Geçmiş

bırak!

"bırak!" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bırak!	let be! ünl.
2	Genel	bırak!	let go! ünl.
3	Genel	bırak!	holla [obsolete] ünl.
Colloquial
4	Konuşma Dili	bırak!	give it up! exclam.
Slang
5	Argo	bırak!	blow this for a game of soldiers expr.
6	Argo	bırak!	blow that for a game of soldiers expr.
7	Argo	bırak!	sod this for a game of soldiers [uk] expr.
8	Argo	bırak!	sod that for a game of soldiers [uk] expr.

"bırak!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 351 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dışarda bırak	lock out i.
2	Genel	bir yana bırak	let alone zf.
3	Genel	bırak	let it be ünl.
4	Genel	beni rahat bırak!	leave me alone! ünl.
5	Genel	çocukluğu bırak!	grow up! ünl.
6	Genel	rahat bırak!	hands-off ünl.
7	Genel	bırak ya	harrumph ünl.
8	Genel	bırak ya	harumph ünl.
Phrases
9	İfadeler	bırak artık	leave it be expr.
10	İfadeler	bırak böyle olsun/kalsın	leave it be expr.
11	İfadeler	dokunma bırak	leaves of three, let it be expr.
12	İfadeler	mızmızlanmayı bırak	quit your bellyaching expr.
13	İfadeler	mızmızlanmayı bırak!	quit your bellyaching! expr.
14	İfadeler	mızıldanmayı bırak!	quit your bellyaching! expr.
15	İfadeler	mızırdanmayı bırak!	quit your bellyaching! expr.
16	İfadeler	sızlanmayı bırak!	quit your bellyaching! expr.
17	İfadeler	lafı bırak icraata bak	fish or cut bait expr.
18	İfadeler	büyük işler yapmak istiyorsan küçük düşünmeyi bırak	if you want to go big, stop thinking small expr.
19	İfadeler	bırak	let alone expr.
20	İfadeler	işi oluruna bırak	let the sleeping dogs lie expr.
21	İfadeler	oluruna bırak	leave it alone expr.
22	İfadeler	negatifi bırak pozitife odaklan	accentuate the positive and eliminate the negative expr.
23	İfadeler	negatifi bırak pozitife odaklan	eliminate the negative and accentuate the positive expr.
24	İfadeler	ve şunu/bunu ertelemeyi bırak	and be done with it expr.
25	İfadeler	bırak birini/bir şeyi	let alone someone or something expr.
