bölünen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bölünen



"bölünen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bölünen dividend i.
bölünen meted out s.
bölünen rotten s.
bölünen insected s.
bölünen panelized s.
bölünen panelised s.
bölünen fissiparous s.
Trade/Economic
bölünen apportioned s.
Math
bölünen dividend i.
bölünen numerator i.

"bölünen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kanada'nın 1999 yılında ikiye bölünen kuzeybatı toprakları eyaletinin doğu kısmının yeni adı nunavut i.
bölünen sayı dividend i.
ayrılan ya da bölünen şey separatrix i.
üfürme düz camdan kesilen ve düzleştirme işlemi için uzunlamasına bölünen pencere camı bölümü shawl i.
kısa aralıklarla bölünen fitful s.
ikiye bölünen halved s.
ikiye bölünen dichotomous s.
tekrar bölünen dikastik s.
tekrar bölünen dichastic s.
(uyku) bölünen broken s.
paragraflara bölünen paragraphic s.
(mantıkta) bölünen divided s.
gruplara bölünen sorted s.
Proverb
içten bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz a house divided against itself cannot stand
kendi içerisinde bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz a house divided against itself cannot stand
Idioms
içten bölünen grup/kurum a house divided i.
Trade/Economic
bölünen hisse sayısı stockholding i.
bölünen hisse sayısı stockholdings i.
Technical
dört parçaya bölünen tetrachotomous s.
dört parçaya bölünen quadrifid s.
Woodworking
kütükten radyal bölünen odun rift i.
Anatomy
aort kemerinden çıkan ve kalbin sağ tarafında boyun arteri ve köprücük altı atar ve toplar damarına bölünen kısa bir arter brachiocephalic artery i.
aort kemerinden çıkan ve kalbin sağ tarafında boyun arteri ve köprücük altı atar ve toplar damarına bölünen kısa bir arter innominate artery i.
aort kemerinden çıkan ve kalbin sağ tarafında boyun arteri ve köprücük altı atar ve toplar damarına bölünen kısa bir arter brachiocephalic trunk i.
boyundan yukarı doğru çıkarak dış ve iç karotid arterlere bölünen ana karotis arter common carotid i.
Math
bölünen olmak divide f.
kalansız bölünen divisible without remainder s.
ile bölünen over ed.
Biology
bölünen yapılar schizophyte i.
bölünen mantar schizomycetes i.
bölünen bakteri schizomycetes i.
polen tanesindeki jeneratif hücrenin bölünmesiyle oluşan ve erkek hücre oluşturmak üzere bölünen iki hücreden her biri body cell i.
bölünen hücrede metafaz sırasında kromozomların hizalandığı hayali düzlem metaphase plate i.
bölünen hücre kromozomlarının bir araya gelmesi congression i.
boylamasına bölünen (mayotik kromozom) anaschistic s.
Botanic
bazı sınıflandırma sistemlerinde zambakgiller olarak bölünen birçok alt familyaya verilen ad hemerocallidaceae i.
bazı sınıflandırma sistemlerinde zambakgiller olarak bölünen birçok alt familyaya verilen ad family hemerocallidaceae i.
meyvenin kendiliğinden yarıya bölünen kısmı hemicarp i.
geastraceae familyasının kuruyken dış peridyumu yıldızımsı parçalara bölünen mantarlardan oluşan tip cinsi geastrum i.
geastraceae familyasının kuruyken dış peridyumu yıldızımsı parçalara bölünen mantarlardan oluşan tip cinsi genus geastrum i.
kuruyken dış peridyumu yıldızımsı parçalara bölünen, mavimsi spor keseleri ve morumsu kahverengi glebası bulunan bir mantar geastrum coronatum i.
bir noktadan bölünen palmatifid s.
Geography
denize kadar uzanan ve genellikle buzdağlarına bölünen buzul tidewater glacier i.
dünyanın meridyenle ikiye bölünen batı veya doğu yarısı hemisphere i.
Meteorology
bölünen akıntı dividing streamline i.
Geology
yassı döşeme taşlarına bölünen kum taşı sand flag i.
kolay bölünen fissile s.
Military
bölünen kuvvet ve kaynakların tahsisi ve kullanımına ilişkin planlama süreci deliberate planning i.
Slang
ganimetçiler arasında bölünen para pewter [uk] i.