İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | book i. | kitap | ||
My favourite book is the Russian novel Oblomov. En sevdiğim kitap Rus romanı Oblomov. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | book f. | ayırtmak | ||
I've booked a table for two in the most expensive restaurant in town. Şehirdeki en pahalı restoranda iki kişilik bir masa ayırttım. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | book i. | defter | ||
The budget books for 2001 did indeed reveal a surplus of EUR 15 billion at year-end. 2001 yılı bütçe defterleri gerçekten de yıl sonunda 15 milyar Euro'luk bir fazla ortaya koymuştur. More Sentences |
||||
Genel | book i. | kitap | ||
The Book of Genesis tells the believers the story of creation. Yaratılış Kitabı inananlara yaratılışın hikayesini anlatır. More Sentences |
||||
Genel | book f. | rezervasyon yaptırmak | ||
I had to book a flight for them. Onlar için uçak bileti rezervasyonu yapmak zorundaydım. More Sentences |
||||
Genel | book f. | tutmak | ||
I will book Adele for my wedding party! Düğün partim için Adele'i tutacağım! More Sentences |
||||
Genel | book f. | polis sanığını kayda geçirmek | ||
Pablo Escobar was booked in Colombian police records at the beginning of his criminal career. Pablo Escobar, suç kariyerinin başında Kolombiya polis kayıtlarına geçirilmişti. More Sentences |
||||
Genel | book f. | rezervasyon yapmak | ||
I booked us a hotel in Galway tonight. Bu gece Galway'de bizim için otelde rezervasyon yaptırdım. More Sentences |
||||
Genel | book f. | rezerve etmek | ||
Information should be available when you book your ticket. Bilgi, biletinizi rezerve ettiğinizde mevcut olmalıdır. More Sentences |
||||
Genel | book f. | ayırmak | ||
Please book a room for her. Lütfen onun için bir oda ayır. More Sentences |
||||
Genel | book f. | yer ayırtmak | ||
Have you already booked our seats on a plane? Uçakta önceden yerlerinizi ayırttınız mı? More Sentences |
||||
Genel | book f. | (bir şey için) ayarlanmak | ||
My trip to Australia is officially booked. Avustralya seyahatim resmen ayarlandı. More Sentences |
||||
Genel | book f. | (bir şey için) ulaşım aracı ayarlamak | ||
She booked me a flight to Boston. Bana Boston'a bir uçuş ayarladı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | book i. | defter | ||
That book will be placed at the exit of the Chamber tomorrow morning at 10.00 a.m. Bu defter yarın sabah saat 10.00'da Oda çıkışına yerleştirilecektir. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | book | yer ayırtmak | ||
I booked us a hotel in Galway tonight. Bu gece Galway'de bir otelde yer ayırttım. More Sentences |
||||
Tourism | ||||
Turizm | book | yer ayırtmak | ||
Do I need to book a seat? Yer ayırtmam gerekiyor mu? More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | book | kitap | ||
But, in my book, the Commission report is a real step backwards. Ancak, benim kitabıma göre, Komisyon raporu gerçek bir geri adımdır. More Sentences |
||||
Football | ||||
Futbol | book f. | (disiplin cezası için) oyuncunun yaptığı faulleri kaydetmek | ||
After the fight, the referee booked our goalkeeper for no reason! Maçtan sonra hakem kalecimize sebepsiz yere faul yazdı! More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | book i. | senaryo | ||
Genel | book i. | cilt | ||
Genel | book i. | liste | ||
Genel | book i. | bap | ||
Genel | book i. | libretto | ||
Genel | book i. | opera metni | ||
Genel | book i. | betik | ||
Genel | book i. | fasıl | ||
Genel | book i. | kayıt | ||
Genel | book i. | deste | ||
Genel | book i. | telefon rehberi | ||
Genel | book i. | kayıt defteri | ||
Genel | book i. | paket | ||
Genel | book i. | elektronik kitap | ||
Genel | book i. | kitap şeklinde elektronik alet | ||
Genel | book i. | kurallar | ||
Genel | book i. | işin kitabı | ||
Genel | book i. | benzer ögelerden oluşan paket | ||
Genel | book i. | kenarlarından birbirine iliştirilmiş kağıt destesi | ||
Genel | book i. | gerçeklerin kaydı görevi gören şey | ||
Genel | book i. | olay kaydı görevi gören şey | ||