Proverb
26	Atasözü	bırak geçmişte kalsın	let bygones be bygones
27	Atasözü	bırak pasta yesinler	let them eat cake
28	Atasözü	bırak kendi kuyusunu kazsın	give them enough rope to hang themselves
29	Atasözü	bırak kendi kuyusunu kazsın	give him enough rope and he'll hang himself
30	Atasözü	bırak kendi kuyusunu kazsın	give someone enough rope and he'll hang himself
31	Atasözü	bırak kendi kuyusunu kazsın	give somebody enough rope to hang themselves
32	Atasözü	bırak kendi kuyusunu kazsın	give somebody enough rope
33	Atasözü	sonraki neslin yararına bir şeyler yap/bırak	plant pears for your heirs
34	Atasözü	gelecek nesle bir dikili ağaç bırak	plant pears for your heirs
35	Atasözü	bırak kendi kuyusunu kazsın	give a man enough rope and he will hang himself
36	Atasözü	beceremiyorsan, bırak	if you can't stand the heat, keep out of the kitchen
37	Atasözü	geçmişi arkanda bırak	let the dead bury the dead
Colloquial
38	Konuşma Dili	bırak	cheese it i.
39	Konuşma Dili	bırak (artık) peşini	give it a rest i.
40	Konuşma Dili	bırak onu	let alone i.
41	Konuşma Dili	bırak artık şu işin ucunu	give it a rest i.
42	Konuşma Dili	bırak şu mereti	quit that crap/shit i.
43	Konuşma Dili	bırak artık şu inadı	give it a rest i.
44	Konuşma Dili	kendini aldatmayı bırak	stop deluding yourself f.
45	Konuşma Dili	serbest bırak	let her rip f.
46	Konuşma Dili	bırak bildiği gibi yapsın/ne yaparsa yapsın	leave to it f.
47	Konuşma Dili	bir rahat bırak adamı	get off my bumper! ünl.
48	Konuşma Dili	bırak ensemi/yakamı	get off my bumper! ünl.
49	Konuşma Dili	her şeyi bırak!	drop everything! ünl.
50	Konuşma Dili	akışına bırak (gitsin)	let things ride expr.
51	Konuşma Dili	alkolü bırak	lay off the booze expr.
52	Konuşma Dili	bırak bu ayakları!	come off it! expr.
53	Konuşma Dili	bırak gideyim	set me free expr.
54	Konuşma Dili	bırak ne hali varsa görsün	let him alone expr.
55	Konuşma Dili	bırak geçmiş geçmişte kalsın	let bygones be bygones expr.
56	Konuşma Dili	birazını bana bırak	save me some expr.
57	Konuşma Dili	bırak kendini	let it go expr.
58	Konuşma Dili	bırak saçmalamayı	save that bullshit expr.
59	Konuşma Dili	bırak başka biri yapsın	let someone else do it expr.
60	Konuşma Dili	bırak	give it up expr.
61	Konuşma Dili	bırak geçmiş geçmişte kalsın	let the past be the past expr.
62	Konuşma Dili	bırak gitsin	let him go expr.
63	Konuşma Dili	bırak işine karışma	let him alone expr.
64	Konuşma Dili	bırak ne hali varsa görsün	let him be expr.
65	Konuşma Dili	bırak bu işleri!	come off it! expr.
66	Konuşma Dili	bırak kendi başının çaresine baksın	let him be expr.
67	Konuşma Dili	bırak maval okumayı	save that bullshit expr.
68	Konuşma Dili	bırak bir başkası yapsın	let someone else do it expr.
69	Konuşma Dili	bırak kendi başının çaresine baksın	let him alone expr.
70	Konuşma Dili	bırak şu meredi	quit that crap/shit expr.
71	Konuşma Dili	beceremiyorsan, bırak!	if you can't stand the heat get out of the kitchen! expr.
72	Konuşma Dili	beni rahat bırak	let me off expr.
73	Konuşma Dili	beni rahat bırak!	stay out of my hair! expr.
74	Konuşma Dili	bırak gitsin	let go expr.
75	Konuşma Dili	beni rahat bırak	bolt ya rocket expr.
76	Konuşma Dili	bırak işine karışma	let him be expr.
77	Konuşma Dili	bırak!/boş ver!/unut!	lump it! expr.
78	Konuşma Dili	bırak üzülsünler	let them be upset expr.
79	Konuşma Dili	bırak gitsin	let her go expr.
80	Konuşma Dili	endişelenmeyi bırak	stop worrying expr.
81	Konuşma Dili	içkiyi bırak	lay off the booze expr.
82	Konuşma Dili	lafı bırak icraata bak!	put your money where your mouth is! expr.
83	Konuşma Dili	kendini suçlamayı bırak	stop blaming yourself expr.
84	Konuşma Dili	silahını yere bırak	drop the gun on the floor expr.
85	Konuşma Dili	sızlanmayı/şikayet etmeyi bırak!	stop whining! expr.
86	Konuşma Dili	şu söylentileri yaymayı bırak	stop spreading those rumors expr.
