bağımsız olarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bağımsız olarak



"bağımsız olarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bağımsız olarak freely zf.
bağımsız olarak separately zf.
bağımsız olarak in itself zf.
bağımsız olarak on one's own hook zf.
bağımsız olarak dividedly zf.
bağımsız olarak single-handed zf.
bağımsız olarak substantively zf.
bağımsız olarak subst kısalt.
bağımsız olarak subst. kısalt.
Colloquial
bağımsız olarak in one's own right expr.
bağımsız olarak in your own right expr.
Idioms
bağımsız olarak in own right expr.
bağımsız olarak on own hook expr.
bağımsız olarak on your own account expr.
bağımsız olarak on your own hook [us] expr.
bağımsız olarak on your pat expr.
Technical
bağımsız olarak independently zf.

"bağımsız olarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
General
deneyimden bağımsız olarak insan zihninde gerçek bilginin var olabileceğini savunan kimse apriorist i.
bağımsız ögelerin bir bütün olarak kombinasyonu synthesis i.
varlığını bağımsız olarak sürdürebilen viable s.
bağımsız olarak yönetilemeyen helpless s.
tanrı'dan bağımsız olarak dünyanın oluşumunda etkili olan (şekillendirme kuvveti) cosmoplastic s.
bağımsız olarak yönetilen bölümlere ait feudal s.
-den bağımsız olarak independently of zf.
-den bağımsız olarak irrespectively of ed.
Colloquial
diğer kısımlardan bağımsız olarak tek bir bir eylem bit i.
diğer kısımlardan bağımsız olarak tek bir sunum/bölüm bit i.
bir şeyi bağımsız olarak yapma inisiyatifini almak run with it f.
Trade/Economic
satın alma gücünden bağımsız olarak sayısal değeri ile ölçülen ücret nominal wages i.
tüketici fiyatlarında talep seviyesinden bağımsız olarak yükselmeye yol açan üretim maliyeti artışı cost-push i.
astların sayısının üretilen işin miktarından bağımsız olarak sabit bir oranla arttığı teorisi parkinson's law i.
Law
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun territorial law i.
Politics
x maddesi hükümlerinden bağımsız olarak irrespective of the provisions of the article i.
tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum federal emergency management agency i.
bağımsız delege olarak seçilen parti lideri superdelegate i.
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru superdelegate i.
bağımsız delege olarak seçilen parti lideri super-delegate i.
bağımsız delege olarak atanan seçilmiş devlet memuru super-delegate i.
Industry
(ürün, hizmet) bağımsız yüklenici olarak sağlamak insource f.
Insurance
kimin suçladığından bağımsız olarak her şirketin kendi poliçe sahibine ödeme yapmayı taahhüt ettiği anlaşma şekli knock-for knock i.
(denizcilikte) belirli malların taşındıkları gemiden bağımsız olarak kaybı veya hasarının karşılandığı bir sigorta türü floating policy i.
Technical
bağımsız olarak monte edilen anahtarlar independently mounted switches i.
genel kuralların fonksiyon olarak hat geriliminden bağımsız rccb'lere uygulanabilirliği applicability of the general rules to rccbs functionally independent of line voltage i.
hat geriliminden fonksiyon olarak bağımsız functionally independent of line voltage s.
birbirinden bağımsız olarak erişilebilen birden fazla veri tabanı bulunan (bilgisayar diski veya kutucuk) multivolume s.
Computer
girdiden bağımsız olarak duran turing makinesi decider i.
sistemden bağımsız olarak yapılan offline s.
internetten bağımsız olarak off-line zf.
bilgisayar ağından bağımsız olarak off-line zf.
Informatics
katılımcılar tarafından bağımsız olarak tutulan ve güncellenen veritabanı distributed ledger i.
katılımcılar tarafından bağımsız olarak tutulan ve güncellenen veritabanı shared ledger i.
katılımcılar tarafından bağımsız olarak tutulan ve güncellenen veritabanı distributed ledger technology (dlt) i.
Lighting
kendi kendine yeterli bağımsız olarak çalışabilen ışıklı gösterge birimi stand-alone indicator light unit i.
Math
(nokta) cebirsel olarak temel alandan bağımsız koordinatlara sahip generic s.