Genel | book i. | sicil | ||
Genel | book i. | akordeon gibi katlanmış parşömen şeridi | ||
Genel | book i. | kitaptaki boş sayfalar | ||
Genel | book i. | basılmış ancak kesilip katlanmamış kitap sayfaları | ||
Genel | book i. | uzun ve sistematik edebi kompozisyon | ||
Genel | book i. | birlik üyelik kaydı | ||
Genel | book f. | yer ayırmak | ||
Genel | book f. | deftere işlemek | ||
Genel | book f. | polis sanığını cezaya çarptırılan birini kayda geçirmek | ||
Genel | book f. | sanığı kayda geçirmek | ||
Genel | book f. | peylemek | ||
Genel | book f. | yer tutmak | ||
Genel | book f. | kaydetmek | ||
Genel | book f. | deftere geçirmek | ||
Genel | book f. | kaydettirmek | ||
Genel | book f. | (yer) ayırtmak | ||
Genel | book f. | kiralamak | ||
Genel | book f. | rezervasyonları kaydetmek | ||
Genel | book f. | rezervasyonları listelemek | ||
Genel | book f. | (bir şey için) zaman ayarlamak | ||
Genel | book f. | (bir şey için) zaman belirlemek | ||
Genel | book f. | (bir şey için) kiralanmak | ||
Genel | book s. | gerçek hayattan değil kitaplardan öğrenilen bilgiye ait | ||
Genel | book s. | gerçek hayattan değil kitaplardan öğrenilen bilgiyle ilgili | ||
Genel | book s. | şirketin mali kayıtlarında görünen | ||
Genel | book s. | yazılı | ||
Genel | book s. | resmi | ||
Genel | book s. | kitaplarla ilgili | ||
Genel | book s. | kitaptaki bir konudan türetilmiş | ||
Genel | book s. | kitaptaki bir konuya dayanan | ||
Genel | book s. | güvenilir kabul edilen bir kitaba göre doğru veya tavsiye edilebilir | ||
Genel | book s. | muhasebe sistemiyle gösterilen | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | book i. | gizli gerçekler | ||
Konuşma Dili | book i. | gerçekler | ||
Konuşma Dili | book f. | hızla hareket etmek | ||
Konuşma Dili | book f. | hızla seyahat etmek | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | book i. | aracı kurumda kayıtlı her bir temsilcinin hizmet verdiği müşteriler | ||
Ticaret/Ekonomi | book i. | defter değeri | ||
Ticaret/Ekonomi | book f. | bilet almak | ||
Ticaret/Ekonomi | book f. | deftere kaydetmek | ||
Ticaret/Ekonomi | book | muhasebe defteri | ||
Ticaret/Ekonomi | book | muhasebe kayıtları | ||
Ticaret/Ekonomi | book | kayıtlar | ||
Law | ||||
Hukuk | book | muvazene defteri | ||
Architecture | ||||
Mimarlık | book i. | sahnenin menteşelerle birleştirilen düz bölümleri | ||
Mining | ||||
Maden | book i. | kalın mika agregası | ||
Zoology | ||||
Zooloji | book i. | kırkbayır | ||
Tobacco | ||||
Tütün | book i. | yaprak yığını | ||
Tütün | book i. | yaprak paketi | ||
Religious | ||||
Dini | book i. | kuran | ||
Dini | book i. | büyük bir metnin ana bölümü | ||
Dini | book i. | incil | ||
Sport | ||||
Spor | book i. | (özellikle beyzbolda) rakibin oyun şekli hakkında bir araya getirilen bilgiler | ||
Card | ||||
İskambil | book i. | briçte puan değerine sahip olabilme için gereken kart sayısı | ||
İskambil | book i. | kart oyununun kurallarını karşılayan oyun kartları koleksiyonu | ||
Wagering | ||||
Bahisçilik | book i. | bahisçi | ||
Bahisçilik | book i. | bahisçilik | ||
Bahisçilik | book i. | bahis yeri | ||
Bahisçilik | book i. | bahis | ||
Bahisçilik | book i. | (kumarda) kağıt dağıtıcı | ||
Bahisçilik | book i. | bahis havuzu | ||
Music | ||||
Müzik | book i. | repertuar | ||
Müzik | book i. | (caz) bir müzik grubunun toplam repertuarı | ||
Librarianship | ||||
Kütüphanecilik | book i. | eserin ana bölümü | ||
Kütüphanecilik | book i. | ansiklopedi yazısı | ||
Kütüphanecilik | book i. | dergi | ||
Kütüphanecilik | book i. | dergi formatındaki yayım | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | book i. | kart destesi | ||
Eski Kullanım | book f. | deftere kaydetmek | ||
Slang | ||||
Argo | book i. | kitapçı | ||
Argo | book f. | ineklemek | ||
Argo | book f. | naşlamak | ||
Argo | book f. | uzamak | ||
Argo | book f. | ikilemek | ||
Argo | book f. | gazlamak | ||
British Slang | ||||
İngiliz Argosu | book | harika | ||
İngiliz Argosu | book | mükemmel | ||
İngiliz Argosu | book | güzel |