87	Konuşma Dili	silahı yere bırak	put the gun down expr.
88	Konuşma Dili	sorun yaratmayı bırak	stop causing problems expr.
89	Konuşma Dili	sızlanmayı/şikayet etmeyi bırak!	put a lid on it! expr.
90	Konuşma Dili	tembelliği bırak	shift one's arse expr.
91	Konuşma Dili	daldan dala konmayı bırak	maybees don't fly in june expr.
92	Konuşma Dili	akışına bırak!	take it down a thou! expr.
93	Konuşma Dili	akışına bırak!	take it down a thousand! expr.
94	Konuşma Dili	konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak	let it drop expr.
95	Konuşma Dili	bir konuda konuşmayı/bir şey yapmayı bırak	let it drop expr.
96	Konuşma Dili	konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak	let it rest expr.
97	Konuşma Dili	bir konuda konuşmayı/bir şey yapmayı bırak	let it rest expr.
98	Konuşma Dili	rahat bırak	get a life expr.
99	Konuşma Dili	beni rahat bırak!	give me a break! expr.
100	Konuşma Dili	beni rahat bırak!	gimme a break! expr.
101	Konuşma Dili	git beni yalnız bırak!	go peddle your papers expr.
102	Konuşma Dili	şunu yapmayı bırak	leave it out [uk] expr.
103	Konuşma Dili	aylaklık etmeyi bırak	stop loafing (about/around) expr.
104	Konuşma Dili	boş konuşmayı bırak	stop talking trash expr.
105	Konuşma Dili	beni rahat bırak	bag your face expr.
106	Konuşma Dili	bir rahat bırak!	(why don't you) give it a rest! [uk] expr.
107	Konuşma Dili	beni eve götür/bırak	home, james! expr.
108	Konuşma Dili	bırak	lemme expr.
109	Konuşma Dili	bırak	let it rip expr.
110	Konuşma Dili	bırak	let'er rip expr.
111	Konuşma Dili	kendini bırak	let yourself go expr.
112	Konuşma Dili	kendini rahat bırak	let yourself go expr.
113	Konuşma Dili	sızlanmayı bırak	quit griping expr.
114	Konuşma Dili	bırak yapacağını yapsın	let them/him/her cook expr.
115	Konuşma Dili	beni rahat bırak	beat it exclam.
116	Konuşma Dili	beni rahat bırak!	don't bother me! exclam.
117	Konuşma Dili	bırak/vazgeç gitsin!	give it up! exclam.
Idioms
118	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give (someone) enough rope f.
119	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give (one) enough rope f.
120	Deyim	beni rahat bırak	stop giving me hard time expr.
121	Deyim	bırak bir başkası yapsın	let george do it expr.
122	Deyim	bırak karışma	leave well alone expr.
123	Deyim	bırak her şeyi!	stop the presses! expr.
124	Deyim	bırak burnunu sokma	let well alone expr.
125	Deyim	bırak bildiği gibi gitsin	leave well alone expr.
126	Deyim	bırak başka biri yapsın	let george do it expr.
127	Deyim	beni rahat bırak	leave me be expr.
128	Deyim	bırak her şeyi!	stop the music! expr.
129	Deyim	bırak burnunu sokma	leave well alone expr.
130	Deyim	bırak karışma	let well alone expr.
131	Deyim	bırak bildiği gibi gitsin	let well alone expr.
132	Deyim	sen elinden geleni yap gerisini allah'a bırak	god helps him who helps himself expr.
133	Deyim	rol yapmayı bırak	drop the act expr.
134	Deyim	beni hemen eve götür/bırak	home, james, and don't spare the horses expr.
135	Deyim	beni doğruca eve götür/bırak	home, james, and don't spare the horses expr.
136	Deyim	saçmalamayı bırak	go to sleep expr.
137	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give somebody enough rope (and he'll/she'll hang himself/herself) expr.
138	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give (one) enough rope to hang (oneself) expr.
139	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give enough rope and he'll hang himself expr.
140	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give somebody enough rope expr.
141	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give someone enough rope expr.
142	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give someone plenty of rope expr.
143	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give someone enough rope to hang themselves expr.
