be aware of (something) f. (bir şeyin) farkında olmak
be aware of (something) f. (bir şeyi) bilmek
aware (of) s. farkında
aware of s. -in farkında
self-aware s. kendini bilen
self-aware s. kendini tanıyan
location-aware s. konum duyarlı
İfadeler
given the history that I am aware of the defendant expr. davalının geçmişini de göz önünde bulundurarak
Konuşma Dili
be well aware that... f. '-den tamamen haberdar olmak
be well aware that... f. bilgisi dahilinde olmak
be well aware that... f. '-den tamamen haberi olmak
be well aware that... f. -i çok iyi bilmek
be well aware that... f. '-in tamamen farkında olmak
be well aware that... f. hakkında bilgisi olmak
everybody's well aware expr. herkes olayın bilincinde
sfaiaa (so far as I am aware) expr. bildiğim kadarıyla
sfaiaa (so far as I am aware) expr. yanlış hatırlamıyorsam
Deyim
be well aware of (something) f. bilgisi dahilinde olmak
be well aware of (something) f. tamamen farkında olmak
be well aware of (something) f. iyi bilmek
be well aware of (something) f. (bir şeyden) tamamen haberi/haberdar/bilgisi olmak
be well aware of something f. bir şeyden haberi olmak
be well aware of something f. bir şeyi iyi bilmek
be well aware of something f. bir şeyin tamamen farkında olmak
be well aware of something f. bir şeyle ilgili bilgisi olmak
be well aware of something f. bir şeyden tamamen haberdar olmak
be well aware of something f. bir şey bilgisi dahilinde olmak
Konuşma
as you are aware expr. malumunuz olduğu üzere
as you are aware expr. malumlarınız olduğu üzere
as you are aware expr. bildiğiniz gibi
as you are aware expr. bildiğin gibi
as you are well aware expr. haberdar olduğunuz üzere
is she aware of our presence here? expr. buradaki varlığımızın farkında mı?
I'm aware of that expr. bunun farkındayım
were you aware of this? expr. bunun farkında mıydın?
are you aware of the situation? expr. durumun farkında mısınız?
Ticaret/Ekonomi
cost-aware s. maliyet duyarlı
cost-aware s. maliyete duyarlı
let the buyer aware expr. alıcı dikkatli olsun
let the buyer aware expr. tüm risk alıcıya ait olmak üzere
Teknik
content aware switching i. içerik anahtarlama
content aware switching i. içerik bilinçli anahtarlama
human aware mobile robot i. insan farkındalığı olan hareketli robot
Bilgisayar
rsvp aware expr. rsvp tanıyor
Bilişim
context-aware internet i. bağlam bilinçli internet
Psikoloji
risk-aware consensual kink i. riskli olduğunun farkında olarak yapılan davranış/eylem
Eski Kullanım
be aware of f. agah olmak