Logic
sembolik mantığın bağımsız bir disiplin olarak da görülebilen bir dalı algebra of classes i.
sembolik mantığın bağımsız bir disiplin olarak da görülebilen bir dalı calculus of classes i.
deneyden bağımsız olarak önceden verili (bilgi) categorial s.
deneyden bağımsız olarak önceden verili (bilgi) categoric s.
deneyden bağımsız olarak önceden verili (bilgi) categorical s.
Statistics
eldeki verilerin görsel değerlendirmeye dayalı olarak alındığı durumlarda aynı durumu birbirinden bağımsız olarak aynı anda aynı ölçüm aracı ile ölçmeye çalışan sistem kappa coefficient i.
Biology
bir organizmanın varlığını bağımsız olarak sürdürebilen kültürü type culture i.
bir bütün olarak organizmadan bağımsız olma autonomy i.
aynı sınıftaki canlılarda yaşam tarzlarından bağımsız olarak görülen yapısal uyuşum unity of type i.
sitoplazmada bağımsız bir şekilde veya kromozomun parçası olarak bulunabilen plazmit episome i.
blastopordan bağımsız olarak gelişen ağız deuterostome i.
evrimsel ilişkiden bağımsız olarak organizmalar arası benzerliklere dayanan bir sınıflandırma sistemi phenetics i.
bağımsız bir organizma olarak bulunan ve işlev gösteren autonomous s.
Zoology
gerçek ırkından bağımsız olarak kurda benzeyen köpek wolf dog i.
cinsiyet ve yaştan bağımsız olarak iki farklı renk çeşidine sahip (hayvan türü) dichromatic s.
Botanic
yaralanmaya yanıt olarak bitkide uyaranın yönünden bağımsız gerçekleşen hareket traumatonasty i.
Forestry
arazide bulunan ağaçları araziden bağımsız olarak alma veya satma hakkı timber right i.
arazide bulunan ağaçları araziden bağımsız olarak alma veya satma hakkı timber rights i.
farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman) complacent i.
Education
yeteneklerinden bağımsız olarak tüm öğrencileri kabul eden nonselective s.
Literature
genç erkekleri hedef alan, ancak cinsiyet veya yaştan bağımsız olarak herkes tarafından beğenilebilecek anime türü shounen anime i.
Linguistics
sözdizimsel olarak bağımsız olan main s.
Religious
vatikan şehrini bağımsız bir papalık devleti olarak tanıyan antlaşma lateran treaty i.
(şabat gününden bağımsız olarak) pazar gününü kutlayan kimse dominical i.
(şabat gününden bağımsız olarak) pazar gününü kutsal kabul eden kimse dominical i.
(şabat gününden bağımsız olarak) pazar günü ibadet eden kimse dominical i.
Philosophy
soyut kavramların isimlerinden bağımsız olarak var olduğu doktrini realism i.
soyut kavramların isimlerinden bağımsız olarak var olduğu doktrinini savunan kimse realist i.
insan farkındalığından bağımsız olarak var olan şey reality i.
deneyden bağımsız olarak önceden verili olma categoricalness i.
deneyimden bağımsız olarak insan zihninde gerçek bilginin var olabileceği görüşü apriorism i.
belirli ahlaki gerçeklerin kişilerin tutumlarından bağımsız olarak var olduğunu ileri süren bir meta-etik doktrin objectivism i.
soyut kavramların isimlerinden bağımsız olarak var olduğu doktrinine uygun realistic s.
kant felsefesinde fenomenin zıttı olarak zihinden bağımsız ve somut biçimde var olan (nesne) noumenal s.
bireyin zihinden bağımsız olarak var olanlardan transsubjective s.
bireyin zihinden bağımsız olarak var olanlarla ilgili transsubjective s.
bireyin zihinden bağımsız olarak var olan transsubjective s.
Geography
1970'lerde güney afrika'da siyahi halk için yarı özerk veya sözde bağımsız olarak belirlenen on bölgeden her biri homeland i.
büyük bir koyun veya sığır çiftliğine ait ana istasyondan bağımsız olarak kurulmuş istasyon outstation i.
Military
bağımsız olarak hedefe yöneltilebilen çoklu atmosfere dönüş bölmesi multiple independently targetable reentry vehicle i.