144	Deyim	bırak kendi kuyusunu kazsın	give someone just enough rope to hang themselves expr.
145	Deyim	beceremiyorsan, bırak	if you can't stand the heat expr.
146	Deyim	beceremiyorsan, bırak	if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr.
147	Deyim	seçeneklerini açık bırak	keep your options open expr.
148	Deyim	seçeneklerini açık bırak	leave your options open expr.
Speaking
149	Konuşma	bırak yesinler birbirlerini	let them eat each other i.
150	Konuşma	gerisini bana bırak	leave the rest to me f.
151	Konuşma	bırak gelsinler	let them come ünl.
152	Konuşma	bırak gitsinler	let them go ünl.
153	Konuşma	her şeyi bırak!	hold everything! ünl.
154	Konuşma	açık bırak	keep open expr.
155	Konuşma	açık bırak	leave it open expr.
156	Konuşma	ağaçları rahat bırak	leave the trees alone expr.
157	Konuşma	bırak yansın	let it burn expr.
158	Konuşma	bırak okuyayım	let me read expr.
159	Konuşma	bırak işine karışma	leave him by himself expr.
160	Konuşma	beni takip etmeyi bırak	stop following me expr.
161	Konuşma	beni rahat bırak!	cut me a break! expr.
162	Konuşma	bırak kendi başının çaresine baksın	leave him by himself expr.
163	Konuşma	bırak sana yardım edeyim	let me help you expr.
164	Konuşma	bırak beni gideyim	just let me go expr.
165	Konuşma	bırak sana yardım edeyim	let me give you a hand expr.
166	Konuşma	bırak ne yaparsa yapsın	leave him to it expr.
167	Konuşma	beni rahat bırak!	cut me some slack! expr.
168	Konuşma	bırak hepsi ölsün	let them all die expr.
169	Konuşma	bırak beni	take your hands off me expr.
170	Konuşma	beni yalnız bırak	leave me alone expr.
171	Konuşma	beni rahat bırak	just get off my back expr.
172	Konuşma	bulmak istediğin gibi bırak	leave it as you would wish to find it expr.
173	Konuşma	benden otlanmayı bırak	quit mooching off me expr.
174	Konuşma	beni rahat bırak	get off my back expr.
175	Konuşma	bana içki ısmarlamayı bırak	stop buying me more drinks expr.
176	Konuşma	bırak işine karışma	leave him to himself expr.
177	Konuşma	benimle konuşmayı bırak	stop talking to me expr.
178	Konuşma	bırak ne hali varsa görsün	leave him to himself expr.
179	Konuşma	benimle oyun oynamayı bırak	stop playing games with me expr.
180	Konuşma	beni benimle bırak	leave me by myself expr.
181	Konuşma	beni rahat bırak!	get out of my face! expr.
182	Konuşma	bırak gideyim	let me go expr.
183	Konuşma	bırak senden nefret ettiğimi görsünler	let them see that i hate you expr.
184	Konuşma	beni özgür/serbest bırak	set me free expr.
185	Konuşma	bana öğüt vermeyi bırak	don't lecture me expr.
186	Konuşma	beni rahat bırak!	give me a break! expr.
187	Konuşma	beni rahatsız etmeyi bırak	stop bugging me expr.
188	Konuşma	bırak da sana yardım edeyim	let me help you expr.
189	Konuşma	bırak onunla konuşayım	let me talk to him expr.
190	Konuşma	bırak da biraz daha dinlensinler	let them rest a little while longer expr.
191	Konuşma	bırak açık kalsın	leave it open expr.
192	Konuşma	bırak da bakayım	let me see expr.
193	Konuşma	bırak da bakayım	let me look expr.
194	Konuşma	beni rahat bırak!	gimme a break! expr.
195	Konuşma	bırak kolumu	let go of my arm expr.
196	Konuşma	bu işi bana bırak	leave this with me expr.
197	Konuşma	beni rahat bırak!	get off my back! expr.
198	Konuşma	beni rahat bırak	leave me alone expr.
199	Konuşma	bırak ne hali varsa görsün	leave him by himself expr.
200	Konuşma	beni benimle bırak	leave me alone expr.
201	Konuşma	beni rahat bırak	get off my case expr.
202	Konuşma	beni rahat bırak!	get off my case! expr.
203	Konuşma	bırak bildiği gibi yapsın	leave him to it expr.
204	Konuşma	benim hakkımda yalan söylemeyi bırak	stop telling lies about me expr.
205	Konuşma	bırak beni	let go of me expr.
206	Konuşma	bizi bir dakikalığına yalnız bırak	leave us alone for a minute expr.
207	Konuşma	bırak ödeyeyim	let me pay expr.
208	Konuşma	beni rahat bırak!	give me a rest! expr.
209	Konuşma	benimle uğraşmayı bırak	stop messing around with me expr.
210	Konuşma	bırak kendi başının çaresine baksın	leave him to himself expr.
211	Konuşma	bırak	let him have his say expr.
212	Konuşma	çikolata yemeyi bırak	stop eating chocolate expr.
213	Konuşma	doğal akışına bırak	let nature take its course expr.
214	Konuşma	görmek istediğin gibi bırak	leave it as you would wish to find it expr.
215	Konuşma	elimi bırak	let go of my hand expr.
216	Konuşma	her ne ile uğraşıyorsan bırak	drop whatever you're doing expr.
217	Konuşma	endişelenmeyi bırak	stop worrying expr.
218	Konuşma	onu biraz rahat bırak	just give him a break expr.
219	Konuşma	onu rahat bırak	give her a rest expr.
220	Konuşma	onlarla takılmayı bırak	stop hanging out with them expr.
221	Konuşma	kavgayı bırak	stop fighting expr.
222	Konuşma	kapımı biraz açık bırak	leave my door open just a crack expr.
223	Konuşma	mızmızlanmayı bırak/kes	stop complaining expr.
224	Konuşma	olayları akışına bırak	let nature take its course expr.
225	Konuşma	onu bu şekilde bırak	leave him like this expr.
226	Konuşma	odanı düzenli bırak	keep your room tidy expr.
227	Konuşma	kızmayı bırak sen de aynısını yap (ödeşmek için)	don't get mad get even expr.
228	Konuşma	kapıyı biraz açık bırak	leave the door open a little expr.
229	Konuşma	onu yere bırak	put that down expr.
230	Konuşma	kürk giymeyi bırak	stop wearing fur expr.
231	Konuşma	onu rahat bırak	give him a rest expr.
232	Konuşma	lütfen beni filme çekmeyi bırak	stop filming me expr.
233	Konuşma	sen bu işi bana bırak	leave it with me/to me expr.
234	Konuşma	pencereyi açık bırak	leave the window open expr.
235	Konuşma	pudinge de yer bırak	leave some room for pudding expr.
236	Konuşma	silahı yere bırak	put the weapon down expr.
237	Konuşma	sen o işi bana bırak	leave the matter to me expr.
238	Konuşma	sen onu bana bırak	leave the matter to me expr.
239	Konuşma	sen o işi bana bırak	leave it to me expr.
240	Konuşma	sen onu bana bırak	leave it to me expr.
241	Konuşma	şikayet etmeyi bırak	stop complaining expr.
242	Konuşma	rahat bırak beni	leave me alone expr.
243	Konuşma	salak gibi davranmayı bırak	stop acting like a fool expr.
244	Konuşma	taksimetreyi açık bırak	keep the meter running expr.
245	Konuşma	tatlıya biraz yer bırak	leave some room for dessert expr.
246	Konuşma	taksimetreyi çalışır bırak	leave the meter running expr.
247	Konuşma	tatlıya da yer bırak	leave some room for dessert expr.
248	Konuşma	taksimetreyi açık bırak	leave the meter running expr.
249	Konuşma	zaman bırak (sabırlı ol)	give it time expr.
250	Konuşma	yakınmayı bırak	stop complaining expr.
251	Konuşma	zamanı boşa harcamayı bırak	stop wasting time expr.
252	Konuşma	yalnız bırak beni	leave me alone expr.
253	Konuşma	telaşlanmayı/velvele yapmayı bırak	stop fussing expr.
254	Konuşma	soytarılığı bırak	stop clowning around exclam.
Technical
255	Teknik	ekle/bırak çoklayıcısı	add/drop multiplexer i.
256	Teknik	cihazı çalışır konumda bırak	leave the device running on expr.
Computer
257	Bilgisayar	bırak komutu	release command i.
258	Bilgisayar	sürükle ve bırak verisi	drag-drop data i.
259	Bilgisayar	sürükle ve bırak ile metin düzenleme	drag-and-drop text editing i.
260	Bilgisayar	hesabı devre dışı bırak	disable disable account f.
261	Bilgisayar	hesabı devre dışı bırak	disable account f.
262	Bilgisayar	sürükle ve bırak komutuna ait	drag-and-drop s.
263	Bilgisayar	sürükle ve bırak komutuyla ilgili	drag-and-drop s.
264	Bilgisayar	sürükle ve bırak komutunu uygulayan	drag-and-drop s.
265	Bilgisayar	akıllı tırnakları devre dışı bırak	disable smart quotes expr.
266	Bilgisayar	aygıtı devre dışı bırak	disable drive expr.
267	Bilgisayar	aygıtı serbest bırak	release device expr.
268	Bilgisayar	aynen bırak	leave as is expr.
269	Bilgisayar	bırak	dismiss expr.
270	Bilgisayar	bırak	drop expr.
271	Bilgisayar	bırak	release expr.
272	Bilgisayar	değişiklikleri devre dışı bırak	disable changes expr.
273	Bilgisayar	devre dışı bırak	deactivate expr.
274	Bilgisayar	devre dışı bırak	disable expr.
275	Bilgisayar	denetimi bırak	release control expr.
276	Bilgisayar	devre dışı bırak	turn off expr.
277	Bilgisayar	form alanı bırak	drop-down form field expr.
278	Bilgisayar	ekranı karart/olduğu gibi bırak	blacks/unblacks the screen expr.
279	Bilgisayar	ekranı beyazlaştır/olduğu gibi bırak	whites/unwhites the screen expr.
280	Bilgisayar	hücre sürükle ve bırak	cell drag and drop expr.
281	Bilgisayar	hücre sürükle ve bırak	allow cell drag and drop expr.
282	Bilgisayar	java'yı devre dışı bırak	disable java expr.
283	Bilgisayar	içeriği bırak	drop context expr.
284	Bilgisayar	öğeyi bırak	dismiss item expr.
285	Bilgisayar	ortamı devre dışı bırak	disable media expr.
286	Bilgisayar	kitaplığı devre dışı bırak	disable library expr.
287	Bilgisayar	ole sürükle ve bırak	ole drag and drop expr.
288	Bilgisayar	mru'yu devre dışı bırak	disable mru expr.
289	Bilgisayar	makroları devre dışı bırak	disable macros expr.
290	Bilgisayar	mmx'ı devredışı bırak	disable mmx expr.
291	Bilgisayar	kenar boşluklarını bırak	margin release expr.
292	Bilgisayar	sözcük temelinde bırak	drop in by word expr.
293	Bilgisayar	sürükle bırak	drag and drop expr.
294	Bilgisayar	ses'i devre dışı bırak	disable audio expr.
295	Bilgisayar	sürükle ve bırak	drag and drop expr.
296	Bilgisayar	sürükle ve bırak	drop drag expr.
297	Bilgisayar	sürükle ve bırak	drag-and-drop expr.
298	Bilgisayar	sürükle bırak	drag drop expr.
299	Bilgisayar	sohbet'i devre dışı bırak	disable chat expr.
300	Bilgisayar	sürükleyip bırak	drag and drop expr.
301	Bilgisayar	redbook'u devre dışı bırak	disable redbook expr.
302	Bilgisayar	sürükleyip bırakma sürükle ve bırak	drag and drop expr.
303	Bilgisayar	tanım bilgilerini devre dışı bırak	disable cookies expr.
304	Bilgisayar	tümünü devre dışı bırak	disable all expr.
305	Bilgisayar	tümünü bırak	dismiss all expr.
306	Bilgisayar	temizleyiciyi bırak	release cleaner expr.
307	Bilgisayar	takibi bırak	unfollow expr.
308	Bilgisayar	tümünü bırak	release all expr.
309	Bilgisayar	veri sürükle ve bırak	drag-drop data expr.
310	Bilgisayar	yolu dışarıda bırak	exclude path expr.
311	Bilgisayar	yeniden sürükle bırak	redo drag drop expr.
312	Bilgisayar	yazıcı noktasını bırak	end capture expr.
Telecom
313	Telekom	sürükle bırak	drag-and-drop s.
Sport
314	Spor	ya oynat beni, ya da bırak gideyim	play me or trade me expr.
Slang
315	Argo	bırak bu işleri	spare me i.
316	Argo	bırak	blow that for a lark [uk] expr.
317	Argo	bırak ya	blow that for a lark [uk] expr.
318	Argo	bırak	sod that for a lark [uk] expr.
319	Argo	bırak ya	sod that for a lark [uk] expr.
320	Argo	bırak ya	blow this for a game of soldiers expr.
321	Argo	bırak ya	blow that for a game of soldiers expr.
322	Argo	bırak ya	sod this for a game of soldiers [uk] expr.
323	Argo	bırak ya	sod that for a game of soldiers [uk] expr.
324	Argo	beni rahat bırak	get off my dick expr.
325	Argo	beni yalnız bırak!	eat my shorts! expr.
326	Argo	bırak şimdi bu ayakları!	give me a break! expr.
327	Argo	bırak şimdi bu ayakları!	get away with you! expr.
328	Argo	beni rahat bırak!	eat my shorts! expr.
329	Argo	bırak gitsin	walkabout, it's gone expr.
330	Argo	ceketimi/montumu bırak (da gideyim)	you turn-a loose-a my coat expr.
331	Argo	lafı bırak da ne yapacaksan yap!	shit or get off the can expr.
332	Argo	lafı bırak da ne yapacaksan yap!	shit or get off the pot expr.
333	Argo	zirzopluğu bırak	quit dicking around expr.
334	Argo	zırvalamayı bırak	cut the crap expr.
335	Argo	tembelliği bırak	get off your arse expr.
336	Argo	bırak	blow that for a lark [uk] expr.
337	Argo	bırak	sod that for a lark [uk] expr.
338	Argo	bırak ya	blow this for a game of soldiers expr.
339	Argo	bırak ya	blow that for a game of soldiers expr.
340	Argo	bırak ya	sod this for a game of soldiers expr.
341	Argo	bırak ya	sod that for a game of soldiers expr.
342	Argo	bırak ya	blow this/that for a game of soldiers exclam.
343	Argo	rahat bırak!	butt out! exclam.
344	Argo	beni rahat bırak!	get off my ass! exclam.
345	Argo	yakamı/peşimi bırak!	get off my ass! exclam.
346	Argo	beni rahat bırak!	get off my tail! exclam.
347	Argo	yakamı/peşimi bırak!	get off my tail! exclam.
348	Argo	beni rahat bırak!	get off my back! exclam.
349	Argo	yakamı/peşimi bırak!	get off my back! exclam.
British Slang
350	İngiliz Argosu	bırak ya	sod that for a game of soldiers expr.
351	İngiliz Argosu	bırak ya	bugger that for a game of soldiers expr.